'Türkiye'de 2 bin 457 yer üstü su kütlesi bulunuyor'

Kınacı, Antalya Havzası Taşkın Yönetim Planı'nın hazırlanmasına ilişkin düzenlenen toplantıda yaptığı açıklamada, taşkınların can ve mal kaybına yol açtığını belirtti.

Bilimsel kriterleri esas alarak bu kayıpları sıfıra indirecek çalışmalar yaptıklarını kaydeden Kınacı, "Taşkın aslında kriz yönetimini değil risk yönetimini gerektirmektedir. Hedefimiz krizi değil riski yönetmektir. Bu kapsamda çalışmalarımızda risk analizine ağırlık veriyoruz. Risk haritalarını hazırladık. Bu haritaların ilgili kurumlarca değerlendirilerek yatırımlara, imar planlarına buna göre yön vermeleri gerekiyor." diye konuştu.

Kınacı, AB'ye uyum sürecine ilişkin 25 havzanın tamamında koruma eylem planı hazırladıklarını ifade ederek, yeni su kanununun yakın zamanda çıkarılmasını beklediklerini vurguladı.

Suyun kalitesinin belirlenmesi ve korunması amacıyla da çalışmalar yaptıklarını dile getiren Kınacı, şöyle konuştu:

"Türkiye'de şu anda 2 bin 457 yer üstü su kütlesi bulunuyor. Bunlardan 778'i kirlenme açısından hassas bölge olarak belirlendi. Aynı zamanda insan sağlığını etkileyen Türkiye'ye özgü tehlikeli maddelerle ilgili çalışmalar da tamamlandı. Bu çalışmada Türkiye'ye özgü 250 tehlikeli madde tespit edildi. Bunlarla ilgili çevresel kalite standartları da belirlendi. Bunlar Yerüstü Su Kalitesi Yönetmeliği'ne alınacak."

- "AB standardına ulaşılamadı"

Arıtma tesislerini de incelediklerini aktaran Kınacı, Türkiye'deki arıtma tesislerinin yetersiz olduğuna dikkati çekti.

Kınacı, Türkiye'de çok sayıda kurum ve kuruluşun yer üstü suyu kalitesi için 6 bin 200 noktada izleme yaptığını anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Halbuki Türkiye'de AB standartlarına göre izleme yapılması için 2 bin 457 noktada izleme yapılması yeterli. Türkiye'de yıllık 172 milyon lira masraf yapılmasına rağmen AB'nin istediği kalite standartlarının ancak üçte biri ölçülebilmektedir. Bu izleme tek bir kurum tarafından, DSİ tarafından yapıldığı taktirde, 2 bin 457 noktada AB'nin istediği bütün parametreler ölçülecek ve izleme maliyeti 92 milyon liraya düşecektir. Bununla ilgili çalışmalar da tamamlandı. Bundan sonra Türkiye'de bütün klasik parametrelerin yanında tehlikeli maddeler, mikro kirleticiler ve öncelikli kirleticiler de ölçülecektir."

Kınacı, suda insanların hormonal yapısını bozacak tehlikeli maddelerin belirlenmesi ve standartlarının geliştirilmesi çalışmasına başladıklarını da sözlerine ekledi.

İlgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin katıldığı toplantıda daha sonra toplu fotoğraf çekimi yapıldı.

Orhan Çiçek