Erdoğan: Musul'dan çekilmek sözkonusu değil

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, askerlerin muharip olarak değil, eğitimci olarak Musul'a gittiğini vurgulayarak, "Şu anda orada gerek Başika'da gerekse kamp yerinde yaptıkları iş eğitimdir. Bu eğitimi veren askerlerimizin eğitim verdikleri Peşmerge sayısına, miktarına göre de bu sayı çoğaltılır veya azaltılır. Bunu geri çekmek söz konusu değil" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 10 Aralık 2015 19:34, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Erdoğan: Musul'dan çekilmek sözkonusu değil

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörün amacının sosyal dokuyu tahrip etmek ve farklı toplum kesimleri arasındaki kader birliğini dinamitlemek olduğunu belirterek, "Terör eylemlerine karşı Bosna Hersek halkının gösterdiği birlik ve beraberliğin önümüzdeki dönemde de sürdürüleceğine inancım tamdır. Terörün dini ve milliyeti olmaz. Türkiye, terörle mücadelesinde her daim Bosna Hersek'in ve dostlarının yanında olacaktır" dedi.

Erdoğan, resmi ziyaret için Türkiye'de bulunan Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Dragan Çoviç ve Konsey Üyesi Bakir İzzetbegoviç ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde baş başa ve heyetler arası görüşme gerçekleştirdi. Görüşmelerin ardından Erdoğan, Çoviç ve İzzetbegoviç ortak basın toplantısı düzenledi.

Bosna Hersek'i "Balkanların kalbi" olarak niteleyen Erdoğan, Çoviç ve İzzetbegoviç'i Ankara'da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ziyaretin, Türkiye tarafından birlik ve bütünlüğü her zaman desteklenen Bosna Hersek ile ilişkileri ve iş birliğini daha ileri taşıyacağına inandığını ifade eden Erdoğan, mayısta yaptığı Bosna Hersek ziyaretinde kendisi ve heyetine gösterilen teveccüh ve hüsnü kabul dolayısıyla da teşekkür etti.

Erdoğan, Bosna Hersek'in huzur ve istikrarının yalnızca Balkanların değil, tüm Avrupa'nın barışı, istikrarı ve güvenliği bakımından önem arz ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Atalarımızın da dediği gibi 'Yalnız taş duvar olmaz.' Bu bakımdan Bosna Hersek'in kurucu halklarının ülkenin menfaatlerini ön plana çıkararak hareket etmesi büyük önem arz ediyor. Yaptığımız görüşmelerde Türkiye'nin her alanda Bosna Hersek'in yanında olduğunu bir kez daha vurguladık. Bosna Hersek'in Avrupa kurumlarıyla bütünleşmesine ve Avrupa-Atlantik yönelimine verdiğimiz desteğin altını bir kez daha çizdik.

Bosna Hersek'te 12 Ekim 2014 genel seçimlerinden sonra son derece olumlu bir atmosfer yakalandı. Bu müspet havayı uluslararası toplum gibi biz de memnuniyetle karşılıyoruz. Başta reform sürecinde katedilen değerler olmak üzere Avrupa Birliği ve NATO süreçlerinde yaşanan gelişmeleri yakından izliyor ve destekliyoruz. Özellikle de üç lider arasındaki birbirleriyle olan ortak akıl oluşturma ve müşterek çalışmadaki gayretleri gerçekten örnek teşkil eden havadadır. Bundan dolayı ayrıca kendilerini tebrik ediyorum."

Erdoğan, dış politika alanında Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi'nin yol gösterici ve kararlı tutumunun, ülkenin diğer kurumlarına da örnek olduğunu vurgulayarak, "Türkiye olarak bundan sonra da iyi ve kötü günlerinde, ihtiyaç duyacakları her alanda Bosna Hersek'in yanında olacağımızı ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

Türkiye'nin bilgi ve teknoloji birikimiyle Bosna Hersek'in atacağı adımların destekçisi olacaklarına işaret eden Erdoğan, "İş birliğimizin kapsamının genişletilmesi noktasında hemfikiriz. Gerek siyasi, gerek iktisadi, ticari, askeri alanda, her alanda Bosna Hersek ile müşterek çalışmalarımızı sürdürmekte kararlı olduğumuzu ifade etmek istiyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Türk iş adamlarının Bosna Hersek'teki yatırımlarının ayrı bir gurur meselesi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bundan dolayı girişimcileri tebrik etti.

Erdoğan, "Türkiye, birikimleri, tecrübeli ve dünya standartlarında hizmet veren firmalarıyla her türlü yardıma, teşebbüse hazırdır. Türkiye-Bosna Hersek-Sırbistan ve Türkiye-Bosna Hersek-Hırvatistan üçlü danışma mekanizmalarının sürdürülmesi ve güçlendirilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Bosna Hersek ile serbest ticaret anlaşması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörün Türkiye ve Bosna Hersek başta olmak üzere Balkanlar ve Avrupa'nın da huzuruna kastettiğini kaydederek, şöyle devam etti:

"Terörün amacının sosyal dokuyu tahrip etmek, farklı toplum kesimleri arasındaki kader birliğini dinamitlemek olduğunu gayet iyi biliyoruz. Terör dünyanın her yerinde kan dökerek ayrılıkları derinleştirmeyi, kini, husumeti ve nefreti körüklemeyi hedeflemektedir. Terör eylemlerine karşı Bosna Hersek halkının gösterdiği birlik ve beraberliğin önümüzdeki dönemde de sürdürüleceğine inancım tamdır. Terörün dini ve milliyeti olmaz. Türkiye, terörle mücadelesinde her daim Bosna Hersek'in ve dostlarının yanında olacaktır.

Bir gerçeği daha burada özellikle vurgulamak istiyorum, Bosna Hersek ile olan dayanışmamızı, özellikle serbest ticaret anlaşmasıyla çok daha ileriye taşımanın gayreti içerisindeyiz. Ülkelerimiz arasındaki yakın ilişkilerin diğer bir tezahürü Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali'nin düzenlenmesinde yaşanmıştır. 2017'de Bosna Hersek'te, 2019 yılında ise ülkemizde yapılması öngörülen festival, Bosna Hersek'in talebi üzerine 2017'de ülkemizde, 2019'da ise Bosna Hersek'te düzenlenecektir. Yapılan becayişle Erzurum özveride bulunarak bu büyük faaliyeti 2 yıl önce yapmayı kabul etmiştir. Böylelikle ülkemiz bu alandaki tecrübelerini 2019'da Bosna Hersek ile paylaşmayı kabul etmiştir."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, askerlerin muharip olarak değil, eğitimci olarak Musul'a gittiğini vurgulayarak, "Şu anda orada gerek Başika'da gerekse kamp yerinde yaptıkları iş eğitimdir. Bu eğitimi veren askerlerimizin eğitim verdikleri Peşmerge sayısına, miktarına göre de bu sayı çoğaltılır veya azaltılır. Bunu geri çekmek söz konusu değil" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Erdoğan ile resmi ziyaret için Türkiye'de bulunan Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Dragan Çoviç ve Konsey Üyesi Bakir İzzetbegoviç baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin Bosna Hersek'ten et ithali ile ilgili soruya Erdoğan, "15 bin ton et konusu ile alakalı olarak bizim muhatabımız Bosna Hersek Cumhuriyeti yönetimidir. Bizim onlara sözümüzdür, bu yıl itibariyle bu etin tamamını ithal edemedik. 2016 yılı itibariyle de bu eti almaya devam edeceğiz" karşılığını verdi. Erdoğan, et ithalatı ile ilgili rakamın gerekirse çoğaltılabileceğini ifade etti.

- "Askerlerimizi geri çekmek söz konusu değil"

Musul'daki Türk askeri varlığı ve Rusya'nın bu konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne taşıması ile ilgili soruya Erdoğan, "Musul meselesinde bildiğiniz gibi buraya Türk askerinin gitmesi aslında 2002 yılında olan bir harekettir ve bu hareketten sonra da 2014'te merkezi yönetim Haydar Abadi'nin bizi ziyaretlerinde kendilerinin bizden eğitim noktasında talepleri olmuştur, gerek asker, gerek polis olarak" cevabını verdi.

Türkiye'den giden askerlerin muharip olarak değil, eğitimci olarak Musul'a gittiğini vurgulayan Erdoğan, "Şu anda orada gerek Başika'da gerekse kamp yerinde yaptıkları iş eğitimdir. Bu eğitimi veren askerlerimizin eğitim verdikleri Peşmerge sayısına, miktarına göre de bu sayı çoğaltılır veya azaltılır. Bunu geri çekmek söz konusu değil" diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye, Amerika ve Kuzey Irak'ın 21 Aralık'ta üçlü bir toplantı gerçekleştireceğini ve bu toplantıda bölgesel ve genel konuların ele alınacağını bildirdi.

"Bir gerçeğin altını çizmem lazım o da şudur" diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rusya Federasyonu'nun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne gitmesi ne adına? O ayrı bir sorudur. Bir defa Rusya Federasyonu burada taraf değildir, ne adına gidiyor o da ayrı bir konu. Türkiye olarak bizler oradan verilen cevabı şu an gördük. Nitekim Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, bu müracaatı bildiğiniz gibi reddetti. Bundan sonraki süreçte ne olur, onu da izlemeye devam ederiz. Ama biz Türkiye olarak şu anda dünyada, özellikle bölgedeki gelişmelerde koalisyon güçleriyle müşterek hareket alanını kendimize seçmiş bulunuyoruz ve talep edilmeyen bir yerde biz yokuz. Her talep edilen veya eden ülkeye de olumlu cevap vermeye kimse mecbur değildir. Ama bizim bir özelliğimiz var, nedir bu? Bizim bir tarafta 911 kilometre Suriye ile sınırımız var, bu bizim için hayati önem ifade etmektedir. Öbür tarafta yaklaşık 390 km Irak'la sınırımız var, bu da bizim için hayati önem ifade etmektedir. Rusya Federasyonu'nun bu ülkelerle bir sınırı mı var? Değil.

Tartus'da zaten zamanında kendisine orada malum üs gibi bir yer kurmuşlardı, şimdi o yetmedi bir de daha kuzeyde, Lazkiye'nin kuzeyinde yeni bir üs kurmak suretiyle oraya şu anda uçaklarıyla, füzeleriyle yerleşmiş durumda. Önce onu dünyaya izah etmesi lazım, 'Ben burada niye varım, niçin varım?'. Bunları gayet güzel karşılıklı konuştuğumuz zamanlarda hiç gündeme gelmedi ama şimdi hepsi gündeme geldi ve çok farklı bir yaklaşım içerisindeyken şimdi artık duygusal yaklaşımları görüyoruz."

Türkiye olarak gerilimden yana olmayacaklarının altını çizen Erdoğan, konuşmasını, "Sabırlı olacağız ve bu sabırlı yaklaşım, inanıyorum ki diplomatik ilişkilerimizi güçlü hale getirecektir. Belki yeniden inşasına vesile olacaktır" diye tamamladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber