Kamuda, değişiklik yaparken, önce nereden başlamalı mı?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 08 Aralık 2015 00:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kamuda, değişiklik yaparken, önce nereden başlamalı mı?

Kamuda, değişiklik yaparken, önce nereden başlamalı?

1 Kasım sonrasında, 657'de değişiklik yapılması gerektiğine yönelik cümleleri sıklıkla duymaktayız. Ancak bu yanlış bir tespittir. Kamuda şuan öncelik olarak bir adalet sorunu bulunuyor. Adaletten başladığımız sürece, 5 yıl sonra, 10 yıl sonra aynı sorunları dillendirmeye devam edeceğiz.

Bu konu özelinde hazırladığımız makaleye aşağıda yer verilmiştir.

1 Kasım seçimleri, bağışıklık sistemi ve savunma mekanizması zayıf düşmüş devletin, milletin bağışıklık sistemi ve savunma mekanizmasıyla tekrar ayağa kaldırılmasıydı. İktidar, milletin savunma mekanizmalarını devreye sokarak büyük bir başarı elde etti. Peki bundan sonrasında milletin devletten beklentisi nelerdir? 2023 ve 2071 hedeflerine ulaşmak için hangi stratejiler belirlenmeli ve hangi adımlar atılmalıdır?

Devleti yönetenlerin öncelikle bir daha bağışıklık sisteminin kolaylıkla çökmeyeceği bir yapı kurmak için adımlar atması gerekiyor. Devletin bekası ise yönetimde adalet ve hukukun üstünlüğünü sağlamaktan geçiyor.

İktidar partisinin bir strateji olarak kalkınma önceliğinin yerine adaleti öne alan çabalar göstermesi güçlü bir devlet sistemi için zorunludur.

Adalet düşüncesi Aristo'dan günümüze en güçlü düşüncedir. Adalet direği üzerine inşa edilmemiş hiç bir düşünce ve eylem başarıya ulaşamayacaktır. Adalet olmadığında insanlığın tarih boyunca kabul ettiği ortak kötülükler olan masum bir insanı öldürme, tecavüz, hırsızlık gibi fiiller bile normal kabul edilmektedir. Konfiçyus'a göre "Menfaatler adaletin gerçekleşmesini önleyen en büyük faktörlerdir. Onun için insanları bu duygudan uzaklaştırmak gerekir."

İslam dininde adalet, en önemli ve öncelikli ilkedir. Kuran'ı Kerim'de "Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan, kendiniz, anne babanız ve akrabanız aleyhinde olsa bile Allah için şahitlik eden kimseler olur. Haklarında şahitlik ettikleriniz zengin olsunlar, fakir olsunlar, Allah onlara sizden daha yakındır. Hislerinize uyup adaletten sapmayın" ve "Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder" ayetleri bunun en açık delilleridir.

Koçi Bey, devlet yönetimine ve toplumsal yapıya ilişkin eleştirileri içeren değerlendirme ve tavsiyelerini içeren risalelerinde dünya küfür ile yıkılmaz, zulüm ile yıkılır diyordu. 17. yüzyılda yaşayan büyük tarihçi Naima'ya göre büyük bir adam olmanın ilk şartı adil olmaktı.

Rawls, adaletin dürüstlükle sağlanacağını ileri sürer. Adaleti bütün kurumların ilk fazileti olarak belirtir ve adaletin iki prensibini tanımlar: diğer insanlarla eşit haklara sahip olmak ve doğuştan ya da çevreden kaynaklanan eşitsizliklerin kaldırılması. Ancak bu iki prensiple herhangi bir kimsenin bir makam veya mevkiye gelmesine engel bir husus bulunmayacağını anlatır.

Adaletin gerçekleştirilmesi zulüm etmemek, hak edene hakkını vermek, hak etmeyene iltimas geçmemek, kimi zaman eşit kimi zaman ise eşit olmayanlara destek çıkarak sağlanabilecektir

Adaletin önemli olduğu konusunda herkes hemfikirdir. Ancak, bundan daha önemlisi adaletin ne olduğu ve nasıl sağlanabileceğinin bilinmesidir.

Devleti yönetenler kamu yönetiminde adalet anlayışının tesisi için mağdurların hakkını teslim ederek, hak edene hakkını vererek, hak etmeyene ise iltimas geçmeyecek bir adalet anlayışı oluşturmalıdır.

2023 ve 2071 hedeflerine ulaşabilmek için kamu yönetiminde adalet tek başına bir hedef olarak seçilmelidir.

Kamu personel reformunun gündemde olduğu şu sıralarda adalet anlayışını güçlendirecek bir sistem inşa edebilmek için aşağıdaki hususlar önerilmektedir:

1) Memurların sınıflandırma sistemi çökmüştür. Amerika'da sadece federal düzeyde 3500'den fazla sınıflandırma varken 657 sayılı Kanunda sadece 10 sınıf bulunmakta ve bu sınıflandırmalar dünyadaki sınıflandırma sistemine uymamaktadır. Memurları kategorize etmeden iş tanımları ve görev tanımları yapılamayacaktır. Adama göre işten işe göre adama geçebilmenin sağlanabilmesi ise buna bağlıdır.

2) Sınıflandırma sistemi oluşturulduktan sonra performans yönetimi kurulmalı ve memurların performanslarını artıracak eğitimler ve teşvikler düzenlenmelidir.

3) İyi yetiştirilen 3 milyondan fazla memur Türkiye'de birçok değişim ve dönüşümün gerçekleşmesinde öncü rolü üstlenecektir. Bunun gerçekleşmesi için güçlü bir uzaktan eğitim sistemi kurulmalı ve memurlar eğitilmelidir. Devlet, sadece bilgisayar alt yapısı ve malzemeleri için milyarlarca kaynak harcarken pek çok memur temel bilgisayar uygulamalarını bile yeterince bilmemektedir. Bu ise zaman, emek ve iş kaybına yol açmaktadır.

4) Her türlü atamalarda şeffaflık sağlanmalıdır. Kamu'da işe alma ve yükseltmenin tarafsızlık ve liyakat esasına göre dayalı yöntemlerde sağlanması gerekir. Anayasa'ya göre "herkes Kanunlar önünde eşittir" ve "Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir". Ancak her vatandaşın kamu görevlisi olma imkanı olmadığından bu hak liyakate göre gerçekleştirilmelidir. Liyakat;, işe girme, işte yükselme, her türlü görevlendirme ve ödüllendirmenin yalnız yeterlilik ve başarı ölçütüne dayandırılmasıdır. Liyakat, her türlü ayrımcılık ve kayırmacılığın zıttıdır. Liyakatin sağlanabilmesi için kamuya ilk alım ilanlarından, naklen geçişlere, yer değiştirmeden, daire başkanı ve üstü bütün kadrolara atanmalara kadar bütün işlemlerin ve ilanların görülebileceği bir portal hizmete girmelidir.

5) Siyasilerin kendi istedikleri insanlarla çalışmasını kolaylaştıracak düzenlemeler yapılmalıdır. Genel müdür yardımcısı ve üstü kadrolar sözleşmeli hale gelmeli ve süreleri sınırlı olmalıdır. Her üç yılda bir sözleşmeleri sona ermeli ve istenilenler yeniden atanmalıdır.

6) Kurum içi yükselme öncelikli olmalı bunun için daire başkanı ve genel müdür yardımcıları ile denklerinin yüzde 30'unun kurum içinden yükselmesi sağlanmalıdır.

Adalet, kamunun hakkıdır. Kamu yönetiminde adalet ise kamu personel yönetiminde adaletle başlayacaktır. Son olarak, kamuda adalet için Necip Fazıl üstadın eserinden sinemaya aktarılan Reis Bey'i defalarca izlemeli ve reformları harekete geçirmeliyiz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber