Kleptomani hastası memurun hırsızlık yapmasının sonuçları

Kleptomani hastası memurun hırsızlık yapmasının sonuçları...

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 08 Şubat 2016 15:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Kleptomani hastası memurun hırsızlık yapmasının sonuçları

Ben PTT"de, 399 sayılı KHK"ye tabi sözleşmeli personel olarak görev yapmaktayım. Kleptomani hastası olduğum için hırsızlık suçundan dolayı yargılandım ve TCK"nun 32/1 maddesine göre cezai ehliyetimin tam olmadığına karar verildi, 6 ay 28 gün ceza aldım ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verildi. İdarede hakkımda soruşturma açtı ve 657 sayılı Yasanın 125/E-g maddesi ve 399 sayılı KHK 45/b maddesi ile hizmet sözleşmesinin 11/b maddesi gereğince memurluktan çıkarılmama ve sözleşmenin feshine karar verildi. Ne yapabilirim?

Öncelikle bilmeyen okuyucularımıza kleptomani hastalığı hakkında biraz bilgi vermemiz yararlı olacaktır. Kleptomani hastalığı (çalma hastalığı); İhtiyacı olmadığı halde, bir takım nesneleri izinsiz olarak alarak yani çalarak, onlara sahip olma şeklinde bir dürtü kontrol bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Kişinin aslında o malı satın alabilecek yeterli maddi birikime sahip olduğu, ancak buna rağmen hastalık nedeniyle bu davranışı gerçekleştirdiği gözlenmiştir. Bu açıklamadan sonra konunun mevzuat boyutuna geçebiliriz.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ne anlama gelmektedir?

Bu günlerde kamu kurumlarını en fazla sıkıntıya sokan konulardan biriside Adli Yargı tarafından verilen kararlarda yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde verilen kararlardır. Haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde karar verilen kişilerin memuriyetlerine hiçbir şey olmamaktadır. Ancak, ilgililer hakkında disiplin yönünden işlem yapılabilmektedir. Şayet ilgililer hakkında disiplin zamanaşımı dolmuşsa o takdirde yapılacak bir şey yoktur. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesinin 5 inci fıkrasında yer verilmiştir. Buna göre; Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmektedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade etmektedir.

Bu hüküm gereğince, 657 sayılı Kanunun 48-A/5 bendinde yer alan memuriyete engel suçlardan dolayı mahküm olan bir memur hakkında adli yargı mercilerince verilen mahkümiyet kararının hüküm kısmında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmişse bu memurun 657 sayılı Kanunun 98/b maddesinde yer alan "Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi" hükmü olsa dahi memurluğu devam ettirilecektir. Aynı durum KİT"lerdeki sözleşmeli personel için de geçerlidir.

Bu konuya ilişkin olarak Danıştay 12. Dairesinin 09.07.2008 tarihli ve Esas No: 2007/2534, Karar No: 2008/4502 nolu kararında özetle; Polis memuru iken, dolandırıcılık suçundan kesinleşmiş mahkümiyeti nedeniyle görevine son verilen davacının, söz konusu mahkümiyeti hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi karşısında, artık bu aşamada memur olma şartını yitirdiğinden söz edilemeyeceği ifadesine yer verilmiştir.

Ayrıca, benzer bir konuda Danıştay 1. Dairesinin 25.03.2009 tarihli ve Esas No: 2009/221, Karar:2009/535 nolu kararı da aynı yönde olup, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilenlerin memuriyetlerinin devam etmesi gerektiği ifade edilmektedir. Sonuç olarak hakkınızda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı gereğince göreviniz sona erdirilememekle birlikte hakkınızda yürütülen disiplin cezasından dolayı görevinize son verildiği anlaşılmaktadır. Yani 399 sayılı KHK"nin disiplin cezalarını düzenleyen 44 üncü maddesi gereğince hakkınızda 657 sayılı Kanunun 125/E-g maddesine göre memuriyetten çıkarma cezası verilerek sözleşmenizin feshedildiği anlaşılmaktadır. Hastalığınızın, raporla belgelendirilmesi halinde disiplin cezası verilmesinde hafifletici bir unsur olarak dikkate alınması gerekmekte ise de bu durum, idareler açısından zorunlu değildir. Ayrıca, çalıştığınız kurum, sizin hasta olduğunuzu bildiğiniz halde niçin tedavi olmadığınızı ve bu durumu bildirmediğinizi de dikkate alarak karar vermiştir. Şuan itibarıyla dava açmaktan başka seçeneğiniz yoktur.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber