Aile Bakanı Sayan'a görevde yükselme için açık mektup

Sayın Bakanımız;

Bizler, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi bakanlığınızda çeşitli unvanlarda çalışan memurlarız.

Yaşadığımız mağduriyetin başını, sonunu, nasıl ortaya çıktığını, sebeplerini ve sonuçlarını bizzat yaşayanlardan yani mağdurlardan öğrenmenizi istediğimiz için bu mektubu kaleme aldık.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunda çalışmaya başladığımız günden bu güne değin, en temel hakkımız olan Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavını tamı tamına 8 yıldır bekledik. Evet, yanlış okumadınız, 3 - 5 yıl demiyoruz, 8 yıl beklediğimizi söylüyoruz. Diğer bakanlıklarda her 2 yılda bir rutin olarak düzenlenen bu sınav için 8 yıl bekledik.

Nihayet sınavımız açıldı, sınav takvimi içinde MEB sonuçları açıkladı. Sonuçlar açıklandı açıklanmasına amma velakin, sıra tercih alınma aşamasına gelince işlemler durdu, bir gıdım ileri gitmiyor, gideceğine dair bir ümit ışığı da vermiyor.

Önce denildi ki, sınav sonuçlarına itiraz süresi bitsin.
Tamam, bitsin dedik.
Sonra denildi ki, itirazlara cevap verme süresi bitsin.
Tamam, bitsin dedik.

Sırada söyleyecek mazeret kalmadı, mazeret kalmadı ama, tercihler hala alınmıyor. Tercihler alınmadığı gibi resmi bir açıklama da yapılmıyor.

Yorulduk, beklemekten yorulduk.
Yorulduk, Bakanlığın internet sitesine bakmaktan yorulduk.
Yorulduk, Psikoloji yorgunu olduk.
Yorulduk, Bakanlığı aramaktan yorulduk.
Yorulduk, Çevremizdeki insanların "ataman ne zaman yapılacak?" Sorusuna cevap vermekten yorulduk.

Yorduk, Bakanlığın Personel Dairesindeki memur arkadaşlarımızı telefon ile arayarak "tercihler ne zaman alınacak?" Sorusu ile yorduk.

Birçok memur GYS ve Unvan değişikliği sınavı ile atanacağı düşüncesiyle, yer değiştirme duyurusuna bile müracaat etmedi, çünkü devletin boş yere harcırah parası ödemesini istemedi.

Bu sınav sonucu atanmayı bekleyen hiçbir memur önünü görememekte ve hayatını planlayamamaktadır. Bu durum morallerin bozulmasına ve dolayısıyla personelin iş veriminin düşmesine neden olmaktadır.

Bunun için; YARIN ÇOK GEÇ, HAKKIMIZI BUGÜN İSTİYORUZ.

Bu ülkenin yetişmiş gençleri olarak, bekleme bize reva görülmemeli.

Resmi bir açıklama yapılmayınca söylentiler, dedikodular ortalığı aldı götürdü. Deniliyor ki, sınavın iptali için bir dava açılmış. Dava açılmış olabilir, ama devlette işler olasılıklar üzerinden değil, mevcut durum üzerinden yürütülür. Mevcut durumda herhangi bir mahkeme tarafından sınavın iptali veya işlemin yürütmesinin durdurulması söz konusu değilse, idare tarafından işlemlere devam edilmesi gerekir. Yani tercih alma işleminin yapılması gerekir.

Diğer taraftan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununa, 11.9.2014 tarihinde Merkezi sınavlar için özel bir hüküm eklenerek, sınav yapıldıktan sonra tüm yargılama sürecinin kısaltarak 45 günde bitirilmesi amaçlanmıştır.

Oysa bizler 19.03.2016 tarihindeki sınavdan bugüne(13.06.2016) kadar 86 gündür BEKLİYORUZ.
BEKLİYORUZ.
Ve yine BEKLİYORUZ.
Ananın yavrusunu beklediği gibi BEKLİYORUZ.
Koyunun kuzusunu beklediği gibi BEKLİYORUZ.
Oruçlunun iftarı beklediği gibi BEKLİYORUZ.
Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmeyi beklediği gibi BEKLİYORUZ.

Bilmiyorum ne kadar bekleyeceğiz?
Bizlere Hazreti Eyüp peygamberin sabrı ile beklemek düştü bir kere. Bekle babam bekle!
Bu BEKLEME olayını daha nasıl anlatabiliriz ki?
NEDEN BEKLİYORUZ? BİZ DE BİLMİYORUZ.

Yıllarımızı, gençliğimizi ve sağlığımızı gözümüzü kırpmadan bu bakanlığımız için harcadık. Bakanlığımızın da, bizlerin BEKLEME derdini çözmesini BEKLİYORUZ.
Sınavda akıttığımız alın terinin karşılığını bir an evvel almak istiyoruz.
Bunun için; YARIN ÇOK GEÇ, HAKKIMIZI BUGÜN İSTİYORUZ.

Gazetelerde eşinden şiddet gören bir haber söz konusu olduğu zaman, bakanlığımız derhal açıklama yapıyor. Eşimizden şiddet görmedik ki gazetelerde haber olup, bakanlığımız bizler için açıklama yapsın! Bu ülkede eşinden şiddet gören bir insan kadar değerimiz yok mu ki resmi bir açıklama yapılmasın? Bir açıklama için, illaki eşimizden şiddet görüp haber mi olmamız gerekiyor?
Duyarsızlık, bizleri oldukça derinden üzmektedir.
O kadar yıl okuduğumuzdan dolayı mutlu değil, kahroluyoruz!
Bilmiyoruz, durumu anlatabiliyor muyuz?
Avrupa Birliğine girmeye hazırlanan, değişen ve gelişen dünya şartlarına gençlerinin hazırlanmasını isteyen, bunun için fatih projesi ile öğrencilerine tablet bilgisayar dağıtan Türkiye Cumhuriyeti'nin, memurlarının değerine değer katmak amacıyla, uygar ve medeni Avrupa Birliğine aday ülke misyonuna ve vizyonuna uygun çalışma için, bir an önce GYS ve Unvan değişikliği tercihlerinin alınması gerektiğini düşünmekteyiz.
Sayın Bakanımız;
Sizi bu konuda rahatsız etmek istemezdik. Fakat bu soruna çözüm üretebilecek tek merci sizlersiniz.

BU GÜNDEN İTİBAREN HİÇ BİR BEKLEMEYE YER VERMEDEN, DERHAL TERCİH İŞLEMLERİNİ BAŞLATACAĞINIZA, BU MÜJDEYİ BİZLERDEN ESİRGEMEYECEĞİNİZE YÜREKTEN İNANIYORUZ VE BU YAPACAĞINIZ ÇALIŞMALARINIZDAN DOLAYI ŞİMDİDEN SİZLERE TEŞEKKÜR EDİYORUZ.
SAYGILARIMIZLA.