'FETÖ bürokratları Doğu'da PKK'ya destek verdi'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, FETÖ bürokratlarının Doğu'da PKK'ya destek verdiğini ileri sürerek, "Sınavlarda kazanmışlar terör örgütüne müzahir olmuşlar. Adı korucu, adı bürokrat, adı din adamı, adı öğretmen bunlardan oluşmuşlar" dedi.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 10 Şubat 2016 18:42, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'FETÖ bürokratları Doğu'da PKK'ya destek verdi'

Türkiyem TV Ankara stüdyosunda Rıfat Gökçe'nin sunduğu Gündem Özel programına katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Paralel yapılanmayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Özdağ, Fetullahçı Terör Örgütü ile bürokratlarının doğuda PKK'ya destek verdiğini ileri sürerek, "Oradaki bürokratlar milletine asla tepeden bakmayacaklar. Oradaki bürokratlar PKK ile birlikte olmayacaklar. Şimdi 50 yıl boyunca Türkiye'nin her yerinde FETÖ dediğimiz bir yapılanma öyle kolay kolay bir yılda iki yılda ortadan kaldırılır mı? İdeolojiler üzerimize giydirilen deli gömlekleri. Irkçılık var o bölgede ırkçılığa inanmış, Türkiye'yi çözüm süreciyle beraber oradaki vatandaşlara Türkiye burayı bize bıraktı diyerek propaganda yapmış, gerçekleri algıyı başka türlü takdim etmiş, gerçekleri çarpıtmış olan bir terör örgütü vardı ve bunlara da destek veren bürokrasiye sızmışlar. Sınavlarda kazanmışlar terör örgütüne müzahir olmuşlar. Adı korucu, adı bürokrat, adı affedersin o bölgede tırnak içinde söylüyorum din adamı, adı öğretmen bunlarda oluşmuş" diye konuştu.

Özdağ, yeni bürokratların atanacağını ifade ederek, "Şimdi Almanya'da ben böleceğim deseler müsaade ederler mi? İngiltere İRA örgütü vardı müsaade etti mi İngiltere? İspanya'da ETA örgütü vardı müsaade etti mi? Almanya müsaade etti mi? Kızıl Tugaylara İtalya müsaade etti mi? Kızıl Güneşlere Japonya müsaade etti mi? Peru'da Devrimci Yol Hareketine müsaade etti mi? Tamil Gerillarına Sirilanka gibi bir ülke müsaade etti mi? Gemileri vardı, topları vardı, uçakları vardı, bunları tankları vardı müsaade etmediler. Biz buna müsaade etmeyiz" ifadelerini kullandı.

Bölgede yaraları sarma adına devlet,millet buluşmasını sağlayacaklarını ifade eden Özdağ, "Bu nedenle bölgede milletiyle daha çok kucaklaşmış bürokratlar, kaymakamlar, o bölgede ayrım yapmadan hizmet edecek devlet adamlarına ihtiyaç var" diye konuştu.

Programda Dersim olaylarıyla ilgili de çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Özdağ, "İlk defa Atatürk 1926-1930 yılları arasında Ağrı isyanlarında bu olayları dindirmek istedi aracı kullandı. Onlara 'İnin dağlardan silahınızı bırakın, cezaevlerindekini bırakayım yeni af ilan edeyim bu topraklardan gidenlerin tekrar toprağına dönmesine vesile olayım ve de sizleri bağışlayayım' dedi ancak kabul etmediler. Hınçak ve Taşnak Ermenileri ile beraber oldular, Ruslarla beraber oldular ve devlet gereğini yaptı. Fırat'ın en dar yerinde karakol yaptık otoriteyi sağlamak istiyorduk. Her devlet kurulduğunda otoriteyi sağlar. Yani kamu düzenini sağlar. Ve orada askerliği yarıya indirelim, vergiyi yarıya indirelim o bölgeye ait dedik. Dinlemedi bu grup ve geldiler karakolu basarak 38 askerin boğazları kesilerek öldürüldü ve dağlara çıktılar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de gereğini yaptı. Önce teslim olun dedi olaya karışmayanları teslim edip olaya karışanlar dağda yaşasınlar dediler devlet kabul etmedi. 38 olaylarında ise belki kantarın topuzu kaçmış olabilir. Orada kurunun yanında yaş da yanmış olabilir. İrtibat kopukluğu var istihbarat zayıf, iletişim zayıf, bugünkü şartlarda böyle telefonlarımız mı var? Telgrafımız mı var zaten savaştan çıkmış bir toplumuz biz, savaş kapımızı çalıyor. 1940-1945'te ikinci cihan harbi var. Onlar da kapımızı çalıyor" şeklinde konuştu.

Özdağ konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan 1938 olaylarından sonrası ile ilgili 'gerekirse devlet olarak bugün özür dileyebiliriz' dedi. Bunu söyledi, ama 1937 öncesini yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti niye Dersim'e gidiyor da orada Seyit Rıza ile uğraşıyor da üç ilçede de diğer ilçelerde ki Kürt kökenlilerle Türkmen kökenlilerle alevi vatandaşlarımızla uğraşmıyor. Bir problem var orada meseleye alevi diye gitmiyor zaten Seyit Rıza ve arkadaşları. Zaza kökenliler o bir Kürt isyanı da değil. Burada birilerinin yapmış olduğu bir şeyi Dersim'e mal edemeyiz, burada birilerinin eşkıyalığını, birilerinin yanlışlığını Tunceli'ye mal edemeyiz. Ne alevi vatandaşımıza mal ederiz ne Zaza'lara mal ederiz, ne Kürtlere mal ederiz. Ama burada bir yanlışlık var."

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bine yakın PKK'lının öldürüldüğünü ifade eden Özdağ, "Şu ana kadar Cizre'de, Silopi'de, Sur 'da bunlar öldürüldü diyerek o bölgede yaşayan Kürtler tamamen suçlu mu? O bölgedeki Araplar suçlu mu? Türkmenler suçlu mu? Hristiyanlar suçlu mu? Kırgızlar, Yezidiler, Özbekler suçlu mu? Biz burada terörle ve teröristle mücadele ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber