'İllegal yapılanmaların cesareti kırıldı'

Ala,: "Bu çerçevede yaptığımız çalışmalar sonucunda, toplum güvenliğini olumsuz etkileyen illegal yapılanmaların cesareti kırılmış, kamu düzenini bozmaya yönelik pek çok suç girişimi, yapılan operasyonlar sayesinde işlenmeden önlenmiştir.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 14 Şubat 2016 16:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'İllegal yapılanmaların cesareti kırıldı'

İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Ülkemizde kendini devletten üstün ve daha güçlü göstermek isteyen organize suç örgütleri ve haraç çetelerine karşı amansız bir mücadele yapılarak devletin gücü gösterilmiştir. Organize suç örgütleri ile mücadele kapsamında 2015 yılında 182 operasyonda bin 980 şahıs hakkında işlem yapılmıştır" dedi.

Ala, 2016 yılı bakanlık bütçesini, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sundu.

Burada konuşan Ala, Bakanlık olarak, güvenlik birimlerinin en yeni teknolojilerden azami derecede istifade etmelerine özel önem verdiklerini söyledi.

Suç işlenmesinin önlenmesi ve işlenen suçların faillerinin yakalanması konusunda büyük yararını gördükleri MOBESE'yi Türkiye'nin her yerinde yaygınlaştırdıklarını belirten Ala, 2005'ten bu yana MOBESE sistem kurulumları için genel bütçeden 561 milyon 698 lira harcandığını kaydetti. Ala, 81 il merkezi ve 263 ilçede sistemin kurulumunun tamamlandığını, 103 ilçede kurulum çalışmaları ve ihale işlemlerinin devam ettiğini dile getirdi.

MOBESE sisteminin Türkiye genelinde yaygınlaştırılacağının altını çizen Ala, 2012'de faaliyete geçirilen "Emniyet Genel Müdürlüğü Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi"nin sağladığı imkanlarla, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde alınan güvenlik tedbirlerinin, merkezden takip ve koordinasyonunun gerçekleştirildiğini ifade etti.

Jandarma teşkilatının teknolojik yeniliklerden azami derecede yararlanması için de hassasiyet gösterdiklerini dile getiren Ala, tamamen milli teknolojiler ve çözümler kullanılarak geliştirilen "Jandarma Entegre Muhabere ve Bilgi Sistemi Projesi"nin (JEMUS) 2002'de başlatıldığını anımsattı.

JEMUS'un dünya standartlarına uygun olarak geliştirilmiş bir kamu güvenliği haberleşme sistemi olduğunu anlatan Ala, sistemin 2023 sonuna kadar ülke genelinde yaygınlaştırılmasının planlandığını söyledi.

Sahil Güvenlik Komutanlığınca, JEMUS sisteminin sağladığı altyapı kullanılarak, Sahil Güvenlik Emniyetli Muhabere Sistemi Projesi'nin (SAHMUS) başlatıldığını belirten Ala, SAHMUS sisteminin, Doğu Karadeniz Bölgesi hariç diğer sahil bölgelerinde kullanıldığını kaydetti. Ala, bu sistemin, 2017 içinde, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde de faaliyete geçirilmesinin planlandığını dile getirdi.

Bakan Ala, Sahil Gözetleme Radar Sistemi Projesi'yle de Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün sahillerinde, Marmara Denizi'nde, İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile liman ve körfezlerde, deniz güvenliğinin sürekli ve etkin bir şekilde sağlanacağını vurguladı.

- "İnceleme süreleri kısaldı"

İşlenen suçların hızlı bir şekilde aydınlatılması amacıyla, modern bilimsel metot ve teknikler kullanılarak, "delilden sanığa ulaşılması" üzerinde hassasiyetle durduklarını belirten Ala, delillerin incelenmesi bakımından kriminal laboratuvarlar ile olay yeri inceleme birimlerinin teknik çalışmalarının büyük önem taşıdığını söyledi.

Bu bağlamda, "Otomatik Parmak ve Avuç İzi Teşhis Sistemi" ve "Olay Yeri İnceleme Malzemelerinin Geliştirilmesi" projeleriyle kalite standartlarını yükselttiklerini ifade eden Ala, AB ile ortak yürütülen "Türkiye'nin Adli Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi" ve TÜBİTAK ile ortak yürütülen "Kovan ve Mermi Çekirdeği Bilgisayarlı Analiz ve Tanıma Sistemi" gibi projelerle de suçla ilgili incelemelerde kalite standartlarının arttığını, inceleme sürelerinin kısaldığını kaydetti.

Bakan Ala, ülke genelinde Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait 11, Jandarma Genel Komutanlığına ait ise 4 kriminal laboratuvarın faaliyet gösterdiğini aktırdı.

Polis ve jandarma tarafından, engelli, hasta, yaşlı veya karakola gelmek istemeyen vatandaşların, evine, işyerine, ayağına kadar gidilerek, "şikayetçi, mağdur veya tanık" olarak ifadelerinin alınmalarına imkan sağlandığını anlatan Ala, bu kapsamda 315 bin 704 vatandaşa hizmet verildiğini belirtti.

- "3 bin 96 kişiye spor müsabakalarını seyirden men cezası"

Kayıp kişilerin bulunması için günümüzde sosyal medya ve mobil iletişim ağlarının kullanılmasının önem arz ettiğinin altını çizen Ala, "Kayıp Alarmı Projesi" ile kayıp kişilere karşı vatandaşların duyarlılığının artırıldığını anlattı.

Sosyal medyada kayıp şahsa ait eşgal bilgileri ve fotoğrafın yer aldığı "Kayıp Alarmı" başlıklı Twitter ve Facebook hesaplarının açıldığını belirten Ala, "Projenin başlangıcı olan 7 Kasım 2014'ten itibaren 113'ü yetişkin, 164'ü çocuk olmak üzere toplam 277 kayıp şahıs bulunarak, ailesine ve sevdiklerine kavuşmaları sağlanmıştır" diye konuştu.

Bakan Ala, kamuoyunda "İç Güvenlik Paketi" diye bilinen yasal düzenleme ile Kiralık Araç Bildirim Sistemi'nin (KABİS) 3 Ekim 2015'te faaliyete geçirildiğini, bu kapsamda 3 terör, 50 uyuşturucu ve 918 asayiş olaylarından aranan toplam 971 kişinin yakalandığını söyledi. Ala, "Bu kadar kısa sürede çok sayıda aranan kişinin yakalanması, İç Güvenlik Paketi'nin çıkmasının ne kadar haklı ve gerekli olduğunu göstermektedir" ifadesini kullandı.

Asayiş suçlarının bir kısmını da spor müsabakaları sırasında meydana gelen olayların oluşturduğunu belirten Ala, Sporda Şiddet Ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un yürürlüğe girdiği 14 Nisan 2011'den 31 Aralık 2015'e kadar 11 bin 749 kişi hakkında yasal işlem yapıldığını, 3 bin 96 kişiyel "spor müsabakalarını seyirden men" cezası verildiğini bildirdi.

- "Asayiş olaylarında önemli düşüşler yaşandı"

Vatandaşların korku ve endişeden uzak, huzur ve güven içinde bir yaşam sürmesini sağlamanın İçişleri Bakanlığının en temel görevi olduğunu belirten Ala, şunları kaydetti:

"2015 yılı itibarıyla, sırasıyla 356 bin 577 hırsızlık, 244 bin 69 kasten yaralama, 222 bin 520 taksirle yaralama, 127 bin 30 tehdit, 87 bin 10 mala zarar verme, 60 bin 623 hakaret ve 49 bin 635 iş kazası meydana geldi. 2014 yılında 1 milyon 870 bin 151, 2015 yılında ise 1 milyon 856 bin 309 asayiş olayı meydana gelmiş, yüzde 0,8'lik düşüş sağlanmıştır. 2015 yılında meydana gelen evden hırsızlık olayında yüzde 18, işyerinden hırsızlık olayında yüzde 11, kapkaç olayında yüzde 2, yağma olayında yüzde 5 ve kasten yaralama olayında yüzde 2'lik düşüş olmuştur. Alınan tedbirler, yürütülen çalışmalar, vatandaşlarımızın sosyal projeler ile bilinçlendirilmesi ve yapılan operasyonel faaliyetler neticesinde asayiş olaylarında önemli düşüşler sağlanmıştır. 2015 yılında meydana gelen asayiş olaylarında şüpheli olduğu tespit edilen 1 milyon 266 bin 636 şahıs yakalanarak gerekli işlemler yapılmıştır. Ayrıca asayiş birimlerimiz tarafından yürütülen titiz çalışmalar neticesinde 948 planlı operasyonda 2 bin 698 kişi hakkında adli işlem yapılmıştır."

6638 Sayılı Kanun çerçevesinde, mülki idare amirlerine tanınan arama ve gözaltı için kolluk amiri görevlendirme yetkisi ile Türkiye genelinde bin 265 kolluk amirinin yetkilendirildiğini, bu personel tarafından 331 arama ve 79 gözaltı kararı verildiğini, bu kararlar sonrası 521 kişinin gözaltına alındığını, 53'ünün tutuklandığını, 18'inin hakkında denetimli serbestlik kararı verildiğini belirten Ala, bu kişilerden 3 uzun namlulu silah, 32 tabanca, 51 av tüfeği, 44 kuru sıkı tabanca ve bunlara ait mermiler ile 7,5 kilogram eroin, 19 kilogram esrar, 969 uyuşturucu hap, 1 milyon 822 bin 629 paket kaçak sigara ve diğer suç unsurlarının ele geçirildiğini söyledi.

- "İllegal yapılanmaların cesareti kırıldı"

Kolluk kuvvetlerine, İç Güvenlik Paketi ile Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'nda değişiklik yapılarak, vatandaşların can ve mal güvenliğine yönelik molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı silahlarla saldıranları ve saldırıları etkisiz kılmak amacıyla silah kullanma yetkisinin verildiğini anımsatan Ala, kanunun yürürlüğe girmesinden bugüne kadar, vatandaşların can ya da mal güvenliğine kasteden 43 teröristten 21'inin ölü, 22'sinin ise yaralı olarak etkisiz hale getirildiğini ifade etti.

Organize suçlarla mücadeleyi sistematik ve etkin kılmak için, ilgili kurumların katılımıyla hazırlanan 2013-2015 Organize Suçlarla Mücadele Eylem Planı'nın 2015 yılı itibarıyla tamamlandığını ve planlanan faaliyetlerin büyük bir kısmının gerçekleştirildiğini anlatan Ala, şunları kaydetti:

"Bu çerçevede yaptığımız çalışmalar sonucunda, toplum güvenliğini olumsuz etkileyen illegal yapılanmaların cesareti kırılmış, kamu düzenini bozmaya yönelik pek çok suç girişimi, yapılan operasyonlar sayesinde işlenmeden önlenmiştir. Ülkemizde kendini devletten üstün ve daha güçlü göstermek isteyen organize suç örgütleri ve haraç çetelerine karşı amansız bir mücadele yapılarak devletin gücü gösterilmiştir. Organize suç örgütleri ile mücadele kapsamında, Bakanlığımızca 2014 yılında 147 operasyonda 2 bin 98 şahıs hakkında işlem yapılırken, 2015 yılında ise 182 operasyonda bin 980 şahıs hakkında işlem yapılmıştır. Silah kaçakçılığıyla mücadele kapsamında Bakanlığımızca, 2014 yılında 306 operasyonda 721 şahıs hakkında işlem yapılırken, bu operasyonlarda 7 bin 877 adet muhtelif silah ele geçirilmiştir. 2015 yılında 368 operasyonda bin 56 şahıs hakkında işlem yapılırken, bu operasyonlarda 2 bin 996 adet muhtelif silah, 22 adet el bombası ve 146 bin 197 adet fişek ele geçirilmiştir."

- "Uyuşturucuyla mücadele"

Uyuşturucu ile süregelen kararlı mücadelenin ulusal ve uluslararası alanda devam ettirilmesi, dünyadaki gelişmelerin takip edilerek, çağın gerekleri doğrultusunda personel ve teknik kapasitenin geliştirilmesi, yeni çıkan zararlı maddelerin hızla tespit edilerek etkin tedbirlerin alınması için Emniyet Teşkilatı bünyesinde mali, kaçakçılık ve diğer organize suçlarla mücadele birimlerinden ayrı Uyuşturucu İle Mücadele Daire Başkanlığının, tüm illerde ise Uyuşturucu İle Mücadele Şube Müdürlüklerinin kurulduğunu belirten Ala, jandarma, emniyet ve sahil güvenlik teşkilatlarının, özellikle uyuşturucu ticareti konusunda faaliyet gösteren suç şebekelerine karşı son yıllarda büyük başarılar elde ettiğini söyledi.

Türkiye'nin bu mücadelesinin, uluslararası platformlarda da takdirle karşılandığını, BM'nin yayınlamış olduğu Dünya Uyuşturucu Raporlarında, Türkiye'nin uyuşturucu ile mücadelesinden övgü ile bahsettiğini belirten Ala, 5 Ocak 2016'da Emniyet Genel Müdürlüğü ile koordineli olarak, Sahil Güvenlik Komutanlığınca tarihinde ilk kez uluslararası sularda uyuşturucu taşıyan bir gemiye müdahale edildiğini ve büyük miktarda uyuşturucu ele geçirildiğini anımsattı.

Güvenlik birimlerinin, sokak satıcılarına yönelik 2014 ve 2015'de ülke genelinde başarılı operasyonlar yaptığını ifade eden Ala, başta gençler olmak üzere, vatandaşları uyuşturucudan korumak amacıyla, uyuşturucunun sokakta bulunabilirliğini ve satışını engellemeye yönelik çalışmalar kapsamında, Emniyet Genel Müdürlüğünce" NARKOTİM Projesi" hazırlanarak 2014 yılı aralık ayı içerisinde uygulamaya konulduğunu hatırlattı.

- "Narkotim Projesi"

Ala, 29 pilot ilde uygulamaya konulan Narkotim Projesi ile müdahale edilen olay sayılarında büyük artış yaşandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"2014 yılında projenin uygulandığı 29 ilde 7 bin 764 olaya müdahale edilirken, 2015 yılında yüzde 65 artışla 12 bin 827 olaya müdahale edilmiştir. Yine 2014 yılında aynı illerde 12 bin 821 şüpheli şahıs gözaltına alınmışken, 2015 yılında yüzde 72 artışla 22 bin 19 şüpheli gözaltına alınmıştır. Bu şahıslardan 2014 yılında 2 bin 270'si tutuklanmışken, 2015 yılında yüzde 62 artışla 4 bin 407 kişi tutuklanmıştır. Projenin, pilot iller uygulaması sonucuna göre geliştirilecek ilave tedbirlerle birlikte 2016 yılı içinde ülke geneline yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. Ülke genelinde ise 2015 yılında, 2014 yılına göre operasyon sayılarında yüzde 16,4, şüpheli sayılarında yüzde 10,8, tutuklu sayılarında yüzde 24,9 artış olmuştur. Bu operasyonlarda 50 bin 148 kilogram uyuşturucu madde ele geçirilmiştir."

İçişleri Bakanı Efkan Ala, 2016 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısında Bakanlığının toplam bütçesinin 35 Milyar 79 Milyon 559 bin lira olarak öngörüldüğünü belirtti.

Ala, İçişleri Bakanlığı 2016 yılı bütçesini TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sundu.

Bakanlığının çalışmaları hakkında bilgi veren Ala, Türkiye'de 51 il özel idaresi, bin 397 belediye, 18 bin 337 köy bulunduğunu, bu belediyelerden 30'unun büyükşehir, 51'inin il belediyesi, 519'unun büyükşehir ilçe belediyesi, 400'ünün ilçe belediyesi ve 397'sinin belde belediyesi olduğunu hatırlatarak, ülke nüfusunun yüzde 93,65'inin belediye sınırları içerisinde, yüzde 6,35'inin de belediye sınırları dışında yaşadığı bildirdi.

Zaman içerisinde Türkiye'nin sosyal, ekonomik, kültürel ve demografik yapısında köklü değişiklikler yaşandığını ve AK Parti iktidarıyla Türkiye'de kamu yönetimi alanında kapsamlı bir reform çalışması başlatıldığını belirten Ala, reform çalışmalarının en önemli ayaklarından birinin mahalli idarelerle ilgili yasal düzenlemeler olduğunu ifade etti. Ala, yaptıkları çalışmalarla belediyeler ve il özel idarelerinin yetki alanlarının genişletildiğini, gelirlerinin artırıldığını ve vesayet denetiminin kapsamının asgariye indirildiğini anlattı.

Bakan Ala, köylerin temel altyapı ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 2005 yılında KÖYDES Projesinin uygulamaya konulduğunu, projenin başlangıcından bugüne kadar 9 milyar 441 milyon lira ödenek gönderildiğini, 2016 yılında ise 392 milyon lira ödenek ayrıldığını belirterek, KÖYDES Projesi kapsamında köy yollarında 109 bin 837 kilometre asfalt yol, 2 bin 946 kilometre beton yol, 81 bin 257 kilometre stabilize yol, bin 825 kilometre ham yol, 5 bin 535 kilometre tesviye, 42 bin 325 kilometre onarım, 18 milyon 582 bin 818 metrekare parke taşı yapıldığını dile getirdi.

Ala, projeyle 4 bin 336 adet köy ve bağlısına şebekeli içme suyu tesisi yapıldığını, 50 bin 72 köy ve bağlısının içme suyu tesisinin yenilendiğini, 13 adet sulama göleti, 613 adet sulama tesisi ve 16 adet hayvan içme suyu göleti yapıldığına işaret ederek, KÖYDES kapsamında gerçekleştirilen bütün çalışmaların Coğrafi Bilgi Sistemleri temelinde dijital ortama aktarılarak izlenmesi, kontrolünün sağlanması ve ihtiyaçların daha etkin tespit edilmesinin amaçlandığını ifade etti.

Bakan Ala, vatandaşlara yönelik temel hizmetlerden birisinin de nüfus ve vatandaşlık işlemleri olduğunu belirterek, bakanlığının son yıllarda yaptığı çalışmalarla bu hizmetlerde önemli değişim ve dönüşümler gerçekleştirildiğini vurguladı.

MERNİS (Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi) sayesinde nüfus kayıtlarının elektronik ortamda ve merkezi bir yapıda gerçekleştirilmesine ve tutulmasına imkan sağlandığını ifade eden Ala, Kimlik Paylaşımı Sistemi kurularak elektronik ortamda ve merkezi bir yapıda tutulan nüfus kayıtlarının belirli esaslar çerçevesinde, güncel ve güvenli bir şekilde, 7 gün 24 saat süreyle elektronik olarak kurum ve kuruluşların paylaşımına açıldığını, Kimlik Paylaşım Sistemi'ne bağlanarak 2 bin 282 kurum ve kuruluşun hizmet yürüttüğünü belirtti.

Vatandaşlara yönelik hizmetlerde, hükümetin öncelikli hedeflerinin kırtasiyeciliğin ortadan kaldırılması ve hizmetlerde sürat ve etkinliğin sağlanarak vatandaşların yaşamının kolaylaştırılması olduğunu vurgulayan Ala, hedefler doğrultusunda nüfus ve vatandaşlık alanında hayata geçirilen bu önemli projelerin yanında, devam eden e-Vatandaşlık, Mekansal Adres Kayıt Sistemi, Dijital Arşiv ve Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı projeleri bulunduğunu söyledi.

Bakan Ala, "e-Vatandaşlık Projesi" kapsamında da vatandaşlığa alınma ve kaybettirme işlemlerinin elektronik ortamda yürütülmesine yönelik çalışmaların tamamlandığını bildirdi.

- Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı Projesi

İçişleri Bakanı Ala, Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı Projesi hakkında da bilgi vererek, kolay taşınabilir, taklit, tahlif ve sahteciliğe imkan tanımayan, geleneksel ve elektronik ortamda güvenli kimlik doğrulama amacıyla kullanılabilecek, biyometrik unsurları içeren, uluslararası standartlara uygun kimlik kartı projesinin devam ettiğini ifade etti.

Mekansal Adres Kayıt Sistemi Projesi ve Dijital Arşiv Projesi'ni anlatan Ala, şöyle devam etti:

"Nüfus Kütükleri 1905 yılından beri nüfus olaylarının kaydedildiği belgelerdir. Nüfus kütüklerinin zaman faktörü ile yıpranması ve yok olması istenmeyen bir durumdur. Kütükler kişi bilgilerinin en önemli dayanağı olan belgeler olup, tarihi değerlerinin yanı sıra kişileri tescil eden belgeler olması ve devletin olmazsa olmaz belgelerinden olmaları önemini artırmaktadır. Bu tür kıymetli belgelerin iyi muhafaza edilmesi ve gelecek kuşaklara sağlıklı bir şekilde aktarılması bir zorunluluktur. Bunun için Dijital Arşiv Projesini hayata koyduk."

Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı'nın, Başbakanlığa sevk edileceğine değinen Ala, tasarıyla doğum, evlenme, ölüm olaylarında Nüfus İdaresine gitmeden tescil işleminin yapılacağını, yazım, imla hatası ya da anlam kayması bulunan ad ve soyadların mahkeme kararı olmadan değiştirileceğini, adres değişikliğini nüfus idaresine gitmeden bildirme, nüfus kayıt örneği, yerleşim yeri ve diğer adres belgesinin e-devlet kapısı üzerinden alınabilmesi kolaylıklarının hayata geçirileceğini söyledi. Ala, ayrıca pasaport ve sürücü belgelerinin Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğünce verilesinin öngörüldüğünü, bu işleri yapmakla görevli yaklaşık 5 bin polisin de asli görevlerine döneceğini belirtti.

- STK ve örgütlenme özgürlüğü

İçişleri Bakanı Ala, sivil toplum kuruluşlarının (STK) sivil toplumun, katılımcılığın, çoğulculuk ve demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından olduğuna işaret ederek, hükümet olarak sivil toplum örgütlerine büyük önem verdiklerini, 2002 yılında 76 bin 667 olan aktif dernek sayısının, Şubat 2016 tarihi itibariyle 108 bin 844 olduğunu, Dernekler Bilgi Sistemi Projesi, Dijital Arşiv Projesi ve derneklere proje karşılığı verilen mali destekler şeklinde önemli çalışmalar yürüttüklerine dikkati çekti.

Dernekler Bilgi Sistemi Projesi (DERBİS) ile derneklerin tüm iş ve işlemlerinin elektronik ortamda yapılmasının sağlandığını, 2014 yılında 285 derneğe 19 milyon lira, 2015 yılında ise 362 derneğe 21 milyon lira proje karşılığı destek verildiğini vurgulayan Bakan Ala, aile ve toplum değerlerinin korunması ve geliştirilmesi, çocuklar, gençler, kadınlar, engelliler, maddi durumu iyi olmayan ve sosyal risk altındaki gruplar, eğitim, kültür, sağlık, spor ve madde bağımlılığı ile mücadeleyi konu alan sosyal içerikli projeler, gazilere ve şehit yakınlarına yönelik projeler, karar alma mekanizmalarına katılım, kamu-sivil toplum diyaloğunun arttırılması ve aktif vatandaşlık konulu projeler ile toplumun farklı kesimleri arasında işbirliği ve etkileşimi arttırmaya yönelik projelere destek verildiğini bildirdi.

- Profesyonel sınır kolluk teşkilatı

Bakan Ala, Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerinde "Entegre Sınır Yönetimi" konusunun, "Adalet, Özgürlük, Güvenlik" faslında yer alan önemli başlıklardan biri olduğunu vurguladı. Ala, Entegre Sınır Yönetimi'nin etkin bir sınır yönetimi koordinasyonunun sağlanması, Türkiye'nin sınır ve dolayısıyla da iç güvenliği için fevkalade önemli bir konu olduğuna işaret etti. Ala, entegre sınır yönetimi konusunda şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sınırlarımızın korunmasından sorumlu olacak profesyonel bir sınır kolluğu teşkilatının kurulması için çalışmalar sürdürülürken, sınır kontrolü ve gözetimi ile görevli kurumlar arasında işbirliği ve koordinasyonun tam anlamıyla sağlanmasına yönelik olarak, Sayın Başbakanımızın başkanlığında Entegre Sınır Yönetimi Koordinasyon Kurulu ile İçişleri Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında Sınır Yönetimi Uygulama Kurulu oluşturulmasına ilişkin yönetmelik Bakanlar Kurulunda imzaya açılmıştır.

Avrupa Birliğine katılım için önümüzdeki dönemde atılacak adımları gösteren ve 2015 yılında yürürlüğe giren Avrupa Birliğine Katılım İçin Ulusal Eylem Planı II. Aşaması, sınırlarımızın İçişleri Bakanlığına bağlı ve uzman personele sahip yeni bir kolluk teşkilatı tarafından korunması ile ilgili mevzuat değişikliğini hedeflemektedir. Profesyonel bir sınır kolluğu teşkilatının kurulması 64. Hükümet Programı'nda da yer almaktadır."

- İltica ve göç

Ala, Türkiye'nin bulunduğu coğrafi ve stratejik konumu nedeniyle, tarih içerisinde önemli göç ve iltica akınlarıyla karşı karşıya kaldığını ve kalmaya devam ettiğini belirtti.

Ala, "Son yıllarda Türkiye'nin artan ekonomik ve siyasi gücü, ülkemize yönelik göç hareketleri için çekim unsuru oluşturmaktadır. Türkiye, uluslararası göç hareketlerinde geçiş ülkesi olmasının yanında hedef ülke haline de gelmiştir" dedi.

"Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu" kapsamında kurulan Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün, bir yıl gibi kısa bir sürede operasyonel hale geldiğini belirten Ala, 81 ilde teşkilatlanmasını tamamladığını ve Genel Müdürlük bünyesinde çoğunluğu göç uzmanı kadrolarından oluşmak üzere merkez ve taşrada toplam 2 bin 538 personelle görev yaptığını, 11 adet biten, 15 adet devam eden, 11 adet de başlayacak olan ve 5 adet paydaş olduğu toplamda 42 adet projesi bulunduğunu anlattı.

Türkiye'de yaşayan yabancıların ikamet izni başvurularını internet üzerinden yapabilmeleri için "e-ikamet" uygulamasına geçildiğini ve yabancılar tarafından büyük ilgi gören uygulamayla 2015 yılında 235 bin 807 yabancıya ikamet izninin bu sistem aracıyla verildiğine değinen Ala, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesinde, 20 Ağustos 2015 tarihi itibariyle faaliyete geçen Yabancılar İletişim Merkezi (YİMER ALO 157) tarafından, 7 gün 24 saat kesintisiz bir şekilde Türkçe, Arapça, İngilizce ve Rusça dillerinde yabancıların tüm soru ve sorunlarına cevap verildiğini ifade etti.

Efkan Ala, yeni Büyükşehir Yasası kapsamındaki düzenlemelerle büyükşehir statüsündeki il sayısının 30'a yükseldiğini ve bu illerdeki il özel idarelerinin kapatıldığını bildirdi. Ala, büyükşehir belediyelerinin bulunduğu illerde kamu kurum ve kuruluşlarının yatırım ve hizmetlerinin etkin olarak yapılması, izlenmesi ve koordinasyonu, acil çağrı, afet ve acil yardım hizmetlerinin koordinasyonu ve yürütülmesi, ilin tanıtımı, gerektiğinde merkezi idarenin taşrada yapacağı yatırımların yapılması ve koordine edilmesi, ildeki kamu kurum ve kuruluşlarına rehberlik edilmesi ve bunların denetlenmesini gerçekleştirmek üzere, valiye bağlı olarak Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarının kurulduğuna işaret etti. Bakan Ala, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları aracılığıyla büyükşehir statüsündeki 30 ilde gerçekleştirilecek yatırımlar için, 2015 Aralık ayı sonu itibariyle toplam 7 milyar 563 milyon lira ödenek aktarma işleminin yapıldığını vurguladı.

Türkiye'deki farklı acil çağrı numaralarının, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi tek numara, "112" altında toplanması amacıyla İçişleri Bakanlığının koordinesinde "112 Acil Çağrı Merkezleri Projesi"nin yürütüldüğünü belirten Ala, proje kapsamında, 21 ilde çağrı merkezlerinin faaliyet geçtiğini, 2016 yılında 4 ilde projenin faaliyete geçeceğini, 7 ilde de donanım ihalelerinin yapılacağını söyledi. Ala, hizmet binası yapımı için ödenek gönderilen 43 ilde ise yer belirlenmesi, proje ve inşaat çalışmalarının devam ettiğini ifade etti.

İçişleri Bakanı Efkan Ala, toplumsal alanın hemen her aşamasında vatandaşlara yönelik hizmetler gerçekleştiren bakanlığına önemli görev ve sorumluluklar düştüğüne işaret ederek, bu görev ve sorumlulukların layıkıyla yerine getirilebilmesinin, yürütülecek faaliyetlerin finansman giderlerinin genel bütçe çerçevesinde karşılanmasıyla mümkün olduğunu dile getirdi.

Ala, İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşları için 2016 yılı Bütçe Tasarısında öngörülen rakamlar hakkında da bilgi vererek, şunları kaydetti:

"Toplam bakanlık bütçemizin yüzde 65,6'sı personel gideri, yüzde 14,47'si mal ve hizmet alım gideri, yüzde 11,7'si sosyal güvenlik gideri, yüzde 7,2'si sermaye gideri, yüzde 0,7'si cari transfer gideri, yüzde 0,33'ü sermaye transferi ve borç verme giderinden oluşmaktadır. Bütçemizle tahsis edilecek olan kaynakların, Bakanlığımızın görev alanında bulunan hizmetleri yerine getirirken, en tasarruflu ve hizmete en uygun biçimde kullanılması yönünde her türlü gayret gösterilecektir."

İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Bilgi teknolojilerinin ortaya koyduğu, kendisi sanal, sonuçları gerçek olan siber dünyada, failleri ve mağdurları her geçen gün artan suçlarla birlikte, siber risk ve tehditler ile mücadele adına yasal boşlukları giderme çalışmalarımız devam etmektedir" dedi.

Ala, 2016 yılı bakanlık bütçesini, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sundu.

Burada konuşan Ala, yolsuzluk suçları, vergi kaçakçılığı, parada ve belgede sahtecilik, tefecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarıyla mücadele kapsamında, 2014'te 12 bin 178 operasyonda 29 bin 417, 2015'te 14 bin 638 operasyonda ise 28 bin 933 kişi hakkında işlem yapıldığını söyledi.

Suçlarla daha etkili mücadele yapılması amacıyla "Suç Gelirleriyle Mücadele Şube Müdürlüğü"nün kurulduğunu anımsatan Ala, "2014 yılında kaçakçılık, mali, narkotik ve organize suçlarla mücadele kapsamında gerçekleştirilen 2 bin 573 operasyonda; 2 milyon 800 bin lira suç gelirine, 2 bin 443 araç ve 8 gayrimenkul değere el konulmuştur. 2015 yılında ise 2 bin 645 operasyonda; 6 milyon 600 bin lira suç gelirine, bin 728 araç ve 43 gayrimenkul değere el konulmuştur" ifadesini kullandı.

Fikri mülkiyet suçlarıyla mücadele kapsamında, emniyet teşkilatı tarafından, kişisel hakları doğrudan tehdit eden, vergi kaybına sebep olan, haksız kazanç elde eden suç örgütleri ile etkin mücadele edildiğini vurgulayan Ala, bu çerçevede, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 2015 içerisinde 8 bin 232 operasyonda, 8 bin 866 kişiye işlem yapıldığını, piyasa değeri yaklaşık 500 milyon lira olan,14 milyon 615 bin adet korsan veya taklit ürünün ele geçirildiğini bildirdi.

Kaçakçılık suçlarıyla mücadeleye yönelik de bilgi veren Ala, şöyle devam etti:

"Toplum sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eden alkollü içki kaçakçılığı ve sahteciliği ile ilgili olarak, yasa dışı içki imalathanelerinde üretilen ve yurt dışından illegal yollardan ülkemize getirilen alkollü içkilerin piyasaya sürülmesinin engellenmesine yönelik mücadele çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Bakanlığımızca; 2014 yılında ele geçirilen 149 milyon 245 bin paket kaçak sigaranın yaklaşık piyasa değeri 898 milyon lira, 2015 yılında ele geçirilen 187 milyon 324 bin paket kaçak sigaranın yaklaşık piyasa değeri ise 1 milyar 266 milyon liradır. 2014 yılında ele geçirilen 143 bin şişe kaçak içkinin yaklaşık piyasa değeri 7 milyon lira, 2015 yılında ele geçirilen 252 bin şişe kaçak içkinin yaklaşık piyasa değeri 15 milyon liradır. 2015 yılında 77 adet kaçak/sahte içki imalathanesi tespit edilerek işlem yapılmıştır."

- Siber suçlar

Bakan Ala, kolluk kuvvetlerinin etkin denetimleri ve operasyonları sonucunda, akaryakıt kaçakçılığı ile mücadelede önemli başarılar sağlandığını bildirdi. Ala, "2015 yılında yakalanan 7 milyon 125 bin litre kaçak akaryakıtın yaklaşık piyasa değeri 30 milyon liradır" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin kültürel mirasının korunmasına yönelik, kültür ve tabiat varlıkları kaçakçılığına karşı yürütülen çalışmaların da başarılı bir şekilde devam ettiğini belirten Ala, 2014'te meydana gelen 2 bin 246 olayda 60 bin 590 adet eser ve sikke, 2015 yılında ise 2 bin142 olayda 72 bin 207 tarihi eser ve sikke ele geçirildiğini dile getirdi.

Gelişen teknolojiyle her geçen gün artan ve yaygınlaşan bilişim suçları ile daha etkin mücadele edebilmek amacıyla, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ve illerde de Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüklerinin kurulduğunu anımsatan Ala, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bilgi teknolojilerinin ortaya koyduğu, kendisi sanal, sonuçları gerçek olan siber dünyada, failleri ve mağdurları her geçen gün artan suçlarla birlikte, siber risk ve tehditler ile mücadele adına yasal boşlukları giderme çalışmalarımız devam etmektedir. Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan 'Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesi'nin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun' 22 Nisan 2014 tarihinde TBMM'de kabul edilerek yasalaşmıştır. Bu Sözleşme, siber ortamda işlenen suçlarla mücadele alanında da ülkemizin Avrupa Konseyi çerçevesinde oluşturulan ortak hukuk sistemine dahil olmasını sağlayacaktır. Sözleşmenin 35'inci maddesinin 1'inci paragrafına istinaden, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 7 gün, 24 saat esasına göre Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığını temas noktası olarak görevlendirmiştir. Hükümet olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da siber suçlar alanındaki kararlı mücadelemiz devam edecektir."

-"4 bin 471 organizatör yakalandı"

Son yıllarda önemi gittikçe artan göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suçları ile mücadelede, uluslararası alanda faaliyet gösteren suç organizasyonlarının irtibatlarının ortaya çıkarılması amacıyla, uluslararası işbirliği çalışmalarına ağırlık verildiğini aktaran Bakan Ala, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü çatısı altında bulunan, İnsan Ticareti Mağdurlarını Koruma Dairesi Başkanlığının, Genel Müdürlüğün kuruluşundan beri aktif olarak faaliyet gösterdiğini bildirdi.

Ala, son yıllarda göçmen kaçakçılığı sorununun giderek tırmanması ve transit geçiş güzergahındaki Türkiye'nin hedef ülke konumuna gelmesi nedeniyle, göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti ile mücadelenin ulusal ve uluslararası alanda daha etkin şekilde yürütülmesi için Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde 4 Şubat 2016'da Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı kurulduğunu dile getirdi.

Ala, şunları ifade etti:

"İnsan ticareti mağduru olan şahısların bir kısmı ülkemizde sığınma evlerinde barındırılarak mağdur destek hizmetlerinden yararlandırılmış, bir kısım mağdurlar ise güvenli ve gönüllü geri dönüş programından yararlandırılarak ülkelerine geri dönüşleri sağlanmıştır. Bu kapsamda, 'İnsan Ticareti' suçu ile mücadele faaliyetleri sonucunda 2014 yılında 50 mağdur, 2015 yılında ise 108 mağdur tanımlanmış ve mağdur destek hizmetlerinden yararlanmaları sağlanmıştır. Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek, Moldova, Pakistan ile birlikte Türkiye'nin de katılımcı olduğu 'İnsan Ticareti ile Mücadele-Aşama II Projesi' ile AB fonlarından 'İnsan Ticareti Mağdurlarının Korunması Projesi' Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Ayrıca diğer bir proje kapsamında 150 kişi kapasiteli 3 adet sığınma evi yapımı planlanmaktadır. Bakanlığımızca göçmen kaçakçılığı suçu kapsamında son 5 yıl içerisinde yapılan operasyonlarla 11 bin 930 organizatör yakalanmıştır. 2015 yılında yakalanan organizatör sayısında 2014'e göre 3 kat artış olmuş, 4 bin 471 organizatör yakalanarak gözaltına alınmış, bu organizatörlerden bin 650'si tutuklanmıştır."

- "Türkiye'de yaklaşık 3 milyon göçmen var"

Türkiye'nin, Avrupa göç yolları üzerinde bulunması nedeniyle jeopolitik açıdan son derece hassas bir konumda olduğuna dikkati çeken Ala, "Ülkemiz, düzensiz göçe karşı ulusal düzeyde etkin tedbirler alarak bu konudaki kesin tavrını ortaya koymuştur. Düzensiz göçle mücadele alanında, Türkiye Düzensiz Göç Strateji Belgesi ve Ulusal Eylem Planı yürürlüğe konularak, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesinde düzensiz göç ortak veri tabanı oluşturulması çalışmalarına başlanmıştır. Bakanlığımız verilerine göre ülkemizde yaklaşık 3 milyon göçmen bulunmaktadır. Bunların 422 bin 90'ü yasal olarak ikamet eden yabancılardan oluşmaktadır" diye konuştu.

Bakan Ala, Türkiye'de yasal olarak ikamet edenlerden 33 bin 202'sinin Irak, 32 bin 578'inin Suriye, 32 bin 476'sının Azerbaycan, 22 bin 891'inin Türkmenistan, 22 bin 377'sinin Rusya Federasyonu, 19 bin 242'sinin Gürcistan, 16 bin 951'inin Ukrayna, 14 bin 927'sinin Özbekistan, 14 bin 421'inin Libya, 14 bin 276'sının İran ve 199 bin 554'ünün diğer ülke vatandaşı olduğunu bildirdi.

Ala, Türkiye'de son 5 yılda, yıllık ortalama 50 bin yasa dışı göçmen yakalanırken, sadece 2015 yılında yaklaşık üç kat bir artışla 146 bin 485 yasa dışı göçmen hakkında işlem yapıldığını belirtti.

Türkiye'nin uluslararası terörizmle bağlantılı yabancı terörist savaşçılarla da etkin bir şekilde mücadele ettiğini vurgulayan Ala, "Bugüne kadar çatışma bölgeleriyle bağlantısı olduğu düşünülen 125 farklı ülkeden 37 bin 266 yabancıya giriş yasağı kararı alınmış olup, ülke sınırları içerisinde yakalanan 94 farklı ülkeden 3 bin 140 yabancı sınır dışı edilmiştir" dedi.

-"Göçmenlerin hayatları için üstün gayret"

Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından, düzensiz göçün önlenmesi ve deniz yolu ile gerçekleştirilen düzensiz göç faaliyetleri sırasında göçmenlerin hayatlarının kurtarılması için üstün bir gayret sarf edildiğini vurgulayan Ala, şu görüşlere yer verdi:

"2014 yılında toplam 574 düzensiz göç olayında 14 bin 961 düzensiz göçmen ve 106 organizatör/mürettebat yakalanmıştır. 2015 yılında, 2 bin 430 düzensiz göç olayında 2014 yılının altı katından fazlası olacak şekilde 91 bin 611 düzensiz göçmen ve 190 organizatör yakalanmıştır. Düzensiz göçle mücadele alanında en önemli caydırıcı unsurlardan birisi de geri kabul anlaşmalarıdır. Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği arasında 16 Aralık 2013 tarihinde imzalanan Geri Kabul Anlaşması süreciyle, eş zamanlı olarak 'Vize Muafiyeti Diyaloğu Süreci' de başlamıştır. AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması'nın yanı sıra hali hazırda 8 ülke ile (Suriye, Yunanistan, Kırgızistan, Romanya, Ukrayna, Rusya Federasyonu, Belarus, Moldova) geri kabul anlaşması imzalanmış, 5 ülke ile ise (Pakistan, Nijerya, Bosna-Hersek, Yemen, Karadağ) anlaşma imzalanmış olup henüz yürürlüğe girmemiştir. Geri kabul anlaşmalarını yürütmekle yetkilendirilen Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, bu alanda kapasite artırma çalışmalarına devam etmektedir."

Bakan Ala, Geri Gönderme Merkezleri kapasitesinin Haziran 2016 itibariyle toplam 13 bin 560 kişiye ulaşacağına dikkati çekti. Ala, karada icra edilen asayiş faaliyetlerine ilave olarak, Türkiye yüzölçümünün yaklaşık yarısına yakın bir alanını kaplayan denizlerde güvenliğin tesis edilmesi amacıyla, ulusal mevzuatın ve uluslararası hukuk uyarınca taraf olunan mevzuatın etkin olarak uygulandığını söyledi.

- "185 kişiye tıbbi tahliye"

Yasa dışı su ürünleri avcılığının önlenmesi, balık çiftliklerinin kontrolü, gemilerden kaynaklı deniz kirliliği tespit ve denetim faaliyetlerinin, Türkiye sahillerinde 66 farklı üs, limanda konuşlu Sahil Güvenlik Komutanlığı yüzer ve hava unsurları tarafından yerine getirildiğini ifade eden Ala, şunları kaydetti:

"2015 yılında, 43 bin 182 deniz aracı, denizde can emniyeti ve güvenliği hususlarında kontrol edilerek 8 bin 718 adedi yetkili makamlara sevk edilmiştir. Ayrıca; 2015 yılında deniz kirliliği ve yasa dışı su ürünleri denetimleri kapsamında 3 bin 76 olaya 7 milyon 187 bin lira idari para cezası uygulanmıştır.

Denizlerimizde tehlikeye maruz kalan kişilerin kurtarılması faaliyetleri kapsamında Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından 2014 yılında 12 bin 901 kişi, 2015 yılında ise 59 bin 377 kişi sağ olarak kurtarılmıştır. Ayrıca; adalarımızda ve çevre denizlerimizde seyretmekte olan gemilerde hastalanan, yaralanan ve tıbbi tahliye ihtiyacı olan şahısların en yakın sağlık kuruluşuna intikal ettirilmesi faaliyetleri çerçevesinde Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından 2014 yılında 208 kişi, 2015 yılında ise 185 kişinin tıbbi tahliye işlemi gerçekleştirilmiştir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber