Davutoğlu: O kiralık eşkıyalar yargıya hesap verecek

Başbakan Davutoğlu, Teröre bulaşanları görüyoruz ki, bunlar iflah olmuyor. Biz buna asla fırsat vermeyiz. Bu vatan evlatlarını birbirine kırdırmaya izin vermeyiz. O toplantılara giremeyecekler. O salonlara kiralık eşkıyalar giremeyecek. O kiralık provakatörler için yargı süreci başlayacak. Meclis'in kapısının önünden geçemeyecekler.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 30 Nisan 2016 16:36, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Davutoğlu: O kiralık eşkıyalar yargıya hesap verecek

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bizim gönlümüzde bu vatana sahip çıkan her vatandaşımız birdir. Bizim kıblemiz de bayrağımız da vatanımız da birdir. Birbirimizin hukukunu, birbirimizin haklarını kıyamete kadar koruyacağız. Ayrıştırma hesapları yapanlara, nifak tohumu ekmeye çalışanlara karşı, her zaman bir ve beraber olacağız." dedi.

Başbakan Davutoğlu, Belediye Meydanı'nda düzenlenen Muş'un 99. kurtuluş yıl dönümü kutlamaları ve toplu açılış törenine katıldı.

Meydandaki vatandaşları, "Başları Kurtik Dağı kadar vakur. Yürekleri Muş Ovası kadar müşfik, aziz Muşlular. Bu güzel meydanı lale bahçeleri gibi al bayrak bahçesine döndüren kahraman Muşlular. Alparslan'ın torunları" diye selamlayan Davutoğlu, Muş'un 1071'de Anadolu'nun kapılarını İslam'a açan şehir olduğunu belirtti.

Ak alınlarında al bayrağı saran bacılar ve yiğitlerle gurur duyduklarını ifade eden Başbakan Davutoğlu, Muş'un düşman elinden kurtuluşu için mücadele veren kahramanlara ve şehitlere minnetlerini sundu.

Muş'ta üç sebepten dolayı bulunduklarını anlatan Davutoğlu, "Birincisi, Muş'un kurtuluş yıl dönümü. İkincisi, toplu açılış töreninde Muş'a hediyelerimiz var. Üçüncüsü de 1 Kasım seçim zaferi dolayısıyla buradayız. Seçimlerde gösterdiğiniz başarı nedeniyle her birinize teşekkür ediyorum. Ayrıca terörle mücadelede takındığınız vakur tavır, teröristlere karşı gösterdiğiniz yiğit, kardeşlik tavrı için de size teşekküre geldim." diye konuştu.

"Al bayrağı tutan ellerinize, 'vatan bölünmez' diyen dillerinize kurban olayım" ifadesini kullanan Başbakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Allah vatanımızı aziz eylesin. Milletimizi baki, kardeşliğimizi daim eylesin. Bakın Muşlular, bugün toplamda 1 milyar 28 milyon lira değerindeki tesisleri hayırlısıyla Muş'a kazandırıyoruz. Hayırlı, mübarek olsun. Eğitim kurumlarından, bölünmüş yola, öğrenci yurtlarından spor salonuna, süt çiftliği tesislerinden, büyükbaş besicilik tesislerine kadar tam 171 tesisi besmeleyle açıyoruz. Şimdi burada bir müjdeyi de vereyim. Sağlık Bakanımız ile konuştuk. Eski devlet hastanesinin yerine, Muş'a bir meydan kazandıracağız inşallah. Muş'a aziz ve bereketli olsun."

Davutoğlu, Muş'un her bir köşesini, her bir ilçesini aynı aşkla sevdiklerini, Türkiye'nin her köşesini aşkla, sevdayla gönlünde taşıdığını vurguladı.

Vatanın her karış toprağının bir ve aziz olduğunu ifade eden Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bizim gönlümüzde bu vatana sahip çıkan her vatandaşımız birdir. Bizim kıblemiz de bayrağımız da vatanımız da birdir. Murat Köprüsü, Mescid-i Aksa ve Ayasofya... İşte biz buyuz. Birbirimizin hukukunu, birbirimizin haklarını kıyamete kadar koruyacağız. Ayrıştırma hesapları yapanlara, nifak tohumu ekmeye çalışanlara karşı, her zaman bir ve beraber olacağız. Sultan Alparslan'ın ordusunda ecdadımız hep beraber savaşmadı mı? Biz bu toprakları hep beraber kendimize vatan yapmadık mı? O kahraman orduların fetihleriyle bu vatanı İslam yurdu kılmadık mı? Bu vatanın istiklali için kıyamete kadar omuz omuza olacak mıyız? Kardeşi kardeşe kırdırmaya çalışanlara karşı bu al bayrağı hep zirvede tutacak mıyız? Kıyamete kadar kadar kardeş miyiz? İşte sizin bu 'evet' cevabınız, Kurtik Dağı'ndan Ağrı'ya, Ağrı'dan Ilgaz'a, Ilgaz'dan Toroslar'a kadar ulaşıyor."

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Dün mübarek cuma günü Halep'te cuma namazı kılınamadı. Halep'te camilere gidilemedi, hutbe okunamadı, Halep'i esir edenler, Halep'e bomba yağdıranlar bilsin ki Muş gibi bir gün Halep de özgür olacak. O güzel Halep'te, gözümüzün nuru Halep'te camiler bu cuma öksüz kaldı. Neden mi biliyor musunuz? Rus uçakları, hain uçaklar, işgalci uçakları, Suriye uçakları, sivil, çocuk, kadın demeden masumların üstüne, hastanelere bombalar yağdırdı." dedi.

Başbakan Davutoğlu, Belediye Meydanı'nda düzenlenen Muş'un 99. kurtuluş yıl dönümü kutlamaları ve toplu açılış törenine katıldı.

Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, geçmişte birlik ruhuna ihanet edenlerin, ayrımcılık yapanların, 'Alevi, Kürt, Türk, başörtüsü' diyerek milleti ötekileştirdiklerini belirtti.

"AK Parti ile ötekileştirme dönemi bitti, AK Parti ile ayrımcılığın her türü sona erdi, AK Parti ile vesayet rejimi bitti. Milletin iradesini, hissiyatını, değerlerini hiçe sayanların bozuk düzeni bir daha asla geri dönememek üzere tedavülden kalkmıştır." ifadelerini kullanan Davutoğlu, bu ülkede yaşayan herkesin özgür ve eşit vatandaş olduğunu bildirdi.

14 yıl boyunca milletle el ele, gönül gönüle eski Türkiye'nin kötü izlerini silmenin mücadelesini verdiklerini anlatan Davutoğlu, "78 milyonun kardeşliğini pekiştirme çabası içinde olduk, özgürlükleri halkımızdan esirgeyen ne kadar yasak varsa hepsini kaldırdık, anadil üzerindeki yasakları kaldırdık, yasakları kaldırmakla yetinmedik, farklı dil ve lehçelerin öğretilmesinin, öğrenmesinin önündeki engelleri kaldırdık." diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, inanç özgürlüğünü kısıtlayan baskıları sona erdirdiklerini, başörtüsü yasağını bir daha hortlamamak üzere kaldırdıklarını, faili meçhulleri sona erdirdiklerini, bir kişinin ya da toplumun etnik kökeni, yaşamı, dili, dini, mezhebi, kılığı, kıyafeti ya da yaşam tarzını aşağılayanlara, ibadet özgürlüğünü engelleyenlere cezalar getirdiklerini kaydetti.

Kendilerinin daima adaletin, demokrasinin, özgürlüklerin yanında olduklarını, her türlü yasakla mücadele ettiklerini vurgulayan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün devlet, milletin hizmetindedir. Millet ne derse bugün artık Türkiye'de o olur. Milletin kaynakları, yine millete hizmet olarak dönüyor. Şehirlerimize, ülkemize yatırım olarak dönüyor. Türkiye'nin her yerine büyük eserler kazandırıyoruz. 14 yıllık AK Parti döneminin hepimize gurur veren dev eserlerine, büyük yatırımlarına devam ediyoruz. Birileri sizi karamsarlığa sevk etmeye çalışabilir, birileri Türkiye'nin durumunu kötü göstermeye çalışabilir ama siz görüyorsunuz, Türkiye'nin nasıl kalkındığını görüyorsunuz, siz Muş'a yapılanlara görüyorsunuz. Siz bölgemizdeki hamleleri görüyorsunuz. Bırakın onlar kirli operasyonlarına devam etsin, bunu siyaset sansınlar. Biz ise ülkemizin aydınlık geleceği için sizlerle yol yürümeye devam edeceğiz."

Geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dünyanın uzunluk bakımından 4. büyük asma köprüsü Osman Gazi Köprüsü'nün son tabliyesini yerleştirdiklerini anımsatan Başbakan Davutoğlu, dev yatırımlarla şehirleri birbirine bağlamaya devam edeceklerini kaydetti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, her ile projelerle eylem planlarıyla gittiklerini aktararak, her hafta ülkenin bir doğusunda bir batısında olduğunu ifade etti.

AK Parti'nin milletin kendisini oluşturduğunu belirten Davutoğlu, "Türkiye ne zaman hızını alıp, yola revan olup, kalkınmaya, zenginleşmeye başladıysa hep birileri engel çıkardı, hep birileri bunlardan rahatsızlık duydu. Bölge üzerinde karanlık hesapları olanlar, güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Çünkü Türkiye zalime 'zalim', mazluma 'mazlum' deyip, hep mazlumların yanında duruyor. Bölge üzerinde menfaat ve güç hesapları yapanlar için insan hayatının hiç önemi yok." değerlendirmesinde bulundu.

Muş'un kurtuluş yıl dönümünün kutlandığını da anımsatarak, Suriye'de yaşananları örnek gösteren ve istiklalin önemini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"İslam ülkelerinde istiklale sahip olmanın en önemli işareti orada al bayrağın dalgalanmasıyla birlikte cuma namazının kılınabilmesidir. Cuma namazı kılınan ülkeler, şehirler hürdür. Cuma namazı kılınamıyorsa, orada esaret var demektir. Gözlerim yaşararak, yüreğim sancılanarak söylüyorum, dün mübarek cuma günü Halep'te cuma namazı kılınamadı. Halep'te camilere gidilemedi, hutbe okunamadı, Halep'i esir edenler, Halep'e bomba yağdıranlar bilsin ki Muş gibi bir gün Halep de özgür olacak. O güzel Halep'te, gözümüzün nuru Halep'te camiler bu cuma öksüz kaldı. Neden mi biliyor musunuz? Rus uçakları, hain uçaklar, işgalci uçakları, Suriye uçakları, sivil, çocuk, kadın demeden masumların üstüne, hastanelere bombalar yağdırdı. Buradan soruyorum, babasının kucağında, molozlar altından cenazesi çıkarılan o küçük kız, o küçük yavrucuk sizlere ne yaptı? Moskova'da oturanlara soruyorum, diğer başkentlerde oturanlara soruyorum. Size ne yaptı Suriye halkı, niçin bombalar yağdırırsınız, yan yana can veren, belki de kardeş olan çocuklardan, o masumlardan ne istediniz? O mazlumların elleri yakalarında olacak. Biz Türk'ü ile Kürt'ü ile Arap'ı ile Anadolu insanları sonsuza kadar o mazlumların yanında olacağız."

Muşlulara Halep'in yanında olup olmayacaklarını soran Başbakan Davutoğlu, istiklal için Halep'e dua etmelerini istedi.

Haleplilerin acılarını yüreklerinde hissettiklerini aktaran Davutoğlu, "Biz ilhamımızı dün zaferinin 100. yıl dönümünü kutladığımız Kut'ül Amare'den alıyoruz." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Malum terör destekçisi kişiler, 1 Kasım öncesi bizi imtihan edercesine, dokunulmazlıklar gündeme gelince dilekçe verip, kendi dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istediler. Amaçları şov yapmaktı. Ama ne oldu Muşlular? Bu sahte kahramanlardan, kahraman çıkar mı? Şov yaptılar, 'Dokunulmazlıklarımızı kaldırın' dediler. Şimdi biz dedik ki 'Hodri meydan, tüm dokunulmazlıklar kalksın, dokunulacak.' Eğer onlar 'Tüm dokunulmazlıklar kalksın' diyorsa biz de 'Kalksın' dedik, hodri meydan okuduk. 'Şovdan, hamasetten vazgeçin, gelin bu meydana' dedik. Birden paçaları tutuştu." dedi.

Başbakan Davutoğlu, Belediye Meydanı'ndaki Muş'un 99. kurtuluş yıl dönümü kutlamaları ve toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, 100 yıl önce Sykes-Picot Anlaşması'na geçit vermemek için Kut'ül Amare Zaferi'ne ulaşıldığını anımsatarak, 100 yıl sonra da bölgeyi daha da parçalayarak, bölmeyi hedefleyen yeni Sykes-Picot hayranlarının ortaya çıktığını belirtti.

Davutoğlu, "Bu PKK ve onun takipçileri var ya Suriye'de yaşanan acıları bize yaşatmaya çalışıyorlar. Hür ve özgür bu ülkede cuma namazı kılınmasının sembolü olan al bayrağın yerine, bazı paçavralar getirmek istiyorlar. İzin verecek miyiz? Bu memleketin istiklalinin sembolü al bayrak, istiklalinin makamı cuma namazında okunan hutbedir, mihraptır, minberdir. Şimdi yeni Sykes-Picot peşinde olanlar, bölgeyi bir daha bölmeye çalışıyorlar. Onun için biz buradayız." diye konuştu.

Dün Kut'ül Amare'de işgalcilere diz çöktürenlerin torunları olarak, bugün Halep'te benzer işgalcilere boyun eğmeyeceklerini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, ülkeyi bölmek isteyenlere de fırsat vermeyeceklerini bildirdi.

Yaşananlara karşı sessiz kalanlara ve bölgenin istikrarsızlaşmasından menfaat umanlara seslenen Davutoğlu, "Ne yaparsanız yapın, bu bölge halkını, Ortadoğu'yu, kardeşlik bereketinden mahrum edemeyeceksiniz. Muşumuzu, Bursamızdan, Hakkarimizi, Edirnemizden, Vanımızı, Konyamızdan, Diyarbakırımızı, İstanbulumuzdan ayıramayacaksınız." ifadelerini kullandı.

Bu zulmün adının "medeniyet", "adalet" ve "savaş" olmadığına dikkati çeken Davutoğlu, savaşta bile onur ve haysiyet olduğunu, bugün Halep'i bombalayanlarda bu onur ve haysiyetin bulunmadığını belirtti.

- "Bunların cesetlere bile saygısı yok"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün Afrin'de PKK sempatizanlarının, öldürdükleri insanların cenazelerini iş makinalarında teşhir ettiklerini aktararak, "Bunların cesetlere bile saygısı yok. Adaletten, özgürlükten bahsediyorlar ama sonra da vahşetin en adisini, en alçağını yapıyorlar. Bu son olay gerçek yüzlerini bir kez daha gösterdi." dedi.

Alandakilerin "Kahrolsun PKK" sloganları atması üzerine Başbakan Davutoğlu, "Anayı çocuğundan ayıran, kardeşi kardeşe kırdıran, bu aziz vatan topraklarını ölü toprağına çevirmek isteyen teröristlerin hepsi kahrolsun. İster PKK, ister DEAŞ, ister DHKP-C, hangisi olursa olsun, bilinsin ki onları kirli odaklarında kahretmeye kararlıyız, yok etmeye kararlıyız. Bu ülkenin her karışını terörden arındırmaya kararlıyız." değerlendirmesinde bulundu.

7 Haziran seçimlerinden bu yana birçok terör örgütünün tek bir yerden düğmeye basılmış gibi harekete geçtiklerini anlatan Davutoğlu, birbirleriyle iş birliği yaparak, Türkiye'ye düşmanlık için çalıştıklarını ifade etti.

- "Biz bunlardan da bunların ağa babalarından da korkmayız"

Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Şehirlere barikatlar kurdular, çukurlar kazdılar, çoluk çocuk, yaşlı demeden sivil halkımızı katlettiler, okulları, camileri, hastaneleri, yolda yürüyen, durakta bekleyen insanları acımasızca bombaladılar. Zannettiler ki bu millet korkar. İşte Diyarbakır'a gitmeden bir gün önce 7 polisimizi şehit ettiler, zannetiler ki ben, kardeşiniz Diyarbakırlı, Muşlu Ahmet korkar. Biz bunlardan da, bunların ağa babalarından da korkmayız. Bugün Muş'tayız. Bu millet, insan canının kıymetini bilmeyenlerin, hunharca cinayet işleyenlerin ve 'siyaset yapıyoruz' diyerek, teröre destek olanların yaptıklarını asla unutmayacak."

Davutoğlu, güvenlik güçlerinin sadece terör örgütüyle mücadele etmediğine işaret ederek, terör mağduru vatandaşların elinden tutarak, bir yardım gönüllüsü gibi çalıştıklarını da kaydetti.

Güvenlik güçlerine, "Terörle en kararlı şekilde mücadele edeceksiniz, tek bir vatandaşın kılına zarar gelmemesi için bütün o vatan evlatlarını size emanet ediyoruz" dediklerini hatırlatan Davutoğlu, vatandaşların da güvenlik güçlerine sahip çıktığını, terör örgütüne destek vermediklerini bildirdi.

Muşluların kendilerini al bayraklarla ve lalelerle karşılamalarından duyduğu memnuniyeti dile getiren Davutoğlu, kendisinin fahri değil, gerçekte de Muşlu olduğunu ve Muşlu kalacağını ifade etti.

"Terör destekçisi o malum partinin övünerek sırtını dayadığı teröristlere hiç bir yerde fırsat vermeyeceğiz" diyen Davutoğlu, söz konusu partinin oy isterken, "eşitlik", "özgürlük" dediğini, sonra sırtlarını teröristlere dayadığını belirtti.

Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bunlar bölge insanının, aziz Kürt vatandaşlarımızın hayatlarını zindana çevirmeye çalışıyor. Bunlar teröristlere canlı kalkan oluyor. Gidip şehirlerimizde hayatı durduran çukurların başında açıklamalar yaptılar. Yıkılan, yakılan hastaneleri okulları görmediler. Yetmedi, bu malum parti vekilleri Kürt kardeşlerimizin hayatını zindana çeviren teröristlere arabalarında silah taşıdılar. Sonra hatırlarsınız, malum terör destekçisi kişiler, 1 Kasım öncesi bizi imtihan edercesine dokunulmazlıklar gündeme gelince dilekçe verip, kendi dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istediler. Amaçları şov yapmaktı. Ama ne oldu Muşlular? Bu sahte kahramanlardan, kahraman çıkar mı? Şov yaptılar, 'Dokunulmazlıklarımızı kaldırın' dediler. Şimdi biz dedik ki 'Hodri meydan, tüm dokunulmazlıklar kalksın, dokunulacak'. Eğer onlar 'Tüm dokunulmazlıklar kalksın' diyorsa biz de 'Kalksın' dedik, hodri meydan okuduk. 'Şovdan, hamasetten vazgeçin gelin bu meydana' dedik. Birden paçaları tutuştu."

Söz konusu milletvekillerinin önce, "Biz ifade vermeye gitmeyiz, gelip zorla alsınlar" dediklerini hatırlatan Başbakan Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hani dokunulmazlıkların kaldırılması için dilekçe vermiştiniz, hani hesap vermekten korkmuyordunuz. Hani güya hesap vermekten biz korkuyorduk. İşte biz buradayız. Bu nasıl ikiyüzlülüktür, bu nasıl sahtekarlıktır. Şimdi de dağdaki, sokaktaki terörü Meclis'e taşımaya çalışıyorlar. Utanmasalar Anayasa Komisyonu'nun önüne de çukur kazacaklar, barikatlar kuracaklar. Yok öyle yağma. Sizin kazdığınız çukurlarda, sizin terör yapılanmanızı yok edeceğiz. Barikatlarınızı yıkacağız, çukurlarınızı kapatacağız, sokaklarınızı açacağız. Şehit etmek istediğiniz güvenlik güçlerimiz için yollara döşediğiniz mayınları temizleyeceğiz."

Başbakan Ahmet Davutoğlu, dokunulmazlıklarla ilgili teklifin TBMM Anayasa Komisyonundaki görüşmeleri sırasında yaşanan kavgaya ilişkin, "Kiralık vandallar, milli iradenin tecelligahı olan TBMM'deki o toplantılara giremeyecekler, bir daha o toplantılara, o salonlara o kiralık eşkıyalar asla giremeyecek. Görüntüleri gördünüz. O kiralık provokatörler için yargı sürecinin başlayacağını da bilin. Bu tipleri Meclis'in kapısının önünden bile geçirmeyeceğiz." dedi.

Davutoğlu Muş'un 99. kurtuluş yıl dönümü kutlamaları ve toplu açılış töreni dolayısıyla Belediye Meydanı'nda yaptığı konuşmada, "Malum parti dışarıdan paralı provokatörler soktular. Neymiş, danışmanlarıymış. Gördük ne olduklarını. Bunların hepsi kiralık vandallar, eşkıyalar. Dışarıda oluşturdukları terörü Meclis'e sokmaya yeltendiler. Biz sizin Cizre'de, Silopi'de, Sur'da açtığınız o çukurları kapattık. Sizin o şiddeti Meclis'e getirmenize izin verir miyiz?" ifadelerini kullandı.

- "O kiralık eşkıyalar toplantılara giremeyecek"

Her sokağın İstanbul, Konya, Ankara gibi emniyetli olacağını belirten Davutoğlu, her yerde teröre karşı mücadele vereceklerini söyledi. Bir daha vatan evlatlarını birbirine kırdırmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceklerini vurgulayan Davutoğlu, "O kiralık vandallar, milli iradenin tecelligahı olan TBMM'deki o toplantılara giremeyecekler, bir daha o toplantılara, o salonlara o kiralık eşkıyalar asla giremeyecek. Görüntüleri gördünüz. O kiralık provokatörler için yargı sürecinin başlayacağını da bilin. Bu tipleri Meclis'in kapısının önünden bile geçirmeyeceğiz. Dokunulmazlıklar konusunda da herkes yaptığının hesabını yargının önünde verecek. Biz kimse hakkında hükmetmiyoruz. İzin veriyoruz yargıya, herkes gitsin yargının önünde hesabını versin. AK Parti'li, MHP'li, CHP'li, HDP'li herkes için eşitlik. Onlar bunu istemiyorlar mı, bunu istiyorlardı güya. Biz bunu yapınca kaçacak delik arıyorlar. Açık söylüyorum, bundan kaçış yok. Millet iradesinden ve adaletin elinden kaçış yok." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun teröristlere "arkadaşlar" diye hitap ettiğini anımsatan Başbakan Davutoğlu, onların Muş'a gelemeyeceklerini, ancak kongre ve kurultay oyunları oynayacaklarını söyledi.

- "Dokunulmazlıklar sizin sınavınız"

CHP'ye seslenen Davutoğlu, "Dokunulmazlıklar konusu sizin de büyük sınavınız. Her gün birkaç milletvekiliniz çıkıp dokunulmazlıkların kaldırılmasına destek vermeyeceklerini belirtiyor. Vaktinde ucuz sahte kahramanlık yapıyorlardı. Ucuz kahramanlıklara prim yok. Bu, sizin için de bir liderlik sınavı. Tüm millet görecek CHP terör destekçisi mi değil mi, CHP korkuyor mu, korkmuyor mu dokunulmazlıklardan." diye konuştu.

Türk, Kürt diye kimsenin ayırım yapamayacağını ifade eden Davutoğlu, "Benim doğduğum Toros Dağları'nı Kurtik Dağı'ndan ayırmak mümkün mü? Ayırmak isteyenlere dersini verir miyiz? Bu vatan birdir der miyiz? Bu devlet tektir der miyiz? Bu millet Alparslan'ın milletidir, Selahaddin'in milletidir, der miyiz? Tek vatan, tek devlet, tek millet." dedi.

Bu ülkenin her meselesinin siyasetin meselesi olduğunu, bu ülkeye yönelen her türlü tehdide karşı siyasetçinin görev başında bulunması gerektiğini dile getiren Başbakan Davutoğlu, muhalefetten bu yaklaşımı hiç görmediklerini söyledi.

Anamuhalefet partisi liderinin her bulduğu mikrofona terör örgütünün dezenformasyon için ürettiği yalanları tekrarladığını dile getiren Davutoğlu, CHP milletvekillerinin de ülke ülke dolaşarak Türkiye'yi şikayet ettiklerini söyledi.

Davutoğlu, 19 Nisan'da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisine 78 milyon adına Türkçe hitap ettiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Size yabancı, Kürt'e yabancı bir HDP Milletvekili çıktı, bozuk bir İngilizce ile bana soru sordu. Güzel Türkçemiz orada resmi dil olmuşken başka dil konuşan, bu ülkeye ait olabilir mi? Bizim dilimiz o güzel Türkçemiz, o güzel Kürtçemiz kardeş değil mi? Hep kardeş türküleri, hep kardeş şiirleri okuduk. Allah dillerimizi aziz eylesin. Kim Kürtçeye yasak getirmek isterse karşısında biz varız. Kim Türkçeyi bu milletin kalbinden silmek isterse onun da karşısında biz varız. Birlikte, hep beraber Türkiye'yiz."

''Türk siyasetinin CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu kadar mesnetsiz konuşan, bu kadar çok yalan söyleyen bir siyasi lideri az gördüğünü'' ifade eden Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun, hükümeti yıpratabilmek adına aslını defalarca anlattıkları konularda iftira atmaya devam ettiğini kaydetti. Davutoğlu şöyle konuştu:

"En son Kilis'te yaşananlarla ilgili hiçbir dayanağı olmayan iddialarda bulundu. Gündemde yer almaya çalıştı. Biz gençlerimizi dağlarda meçhul bir gelecek yolunda değil, spor salonlarında, kütüphanelerde görmek istiyoruz. Bu Kılıçdaroğlu Suriye'de yaşananların ardından ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimize en yakın, en sıcak ilgiyi gösteren illerimizden biri olan Kilis'e provokatif bir dille yaklaşıyor. Sayın Kılıçdaroğlu Kilis'in misafirperverliğinden rahatsız olmuş olacak ki Kilislileri, orada yaşayan Suriyeli kardeşlerimize karşı kışkırtmaya çalışıyor. Kilislilerin arasına nifak sokmaya çalışıyor. Misafiri ile ev sahibi arasına nifak sokmaya çalışana insan denir mi? İnsani bir tutum denir mi? Sayın Kılıçdaroğlu aylardır hiçbir rahatsızlık çekmeden böyle insani bir meseleyi suistimal ediyor, buradan ekmek yemeye çalışıyor. Bu kışkırtmaları bırakın Sayın Kılıçdaroğlu, Kilis halkı sizin gibi insafsız bir karaktere sahip değil. Onlar imdat edene sofralarını, evlerini, barklarını açan engin yürekli insanlar. Bütün Kilislilere buradan selam ediyorum."

- "Bu nifak, oraya düşen DEAŞ roketleri kadar tehlikelidir"

Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun, ''Suriyeliler iş yapıyor, vergi vermiyor, Kilisliler onlarla nasıl rekabet etsin'' diye Kilislileri kışkırttığını belirterek, "Suriyelilerin vergi vermediği iddiasının hiçbir temeli yok. Türkiye vatandaşı olan iş yeri sahipleri nasıl vergi ödüyorsa Suriyeliler de aynı şekilde vergi ödüyor. Hatta bazı Suriyeliler, Kilisliler ile ortak iş yeri açmış, onun da vergisini ödüyor. Peki Kılıçdaroğlu bile bile bu yalanları neden söylüyor? Bizim vatandaşlarımızla Suriyeliler arasına nifak sokup, huzursuzluk çıkarmak. Emin olun bu nifak, oraya düşen DEAŞ roketleri kadar tehlikelidir." ifadesini kullandı.

Başbakan Davutoğlu, canlarını kurtarmak için savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınanların dramının Kılıçdaroğlu'na bir şey ifade etmediğini dile getirerek, Türkiye'nin, o insanların dramına sahip çıktığını kaydetti.

Terörün yaşandığı il ve ilçelerde sıkıntıların yaşandığına işaret eden Davutoğlu, hükümet ve devlet olarak hem tehditlerin hem de saldırıların bertaraf edilmesi için gereken her şeyi gecikmeden yaptıklarını söyledi.

- 2 bin 579 derslik yapıldı

Davutoğlu, Muş'a 14 yılda 6,1 milyar liralık yatırım ve destek sağladıkları bilgisini paylaştı.

En büyük yatırımı da eğitime ayırdıklarını belirten Davutoğlu, bugün açılışını gerçekleştirdikleri bin 149 derslikle, yapılan derslik sayısını 2 bin 579'a çıkarttıklarını kaydetti. Davutoğlu, ulaşım, konut, eğitim, tarım, hayvancılık, ekonomi ve sağlık alanlarında hayata geçirdikleri yatırımları hatırlattı.

Başbakan Davutoğlu, Muş'ta devam eden yatırımlara da değinerek, devlet hastanesinin ihale aşamasında olduğunu, Muş'u Batman-Erzurum-Diyarbakır'a bölünmüş yollarla bağlayacaklarını söyledi.

Muş Havaalanı'na yeni bir terminal binası yapacaklarını bildiren Davutoğlu, Bitlis-Muş-Bingöl'ü Ankara-Sivas-Erzincan yüksek hızlı tren hattına bağlayan bir proje çalışması da yürüttüklerini sözlerine ekledi.

- Şehrin anahtarı teslim edildi

Tören alanına eşi Sare Davutoğlu ile gelen Başbakan Davutoğlu, konuşmasının ardından vatandaşları selamladı. Davutoğlu'na Muş Valisi Seddar Yavuz ile Belediye Başkanı Feyat Asya tarafından fahri hemşehrilik beratı ve şehrin anahtarı teslim edildi.

Beratı ve anahtarı alan Davutoğlu, "Biz zaten Muşluyduk ama bugün beratı verildi, bunu en güzel nişan olarak taşıyacağım." dedi.

Başbakan Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve diğer katılımcılar, yapımı tamamlanan tesislerin açılışı gerçekleştirildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber