'20 bin uzman hekim açığı var'

20 bin uzman hekim açığına dikkat çeken Müezzinoğlu, "İnsan kaynağının üç yıldır, 20 bin uzman hekim, 10 bin pratisyen hekim açığı. Aile hekimliği sistematiğini daha güçlü kurulmasını başaramaz mıyız?

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 10 Şubat 2016 20:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'20 bin uzman hekim açığı var'

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sağlık hizmeti kapsamında Edirne'de, Bursa'da ne varsa Hakkari, Diyarbakır ve Şırnak'a da yapıldığını belirterek, "Bursa'nın sokakları yerel yönetimler tarafından yalnız altyapı ve şehrin gelişmesi için kazılıyor. Şayet Sur'un sokaklarına mayınlar döşeniyorsa, şayet Sur'un sokaklarına çukurlar kazılıyorsa, orada silahlı insanlar varsa, arkadaşlar silahlı çatışma değil, silahlı insanlar oradan çıkacak, o bayrak da orada Bursa'daki gibi dalgalanacak şekle gelecek. Ondan sonra da her vatandaşımıza her türlü hizmeti sunmaya hazırız" dedi.

Müezzinoğlu, bakanlığının 2016 Yılı Bütçesinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Milletvekillerinin eleştirilerinde yer yer politik cümleler kullansa bile büyük oranda özü itibarıyla yapıcı bir değerlendirme olduğunu belirten Müezzinoğlu, bundan ötürü iktidar ve muhalefet milletvekillerine teşekkür etti.

Sağlık alanının oldukça zor ancak bir o kadar da saygın ve onurlu olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, ne yapılırsa yapılsın alana ilişkin eksiklerin her zaman söz konusu olabileceğini söyledi. Müezzinoğlu, bu alana ilişkin teknoloji ve bilimsel gelişmelerin sürekli kendini yenilediği için hizmet çeşitliliğinin sürekli değiştiğini dile getirdi.

Türkiye'nin sağlık hizmet kalitesi ve sunumunda, aksayan yönlere karşın dünyanın gelişmiş ülkelerindeki başarının yakalandığını vurgulayan Müezzinoğlu, "Elbette kalite ve standartta geliştirmemiz gereken yönler var, aksayan alanları var ama herkes bilmeli ki OECD ülkelerinin ortalamasının yarısından daha az hekim sayısıyla, yarısından daha az hemşire ve yardımcısı sağlık elemanı sayısıyla bu hizmetleri ideal şekilde vermeye çalışıyoruz. Buradaki başarının en büyük sahibi, hekimlerimizindir, sağlık çalışanlarımızdır, onların mesleklerine olan tutkularıdır, mesleklerine olan duyarlılıklarıdır. Onlara teşekkürü bir borç biliyorum" diye konuştu.

Cumartesi-pazar günleri dahil her gün ortalama bir milyon 150 bin hastaya bakıldığını, bu oranın mevsimlere göre bazen arttığını bazen de azaldığını dile getiren Müezzinoğlu, sağlık alanında gelinen noktanın geliştirilmeye çalışıldığını bildirdi. Müezzinoğlu, "Biz Türkiye'de 1930'lu yılların vizyonunu kaybeden, sonra da çatıştıran, ayrıştıran; çatıştırarak da popülist politikalarla Türkiye'nin kaderiyle oynayan bir noktaya artık alet olmamalıyız. Sorun, sağlık ve insan. İster HDP'li ister AK Parti'li, 78 milyon bu ülke insanının en ideal sağlık hizmeti almasıyla ilgili hepimizin sorumluluğu var. Daha iyi olabilmesi için her türlü veriyi değerlendiriyoruz" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de 20 bin uzman ve 10 bin pratisyen hekim açığı bulunduğuna işaret eden Müezzinoğlu, hekim ihtiyacının artırılmasıyla sıkıntıların büyük ölçüde giderilebileceğini ifade etti.

"AK Parti olarak diyoruz ki 'biz önümüzdeki üç yılda nitelikli yatak sayımızı ve şehir hastanelerimizi 2018 sonu, 2019'da yüzde 90'lara taşıyabilmeliyiz" diyen Müezzinoğlu, sağlık turizminde altyapının tamamlandığını, fiziki mekanların güçlendirildiğini kaydetti. Müezzinoğlu, "Bunun finansmanında da dünyaya açık bir sistem, milletin tamamınına açık bir sistem, ihaleleri uluslararası boyutuyla şeffaf bir sistem" dedi.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal'ın "Bunu, YPK'nın dediğine aykırı yaptınız" şeklindeki eleştirisi üzerine Müezzinoğlu, "YPK'nın dediğine nasıl aykırı yapar? Bunların hiçbirinde YPK'nın dediği olmadan benim adım atmam mümkün değil" cevabını verdi.

Müezzinoğlu, 2023 yılına gelindiğinde 10 bin nüfusa düşen hasta yatak sayısının 26'lardan 30'lara ulaşmasının hedeflendiğini dile getirdi.

-"Asla 'savaş bakanı' kelimesini hak edecek bir duruşum olmadı, olamaz da"

Bakan Müezzinoğlu, sağlık hizmet sunumunun Türkiye'nin her yerinde aynı kalitede olduğunun altını çizerek, "Güneydoğu'da az önce gündeme geldi. Bir binada 27 kişinin olduğu gibi. Nurettin Bey'e (CHP Muğla milletvekili Nurettin Demir) de üzüntülerimi ifade ederim. Ben, Sağlık Bakanıyım, asla 'savaş bakanı' kelimesini hak edecek bir duruşum olmadı, olamaz da" diye konuştu. Müezzinoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bakınız, Sayın Leyla Zana, Bursa'da muhtemelen ekim ayında gelmiş ve bir konuşma yapmış. Sonradan öğrendim. orada söylediği cümle şu. Kendisi diyor ki, 'Bursa'da ne varsa Diyarbakır'da da istiyoruz.' Ben de dört gün sonra öğrendiğimde Meclis kürsüsünde söyledim, her ortamda da söylüyorum. Bursa'da ne varsa, Diyarbakır'da da o olsun. Edirne'de ne varsa, Hakkari'de de Cizre'de de Şırnak'ta da o olsun. Bu anlamda, Edirne'de ne varsa, Sağlık Bakanlığı olarak Hakkari'ye yaptım, Şırnak'a yaptım. Bursa'da ne varsa, Hakkari'ye de Diyarbakır'a da yaptık ve yapmaya devam ediyoruz ama bir şey daha söylüyorum; Bursa'nın sokakları yerel yönetimler tarafından yalnız altyapı ve şehrin gelişmesi için kazılıyor. Şayet Sur'un sokaklarına mayınlar döşeniyorsa, şayet Sur'un sokaklarına çukurlar kazılıyorsa, orada silahlı insanlar varsa, arkadaşlar silahlı çatışma değil, silahlı insanlar oradan çıkacak, o bayrak da orada Bursa'daki gibi dalgalanacak şekle gelecek. Ondan sonra da her vatandaşımıza her türlü hizmeti sunmaya hazırız. Nasıl yorumlarsınız bilemem ama bu ülkenin sokaklarında silahlı kuvvetlerinin veya emniyet güçlerinin dışında bir başka silahlı güç varsa buna hep birlikte tavrımız dürüst, net ve bu Meclis'teki yeminimize sadık kalacak şekilde olmalı."

Bakan Müezzinoğlu sorulara cevap verirken, HDP ile AK Parti'li üyeler arasında sözlü tartışma çıktı. HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş'un "Halkın bayrak sorunu yok ama devletin Kürt sorunu var", HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'ın "Sizin yok demeniz bir şeyi değiştirmez, var çünkü" ifadelerini kullanmaları üzerine AK Parti milletvekilleri karşılık verdi. AK Parti Adana Milletvekili Şükrü Erdinç, "Sizin var demeniz bir şeyi değiştirmez. Kürtlere ihanet ediyorsunuz. Olmayan bir şeye 'var' diyorsunuz. Kürtleri sorunla aynı kelime içinde anıyorsunuz" değerlendirmesinde bulundu.

HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ile AK Partili milletvekilleri arasında da bir süre sözlü tartışma yaşandı. HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan da "Kürt sorununu çözemezseniz, nasıl çözüleceğini 3-5 yıl sonra göreceksiniz. Bu, bir gerçektir" ifadeleri üzerine AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ da "O çukurlara gömüleceksiniz. HDP diye bir şey kalmayacak. Siz, çukurlarda mahvolacaksınız" yanıtını verdi.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Şu anda Almanya'nın yoğun bakım yatak sayısı ile Türkiye'nin yoğun bakım yatak sayısı aynı. Bizim yoğun bakım yatak sayımızda sorun yok, uzmanında ve yardımcı uzman hemşiresinde sorun var" dedi.

Bakan Müezzinoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2016 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumunun ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Müezzinoğlu, Halk Sağlığı Kurumu ve Koruyucu Sağlık Hizmetlerinin güçlendirilmesiyle ilgili çalışmaların kısa zamanda tamamlanacağını belirtti.

Evde Sağlık Hizmetleri alanında, Halk Sağlığı Kurumu'nun 12 pilot kentte çalışmalar yaptığını, 650 araç ve yaklaşık 2 bin personelle hizmet verdiklerini dile getiren Müezzinoğlu, uyuşturucuyla mücadele konusunda, "Gelişmiş ve Batı ülkelerine göre çok avantajlı durumdayız. Çünkü uyuşturucuda bizim şu anda geldiğimiz rakam gelişmiş ülkelerin çok altında. Burada hızı kesebilmek veya önünü alabilmek bizi başarılı hale getirecek. Genç nüfus, gittikçe bireyselleşen yaşam tarzı, parçalanmış aileler ve özellikle sentetik bonzai türleri, kimyasalında hızla birini çıkarıp birini koyarak çeşitlendirebiliyorlar. Önleyici tedbirler ve koruyucu tedbirleri önemsiyoruz. 'Önleyici ve koruyucu tedbirleri güçlendiremezsek çok sayıda AMATEM yapmak zorunda kalırız' diye tereddüdüm var. İlk basamağı güçlü hale getirmeyi hedefliyoruz" diye konuştu.

- "İlk defa bu yıl 2 bin 500 fazla hekim geldi"

Sağlık harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Payı hakkında ise Müezzinoğlu, "Bu kadar nitelikli yatak yaparken, özel sektörden daha güçlü yapıların peşinde koşarken anlamakta zorlanıyorum, sağlık nasıl özelleşiyor? İleri tıbbi teknolojilerle donatılmış hastaneleri yapan bir anlayış, özel sektörü nasıl teşvik ediyor, onu anlamakta açıkçası zorluk çektim" ifadelerini kullandı.

Doktor kadrolarının yönetici olduğu yönündeki eleştiriler üzerine Müezzinoğlu, halen kamu hastanelerinde toplam 8 bin 500 civarında yönetici bulunduğunu, bu oranın içerisindeki hekim sayısının bin 753, başhekim sayısının ise 838 olduğunu kaydetti.

Elektronik kart sistemlerinde hastaların kişisel bilgilerine ulaşılabileceği iddiası üzerine ise Müezzinoğlu, "Bize hiçbir hastanın adı soyadı lazım değil ama hastalığıyla ilgili verileri analiz etmeye ihtiyacımız var. Hangi hastalığı hangi mevsimde, hangi yaş grubunda ne kadar veya Şanlıurfa'da bu kadar iken Trabzon'da hangisi, ne kadarı; kıyaslamayı Bakanlığın yapamadığı bir sistemde biz gelecek sağlık politikalarımızı geliştiremeyiz" ifadelerini kullandı.

"Bu bilgileri Sağlık Bakanlığı satacak" yönündeki iddialara ise Müezzinoğlu, "O zaman da hiçbir şey yapmamak lazım. Bununla ilgili her türlü tedbir önerinize açığız. Bu millete yanlış yapmadık, yapmayız" cevabını verdi.

Müezzinoğlu, "Şu anda Almanya'nın yoğun bakım yatak sayısı ile Türkiye'nin yoğun bakım yatak sayısı aynı. Bizim yoğun bakım yatak sayımızda sorun yok, uzmanında ve yardımcı uzman hemşiresinde sorun var. Bu sorunu çözemediğimiz sürece biz burada takılıp kalacağız. İlk defa bu yıl 2 bin 500 fazla hekim geldi. Gelecek yıl 9 bin gelecek. 20 bin açığın kapanması demek önümüzdeki en az 5 yıl demektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Müezzinoğlu, halihazırda 83 toplum sağlığı merkezinde işyeri hekimliği hizmeti verildiğini söyledi.

-"Kişiye yönelik tıp uygulamasına geçilecek"

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Başkanı Fahrettin Keleştimur da kişiye yönelik tıp uygulamasıyla ilgili olarak uluslararası ilişkilerin devam ettiğini belirterek, bu kapsamda Yale Üniversitesi ile bir anlaşma yapıldığını söyledi. Bununla, artık herkesin dosyasında kendi sağlık bilgilerinin yer alacağını ifade eden Keleştimur, bunun yanı sıra genomik yapılarıyla ilgili bilgilerin de bulunacağını ve tedavinin buna göre planlanacağını anlattı. Keleştimur, bunun öncelikli olarak kanser hastalarında uygulanmaya başlandığını dile getirdi.

Öte yandan, tıp alanında çok sayıda araştırmacının yetiştirileceğini vurgulayan Keleştimur, bu şekilde Türkiye'de kişiye yönelik tıp uygulamasına geçileceğini söyledi.

Türkiye Genom Projesi ile yaklaşık yüz bin kişinin genomik profilinin çıkarılacağını anlatan Keleştimur, bunun ilk toplantısının da bu hafta yapılacağını bildirdi. Keleştimur, projenin yakın zamanda hayata geçirileceğinin altını çizerek, "Bu kapsamda başta Nobel sahibi olan bilim adamımız Aziz Sancar başta olmak üzere bilim adamlarımızdan da faydalanacağız. Görüşmelerimiz devam ediyor" diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş de Sayıştay denetimleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Gümüş, şu bilgileri verdi:

"Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumumuzda, Sayıştay denetiminde mali bulgu saptanmamıştır. Performans denetimi kapsamında 5 bulgu yer almaktadır. Nihai denetim raporunda bu bulgularda verilen cevaplar neticesinde bulgu sayısı 4 olarak yer almıştır. Bu hususlar çerçevesinde 2015-2016 yılları içerisinde kurum stratejik plan yenileme çalışmalarına başlanmıştır. Ayrıca, 2015 ve 2016 yılı performans programı da bu doğrultuda hazırlanmış ve duyurulmuştur.

112 Acil sistemimizle ilgili de denetimlerde 112 acil hizmeti sunumunun faturalandırılmaması gereken hizmet bedellerine ilişkin faturalandırma yapıldığı ve bu personele yetersiz ek ödeme yapıldığı hususu vardır. Bu bulgu kapsamında 112 acil tarafından verilen acil hizmetlerin bedelinin ödeneceğine dair SUT'ta hüküm bulunmamaktadır, ancak bu hizmetlerin bedeli SUT'ta belirlenmemiştir. Bu sebeple, hizmetlerin faturalandırılması 3359 sayılı kanuna istinaden belirlenen fiyat tarifesi üzerinden yapılmaktadır. Bu kapsamda, personele herhangi bir ek ödeme yapılmamıştır. Bu konunun çözümü için Sosyal Güvenlik Kurumu ile birlikte çalışıyoruz."

Gümüş, Halk Sağlığı Kurumu ile ilgili olarak da muhasebe uygulamalarıyla ilgili gerekli düzenlemelerin yapıldığının altını çizdi.

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ile ilgili olarak da 9 adet bulgunun cevaplandırıldığını anlatan Gümüş, bundan sonraki sürece ilişkin Sayıştay'a verilen cevabın yeterince değerlendirildiğini ve hiçbir bulgunun izlemeye alınmadığını bildirdi.

Türkiye Hudut Sahilleri ve Sağlık Genel Müdürlüğü değerlendirmesinde de alınan cihazlarla ilgili herhangi bir mali sorunun Sayıştay tarafından saptanmadığını vurgulayan Gümüş, bütün alımların kurallara uygun olduğunun belirlendiğini söyledi.

Konuşmaların ardından, Sağlık Bakanlığının bütçesi kabul edildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber