Türkiye Cern'i ne kadar takip ediyor?

CERN'de neler oluyor, Türkiye bunları ne kadar takip ediyor ve çalışmalar ne işe yarayacak. Prof. Dr. Serkant Ali Çetin tüm bu konuları özetledi.

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 24 Nisan 2016 07:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Türkiye Cern'i ne kadar takip ediyor?

Büşra Uğraş

Bilimsel çalışmalar konusunda henüz dünyanın gerisindeyiz ama umut vadeden çalışmalar da yok değil. İstanbul Bilgi Üniversitesi Yüksek Enerji Fiziği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve CERN-ATLAS Deneyi Ulusal Koordinatörü Prof. Dr. Serkant Ali Çetin, çağa ayak uydurmak için yapılan çalışmaları anlattı.

Çetin yaptığı çalışmaları şöyle özetliyor: "Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN)'de yüksek lisans ve doktora çalışmalarımı yaparken bulundum. Atlas deneyinin hazırlanması sırasında çalıştım. Biz en küçük parçacıkla ilgileniyoruz. Temel yapıtaşlarıyla ilgileniyoruz. Kabaca söylemek gerekirse bütün derdimiz evrenin neden oluştuğunu, onun temel yapıtaşlarını bir de onları bir arada tutan kuvvetleri ve etkileşimlerini anlayabilmek. Söylemesi kolay yapması zor bir iş. Bahsettiğimiz şeyler çekirdek altı boyutlarda. Bu parçacıkları öğrenip onları sınıflandırmak istiyoruz."

Kullandıkları yöntemlerden de bahseden Çetin "En küçük parçacığı gözlemlemek istiyoruz. Bunu da toplumların ve bireylerin ilişkilerinde olduğu gibi onları birbirine düşürerek ne olup bittiğine bakıyoruz. Yani protonları ve elektronları çarpıştırıyoruz ve bunu yaparken onlara büyük enerjiler yüklüyoruz. Öyle ki bunlar çarpıştıklarında neler olduğunu, gözlemliyoruz. Bu sırada yeni parçacıklar da ortaya çıkabiliyor" diye konuştu.

Misyon Türkiye'de devam edecek

Bilgi Üniversitesi'nin kadrosuna nasıl katıldığını şu sözlerle anlatan Prof. Dr. Serkant Ali Çetin: "Yüksek Enerji Fiziği Uygulama ve Araştırma Merkezi kurulması gibi bir plan vardı. Ben de bu nedenle üniversitenin kadrosuna dahil oldum. Hem ulusal hem de uluslararası boyutta bu alandaki çalışmalarda kuvvetli bir yapılandırma oluşturmayı hedefliyoruz. Eylül ayından beri bu konu üzerine çalışıyoruz ve Mart ayının başında resmi olarak merkezimizi açtık."

Üniversitede kurulan Yüksek Enerji Fiziği Araştırma Merkezi'nin misyonunu anlatan Çetin: "Merkez Atlas Projesi'ni birinci misyon olarak başlatmak ve yürütmek için kuruldu. Bunun yanı sıra CERN'de yapılan diğer küçük deneyleri takip edebilmek. Bunun yanı sıra biz 'çatlak fizikçiler'in peşinde olduğu karanlık madde ve karanlık enerji dediğimiz bir şey var. CERN'nün bu tür parçacıkları keşfine yönelik en yüksek hassasiyete sahip CAST denilen bir dedektör sistemi var. Bilgi Üniversitesi Ekim 2015 itibariyle bu deneyde yer alan tek Türk üniversitesi oldu. Burada amacımız hem araştırma faliyetlerinin içerisinde bulunmak hem de geleceğin bilim insanlarını yetiştirmek."

Karanlık madde arayışı

Sözlerini karanlık madde ve enerjiyi açıklayarak devam eden Çetin: "Tanımlayabildiğimiz ve ölçebildiğimiz parçacıklara belli isimler veriyoruz. Ama yapılan hesaplar gösteriyor ki elde etmemiz gereken toplamla aslında evrende bulunan parçacıklar arasında 20 kat fark var. İşte bu tespit edemediğimiz kısıma karanlık madde ve enerji diyoruz."

Hızlandırıcı Teknolojiler Enstitüsü'ndeki çalışmalar

Ülke olarak bu tarz çalışmaların henüz çok başında olduğumuzu belirten Çetin "Türkiye'de henüz deneysel parçacık araştırması yapabileceğimiz bir ortam yok. Ama bununla ilgili fizibilite çalışması yapıldı ve şu anda bunun üçüncü ayağındayız. Türk hızlandırıcı merkezinin kurulmasıyla ilgili çalışmalar sürüyor. Bu merkezde bahsettiklerimden daha küçük çapta ama önemli başka fizik araştırmaları yapılabilecek bir çarpıştırıcı kurulması hedefiyle 100 küsür araştımacı bir araya geldi. Bu çerçevede bir çarpıştırıcı tasarımı, bir proton hızlandırıcı ve değişik ışınım kaynaklarının ülkemizde yapılmasıyla ilgili çalışmalar tamamlandı sayılır. Önümüzdeki yıl hangisinden başlanacak diye değerlendirmeler yapılacak. Ankara, Gölbaşı'nda bir Hızlandırıcı Teknolojiler Enstitüsü kurduk. Bunun içerisinde küçük bir Kızılötesi Serbest Elektron Lazeri tesisi kuruluyor."

Önemli gelişmeler bizi bekliyor

"'Hızlandırıcı' içinde bulunduğumuz yüzyılın anahtar kelimesi. Her şeyin kapısı onunla açılıyor ve amacımız bunları tüketen değil üreten bir nesil yetiştirmek" diyen Çetin, Bilgi Üniversitesi'nde gerçekleşecek iki önemli etkinlikten de söz ediyor: "Önümüzdeki dönemde 30 yılı aşkın süredir çeşitli ülkelerde gerçekleştirilen ve parçacık fiziği konusunda eğitimler veren CERN Hızlandırıcı Okulu eylül ayında Türkiye'de ilk kez İstanbul Bilgi Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenecek. 2017 yılında tamamı CERN tarafından hazırlanan CERN Bilimi Hızlandırma Sergisi adlı interaktif sergi de ilk kez İstanbul'a gelecek. Sergi, Mart-Haziran 2017 tarihleri arasında santralistanbul Kampüsü'nde görülebilecek.

Nedir bu Atlas Deneyi?

Atlas Deneyi'nde çalışmalarını sürdüren Çetin bu deneyin amacını ve yöntemlerini kısaca özetledi. Çetin "Yerin 100 metre altında 40 metre uzunluğu 25 metre çapı olan bir silindirik yapı inşa edildi. Bu kadar büyük olmasının nedeni tam kalbinde hızlandırdığımız, birbirine düşürmek istediğimiz parçacıkları, çarpıştıracak şekilde hızlandırıcı ekibin ayarlamalar yapması. Tam ortada meydana gelen çarpışma sonucunda ortaya çıkan parçacıklar çok çeşitli ve farklı özelliklere sahip olabiliyor. Bizim düzeneklerimizde de her katmanda farklı bir algıç düzeneği var ve farklı özellikleri ölçüyor."

Bilgiyi üreten olmalıyız

Çetin: "Ülkeler yaptıkları yatırımla doğrudan teknolojinin aslında böyle inovatif fikirlerden ve biz 'sıyrık fizikçiler'in bulmak istediği 'abuk sabuk' evrenle ilgili bilgilere ulaşmak için ihtiyaç duyduğumuz aletlerin aslında yarının teknolojisi ve yarının sanayisinin işaretçisi olduğunu biliyorlar. Bilgiyi üreten kişinin bulunduğu ortamda kendi araştırmacılarımız, uygulamacılarımız bulunmalı ve o bilgiyi çoklaştırıp katma değer haline getirmeli. Ülkeler bu yüzden yatırım yapmak için sıraya giriyorlar çünkü koydukları bir liranın üç lira olacağı bir gerçek."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber