Tüfenkci: Yaşam düzeyini daha fazla geliştirsin istiyoruz

Ama birileri buna inat ısrarla ve ısrarla Türkiye içine kapansın, Türkiye kendi sorunlarıyla boğuşsun, gündem ekonomi olmasın gündem iş olmasın, aş olmasın kültür olmasın, eğitim olmasın ya ne olsun gündem terör olsun istiyor. Gözyaşı olsun, kan olsun, kargaşa olsun istiyor." dedi.

Battalgazi ilçesi muhtarlarıyla bir restoranda yapılan toplantıda konuşan Tüfenkci, AK Parti ile beraber muhtarların kimlikleri ve kişilikleri farklılaştığını, muhtarların hem özlük hakları hem de devlet mekanizması içerisinde farklı bir konuma geldiğini söyledi.

Tüfenkci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde muhtarlarla bir araya geldiğini anımsatarak, "Birileri bunu eleştirebilir, birileri bunu siyaset yapma olarak anlayabilir, birileri bunu başka bir şekle yorumlayıp niye cumhurbaşkanı muhtarları direk muhatap alıyor, külliyede ağırlıyor diye eleştirebilir ama bu eleştirilerin hiçbirisi de gerçekçi değil. Niye gerçekçi değil? Benim muhtarım mahalledeki en fakirin en zenginine kadar, en delisinden en velisine kadar herkesle muhatap olan ve bunu gerçekten gönüllü olarak da kendisini ortaya koyan, devletle milletle arasında köprü vazifesi olan şahsiyetler olduğu için elbetteki devletin en üst makamı tarafından ağırlanacak, bilgilendirilecek, onlara itibar edilecek." diye konuştu.

Türkiye ekonomisini geliştirme adına gece gündür gayret gösterdiklerini vurgulayan Tüfenkci, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Birileri Türkiye'yi içine kapatmaya çalışırken biz Türkiye'nin kapılarını dünyaya açıyoruz. Biz istiyoruz ki bu ülkenin her bir ferdi uluslararası refah pastasından, dünya refah pastasından daha fazla pay alsın. Bu ülkenin insanı milli gelirini daha fazla arttırsın, yaşam düzeyini daha fazla geliştirsin istiyoruz. Ama birileri buna inat ısrarla ve ısrarla Türkiye içine kapansın, Türkiye kendi sorunlarıyla boğuşsun, gündem ekonomi olmasın gündem iş olmasın, aş olmasın kültür olmasın, eğitim olmasın ya ne olsun gündem terör olsun istiyor. Gözyaşı olsun, kan olsun, kargaşa olsun istiyor. Ama yine Allah'a hamd ederek söylüyorum ki etrafımız yangın yerine çevrilmesine rağmen bizim ihracat pazarlarımızın yakın komşularımızın tamamı sıkıntılar içerisinde yaşarken biz ekonomiyi büyütüyoruz."

Bakan Tüfenkci, 2015 yılının son çeyreğinde beklentinin üzerinde Türkiye ekonomisin büyüme gerçekleştirdiğini dile getirerek, " Yüzde 4 oranında Türkiye'yi 2015 yılında büyüttük. 2016'de hedefimiz yüzde 4,5 oranında büyütmek. Bu hiç de sanıldığı kadar kolay da bir şey değil. Dünya ticareti yüzde 2.1 oranında küçülürken Türkiye büyüyor. Bizim rakiplerimiz olan, gelişmekte olan ülkeler Çin, Hindistan'ı çıkardığınız da tamamı küçülme içerisinde. Gerileme içerisinde ama Türkiye sizlerin gayreti sayesinde, milletimizin inancı ve gayreti sayesinde ve milletin girişimci ruhu sayesinde Türkiye büyüyor ve büyümeye de Allah'ın izniyle devam edecek." ifadelerini kullandı.

Türkiye'deki olumlu gelişmelerden rahatsız olan çevrelerin olduğunun altını çizen Tüfenkci, şöyle devam etti:

"Türkiye'yi bölmek isteyen, Türkiye'yi kendi içerisine kapatmak isteyen, Türkiye'yi yaşanmaz hale getirmek isteyen insanlar var gruplar var. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya gidin orada dükkanını açmaktan korkan esnaflar var. Tehditler altında ticaret yapmaya çalışan insanlar var. Kardeşlik köprüleri üzerine barikatlar kuran, çukurlar kuran insanlar var. Türkiye'yi çukur siyaseti içerisinde hapsetmeye çalışan bunu da marifetmiş gibi övüne övüne söyleyip öz yönetim diye ilan ettiklerini ifade edenler veya o bölgenin halkının menfaatine çalıştığını ifade edenler bu gün geldikleri nokta itibariyle o bölgeye en büyük zararı veren insanlardır. Bebek katilleri, çocuk katilleri, kadın katilleri. Bu katillere Allah'ın izniyle biz devlet olarak hesap sorduk, sormaya da devam edeceğiz. Sizler bize destek verdiğiniz sürece, sizler bize sahip çıktığınız sürece, sizler bize inandığınız sürece bu mücadelemiz devam edecek."

Türkiye'nin yeni reformlar yapmak zorunda olduğunu belirten Tüfenkci, ülkenin daha büyümesi için yapısal reformlarını tamamlamak zorunda olduğunu söyledi.

Tüfenkci, yapısal reformları yapmaya devam edeceklerini belirterek, "En büyük yapısal reform nedir diye sorarsanız bana, bence yeni bir anayasadır. Yeni bir anayasa artık Türkiye'nin yamalı bohça haline gelmiş ve gerçekten de beli bedenine sığmayan darbe anayasasının derhal ve bizatihi bu millet tarafından yeniden bu milletin ruhuna uygun, bu milletin örfüne uygun ve bu milletin istikametine uygun temel hakların belirtildiği yasama, yürütmenin ayrımlarının belirtildiği bir anayasanın hayata geçmesi lazım. Bununla ilgili inşallah Meclisimiz bunu yapacak yetenekte ve temsil kabiliyetinde. Eğer politik düşünmedikleri takdirde, siyasi ihtiraslarına yenilmedikleri takdirde mecliste bu iradenin olduğuna ben inanıyorum. Ama Meclisimiz bu noktada uzlaşarak bir anayasa yapamazsa inşallah yine de biz bu milletin önüne yeni bir anayasa getirme noktasında gayret göstereceğiz." diye konuştu.

Milletvekili dokunulmazlıklarının komisyonlarda konuşulduğunu ifade eden Bülent Tüfenkci, şunları kaydetti:

"Muhalefetin halini görüyorsunuz. Dokunulmazlıklar gündeme gelmeden önce bu muhalefet ne diyordu? 'Her gün kalkıp diyordu ki bunlar dokunulmazlıkları kabul etmezler, getirmezler çünkü kendilerinden çok korkuyorlar, hırsızlıkları var, yolsuzlukları var, arsızlıkları var diye bangır bangır televizyonlarda konuşmuyorlar mıydı? Konuşuyorlardı. Selahattin Demirtaş'ından tutunda Kemal Kılıçdaroğlu'na kadar her biri, 'bu dokunulmazlıkları hadi getirin, hadi getirin' diye gece gündüz her çıktıları televizyon programlarında ifade ediyorlardı. Hodri meydan dedik bütün dokunulmazlıkları getirin dedik, teröre bulaşanlar başta olmak üzere bütün herkes yaptıklarının hesabını versin dedik. Bakın o gün en fazla bağıranlar bugün o komisyonları işgal ediyorlar. Niye işgal ediyorlar? Hani dokunulmazlığı kaldıramazsınız diyorlardı. Bizlerin Cenabı Allah'tan başka, milletten başka hiçbir korkumuz yok. Biz sizlere hesap veririz. Cenabı Allah'a hesap veririz. Onun dışında da hiç kimseden de çekinmeyiz, korkmayız.