Sarı'dan HDP'ye tepki: Dilsiz uşak pozisyonundalar

Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, tüm engelleme çabalarına rağmen dokunulmazlık dosyalarının Meclis'e geleceğini belirterek, "Terörist cenazesine gidenlerin, resmi aracıyla silah taşıyanların, devletin verdiği iş makinelerini hendek kazmak için kullananların vatana ihanet ettikleri apaçık ortada. Milletimiz de bunu görüyor. Kirli oyunları bir bir ortaya döküldüğü için de paniklediler. Bunun için konuşmayı değil kavgayı seçip, Meclis'i çalışmaz hale getirme derdindeler." dedi.

"Piyalepaşa İstanbul"un temel atma töreninde konuşan Sarı, vatandaşların yaralarını çabucak sarmanın derdindeyken, bazı kesimlerin ise bu yaraları derinleştirmek için uğraştığını belirterek, şunları söyledi:

"Tek gayemiz, vatanımızın birlik ve bütünlük içinde ilerlemesine hizmet etmek. Biz bugünlerde bu çabamızın tam anlamıyla mücadelesini veriyoruz. Vatanımızın bütünlüğüne, milletimizin birliğine ihanet eden yaklaşımları Meclis'ten uzaklaştırmak için bir girişimde bulunduk. AK Partili 316 milletvekilinin imzasıyla dokunulmazlık dosyalarının doğrudan yargıya gönderilmesini talep ettik. Bunun için Anayasa Komisyonumuz, büyük zorluklar içinde toplantısını yapmaya çalıştı. Bu toplantı, aynen Sur'da Silopi'de, Şırnak'ta ve Türkiye genelinde dirlik, birlik ve düzen istemeyenlerce sabote edildi."

Bu kişilerin, her işlerini şiddetle, kavgayla, silahla çözmenin derdinde olduğunu ifade eden Sarı, şöyle devam etti:

"DİLSİZ UŞAK POZİSYONUNDALAR"

"Terörist cenazesine gidenlerin, resmi aracıyla silah taşıyanların, devletin verdiği iş makinelerini hendek kazmak için kullananların vatana ihanet ettikleri apaçık ortada. Milletimiz de bunu görüyor. Kirli oyunları bir bir ortaya döküldüğü için de paniklediler. Bunun için konuşmayı değil kavgayı seçip, Meclis'i çalışmaz hale getirme derdindeler. Çünkü talimatı öyle alıyorlar. Bunlar aslında 'dilsiz uşak' pozisyonundalar. Birileri üzerlerine bir şey atıyor, bunlar da üzerlerine atılan yükün ağırlığı ile hırçınlaşıyorlar. Birileri, 'karıştırın ortalığı' diyor, bunlar da gerçeklerden uzak, vatandaşı mağdur etmeye yönelik ve Türkiye'nin olumlu imajını zedelemeye dönük çirkin hareketlere yöneliyorlar. Hal ve hareketlerinde fikir yok, siyaset hiç yok. Ancak bunlar nafile çabalar. Milletimiz artık bunlara kanmıyor. En nihayetinde, dokunulmazlık dosyaları da tüm engellemelere karşın Meclis'e geliyor."

Sarı, 2023 hedefleri doğrultusunda ne olursa olsun yeni anayasayı yapacaklarını ve bundan dolayı bu konudaki tartışmaları dikkatle dinlediklerini aktardı.

Farklı görüşlere, Türkiye'yi geleceğe taşımaya yardımcı olacak fikirlere açık olduklarını vurgulayan Sarı, toplumu baskılayan değil, milletiyle bütünleşmiş görüşlerin kendileri için öncelikli olduğunu söyledi.

Sarı, darbe dönemi yasalarını temizlemenin peşinde olduklarını dile getirerek, "14 yıllık süreçte de pek çok yasada değişikliklere, düzenlemelere gittik.

Ancak bu yasaların hepsini bağlayan anayasadaki aksaklıklar giderilmedikçe parça parça yasalarda yapılan düzenlemeler yeterli olmuyor. Milletimiz de biliyor, Türkiye Cumhuriyeti'ne mevcut anayasa dar geliyor.

Bizler hayatımızı darbe anayasalarıyla geçirdik. Bırakın çocuklarımız bu anayasanın acısını çekmesin.

Gelecek nesiller, milletin temsilcilerinin yaptığı anayasa ile yaşamlarını sürdürsünler. Bu nedenle inşallah Türkiye hak ettiği anayasaya bu dönemde kavuşacak." ifadelerini kullandı.

Yeni anayasayı kimsenin telkin ya da tavsiyesiyle yapmadıklarını dile getiren Sarı, sözlerini şöyle tamamladı:

"Gücü aldığımız yer millettir. Bize güvendiğiniz sürece sırtımız yere gelmez. Kimse unutmasın, AK Parti, kökleri olan bir dava partisidir. Millete hizmet için yola çıkmış, millete hizmet için, tüm zorluklara göğüs germiş, millete hizmet için her bir üyesi, tek tek, canla başla çalışmaya devam etmektedir. Tüm kadrolarıyla, gençlik kollarından kadın kollarına, il ve ilçe teşkilatlarımızdan merkez yönetimimize kadar herkes bu bilinçle hareket etmektedir. O nedenle partimize ilişkin yapılacak değerlendirmeler, 14 yıllık dik duruş, hız kaybetmeden sürdürülen icraatlar ve kardeşlik ruhuyla örülen güven duygusu göz önünde tutularak yapılmalıdır."