Eğitime 3+3+3+4 gelibilir mi?

FETÖ örgütüne yakınlığıyla bilinen bir Gazetede gündeme gelen bir iddia şuan öğretmenler arasında yoğun olarak gündem oluşturuyor. Peki bu iddianın doğru olma ihtimali var mı?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 10 Haziran 2016 12:18, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Eğitime 3+3+3+4 gelibilir mi?

Bir gazetede yayımlanan habere göre eğitim sistemi;

Erken Çocuklu: 0-1-2.Sınıflar

İlkokul:3-4-5.Sınıflar

Ortaokul:6-7-8.Sınıflar

Ortaöğretim(Lise):9.10.11.12.Sınıflar

Şeklinde şekillenecek.

Böylece Okul Öncesi yani 0. Sınıflar zorunlu eğitim kapsamına girmiş olacak.

Aynı habere göre;

Okul öncesi kısa bir süre sonra özel sektöre devredilecek.

İşte bu konu gündeme geldiğinden beri memurlar.net forum da dahil olmak üzere bir çok platformda tartışılmaya başladı.

Peki bu mümkün mü?

Böyle bir uygulamanın mümkün olması için meclisten kanun düzenlemesi yapılması gerekiyor. Yani bunu Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı ya da Bakanlar Kurulu gerçekleştiremez. Mecliste görüşülüp yasalaşması gerekiyor.

Bugün itibariyle mecliste böyle bir teklif ya da tasarı yok. Bu saatten sonra da olacağını düşünmüyoruz. Çünkü böyle köklü bir değişikliğin yetiştirilmesi mümkün değil. Bu nedenle 2016-2017 eğitim öğretim yılı için bir tehlike görünmüyor.

MEB'in en üst düzeyinden bakan tarafından ya da müsteşarlık makamınca bugüne kadar bu yönde açıklanmış bir şey yok. Müsteşar sayın Yusuf TEKİN haftalık ders saatlerinde düşüş öngördüklerini bunun da önümüzdeki yıldan sonra yapılabileceğini açıkladı.

Haftalık ders çizelgelerinin değişmesi bile bir çok sorunu beraberinde getirirken böyle köklü bir değişiklik çok daha büyük sorunlara yol açar...

Haftalık ders çizelgeleri ile ilgili ele aldığımız yazıda; http://www.memurlar.net/haber/579053/

Geçiş kademeli olarak ortaokul ve lise düzeyinde birinci sınıftan başlayacağına göre tablo haline sokarsak;

1 Saatlik düşüş

2 Saatlik düşüş

3 Saatlik düşüş

4 Saatlik düşüş

5 Saatlik düşüş

6 Saatlik düşüş

2016-2017

5.142

10.284

15.426

20.568

25.710

30.852

2017-2018

5.142

10.284

15.426

20.568

25.710

30.852

2018-2019

5.142

10.284

15.426

20.568

25.710

30.852

2019-2020

5.142

10.284

15.426

20.568

25.710

30.852

4 yıl sonunda toplam norm düşüşü

20.568

41.136

61.704

82.272

102.840

123.408

Görüleceği üzere;

- 1 saatlik düşüş 4 yıl sonunda 20.568 öğretmen normu daralması anlamına gelirken,

- 5 saatlik düşüş 4 yıl sonunda 102.840 öğretmen normu daralması anlamına gelmektedir.

Demiştik.

Bahsedilen sistemle ilkokul 3 yıla düşürülüyor.

İşte bu noktada sayılara bakalım. MEB İstatistiklerine göre2015-2016 da;

Şube Okul Öncesi: 71.003

İlkokul : 253714

Ortaokul: 205981

Ortaöğretim: 214871

Şube sayıları bu şekilde.

Bu da demek oluyor ki;

- İlkokul'da bir yıl azaltma yaparsanız 50-60 bin öğretmen norm fazlası olur. Tıpkı 4+4+4 e geçişte olduğu gibi.

- Okul öncesinin özel sektöre devredilmesi demek okul öncesi öğretmelerinin de fazlası anlamına gelir.

- Her ne kadar ilkokula kaydırılacaklar denilse de ilkokul da zaten fazlalık söz konusu olduğundan bu da çok mümkün değil.

- Okulları yeni sisteme uyarlamak çok da kolay değil. (444) de bu çok iyi görüldü.

- İlk etapta okul öncesi için bu kadar derslik dizayn etmek, donatmak... mümkün değil,

Sadece bu gerekçeler bile 2016-2017 de böyle bir sistemin getirilmesinin mümkün olmayacağını anlatmaya yeter de artar bile.

Eğitim sistemimizin sorunları vardır. Sistem işlememekte, gerekli verim elde edilemediği gibi başarı da yakalanamamaktadır.

Peki bunun çözümü 3+3+3+4 müdür? Kesinlikle hayır. Bu aynı hükümetin 4+4+4'ü inkarı anlamına gelir. Bu kadar tartışmaların olduğu, öğretmen, öğrenci ve velilerin sorunlar yaşadığı bir sistemi savunan hükümetin yeni bir sistem değişikliğine gitmesi sorunların yeniden canlandırılması anlamına gelir.

Eğitim sisteminde yapılacak köklü değişikliklerde, iktidarın yanı sıra muhalefetin, STK ların, Eğitimcilerin, Akademisyenlerin, Sendikaların, Velilerin, Öğrencilerin... da sürece dahil edilerek tıpkı Anayasa gibi ülkenin neredeyse tamamını kucaklayan bir çalışmaya imza atılmalıdır.

Tekrar söyleyelim ki MEB'in 2016-2017 için bu yönde bir çalışması yoktur. Bunun yetiştirilmesi de mümkün değildir. Kafa karışıklığı yaşayan öğretmen, veli ve öğrencileri bir nebze rahatlatmak isteriz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber