'Ocaktan bu yana 85 terör olayı önlendi'

Ocak'tan bu yana 85 önemli olay önlendi. Bunlardan 49'u canlı bomba ve bombalı eylem. Son 3 ayda DAEŞ tarafından atılan 55 roket Kilis'e düştü. Sınırlarımızı kimseden yardım almadan kendimiz koruyabiliriz.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 02 Mayıs 2016 19:17, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Ocaktan bu yana 85 terör olayı önlendi'

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "1 Mayıs'ta, 83'ü miting olmak üzere 140 etkinlik yapıldı. Bu etkinliklere yaklaşık olarak 180 bin insan katıldı. Genelde şenlik içerisinde, halaylarla, türkülerle bir emek bayramı, emekçi bayramı olarak bu bayram kutlandı. Bu bayramın legal bir şekilde ve gerçekten hiçbir olayın vuku bulmadan gerçekleşmesini sağlayan bütün kitlesel örgütlere, bu barış içerisinde gösterilerini yapan bütün sivil toplum kuruluşlarına, sendikalara teşekkür ediyorum." dedi.

Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu.

64. Hükümet'in 20. toplantısının Beştepe'de, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde icra edildiğini belirten Kurtulmuş, oldukça yoğun bir gündem içerisinde toplantının gerçekleştiğini söyledi.

Kurtulmuş, toplantının ilk bölümünde güvenlik konularına ilişkin, Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından Bakanlar Kurulu'na sunumlar yapıldığını, PKK ve DEAŞ terör örgütleri ile diğer terör örgütlerinin Türkiye'ye karşı faaliyetleri ve tedbirler konusunda Kurul'un bilgilendirildiğini ifade etti.

Türkiye'nin, 20 Temmuz 2015'ten itibaren sistematik şekilde çok taraflı, çok yönlü, hem sınır dışında hem sınırların içerisinde, şehirlerde, kırsal alanda, büyükşehirlerde çok yönlü bir terör saldırısının altında olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, alınan tedbirlerin her geçen gün geliştirildiğini söyledi.

Kurtulmuş, her olay karşında çıkarılan derslerle daha ileri adımlar atılarak, bütün bu çok taraflı terör saldırılarının millete artık zarar veremez noktaya gelebilmesi için gece gündüz ilgili bütün birimlerin, çok yüksek bir koordinasyon içerisinde hareket ettiğini anlattı.

Bu çerçevede, sadece geçen hafta üç bombalı terör olayının meydana geldiğini anımsatan Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bunlardan bir tanesi 27 Nisan'da Bursa Ulu Cami'de gerçekleşti. Arkasından 1 Mayıs'ta, sabah saatlerinde Gaziantep Emniyet Müdürlüğünü hedef alan, Gaziantep'in en hayati yeri olan, 'Gaziantep'in İstiklal Caddesi, Taksim Meydanı' diyebileceğimiz bir yerde, hain bir terör saldırısı gerçekleştirildi. Arkasından da akşam saatlerinde Diyarbakır Dicle Jandarma Karakoluna dönük olarak bir saldırıda bulunuldu. Bu saldırılardan sonra bütün detayları soruşturularak ilgili kişiler ortaya çıkarılmaya, bu saldırıların faillerinin isimleri, kimlikleri belirlenerek, ondan sonra arkasındaki bütün iltisakların da ortaya çıkarılması için çok ciddi çalışmalar yürütüldü, yürütülmeye devam ediliyor. Alınan tedbirlerin etkinliği sayesinde, örneğin Diyarbakır'daki saldırı da Gaziantep'teki saldırı da karakolun etrafının, alanın etrafının çok iyi şekilde bariyerlerle kapatılması sayesinde, mümkün olan en düşük zararı vererek bu saldırı gerçekleşti."

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Dicle ve Gaziantep'te şehit olan güvenlik görevlilerine Allah'tan rahmet diledi.

"İnşallah bu terör örgütlerini, artık bundan sonra hiçbir şekilde zarar veremeyecekleri noktaya getirmek için yapılan bu çalışmaların da sonuç vermesini temenni ediyorum." diyen Kurtulmuş, terör olaylarının sonrasında failin kimliği, bağlantılı olduğu terör örgütüne ilişkin elde edilen bilgilerin netleşmesini beklediklerini söyledi.

İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın, Bursa'daki terör saldırısının failiyle ilgili olarak açıklama yaptığını anımsatan Kurtulmuş, "Kesinleştikten sonra açıklamamızı yapma durumundayız. Diğer saldırılarla ilgili de aynı yöntemi takip ediyoruz. Çünkü biz resmi bir açıklama yaptığımız zaman devlet ciddiyetinin bu açıklamanın yüzde 100 doğru olmasını, en ufak bir ihtimalin geride dahi kalmamasını gerektirir. Onun için diğer saldırılarla ilgili çalışmalar detaylı bir şekilde sürdürülüyor." açıklamasında bulundu.

- "1 Mayıs'ta, 83'ü miting olmak üzere 140 etkinlik yapıldı"

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde, geçmişte yaşanılan olayların, genel anlamda bu sene yaşanmadığını belirten, Kurtulmuş, 1 Mayıs'a ilişkin şu bilgileri aktardı:

"1 Mayıs'ta, 83'ü miting olmak üzere 140 etkinlik yapıldı. Bu etkinliklere yaklaşık olarak 180 bin insan katıldı. Genelde şenlik içerisinde, halaylarla, türkülerle bir emek bayramı, emekçi bayramı olarak bu bayram kutlandı. Bu bayramın legal bir şekilde ve gerçekten hiçbir olayın vuku bulmadan gerçekleşmesini sağlayan bütün kitlesel örgütlere, bu barış içerisinde gösterilerini yapan bütün sivil toplum kuruluşlarına, sendikalara teşekkür ediyorum. Bir kez daha bütün işçilerimizin 1 Mayıs Bayramı'nı tebrik ediyorum."

Numan Kurtulmuş, az da olsa illegal kutlamalar ya da sabote etme girişiminde bulunanların olduğuna işaret ederek, "20 korsan gösteri yapıldı, bu korsan gösterilerde 235 kişi gözaltına alındı, bu gözaltına alınanlarla birlikte çok sayıda yasa dışı dokümanlar, yasa dışı bir takım malzemeler, molotofkokteylleri de olmak üzere ele geçirildi." diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Ocak ayından bu yana çok sayıda önlenmiş olay var. Bunları tek tek saymak istemiyorum. Elimizde bunların notları var. Sadece rakamını söyleyeyim, 85 önemli olay önceden istihbaratları yapılarak önlenmiştir. Bunların 49'u canlı bombadır ya da bomba düzenekleri yerleştirilmiş, bombalı, patlayıcı maddelerle donatılmış araç ve gereçlerdir. Dolayısıyla bunların önlenmiş olması da Türkiye'de terörle mücadele bakımından fevkalade önemli bir tedbir olarak ortaya konuluyor." dedi.

Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki il ve ilçelerinde terörle mücadele konusunda gelinen son noktalara ilişkin alınan tedbirler ve yapılan çalışmaların gözden geçirildiğini anlatan Kurtulmuş, hem terör örgütleri karşısında, Türkiye'de sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da değil, Türkiye'nin tamamında şehirlerde, yollarda kontrollerin sıklaştırılması sonucu ciddi bir şekilde önleme imkanının ortaya çıktığını belirtti.

Emniyet birimlerinin insan kaynakları bakımından zenginleştirilmesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da görevlendirilmek üzere mahalle ve çarşı bekçilerinin alımının başlatılması, geçici köy korucularının artırılması, özel kuvvet polis ve emniyet teşkilatında, jandarmada ilave alımlarının yapılması ile ilgili sunumlar da yapıldığını söyleyen Kurtulmuş, mühimmat konusunda da gerekli eksikliklerin tamamlanması, daha ileri düzeyde, daha teknik düzeyde mühimmatın alınması konusunda bir takım çalışmalar yapıldığını bildirdi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da operasyonların sürdüğü illerden, ilçelerden göç etmek durumunda kalan vatandaşların operasyonlar bittikten sonra geriye döndüklerini aktardı. Bu durumun son derece sevindirici olduğunu dile getiren Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cizre'den ayrılan vatandaşlarımızın yüzde 90'ı, Silopi'den ayrılan vatandaşlarımızın yüzde 80'i, İdil'den ayrılan vatandaşlarımızın ise tamamı operasyonlar bittikten sonra kendi şehirlerine kendi ilçelerine geri dönmüşlerdir. Bunun son derece önemli olduğunu, bundan sonraki süreçte de diğer yerlerde operasyonların bitmesiyle vatandaşlarımızın kendi illerine, ilçelerine döneceklerini görüyoruz. Ayrıca, ocak ayından bu yana çok sayıda önlenmiş olay var. Bunları tek tek saymak istemiyorum. Elimizde bunların notları var. Sadece rakamını söyleyeyim, 85 önemli olay önceden istihbaratları yapılarak önlenmiştir. Bunların 49'u canlı bombadır ya da bomba düzenekleri yerleştirilmiş, bombalı, patlayıcı maddelerle donatılmış araç ve gereçlerdir. Dolayısıyla bunların önlenmiş olması da Türkiye'de terörle mücadele bakımından fevkalade önemli bir tedbir olarak ortaya konuluyor."

- DAEŞ ile yapılan mücadele

Kurtulmuş, bir taraftan PKK ile mücadele ederken, diğer taraftan da DAEŞ ile mücadele yapıldığını söyledi. Özellikle Kilis'in ve Kilis'teki vatandaşların ciddi sıkıntılar yaşadığını aktaran Kurtulmuş, "Son 3 ay içerisinde DAEŞ tarafından yapılan 55 roket atışı, Kilis ilimize düşmüş, bu 55 roket, 68 vatandaşımızın yaralanmasına, 19 kişinin ölmesine neden olmuştur. Bu 68 kişinin 16'sı Suriyeli, ölen 19 kişiden 7'si Suriyelidir." ifadelerini kullandı.

DAEŞ'in sınırların ötesinde hareketli, çoğu kamyonetlerin üzerine yerleştirilmiş roketatarlarla Türkiye sınırlarına saldırdığını ve Kilis'i hedef aldığını anlatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Böylece Türkiye'ye bir zarar verdireceklerini düşünüyorlar. Daha doğrusu Türkiye'nin bu terör örgütüne karşı Suriye topraklarında yapmış olduğu ve Türkiye içinde yapmış olduğu etkin operasyonlarına kendilerince cevap vermeye çalışıyorlar. Bu anlamda hem uluslararası koalisyonu hem ABD'nin gözlemler, gözetleme imkanlarından daha fazla istifade edilerek DEAŞ'ın Türkiye'ye karşı vermiş olduğu bu zararın önüne geçilmesi için gerekli çalışmalar yapılıyor. Ayrıca Türkiye hiç kimseden bir yardım almasa da kendi sınırlarını, kendi sınır illerinden birisini koruyacak imkana sahiptir ve bu amaçla da Türkiye DEAŞ mevzilerinin ciddi bir şekilde takibini ve kontrolünü yapıp, olası herhangi bir tehdit gördüğü bölgelere karşı da kendi milli imkanlarıyla savunmasını ortaya koymaktadır."

- Operasyonun yapıldığı ilçelerde 6 adımlık plan

Kurtulmuş, bugünkü sunumlarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yaptığı çalışmaların da gündemde olduğunu söyledi.

Silopi, Sur, Cizre, İdil'de operasyonların bittiğini, bu ilçelerle ilgili rehabilitasyon çalışmalarının gözden geçirildiğini aktaran Kurtulmuş, operasyonların tamamlandığı ilçelerle ilgili 6 adımlık bir planın masaya yatırıldığını dile getirdi.

Birinci adımın zarar, ziyan tespitlerinin yapılması, ikinci adımın yıkım, enkaz kaldırma çalışmalarının yapılması, üçüncü adımın riskli alanların ilanı, dördüncü adımın rezerv alanlarının ilanı olarak sıralayan Kurtulmuş, beşinci adımda ise imar planı olmayan bölgelerde imar planlarının yapılacağını belirtti. Son adımda ise tüm faaliyetlerden vatandaşların bilgilendirilmesi ve koordineli bir çalışmanın sürdürülmesi için irtibat bürolarının kurulması olacağını belirten Kurtulmuş, her ilçede farklı farklı planların uygulanacağını bildirdi.

- Milli Eğitim Bakanlığı çalışmaları

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, terör olaylarından öğrencilerin ve okulların da olumsuz etkilendiğini ifade ederek, Milli Eğitim Bakanlığının yürüttüğü çalışmaların da değerlendirildiği bilgisini verdi.

Bu alanda yapılan çalışmaları iki ana başlıkta toplayan Kurtulmuş, birincisinin telafi eğitimi olduğuna dikkati çekerek, sokağa çıkma yasağının olduğu ilçelerde terörden zarar gören öğrencilerin eğitim bakımından yaşıtlarından geri kalmamaları için telafi eğitimine ağırlık verdiklerini kaydetti.

Bu çerçevede öğrencilerin velilerinin de olurları alınarak daha güvenli bölgelere taşındıklarını anlatan Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:

"Örneğin Cizre'deki, Silopi'deki öğrencilerden 12 bin 524'ü bu şekilde başka yerlerde Mardin'de, Midyat'ta eğitimlerini ara dönemde telafi eğitimlerini aldılar. Ardından ikinci yarıyılla birlikte bütün bölgedeki terörden zarar gören öğrencilerimiz için de telafi eğitimleri planlandı. Bu çerçevede 133 bin öğrencimizin ikinci yarıyılda mümkün olan vakitlerde telafilerinin sağlanması için gerekli adımlar atıldı. Bölgedeki bütün öğrencilerimiz bu terörden etkileniyor değiller, terör örgütlerinin saydığımız bu ilçe ve il merkezlerinde, 11 ilçe ve bir il merkezinde terör örgütlerinin faaliyetlerinden zarar gören bölgelerdeki öğrenci sayısı yaklaşık 353 bindir. Halbuki Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki öğrencilerimizin, ortaokul, ilkokul ve lise öğrencilerimizin toplamı ise 2 milyon 330 bin civarındadır."

Kurtulmuş, 8 ve 12'nci sınıflardaki öğrencilerin hiçbir olumsuzluktan etkilenmemeleri için de telafi eğitimlerinin verildiğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, TBMM Anayasa Komisyonu'nda yaşanan kavgaya ilişkin, "Bu görüntüler, TBMM'ye, milletin meclisine yakışan görüntüler değildir. Bu görüntüler yakışmıyor ama hiç kimse de şunu zannetmesin, 'bu görüntüler ortaya çıkar ve biz böylece hükümete geri adım attırırız, bu dokunulmazlıklar konusunu rafa kaldırırlar' diye düşünmesin" dedi.

Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, açıklamasında, terör olaylarından zarar gören okulların yeniden inşa süreciyle ilgili adımların hızla atıldığını belirterek, kısa süre içinde tadilatı gerçekleşebilecek olanların onarımının tamamlandığını, geri kalanların da hızlı şekilde planlanarak eğitimlerin fiziki mekanlar itibarıyla aksamadan yürütülmesinin sağlanacağını söyledi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının da özellikle terörden zarar gören bölgelerde ailelerin güçlendirilmesi, çocuklara, gençlere psiko-sosyal desteklerin verilmesi bakımından çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Kurtulmuş, "Bu çerçevede Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki bizim Birlik Huzur ve Demokrasi Eylem Planı dediğimiz, 80 maddelik eylem planı da bunlar her hafta güncelleniyor. İlgili Bakanlıklarımız, ilgili kamu kurum ve kuruluşları üzerine düşen çalışmalarını yapıyor ve sonuçta 80 maddenin 33 tanesi gerçekleşmiştir. Önemli bir kısmı da gerçekleşmek üzere çalışmalar sürdürülüyor" diye konuştu.

Bakanlar Kurulu toplantısının, ekonomi ve dış politikayla ilgili sunumlarla devam ettiğini dile getiren Kurtulmuş, "İlgili bakan arkadaşlarımızı sunumlarını yapacak ve Bakanlar Kurulu bu konularla ilgili görüşlerini gündeme getirecek" dedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kurtulmuş, "Bugün Anayasa Komisyonu'nda, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili geçici Anayasa değişikliği teklifinde yine kavga çıktı, yine yumruklar konuştu. Acaba bu teklifin, gerginliğin de devam ettiği göz önünde bulundurularak geri çekilmesi söz konusu mu? Anayasa Komisyonu, çalışmalarını önümüzdeki günlerde de devam ettirecek mi" şeklindeki bir soru üzerine şunları söyledi:

"Bu görüntüler, TBMM'ye, milletin meclisine yakışan görüntüler değildir. Bu görüntüler yakışmıyor ama hiç kimse de şunu zannetmesin, 'bu görüntüler ortaya çıkar ve biz böylece hükümete geri adım attırırız, bu dokunulmazlıklar konusunu rafa kaldırırlar' diye düşünmesin. Bu görüntü ayrı bir şey. Ben de izledim. Daha öncesini de izlemiştim. Hakikaten Meclis siyasetin merkezidir. Milletimiz milletvekillerini seçip, TBMM'ye gönderir. Orada her fikirden, birbirine taban tabana zıt fikirlerden insanlar bulunabilir. Hiç kimsenin böyle Meclisi bu görüntüler içerisinde, maalesef kötü görüntülerle mahkum etmeye hakkı yoktur ama bu şu manaya gelmiyor; efendim, birileri de orada gürültü çıkartacaklar, kaba kuvvet kullanacaklar ve biz dokunulmazlık dosyalarının gündeme gelmesini rafa kaldıracağız."

-"Kim ne yaparsa yapsın dokunulmazlık dosyaları Meclise gelecektir"

"Nasıl Meclis nezaketle nezahetle hoşgörüyle karşılıklı fikirlerin tartışıldığı bir yer ise TBMM aynı zamanda mahşeri vicdanın dile geldiği bir yerdir" ifadesini kullanan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bugün mahşeri vicdan dokunulmazlık dosyalarının üzerinde işlem yapılmasını TBMM'ye telkin etmektedir. Halkımızın kahir ekseriyeti Türkiye'de dokunulmazlık dosyalarının kaldırılması sürecinden, bu süreçte AK Parti'nin almış olduğu kararla yola devam etmesinden memnudur ama birileri de kusura bakmasın, bundan memnun olmayanlar da dosyaların rafa kaldırması için Meclis'te kaba kuvvetin, kavganın, küfrün, hakaretin hepsinin bini bir para olduğu bir ortamı oluşturmaya vesile olmasınlar. Bu çerçevede kim ne yaparsa yapsın dokunulmazlık dosyaları milletin istediği istikamette Meclise gelecektir."

-AB ile vize serbestisi

"4 Mayıs'ta, AB Komisyonu vize muafiyetiyle ilgili son raporunu açıklayacak. Mecliste, dokunulmazlıkların görüşüldüğü Anayasa Komisyonu'ndaki kavgalar nedeniyle yasal düzenlemelerde bir gecikme söz konusu oldu. Bakanlar Kurulu'nda bununla ilgili hangi değerlendirme gerçekleşti? Olumsuz bir beklenti söz konusu mu? Yabancı medya kuruluşlarına yansıyan bilgiler var. Terörle Mücadele Kanunu ve parti finansmanına yönelik düzenlemelerin gözden geçirilmesi talebi olacağı yönünde. Bununla ilgili değerlendirmenizi öğrenmek isteriz" şeklindeki soruyu da yanıtlayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"64. Hükümet ilk göreve başladığında, 'bu hükümete illa bir ad koymak gerekirse, bu hükümet reform hükümetidir' demiştik ve reform hükümeti çok kısa sürede, 3 ayda vaatlerinin yüzde 100'ünü, reform vaatlerinin ise yüzde 80'ini gerçekleştirdi. Ayrıca Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde atılması gereken adımların da çok büyük kısmını gerçekleştirdik. Bunları geçen hafta sizler aracılığıyla kamuoyuyla da paylaştık. Dolayısıyla hükümetin parlamentoyu da mümkün olduğunca hızlı çalıştırarak, bu anlamda üzerimizde sorumluluk olan bu adımların atılması için samimi gayret sarf ettiğimiz ortadadır. Bunun Avrupa'daki samimi siyasetçiler tarafından da görüleceğini düşünüyorum ancak Türkiye ne yaparsa yapsın, bütün bunların hepsini gerçekleştirse bile nasılsa Türkiye'ye karşı, bir takım soğuk ilişkiler içinde olan, en hafifini söylüyorum, 'ağzıyla kuş tutsa yaranamaz' muamelesi yapmaya çalışan bazı siyasetçiler olabilir. Kusura bakmasınlar, onların istekleri, onların talepleri, onların mazeret bulma gayretlerine biz cevap yetiştirecek durumda değiliz. Öyle bir sorumluluğumuz da yok."

-"Türkiye'ye karşı bir mazeret üretilmez diye temenni ediyorum"

"Biz Avrupa Birliği ile yapılan görüşmeler çerçevesinde mutabık kaldığımız düzenlemeleri, yasal ve diğer yönetmelik düzenlemelerini çok süratle gerçekleştirdik, kalanları da ümit ederiz ki gerçekleştiririz" diyen Kurtulmuş, "Bugün 2 Mayıs, 4 Mayıs'a kadar bunlar bitirilecekti. Eğer 4 Mayıs'a kadar bitirilmese bile, çok az bir kısmı kalmış olsa bile bunun samimiyetle bitirilecek olduğu aşikardır. Zannediyorum hiç kimse bunları bahane ederek Türkiye'ye karşı bir mazeret üretmez diye temenni ediyorum, böyle olacağını temenni ediyorum." şeklinde konuştu.

Kurtulmuş, "AB ile vize serbestisi kapsamında hayata geçirilmesi gereken 72 kriter" anımsatılarak, "Sadece koruma altındaki Suriyelilerin değil Türkiye'deki koruma altında olan diğer ülkelerin sığınmacılarına da çalışma izni verildiği konusuyla ilgili nasıl bir düzenleme olacak?" şeklindeki soru üzerine, "Bu konu, Türkiye'de yabancıların çalışma izniyle ilgili bir durumdur. Özel sığınmacı statüsünde olan kişilerin, bunların çok büyük bir kısmı Suriyeliler, çok az bir kısmı, belki tam rakamını bilmiyorum ama birkaç bin kişiyle ifade edebileceğimiz kısmı ise başka ülkelerden gelen özel sığınmacı statüsündeki kişiler. Bunlara çalışma hakkı verilmesiyle ilgili bir düzenleme gerçekleştirilmiş oldu." ifadesini kullandı.

- Kilis'e yönelik tedbirler

"Kilis'e yönelik ek tedbir ve 4 maddelik eylem planı dışında İçişleri Bakanlığının yapacağı yeni çalışmalar var mı?" sorusu üzerine, Kurtulmuş, Kilis'in bugünkü toplantıda gündeme geldiğini belirterek, konunun hassasiyetle takip edildiğini vurguladı.

Sınır ötesi tehditlerin bertaraf edilmesi için milli imkanlarla ve uluslararası dayanışma içerisinde atılabilecek adımların gözden geçirildiğini belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Özellikle gözetleme, ilave gözetleme ve oralardan gelecek olan birtakım hareketliliklerin takip edilmesi için gerekli adımlar atılıyor. Ayrıca mesela çok detay bir çalışma olarak söyleyeyim, Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü ve Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünden 5 kişilik bir heyet, geçtiğimiz pazartesi akşamından itibaren Kilis'te yer aldı. Medya aracılığıyla, bir kamu diplomasisi olarak neler yapılabileceği, orada halkımızın içerisinde olan bu gerginliklerin, birtakım endişelerin nasıl giderilebileceği, bununla ilgili olarak hem ulusal hem de yerel medya kuruluşlarıyla ne tür adımlar atılabileceği gibi hususlar üzerinde çalışıldı. Şunu söylemek istiyorum, bir taraftan geçen hafta açıkladığımız planın gerçekleştirilmesi, bir taraftan Türkiye'nin güvenlik ihtiyaçlarında yeni durumlar söz konusu olursa bunların karşılanması, diğer taraftan da Kilis halkıyla kamu yönetimi olarak hep beraber bu meselenin ortaya koymuş olduğu ağır stresin azaltılması için üzerimize düşen gayreti ortaya koyuyoruz."

"Terör" ve "terörist" kavramlarının tanımının yeniden yapılması konusunun, Bakanlar Kurulu toplantısında gündeme gelip gelmediği sorusunu ise Kurtulmuş, "Hayır, gelmedi. Adalet Bakanlığı henüz böyle bir çalışmayı olgunlaştırıp Bakanlar Kurulu gündemine getirmedi." şeklinde yanıtladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber