TMB, '2016 zor bir yıl olacak'

Türkiye Müteahhitler Birliğinin (TMB) bu yılın ilk çeyreğine ilişkin "İnşaat Sektörü Analizi"nde, "Devam eden entegre sağlık yerleşkeleri ve hastane projeleri ile kentsel dönüşüm süreci ve konut satışlarının iç piyasaya canlılık katmaya devam edeceği değerlendirilmektedir" ifadesi kullanıldı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 01 Şubat 2016 11:36, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00
TMB, '2016 zor bir yıl olacak'

TMB'nin "2016 zor bir yıl olacak" başlıklı raporunda, 2015'in son çeyreğindeki göstergeler ile 2016'nın ilk çeyreğine ilişkin analizler paylaşıldı.

Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin, pazarlardaki çalkantıların yanı sıra Rusya ekonomisi kaynaklı risklerin etkisi altında kalmayı sürdüreceğinin değerlendirildiği raporda, "Düşen enerji fiyatlarının önümüzdeki dönemde de bazı büyük projelerin fizibilitelerini etkileyeceği ve sektörde global rekabeti atıracağı belirtilmektedir. Bu bağlamda değişen dinamikler Türk müteahhitlerini yeni pazar arayışlarına yöneltmektedir" görüşüne yer verildi.

Bu yıl altyapı yatırımlarının liman, hızlı tren, metro ve otoyol projeleri ile sürmesinin beklendiği belirtilen raporda, "Devam eden entegre sağlık yerleşkeleri ve hastane projeleri ile kentsel dönüşüm süreci ve konut satışlarının iç piyasaya canlılık katmaya devam edeceği değerlendirilmektedir" ifadesi kullanıldı.

Küresel likidite koşullarında meydana gelebilecek dalgalanmaların, borçlanma maliyetleri üzerinde etkili olacağının belirtildiği kaydedilen raporda, bu süreçte yeni hükümet tarafından etkin ekonomik ve sosyal reform programının uygulamaya konmasının ve yatırım ortamının güçlendirilmesinin kritik önem taşıdığı vurgulandı.

- Küresel riskler sürüyor

Küresel risklerin varlığını artırarak sürdürdüğünün gözlemlendiğinin ifade edildiği raporda, şu görüşlere yer verildi:

"Enerji kaynaklarının bulunduğu bölgelerde ABD ve Rusya'nın başı çektiği güç kazanma stratejileri, ülkelerin iç işlerinde bozulma ve gerginliğe sebebiyet vermiş, ayrıca son dönemde gittikçe tırmanan İran ile Suudi Arabistan gerginliği ve güç mücadelesi de Suriye ve Irak'ta şiddetini artıran bir iç savaş zincirine dönüşmüştür. Avrupa ve Ortadoğu arasındaki stratejik konumu nedeniyle savaştan kaçan insanların yarattığı göç dalgasından ve uluslararası terör saldırılarından payına düşeni Türkiye'nin de aldığı ortamda, küresel piyasalar ekonomik risklerle birlikte artan oranda jeopolitik riskleri de fiyatlamaya başlamıştır.

Fed faiz artışının başladığı, Brezilya, Rusya ve Çin ekonomilerinin alarm verdiği, küresel sermayenin geçmiş yıllara oranla çok daha seçici olduğu mevcut konjonktürde, Türkiye ekonomisi dış finansmana bağımlılık açısından yatırımcı algısında hassas durumunu korumaktadır. Türkiye'nin diğer gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışmasını sağlayacak yeni hikayesinin etkinlikle hayata geçirilmesi gereken sosyal ve ekonomik reform programı olduğu dile getirilmektedir. Önümüzdeki dönemde hükümetin ağırlık vereceğini açıkladığı reform süreci ve gerçekçi, uygulanabilir hedefler ile birlikte ekonominin rekabetçi, verimli, dinamik ve uluslararası yatırım için daha uygun hale getirilmesi beklenmektedir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber