Zorunlu aşı tartışması devam ediyor

Anayasa Mahkemesi (AYM) bebeklere ve çocuklara ailesinin rızası olmadan zorla aşı yaptırılması ve ailenin aşı yaptırması için zorlanmasının kanuna aykırı olduğuna karar verdi.

Bebeklere ve çocuklara aşı vurdurma zorunluluğu kanunla belirtilmiş değil. Bu nedenle bazı aileler "içinde domuz kanı var, "cıva içeriyor", "MS, otizm gibi hastalıklara neden oluyor" gerekçeleri ile zorunlu aşı uygulamasına karşı çıkıyor.

İlknur Şahin de onlardan biri. 34 yaşında bir anne olan Şahin sağlık alanında çalışıyor. Beslenme ve diyet uzmanı. 7.5 aylık bir bebeği var. Bebeğine hiçbir aşıyı yaptırmamış. Bu kararı vermeden önce internetten yoğun araştırmalar yapmış. Avusturya'da doğan ve bu ülkede üniversite okuyan Şahin, hem Türkçe hem de Almanca sitelerden konuyu incelediğini söylüyor. AYM'nin kararını olumlu buluyor. Aşıyı reddetme gerekçesini ise şöyle anlatıyor:

"Araştırdığım kadarıyla aşının içinde nano parçacıkları var. O nano parçacıklar DNA'nın yapısından da küçük ve kişinin vücuduna bünyesine girdiğinde DNA'yı kırıp bir çok hastalığa sebep olabiliyor. Kiminin içinde yüksek oranda cıva var. Otizme sebep oluyor bu aşılar.

Ve bu çocuklarda daha gelişmemiş savunma sistemlerini ciddi manada zarar verebiliyor. Bazı çocuklar aşıdan ölüyor. Ama bu açıklanmıyor.

Bu konuda düzgün bir araştırma yapılmadığı için de bir veri yok. Bir de bu aşıların yurt dışından gelmesi aşı yaptırmama nedenlerimden. İçinde ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Türkiye'de üretilse ve içinde ne olduğunu bilsem yaptırabilirdim."

"Otizm, MS gibi hastalıklara yol açtığı ile ilgili veri yok"

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü'nden, Amerikan Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül ise aşıların kesinlikle yapılması gerektiğini düşünüyor. Aşıların içeriği ile ilgili şüpheler konusunda ise şöyle söylüyor:

"

Her birinin içeriği farklıdır. Hepsinin standart bir içeriği olmaz. Bir ana molekül olacağı gibi ana molekülün sağlam kalmasını sağlayacak koruyucu moleküller de olur. Bunlar tabii ki kimyasal. Bununla ilgili bazı tartışmalar oldu, "İçinde cıva var" gibi ama sonuçta bunların aslında bakıldığı zaman literatüre ciddi olarak şu aşının şöyle bir yan etkisi var ya da otizm, MS gibi hastalıklara yol açtığı ile ilgili veri yok."

Prof. Dr. Ergönül'e göre aşı yaptırmayı reddeden aileler aslında çocuklarını ciddi bir tehlikeye atıyor. AYM'nin de buna toplumsal bir mesele olarak bakması gerekiyor.

"Burada söz konusu hastalıklar kanser, kalp hastalığı gibi sadece o kişiyle ilgili hastalıklar değildir. Yani bir kanser olduğunuzda o sadece sizinle ilişkilidir. Başkasına bulaşmaz. Ama enfeksiyon hastalıkları toplumsal hastalıklardır. Yani kamusal hastalıklardır. Sonuçta bunlar bulaşıcı olacağı için, örneğin bir tek kişi suçiçeği olduğunda suçiçeği yapılmamış biri başkasına da bulaştırabilir.

Bu noktada aşı olmak oldukça önemli. Aşı bir bariyer sağlıyor. Başkasından mikrobun gelmesinden önleyici oluyor."

Ergönül bu nedenle enfeksiyon hastalıklarından aşı yaptırmak bir kişinin kararına bırakılamayacağını belirtiyor. Toplum sağlığını temsil eden otoritenin de bu kararı verebileceğini söylüyor.

Zorunlu aşı sayısı 10

Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'nın çocukluk çağı aşı takviminde toplam 10 aşı var. Bunlar Hepatit B, Verem (BCG), DaPT-İPA-Hib (karma aşı), Pnömökok, KKK (Kızamık, kızamıkçık, kabakulak), DaBT-İPA, Çocuk Felci (aktif Polio), Difteri-Tetanos, Suçiçeği, Hepatit A). Ayrıca Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmayan ancak özel sağlık birimlerindeki doktorlar tarafından uygulanması tavsiye edilen Meningekok ve Rotavirüs aşıları da bu grup içinde.

Kaynak: Al Jazeera