Trafikteki her kural ihlali 'kul hakkı'dır

Kul hakkı öyle geniş bir kavramdır ki, trafikte yaşadığımız durumlar bile kul hakkına girmektedir. Trafikteki her bir kural ihlalinin dindeki adı 'kul hakkı'dır.

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 10 Haziran 2016 08:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Trafikteki her kural ihlali 'kul hakkı'dır

Kul hakkı, Müslüman olsun veya olmasın, bir başkasına zarar vermek, eziyet etmek demektir. Bu eziyet, maddi olabileceği gibi manevi bir eziyet de olabilir. Somut olabileceği gibi hak sahibinin haberdar olmayacağı ama onu yaratanın kayıt altına alacağı bir eziyet de olabilir.

Hayat genişledikçe kul hakkının alanı da genişliyor. Bu alanlardan biri de her geçen gün çok daha fazla kimseyi ilgilendiren trafikte yaşadığımız durumlardır. İstatistiklere göre Türkiye'de her gün ortalama 10 kişi trafik kazalarında hayatını kaybediyor. Kurban ve Ramazan bayramları tatillerinde her yıl yaklaşık 300 civarında insanımızı kaybediyoruz.

Trafik kuralları uzun araştırmalar sonucunda insanların mal ve canlarını korumak için tespit edilmiştir. İslam dini insanı ve malını korumayı temel ilkelerden biri kabul ettiği için bu kurallara uymak aynı zamanda dinin de emridir. Trafikte yapılan her bir kural ihlalinin dinimizdeki adı "kul hakkı"dır.

Yayalar da sorumludur

Bırakın kaza yapmayı başkalarının korkmasına veya tehlike atlatmasına yol açmak bile kul hakkını ihlaldir. Pek çok durumda hakkı ihlal edilen kişilerle helalleşme imkanı olmadığı için ahirete ağır kul hakkı dosyalarıyla gitme tehlikesi vardır. Hiç kimsenin, başkalarının ocaklarına ateş düşürmeye, canına malına zarar vermeye hakkı ve yetkisi olamaz.

Müslüman etrafına zarar veren değil, güven veren, zararları, çirkinlikleri gideren kimsedir. "İnsanlara eziyet veren yoldaki bir taşı kaldırmayı" imanın gereği sayan bir dinin ve hayvanların açlıktan ölmemesi için vakıflar kuran bir kültürün mensuplarına trafik kurallarını çiğneyerek hem kendilerinin hem de diğer insanların can ve mallarını tehlikeye sokmak hiç yakışmaz. Trafik güvenliğini sağlamakla görevli kişileri de kul hakkı bilinci ile kimseye ayrıcalık tanımadan yetki ve sorumluluklarını yerine getirmelidir. Trafik kuralına uymamaktan dolayı başkasının hayatını tehlikeye atan yayalar da sorumludur.

Hangi davranışlar?

Trafikte ve toplu taşımada kul hakkı ihlaline giren bazı davranışlar:

Gerekli tedbirleri almadan trafiğe çıkmak, araç bakımını yaptırmamak, emniyet kemeri kullanmamak, hız kurallarını ihlal etmek, trafiği aksatacak veya tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirmek, alkollü, uykusuz ve yorgun araç kullanmak, asli kusurlu olarak ölümle sonuçlanan trafik kazalarına sebebiyet vermek, yağmurlu havalarda kaldırımda yürüyen veya bekleyen kişilerin üzerine su sıçratmak, diğer sürücüleri özellikle kadın sürücüleri taciz etmek, tehlikeli şekilde şerit değiştirmek, gereksiz yer ve zamanda klakson çalmak, park etmiş bir araca hasar verdikten sonra adres ve telefon bilgilerini zarar gören aracın uygun bir yerine bırakmadan ayrılmak, park yasağı bulunan yerlere, kaldırımlara, kapı önlerine park etmek, başkalarının giriş-çıkışına engel olmak, araçtan dışarıya çöp vb. atmak, araçta çevrede başkalarını rahatsız edecek şekilde yüksek sesle müzik dinlemek, toplu taşıma araçlarında birlikte olunan kişilerle veya telefonla yüksek sesle konuşmak, yüksek sesle müzik dinlemek, ter kokulu vaziyette toplu taşıma araçlarına binmek.

?

İftar duası

"Allah'ım! Senin rızan için oruç tuttuk, senin verdiğin rızıkla orucumuzu açtık, bizden kabul buyur; çünkü sen her şeyi işiten ve bilensin"

?

YAVUZ SELİM CAMİİ

İstanbul'un 7 tepesindeki 7 selatin camiden biri olan Yavuz Selim Camii, Fatih'in Yavuz Selim semtinde Yavuz Selim Caddesi'ndeki Tabakyunus Sokağı'ndadır.

Haliç'e en yakın olan tepede inşa edilmiştir. İnşa tarihi 1522 olup, mimarı tartışmalıdır. Mimar Ali tarafından yapıldığı düşünülmektedir. Çünkü Mimar Sinan 1522 yılında saray tarafından tanınmamaktaydı.

Cami, Yavuz Sultan Selim'in emriyle yapılmış ve Kanuni Sultan Süleyman tarafından türbe, imaret, medrese eklenmiştir. Caminin bir yanı sarnıç, bir yanı Kırkmerdiven denilen bir uçurumdur. Üç kapıyla avluya girilir: Türbe kapısı, Çarşı kapısı, Kırkmerdiven kapısı. Ağaçlı geniş bahçeli avlu şadırvanlıdır.

Son cemaat yeri 18 sütuna binen 22 kubbe ile örtülüdür. Avlu ortasında IV. Murad'ın yaptırdığı abdestlik sivri kuvvesi bulunmaktadır. Avlunun dış yüzünde, son cemaat yerinin iç yüzünde çok değerli çiniler vardır. Ana kubbe dört duvardan aşağı iner. Birer şerefli iki minaresi bulunmaktadır.

İçerde mihrabın solunda mermer 8 sütun üzerinde hünkar mahfili, sağda müezzin mahfili, kıble kapısı üzerinde başka bir müezzin mahfili vardır. Mermer minber de dahil olmak üzere bütün elemanlar oymacılık ve kakmacılık, çinicilik ve tezhip, hat ve nakış sanat eserleriyle donatılmıştır.

Bir ayet

"Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir."

(el-Ahzab 33/72)

Annemin hakkını ödedim mi?

Abdullah İbn Ömer bir defasında Kabe'yi tavaf ediyordu. Annesini sırtına bindirmiş, onunla birlikte Kabe'yi tavaf eden Yemenli bir adam gördü. Yemenli, Abdullah İbn Ömer'e sordu: "Ne dersiniz; böyle sırtımda tavaf ettirmekle annemin üzerimdeki haklarını ödemiş oldum mu?" "Hayır" dedi İbn Ömer. "Onun seni doğururken çektiği sancılardan bir tanesinin bile karşılığını ödemiş sayılmazsın. Ancak iyi muamele eder ve güzel bakarsan, yapacağın en küçük bir hizmete, çok büyük sevap verilir."

Bir hadis

"Yaptığı kötülük kendisini üzen ve yaptığı iyilik kendisini sevindiren gerçek mümindir."

3 SORU 3 CEVAP

Sürekli olarak yolculuk yapan kişi oruç ibadetini nasıl yerine getirebilir?

Mazeret devam ettiği sürece ruhsat da devam eder. Dolayısıyla yolculuk ve hastalık gibi mazeretleri sebebi ile oruç tutamayan kişiler, bu mazeretleri devam ettiği sürece oruç tutmayabilirler. Sürekli mazereti bulunan kişiler, mazeretleri ortadan kalkınca, zamanında tutamadıkları Ramazan oruçlarını kaza ederler. Devamlı olarak uzun yola giden kaptan ve sürücüler de yolcu hükmündedir. Şu kadar var ki, yolculuğu esnasında bir sıkıntı çekmeyenlerin oruç tutması daha faziletlidir.

İmsak vaktinden sonra adet hali sona eren bir kadın oruç tutabilir mi?

İmsak vaktinin bitmesinden sonra adet hali sona eren bir kadın, o gün hiçbir şey yiyip içmemiş olsa bile, oruç tutmuş sayılmaz.

Zekat vaktinden önce verilebilir mi?

Oruç ve hac ibadetlerinde olduğu gibi zekat konusunda da kameri ay hesabı uygulanır. Zekatın farz olması için nisap miktarı malın üzerinden bir kameri yılın geçmesi gerekir. Buna rağmen mal sahibi dilerse vakti gelmeden önce de nisap miktarına ulaşan malının zekatını verebilir.

Çocuklar kukla yapıyor

Samsun'un Atakum ilçesinde belediye tarafından kurulan kukla atölyesinde çocuklara kukla yapımı öğretiliyor.

Ramazan etkinlikleri kapsamında çocuklar için geleneksel Türk tiyatrosunun unutulmaz karakterlerinin gösterileri ve kukla atölyesi çalışmaları gerçekleştirilen Atakum Belediyesi, çocuklara keyifli akşamlar yaşatıyor. Belediye tarafından organize edilen 'Ramazan Buluşmaları' kapsamında çocuklar için kurulan kukla atölyesi etkinlikleri büyük ilgi görüyor. Yalı Kafe'de kurulan kukla atölyesinde, Samsunlu kuklacılardan kukla yapımını öğrenen çocuklar, eğlenceli zamanlar geçiriyor. Çocuklar kuklalar ve geleneksel Türk tiyatrosunun unutulmaz karakterleri eşliğinde eğlenirken, aileleri de Yalı Kafe önünde kurulan Ramazan Evlerini geziyor. Özellikle minikleri yakından ilgilendiren etkinlikler ramazan ayı boyunca iftar sonralarında devam edecek. l Samsun DHA

Elmalılı Hamdi'nin duası

İlahi! Hamdini sözüme sertac ettim, zikrini kalbime mi'rac ettim, kitabını kendime minhac ettim. Ben yoktum var ettin, varlığından haberdar ettin, aşkınla gönlümü bikarar ettin. İnayetine sığındım, kapına geldim, hidayetine sığındım lütfuna geldim, kulluk edemedim afvına geldim. Şaşırtma beni, doğruyu söylet, neş'eni duyur, hakikati öğret. Sen duyurmazsan ben duyamam, sen söyletmezsen ben söyleyemem. Sen sevdirmezsen ben sevdiremem. Sevdir bize hep sevdiklerini. Yerdir bize hep yerdiklerini, yar et bize erdirdiklerini. Sevdin habibini kainata sevdirdin: Sevdin de hıl'at-i risaleti giydirdin: Makam-ı İbrahim'den makam-ı mahmüd'a erdirdin. Server-i asfiya kıldın. Hatem-i Enbiya kıldın. Muhammed Mustafa kıldın. Salat-ü selam, tahiyyat-ü ikram, her türlü ihtiram ona, onun Al u ashab u etbaına yarab!

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber