Emniyet müdürü atamak ilgili Bakan'ın tasarrufu

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: "(Ankara Emniyet Müdürlüğü görevinin vekaleten yürütülmesi) Herhangi bir emniyet müdürünün atanması meselesi, ilgili bakan arkadaşımızın ve ilgili kurumun tasarrufudur. Ama bürokraside temel bir kural var. Vekil asil gibidir. Herhangi bir kimse vekil oluyor diye sorumlulukları azalıyor değil. Vekaleten herhangi bir görevi yürüten kişi aynen asaleten yürüten kadar o işin sorumlusudur. Ne bir fazladır, ne bir eksiktir. Kimse şöyle bir yanlış algı içinde olmasın, emniyet müdürü vekil diye sorumlulukları az bir emniyet müdürü yok karşımızda."

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 14 Mart 2016 19:14, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Emniyet müdürü atamak ilgili Bakan'ın tasarrufu

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Türkiye 22 Temmuz'dan bu yana, böyle bir silsile halinde terör saldırısının etkisi altındadır. Bu, sadece terör saldırısını yapan canlı bombalar ya da bu saldırının planlaması içinde bulunan bir takım kişilerden ibaret bir saldırı altında olmadığımız artık ayan beyan açıktır. Bunların bir takım lojistik, bir takım istihbari belki bir takım siyasi destekler aldıkları bir takım yerlerden de ciddi şekilde güç devşirdikleri anlaşılıyor" dedi.

Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Kurtulmuş, açıklamasında, dün akşam saatlerinde Ankara'da hain, sinsi, kahpe, kalleş bir saldırı olayıyla karşı karşıya kaldıklarını, saldırıda ölenlerin toplam sayısının 37 olduğunu belirterek, ölen bütün vatandaşlara Allah'tan rahmet, ailelerine baş sağlığı dileğinde bulundu.

Saldırıda ölenlerden 35 kişinin ailelerine teslim edildiğini, bunların bir kısmının cenazelerinin defnedildiğini anlatan Kurtulmuş, "Diğerleri de önümüzdeki süreçte yarın defnedilecektir. Bütün milletimize baş sağlığı diliyorum" diye konuştu.

"Bu hain, bu sinsi, bu kalleş saldırıyı yapanları da bütün benliğimizle lanetlediğimizi bir kere daha kamuoyuyla paylaşmak istiyorum" diyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bildiğiniz gibi Türkiye 22 Temmuz'dan bu yana, böyle bir silsile halinde terör saldırısının etkisi altındadır. Bu, sadece terör saldırısını yapan canlı bombalar ya da bu saldırının planlaması içinde bulunan bir takım kişilerden ibaret bir saldırı altında olmadığımız artık ayan beyan açıktır. Bunların bir takım lojistik, bir takım istihbari, belki bir takım siyasi destekler aldıkları, bir takım yerlerden de ciddi şekilde güç devşirdikleri anlaşılıyor ancak sonuç itibarıyla bu saldırı ülkemizin birliğine, ülkemizde var olan kardeşliğe ve en az bunlar kadar önemlisi demokrasimize yapılmış hain ve alçak saldırıdır. Böylece hem memleketimizde demokratik ortamın ortadan kaldırılmasını isteyen bazı çevreler olabilir hem bu çerçevede insanlarımızın, halkımızın karamsarlığa kapılarak ülkenin içine kapanmasını sağlamak isteyen bir takım çevreler olabilir."

-"Şiddete asla alışmayacağız, kanıksamayacağız"

Terörün, tedirginlik yaratmak için kullanılan araçlardan bir tanesi olduğunu ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ancak ne yaparsalar yapsınlar şiddete karşı hep birlikte uyanık duracağız, şiddete asla alışmayacağız, kanıksamayacağız, aksine hep beraber şiddeti telin edeceğiz, inandığımız değerlere daha sıkı şekilde sarılacağız, yani demokratik siyaseti asla bırakmayacağız. Her şiddet saldırısı bu ülkede demokrasiye ve birlikte yaşama irademize bağlılığımızı, inancımızı kuvvetlendirir. Bu çerçevede hep bu bilinç içinde ortak bir duyarlılık içinde hareket edeceğiz. Çünkü saldırılan bizim birlikte yaşama irademizdir, çünkü saldırılan bu ülkenin insanlarının özgür iradesidir, çünkü saldırılan bu ülke insanlarının ortak bir gelecek tasavvurudur. Dolayısıyla bunları hep birlikte görmek ve ortak bir gelecek tasavvuru etrafında birleşmek, hep beraber birliğimize, dostluğumuza, kardeşliğimize, milli birliğimize çok daha sıkı şekilde sarılmak mecburiyetindeyiz.

Onun için açıklıkla şunu ifade etmek istiyorum ki herkesi bu menfur hain saldırı karşısında sesinin yettiği kadar, gücünün yettiği kadar en üst perdeden bu işi lanetlemeye, bu işi yapanları ve arkasındaki odakları kınamaya davet ediyoruz. Hiç kimse bu terör saldırısı, bu şiddet olayı karşısında herhangi bir şekilde mazeret üretmesin, dolayısıyla burada herkesten beklediğimiz hem Türkiye içinde demokratik siyasete ve milli birliğimize inanmış, kardeşliğimize inanmış herkesten beklediğimiz bu anlamda hiçbir mazeret üretmeden terörü sonuna kadar lanetlemeleridir."

- "Dostlarımızı teröre karşı yanımızda olmaya davet ediyoruz"

Dün akşam saatlerinden bu yana gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerek Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu arayarak taziyelerini ifade eden devlet ve hükümet başkanları olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bunları biliyorsunuz, kamuoyuyla paylaşılıyor. Dünyadaki bütün dostlarımızı da teröre karşı bu mücadelemizde yanımızda olmaya, Türkiye'yi içine çekmeye çalışan şiddet sarmalarına karşı bize destek olmaya, Türkiye kamuoyuna ve aziz milletimize destek olmaya davet ediyoruz. Bu çerçevede bütün siyasilerden de bütün siyasi partilerden ortak duyarlılığı beklemek Türkiye'deki en temel beklentilerden birisidir."

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Dün akşamki saldırılar sonucu 37 kişi vefat etti. Bunlardan 35'i ailelerine kimlikleri tespit edilerek teslim edildi. Bir kadının canlı bomba olduğu kesindir. Kimliği konusunda herhalde bu akşam gece saatlerine kadar DNA testleri karşılıklı olarak kontrol edilerek yapılacak ve kesinleştirilecektir diye ümit ediyoruz. Bu çerçevede ikinci bir erkek şahsın da kimliği henüz tespit edilememiştir. Onunla ilgili olarak da hem kimliğiyle ilgili farklı alternatifler vardır. Ancak kesinleşmediği için 'şu kimlik sahibidir' dememiz doğru değildir" dedi.

Kurtulmuş, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Ankara'daki terör saldırısıyla ilgili bütün siyasi partilerden ortak duyarlılık beklemenin Türkiye'deki en temel beklentilerden biri olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubu bulunan bütün partilerin yine bir araya gelerek terör saldırısı karşısında ortak bir deklarasyon yayınlamasının, Türkiye kamuoyunun içine itilmeye çalışıldığı bu ortamda önemli bir mesele olacağına ve Türkiye kamuoyunda teröre karşı ortak bakış açısı oluşturacağına inanıyoruz. Bu çerçevede TBMM'de grubu bulunan bütün partilerin bir araya gelerek terör saldırısı karşısında ortak bir deklarasyan yayınlamasının Türkiye kamuoyunun içine itilmeye çalışıldığı ortamda önemli ve teröre karşı ortak bir bakış açısı oluşturacağına inanıyorum" diye konuştu.

Kurtulmuş, bu çerçevede bugün Başbakan Ahmet Davutoğlu'na ziyarette bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, terörle mücadeleye karşı göstermiş olduğu tavır dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti hükümeti adına teşekkürlerini ifade etmeyi bir borç bildiğini belirtti.

Kurtulmuş, bütün siyasi partilerin de aynı duyarlılıkla bu şiddet olayları karşısında hükümete desteklerini ifade etmelerinin Türkiye için önemli olduğunu dile getirdi.

Terör saldırısında 37 kişinin vefat ettiğini anımsatan Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

"Dün akşamki saldırı sonucu 37 kişi vefat etti. Bunlardan 35'i ailelerine kimlikleri tespit edilerek teslim edildi. Bir kadının canlı bomba olduğu kesindir. Kimliği konusunda herhalde bu akşam gece saatlerine kadar DNA testleri karşılıklı olarak kontrol edilerek yapılacak ve kesinleştirilecektir diye ümit ediyoruz. Bu çerçevede ikinci bir erkek şahsın da kimliği henüz tespit edilememiştir. Onunla ilgili olarak da hem kimliğiyle ilgili farklı alternatifler vardır. Ancak kesinleşmediği için 'şu kimlik sahibidir' dememiz doğru değildir. Dolayısıyla ümit ediyoruz, en kısa zamanda güvenlik birimlerimiz bu konuda çalışmalarını tamamlayacaklar ve inşallah olayın geri kalan bütün kısımları da ortaya çıkarılmış olcaktır.

Bu saldırılarla Türkiye'yi karamsarlığa itmeye çalışıyorlar. Türkiye ve Türkiye'nin yönetiminin hep olağanüstü şartlar içinde işlere devam etmesini istiyorlar. Ancak vazifemiz bir taraftan bu saldırılara karşı gerekli tedbirleri almak ve bütün bunların sonuçlarını bütün açıklığıyla ortaya koymak olduğu gibi aynı zamanda Türkiye'nin yönetilmesiyle ilgili işlerimizi ve yönetim sorumluluklarımızı da bütün gayretimizle yerine getirmeye çalışıyoruz."

Kurtulmuş, Başbakan Davutoğlu'nun Bahçeli ile olan görüşmesi ve hastanede yaralı ziyareti esnasında Bakanlar Kurulu'nun toplantısına devam edildiğini aktardı.

Toplantıda, dün akşamki saldırının boyutları, genel olarak Türkiye'de terörle mücadele noktasında gelinen nokta, atılan ve atılacak adımların ele alındığını, bu konuda İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın bir sunum yaptığını, devletin güvenlikle ilgili bütün birimlerinin de toplantıda yer aldığını vurguladı.

Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu'nda, Avrupa Birliği'ne (AB) katılım, geri kabul anlaşması ve vize serbestisi ve 17-18 Mart tarihlerinde yapılacak AB-Türkiye Zirvesi konusunda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AB Bakanı Volkan Bozkır'ın sunum yaptığını bildirdi.

Uzun süredir hükümetin gündeminde olan alt iş verenlerin kamuda istihdamına ilişkin çalışmanın son şeklinin de müzakere edildiğini anlatan Kurtulmuş, konunun olgunlaştırılarak TBMM'ye gönderileceğini, bu konuda Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın kurulu bilgilendirdiğini ifade etti.

Toplantıda, Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısı'nın da imzaya açıldığını önümüzdeki süreçte kanun tasarısı olarak TBMM'ye gönderileceğini dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Türkiye'yi birileri içine kapatmak istiyor. Birileri Türkiye'nin güçlü, kalkınmış büyük bir Türkiye olması idealinden sapmasını arzu diyor. Bu tür şiddet olayları bir araç olarak kullanılıyor. Zaman zaman bu örgütlerin adı ve saldırıların niteliği değişiyor ama hepsinin ortak amacı var. Türkiye güçlü büyük bir ülke olarak yoluna devam etmesin ve Türkiye demokratik standartları yüksek bir ülke olarak reform istikametinde atması gereken adımlarını atmasın. Türkiye, bu anlamda içine kapanarak bu şiddet sarmalının karşısına çıkardığı kendisine dikte edilecek bir gündemin içine hapsolsun. Asla böyle olmayacak. Bütün vatandaşlarımız bu konuda müsterih olsun. İstedikleri kadar onlar Türkiye'yi içine kapatmaya çalışsınlar, istedikleri kadar demokrasiyi zedeleyecek bir takım gelişemler ortaya çıksın istesinler. Bizim yolumuz bellidir. Reform istikametinde, meselemizin sahibi olarak yolumuza devam edeceğiz.

Yeni ve güçlü Türkiye istikametinde kim nereden tuzak kurarsa kursun, kim çelme takmaya çalışırsa çalışsın yolumuza devam edeceğiz. Bunu yaparken de ülkemizin dirliğini birliğini sağlayacağız. Bu ülkede kardeşliğimizi kıyamete kadar devam ettirecek her türlü tedbiri alacağız. Siyasetin her türlü meselenin çözümünün anahtarı olduğunu hiçbir zaman unutmadan, demokrasimizi daha fazla geliştireceğiz ve bu istikamette adımları atmaya devam edeceğiz."

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Ankara Emniyet Müdürlüğü görevinin vekaleten yürütülmesine ilişkin, "Herhangi bir emniyet müdürünün atanması meselesi, ilgili bakan arkadaşımızın ve ilgili kurumun tasarrufudur. Ama bürokraside temel bir kural var. Vekil asil gibidir. Herhangi bir kimse vekil oluyor diye sorumlulukları azalıyor değil. Vekaleten herhangi bir görevi yürüten kişi aynen asaleten yürüten kadar o işin sorumlusudur. Ne bir fazladır, ne bir eksiktir. Kimse şöyle bir yanlış algı içinde olmasın, emniyet müdürü vekil diye sorumlulukları az bir emniyet müdürü yok karşımızda" dedi.

Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde Başbakan Ahmet Dvutoğlu başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Başbakan Davutoğlu'nun, Ankara'da 17 Şubat'taki terör saldırısının ardından, özellikle başkente yönelik yeni bir güvenlik konseptinden bahsettiği ve uygulamaya geçirileceğini söylediğinin hatırlatılmasının ardından sorulan, "Bu ikinci saldırıyla birlikte acaba bu güvenlik konsepti devreye sokuldu mu? Bu güvenlik konseptinde bundan sonra neler olacak?" şeklindeki soru üzerine Kurtulmuş, saldırının, 17 Şubat'taki saldırıdan biraz daha farklı olduğunu, seyir halinde ve üzerinde hiçbir problem olmayan bir araçla yapıldığını söyledi.

Burada çok sayıda istihbarat alındığını, bugün bile Van'da çok sayıda patlayıcının yakalandığını açıklayan Kurtulmuş, "Daha evvel de sadece yılbaşı gecesinden bu yana 20'ye yakın çok sayıda patlayıcının, canlı bombanın ve bombalı aracın yakalandığını kamuoyu ile paylaşmıştık. Bu anlamda istihbarat faaliyetlerimiz sürüyor" diye konuştu.

Diğer taraftan, özellikle Ankara ile ilgili olarak hassas binaların, bölgelerin, kişilerin korunması açısından da ilave tedbirler alındığını aktaran Kurtulmuş, "Bu tedbirler hergün alınıyor. Çünkü her gelen istihbarata göre genel güvenlik değerlendirmesi yapılıyor bir de her ayrı istihbarata özel birtakım güvenlik değerlendirmeleri yapılıyor. Hassas yerler, hassas kişiler, hassas kurumlar üzerinden bu güvenlik değerlendirmeleri yapılıyor. Daha ilave tedbirlerle inşallah bu olayların ortaya çıkmadan önlenmesine gayret ediliyor" ifadesini kullandı.

- 10 kişi aranıyor

Kurtulmuş, Başbakan Davutoğlu'nun Ankara'daki terör saldırısna ilişkin, networkün ortaya çıkmaya başladığı yönündeki ifadesinin hatırlatılmasının ardından, bu networkün içerisinde PKK ile birlikte başka terör örgütlerinin olup olmadığının sorulması sorusu üzerine, olay anından itibaren çok sayıda kişinin gözaltına alındığını söyledi.

Gözaltındakilerin sorgularının devam ettiğini anımsatan Kurtulmuş, ayrıca 10 kişinin de arandığını bildirdi.

"Şu aşamada canlı bomba olduğu kesin olan kadının bağlantıları üzerinden birtakım yerlere ulaşılmış durumda, daha net yerlere de ulaşılmaya çalışılıyor" diyen Kurtulmuş, şu ifadelere yer verdi:

"Ancak başından beri bizim dikkat çekmek istediğimiz şey şu, evet, herhangi bir örgüt sadece tek başına birtakım şiddet olaylarının içerisine girmiyor. Zaman zaman örgütler arasında bazı konsorsiyumlar oluşuyor. Geçmiş olaylarda da bunu gördük. Örgütler taşeronlar kullanabiliyorlar. Nihayetinde zaten bu örgütlerin tamamı, ismi ne olursa olsun birbirlerinin taşeronu. Bunların hiçbirisinin kendinden menkul bir kıymeti yok. Bunlar birileri adına şu ya da bu ülkede, şu ya da bu bölgede istedikleri şekilde terör faaliyetleri yaparak, siyasi bir şekilde zemin hazırlamaya çalışıyorlar. Dolayısıyla bütün bu bağlantılar ortaya çıkartılmaya çalışılıyor. Aşağı yukarı işin sonuna gelinmiştir. Geçen saldırılarda da çok detaylı bir şekilde bütün bağlantılar ortaya çıkarılmıştı. Bundan da bağlantıların ortaya çıkarılacağı ve hangi örgütün, hangi örgütlerin ne şekilde işbirliği yaparak ya da hangi örgütün ne şekilde bunu ortaya koyduğu inşallah çok kısa bir süre içerisinde belli olacaktır ve üzerine gidilecektir."

- "Herhangi bir kimse vekil oluyor diye sorumlulukları azalıyor değil"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Ankara Emniyet Müdürlüğünde "vekaleten" bir görevlendirmenin bulunduğu, asaleten bir atama yapılmamasının nedeninin sorulması üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Herhangi bir yere emniyet müdürünün atanması meselesi ilgili bakan arkadaşımızın ve ilgili kurumun tasarrufudur. Ama bürokraside temel bir kural var vekil, asil gibidir. Herhangi bir kimse vekil oluyor diye sorumlulukları azalıyor değil. Vekaleten herhangi bir görevi yürüten kişi, aynen asaleten yürüten kadar o işin sorumlusudur. Ne bir fazladır, ne bir eksiktir. Dolayısıyla kimse şöyle bir algı içerisinde olmasın, emniyet müdürü vekil diye sorumlulukları az bir emniyet müdürü yok karşımızda. Vekil, bürokraside asil gibidir. Asilin sahip olduğu her türlü imkana, her türlü yetki ve sorumluluğa da sahiptir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber