Belediyelere AB standardı

AK Parti'nin uzun süredir üzerinde çalıştığı belediye yasasında yapılması planlanan düzenlemeleri AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, Yeni Şafak'a anlattı.

Çeşitli bakanlık ve birlik tarafından oluşan komisyonun önerilerinin bakanlıklarla müzakere edileceğini belirten Özhaseki, çalışmanın ayrıntılarına ilişkin şunları anlattı:

Çalışmalar birkaç başlık altında toplanıyor. Birinci bölümü daha çok finansman ağırlıklı, belediyelerin gelirlerini, öz kaynaklarını arttırıcı tedbirler. Bugün bazı belediyeler kişi başına düşen gelir itibariyle 200-250 lira civarında alırken, bazıları 600-650 lira civarında alıyor. Bu dengesizliğin giderilmesi üzerine çalışıyoruz. Bu kapsamda bazı vergilerden belediyelere pay ayrılması gibi 25'e yakın tedbir önerisi gündemde.

YENİ YETKİ VE İMTİYAZLAR

Çalışmalarımızda bir başka konu başlığı belediyelerdeki görev, yetki ve imtiyazlar. Bazı merkezi idaredeki yetkilerin belediyelere devredilmesi, protokoller söz konusu. Ancak bütün bunlar ilgili bakanlara tek tek sorulup onların da uygun görüşüyle gündeme gelecek. Mesela yürüyen araçlarla ilgili de duran araçlarla ilgili de ceza yazma yetkisi trafik. Ancak araç kaldırım işgal ederse zabıta gelip işlem yapabilir. Bu, İçişleri Bakanı'yla da müzakere edilerek yapılabilecek bir yetki devri, şimdi de o aşamaya geldik diyebilirim.

TEŞKİLATLANMA YAPISINA NEŞTER

Bir başka başlık da belediye teşkilatı ve personeliyle ilgili. Belediyelerde teşkilatlanma yapısı çok farklı ve 4-5 tip prosedüre tabi. Küçücük bir odada 7-8 memur arkadaş çalışıyor, biri 657'ye tabi, diğeri sözleşmeli, biri taşeron işçi, biri kadrolu işçi ama yetenekleri var memur işi yapıyor. Buna yönelik bir takım tedbirler gerekiyor.

Belediye başkanlarının özlük haklarıyla ilgili sıkıntılar da düzenlemeyle ele alınacak.

YÜZDE 95'İ CEZALANDIRAMAZSINIZ

AK Parti'nin yerel yönetimlere yönelik tavrı batı tipidir. Avrupa Birliği ülkelerine daha uyum gösteren, yerelin yetkilerini arttırıcı, bir çok alanda yereli yetkili kılıcı bir tavır. Tabii biz bunları yaparken bir de ülkemizin güneydoğusundaki yaşananlar var, terör sorunu var. Nüfusun yüzde 5'lik bölümündeki kötü niyetli, adamlardan dolayı nüfusun yüzde 95'ine zulmedemezsiniz. Ama Güneydoğu'da yaşananlara da göz yummayacağız, yasalarla bunun önlemini alacağız.

Çevreyi kirletenlere karşı zabıta da ceza kesmelidir

Özhaseki, çevrenin kirletilmesine ilişkin bir çalışma da yaptıklarını belirterek, "Kaçak atıklarla ilgili, akaryakıtla ilgili, dışarıya atılan atıklarla ilgili ceza yazma yetkisi Çevre Bakanlığı'nda. Buna da aynı pencereden bakıyoruz. Şehirleri temizleyen, orta bir kirlilik varsa onu kaldırmak zorunda olan belediyeler. Eğer öyleyse, çevrenin kirletilmesini önleme konusunda da daha çok belediyelerin elini güçlü tutmak lazım değil mi? Hatta bana göre, şahsi kanaatimi söylüyorum, atıkla ilgili, kirlilikle ilgili, çevreyi kirletenlerle ilgili kim buldu, ceza yazmalı. İlçe belediyesi bulduysa ceza yazmalı ve parayı kendisi tahsil etmeli. Büyükşehir bulduysa ceza yazmalı ve parayı tahsil etmeli, Çevre Bakanlığı bulduysa yazmalı ve tahsil etmeli. Bu topluma karşı işlenmiş bir suçsa, artık cezayı kimin yazacağı hususunu tartışmamalıyız. Bana göre burada herkes el birliğiyle bu kötülüğün üzerine gitmeli ki, o atık kirliliğinden insanlar kurtulmalı" dedi.