'Siyasetteki en zor şey devlete zihniyet değiştirmek'

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, anayasanın yeni bir demokratik anlayışla dizayn edilmesinin şart olduğunu belirterek, "'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet bu egemenliğini, anayasal kurumları eliyle kullanır' maddesi hala durmaktadır

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 29 Nisan 2016 06:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Siyasetteki en zor şey devlete zihniyet değiştirmek'

HALİL İBRAHİM BİTKİ İstanbul

Beyoğlu Belediyesi'nin Pera Palas Otel'de düzenlediği 'Beyoğlu Sohbetleri"ne katılan Kurtulmuş, konuşmasının başında Bursa'daki canlı bomba saldırısına değinerek, "Allah'ın yüce adını kullanarak, İslam'ın barışçıl değerlerini ayaklar altına alan bir takım organizasyonlar var. Bu organizasyonları ortaya çıkaran siyasi sebepleri tartışabiliriz. Örneğin Afganistan'ın uzun yıllar süren işgali olmasaydı, belki önce Taliban ve arkasından El Kaide dediğimiz uluslararası terör örgütleri bugün ortaya çıkmayacaktı. Suriye'de 5 yıldır devam eden ve halka karşı vahşice sürdürülen devlet terörü olmasaydı, Suriye'nin siyaseten yönetilemez bir duruma gelmesi mevzu bahis olmasaydı, bugün Suriye ve Irak topraklarında herhangi bir devlet otoritesi olmuş olsaydı, belki bugün adına DAEŞ, IŞİD dediğimiz başka şekilde de adlandırılan bu terör örgütü uluslararası bir network haline gelmeyecekti. Esas itibariyle İslam'ın adını kullanarak bu insanlar ve gruplar ortaya çıkıyorlarsa, sorumluluğun büyük kısmı Müslüman dünyasının kendisine düşmektedir" dedi.

Anayasa tartışmaları

Konuşmasında son dönemde yaşanan Anayasa tartışmalarına da değinen Kurtulmuş şunları söyledi:

"Siyasetteki en zor şey, devlete zihniyet değiştirmek. Devletin zihniyetini değiştirmek, Türkçe'de amiyane bir tabir vardır, deveye hendek atlatmaktan daha zordur. Alışkanlıklar vardır, teamüller vardır. Aslında anayasalarda yazmayan bir takım engellerle de karşılaşırsınız. Anayasal kodları değiştirmek, çok ciddi siyasi bir mücadele gerektiriyor. Bunların yapılabilmesinin zorunlu olduğu kanaatindeyiz. Demokratik devlete geçme, devletin bütün kurum ve kuruluşlarıyla vatandaşların sahibi olduğu bir mekanizma haline gelmesi, devletin ele geçirilecek bir unsur olmaktan çıkarılarak sadece millete hizmet eden bir aygıt haline dönüştürülmesi işi Türkiye'deki siyasal meselelerin ana sorusudur. Türkiye'de ustalıklı bir şekilde 1982 Anayasası'nın içine gizlenmiş bürokratik oligarşinin koruyucu maddelerinin de mutlaka kaldırılması şarttır. Bir tanesi; 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet bu egemenliğini, anayasal kurumları eliyle kullanır' maddesi hala durmaktadır. Bu şu demektir; 'Yeri gelir ve siyasal dengeler değişirse, bir takım bürokratik oligarşinin kurum ve kuruluşları, tekrar sopalarını çıkartıp, siyasete müdahale ederler, hizaya sokabilirler' demek. Gelin bunu şöyle değiştirelim; 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet bu egemenliğini, seçilmişleri vasıtasıyla kullanır'. Her alanda anayasanın, yeni bir demokratik anlayışla dizayn edilmesi şarttır. Biz bunun için baştan beri çok açık davrandık. 'Kim, nasıl bir anayasa düşünüyorsa, gelsin ortaya koysun' dedik ama maalesef muhalefetten böyle bir yaklaşım görmedik. Türkiye'deki anayasa tartışması, tek bir madde tartışılıyormuş gibi başkanlık sistemine getirilip dayandırıldı

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber