'Terör örgütü cenazesine gidenlerle siyaset yapmak istemiyorum'

AK Parti Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç, "Terör örgütü cenazesine giden kişi ile siyaset yapmak istemiyorum." dedi.

Enç, AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer'le il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terör örgütü PKK'ya yönelik sürdürülen operasyonları değerlendirdi.

Birtakım grupların devletin gücünü hafife aldığını dile getiren Enç, "Terör örgütü PKK, Kürt vatandaşlarımızın devleti ile olan duygusal bağını koparmaya çalıştı. Orada yaşayan vatandaşımız anladı ki devletin kimse ile problemi yok, devletin problemi terör örgütüdür. Biz orada savaşmıyoruz. Savaş iki eşit güç arasında olur. Biz, terör örgütü ile mücadele ediyoruz." dedi.

Enç, yürütülen operasyonlar sırasında sivil vatandaşların terör örgütünün faaliyetlerine destek olmadığını vurgulayarak, devletin de hiçbir vatandaşın malına zarar vermediğini anlattı,

Operasyon bölgelerinden sivil vatandaşların çıkarıldığını aktaran Enç, şöyle devam etti:

"Bizim derdimiz siville değil bizim derdimiz terör örgütü üyeleriyle. Bu ülkede 15 yıl önce 'Ben Kürt'üm' demek suçtu. Bölge halkının devletimiz ile problemi yok. PKK, Kürt kimliğini temsil etmiyor. Taşeron bir örgüttür. Tek bir terör unsuru kalmayana kadar mücadele devam edecek. 2002'den önce de şehit haberleri geliyordu. PKK şu anda son hali ile mücadele ediyor. Teslim olan çocuklar bunun en büyük göstergesidir. Tehdit ve taciz yolu ile çocuklar dağa çıkarılıyor. Türkiye bütçesinin 3-4 katını bu sorunu çözmek için ayırdı. Türkiye ile sorununu demokratik olarak çözemeyenler de PKK'nın arkasındadır."

- "Şu an da HDP eşittir CHP konumunda"

"Terör örgütü cenazesine giden kişi ile siyaset yapmak istemiyorum." ifadesini kullanan Enç, bunların siyaset yapmaması gerektiğini düşündüğünü belirtti.

Dokunuzmazlıkların kaldırılması konusunda MHP'li milletvekillerinin önemli bir duruş sergilediğinin altını çizen Enç, "CHP yine çark etti. Oylar sayılırken her kırmızı oyda CHP'li arkadaşlar sevindi. Bunu millet istiyor siz bunu nasıl milletin karşısında savunacaksınız. CHP referanduma gitmiş olsaydı millet onları silecekti. CHP millete karşı dürüst değil. Şu an da HDP eşittir CHP konumundadır. Türkiye'de bir iktidar problemi yok ciddi bir muhalefet problemi var. CHP'nin dokunulmazlık sürecinde gösterdiği iki yüzlü tutumu tarihin affetmeyeceğini düşünüyorum."

- "Artık yeni bir süreç başladı"

AK Parti İl Başkanı Sümer de bazı siyasi partilerin kongre kararlarını siyasilerin değil hakimlerin karar verdiği bir dönemde, genel başkan Ahmet Davutoğlu'nun talebiyle olağanüstü kongrelerini yaptıklarını söyledi.

Kongrenin demokrasi şöleni şeklinde geçtiğini dile getiren Sümer, Antalya'dan da otobüslerle yaklaşık 2 bin partilinin kongreye katıldığını anlattı.

Sümer, kongreyle yenilendiklerini, tazelendiklerini ve yeni bir motivasyon elde ettiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Artık yeni bir süreç başladı. Bu olağanüstü kongreden sonra yeni genel başkanımız Binali Yıldırım başbakanlığındaki hükümetin görevi, yeni Anayasa ve başkanlık sistemini mutlaka gündeme getirilmesi. Buradaki asıl amaç bundan sonrası için yeni bir yol haritası çizilmesi. Bundan sonraki yol haritasında da yeni Anayasa var. Bütün siyasi partiler bunu gündeme taşıyorlar. Yeni Anayasayı niye istediklerini anlatıyorlar. Şu anda ise AK Parti olarak Recep Tayyip Erdoğan bunu dillendirdiği için de bütün siyasi partiler bunun karşısındalar. Bunlar maça çıkmadan hükmen galip gelmek istiyorlar. Maça çıkmadan hükmen galip gelinmez. Maça çıkmadığın zaman hükmen mağlup sayılırsın. Muhalefet partilerinin hepsi 'Yeni Anayasa istiyoruz' diyorlar. Şimdi bakıyorsunuz hiçbiri komisyonlarda görev almıyor, kaçıyorlar. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye hem terörle mücadeleyi hem de yeni Anayasa'yı desteklediği için 'AK Parti'nin koltuk değneği' olduğu yönünde acımasız eleştiriler yapıyorlar. Burada asıl amaç ülkenin menfaati."

- "Anayasa'nın ruhuyla uğraşıyoruz"

1982 Anayasasının darbe ürünü bir Anayasa olduğunu dile getiren Sümer, Anayasa'nın her tarafı tuzaklarla dolu olduğunu savundu.

Sümer, Anayasanın yüzde 70'inin yapılan değişikliklerle değiştirilmiş olduğunu vurgulayan Sümer, "Siz niye hala Anayasayı değiştirmeye çalışıyorsunuz' diyorlar. Bizim derdimiz Anayasa ile değil, ruhuyla. Darbe ürünü bir Anayasa'nın ruhuyla uğraşıyoruz." diye konuştu.

Sümer, "Yeni Anayasa yapılırken başkanlık sistemine geçilmesi lazım." ifadesini kullanarak, başkanlık sistemini rahmetli Turgut Özal'ın da Alparslan Türkeş'in de istediğini belirtti.

Vaktinde Turgut Özal için "Seni Başkan Yaptırmayacağız" manşetlerinin atıldığını aktaran Sümer, şunları kaydetti:

"Şimdi bakıyoruz tarih tekerrür ediyor. Şimdi Cumhurbaşkanımıza aynısını söylüyorlar. Baktığınız zaman bütün siyasiler istiyor. Bunların kendileri için istediklerine inanmıyorum. Çünkü, şu andaki sisteminde Cumhurbaşkanının sorumsuzluğu var, hiçbir şekilde yargılanamıyor. Bütün bunları topladığınız zaman başkanlık sistemi biraz daha yetkileri daraltıyor. Bunlar kendileri için istemiyorlar. Hem darbe Anayasasının hem de parlamenter sistemin, hükümetin üzerindeki prangalardan olduğunu düşünüyoruz. Ülke olarak bu prangaları kırmamız lazım."