Merkez'e faiz lobisi baskısı

ABD Merkez Bankası'nın (FED) beklenen faiz artırımının ardından önümüzdeki dönemde artırımların kademeli devam edeceği beklentisi gelişmekte olan piyasalarda iyimser havaya neden olurken, yurt içinde ise faiz lobisi iş başı yaptı. Merkez Bankası'nın bugünkü toplantısı öncesinde lobi, FED'in kararının arkasına sığınarak 'faiz artırmalı' söylemlerini artırdı. Merkez Bankası'nın FED kararı öncesinde zaten faizleri artırdığına dikkat çeken uzmanlar, faiz artırımı için kurda baskı ya da ülkede talep yönlü enflasyon tehlikesinin söz konusu olması gerektiğini belirterek, FED kararı sonrası tsunami olmadığının görüldüğünü söyledi. FED kararı sonrası dolar hızlı bir şekilde geri çekilerek dün 2.90 seviyelerine düşerken, borsa cephesinde de yükseliş yaşanıyor.

'TÜRKİYE AYARLAMAYI ÖNCEDEN YAPTI'

Merkez Bankası'nın üzerinde siyasi baskı varmış algısı oluşturmaya çalışan faiz lobisi, FED'in yaklaşık 10 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği ilk faiz artırımının ardından, bugün yapılacak toplantıda koridorun alt bandı ile politika faizinde artırıma gitmesi gerektiğini savunuyor. Faiz lobisi, buna gerekçe olarak da Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın ağustos ayındaki toplantıda 'sadeleştirmeye gideceğiz' sözlerini gerekçe gösteriyor. Uzmanlar ise sadeleştirmenin yanlış yorumlandığına dikkat çekerken, Merkez Bankası'nın daha önceden ayarlamayı yaptığı için faizlerde artırım değil, indirim için fırsat kollayacağını söylüyor. Uzmanlar, ayrıca gelişmekte olan ülkeler içerisinde Türkiye'nin 'AB ile müzakere süreci' gibi güzel bir hikayesi olan tek ülke olduğuna dikkat çekiyor.

ARTIRIM DEĞİL, İNDİRİM

Gedik Yatırım Portföy Yönetim Müdürü Eral Karayazıcı, merkez bankalarının yurt dışı verileri izleyeceği söz konusu süreçte TCMB'nin atacağı adımların yüksek olasılıkla politika faizinde artırım değil, indirim yönünde olabileceğini söyledi. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın 'sadeleştirmeye gideceğiz' diyerek örtülü biçimde bunun sinyalini verdiğini ama piyasanın bunu haftalık politika faizi yukarı gecelik borç verme faizi aşağı gelecek ve ortada bir yerde buluşacak diye yorumladığını belirten Karayazıcı, şunları söyledi: "Merkez de gerekirse TCMB faiz artırabilir diye düşünerek piyasa çekinsin dolara hücum etmesin diye düşünerek bana sorarsanız bilinçli olarak buna açıklama getirmedi. TCMB önümüzdeki aylarda önce beklenti yaratacak sonra adım adım gecelik borç verme faizini düşürerek sadeleştirmeyi haftalık politika faizi üzerinden gerçekleştirecektir. Piyasa da bu havuca pozitif sinyal verip kovalayacak özellikle de tahvil piyasamıza güçlü girişler söz konusu olabilecektir. Yabancı girişi arttıkça da kurlarda aşağı yönlü seyrin zemini kuvvetlenecektir."

TSUNAMİ OLMADIĞI GÖRÜLDÜ

"FED faiz artırınca tsunami olmadığı görüldü" diyen Eral Karayazıcı şunları söyledi: "Türkiye ekonomisi 2016 yılında yaralarını sarma fırsatı sunacak bir dış iklimi arkasında bulacak. Rehavete kapılır ve bu güneşli parkurda yol alamazsak 2018-2020 döneminde yurtdışında hakim olacağını düşündüğüm sert kış ikliminde ciddi güçlükler yaşama riski ile karşı karşıya kalırız. 2016 bütününde FED öncesi hamle yapanlar 1 puan kadar politika faizlerinde indirim olanağı bulurken TCMB''nin haftalık ve gecelik borç verme faiz oranını 6.25 puana kadar indirme olanağına kavuşabileceğini düşünüyorum."