Bulaşıcı hastalıklar iş yerlerinde daha hızlı yayılıyor

Aspir Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Genel Müdürü ve İş Güvenliği Uzmanı Baran Özgör, iş yerlerinde bulaşıcı hastalıkların daha hızlı yayıldığını söyledi.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 29 Kasım 2015 14:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bulaşıcı hastalıklar iş yerlerinde daha hızlı yayılıyor

Çok sayıda kişinin çalıştığı iş yerlerinde iş hijyeninin öneminin yüksek olduğunu ifade eden Aspir Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Genel Müdürü ve İş Güvenliği Uzmanı Baran Özgör, hijyen sağlanmayan iş yerlerinde işverenlerin pek çok cezai işleme tabi tutulduğunu anımsattı. İş yerlerinde özellikle mantar gibi bulaşıcı hastalıklarda, bir iş yeri materyalinin birden fazla kişi tarafından kullanılması, bu tür hastalıkların kişiler arasında daha hızlı yayılmasına neden olduğunu ifade eden Özgör, "Bu nedenle iş yerlerinde kişisel hijyen kurallarına uyulması ayrıca iş yerlerindeki sağlık kontrollerinin düzenli bir şekilde yapılması ve periyodik olarak tekrar edilmesi önem kazanıyor. İş yerleri, kişileri işe almadan önce sağlık kontrolünden geçirmeli bulaşıcı hastalığı olup olmadığı gerekli tahlil yapılarak kontrol edilmeli ve sorunlu kişiler uygun işlerde çalıştırılmalıdır" dedi.

İş yerlerindeki hijyenin önemini vurgulayan Özgör, şöyle konuştu: "İş yerlerinde iş başı yapmadan önce ve çalışma sonlarında genel temizlik yapılmalı ve her 15 günde bir dezenfektan malzemeyle ayrıntılı temizlik yapılmalıdır. Burada iş yeri kadar o iş yerinde çalışan işçilere de görev düşüyor. Çalışan kendi kişisel temizliğinden işveren de hem çalışanın hem de iş yerinin temizliğinden sorumludur. Bugün özellikle gıda alanında çalışma yapan bir iş yerinde çalışan kişinin, iş hijyeni eğitimi alma zorunluluğu var. Çalışmaya engel teşkil edebilecek hastalığı bulunan kişiler örneğin gıda ile taşınabilen bir hastalığı olan vücudun görünür kısımlarında açık enfekte yara deri enfeksiyonu, deri lezyonları, cüzzam, verem ve frengi hastalığı bulunan kişiler gıda sektöründe çalıştırılmamalıdır."

İŞ YERİ HEKİMLİĞİNİ ÖNEMSEYİN

İş yeri hekimlerinin iş yerindeki sağlıkla ilgili sorunları işverene ve yetkili kuruma bildirme zorunluluğu olduğunun altını çizen Özgör, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının çalışanın iş ve meslek hastalığına yakalanmaması konusunda titiz davrandığını dile getirdi.

Özgör, bir çalışanın iş ve meslek hastalığına yakalanmasının işverene büyük sorunlar yaşatabileceğini ve çok yüksek ceza ödemek durumunda bırakabileceğini belirtti.

Özgör, şu önerilerde bulundu: "Bir yerde, iş yeri hekimi çalışıyorsa o iş yerinde iş yerine bağlı bir meslek hastalığının olmaması gerekir. Ancak hekim konusunda denetimlerimiz zayıf ve hekimlerimiz bu konuda çok fazla bilinçli değil. İş yeri hekimliği normal hekimlikten farklıdır. Bir doktorun iş yeri hekimi olabilmesi için bakanlığın açtığı sınavda başarılı olarak İş yeri Hekimliği belgesi alması gerekiyor. Çalışanların sağlık kontrolleri, işe giriş sağlık raporu ve periyodik sağlık kontrollerinin takibini yapması gerekiyor. Diyelim ki bir kişiye işe girerken sağlık kontrolü yapılmadı, çalıştıktan bir süre sonra da bu kişi de işitme kaybı olduğu tespit edildi. Bu durumda iş yeri hekiminin ve iş yerinin birlikte sorumlulukları söz konusu olur. İş yeri, çalışandaki bu işitme kaybının iş yerinden kaynaklanmadığını kanıtlayabilmesi için sağlık raporunu ve işitme testini sunmak zorundadır. Sunamazsa işitme kaybından iş yeri sorumlu tutulacaktır. Sağlık kontrolleri ve tetkiklerin tamamının maliyetinin işveren tarafından karşılanması gerekir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber