Günahlar ruhun yerçekimidir

Can sıkıntısı, ruh buhranı denilen depreşif durumlar günahların ağırlık yapmasıdır. Eliniz ayağınız tutmadığı durumlardı, canınız bir şey yapmak istemediğinizde bol bol tevbe edin.

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 15 Haziran 2016 09:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Günahlar ruhun yerçekimidir

Birçok hastalığın, sıkıntının ve stresin günahlardan kaynaklandığını unutmamak lazım. Çünkü dışarıdan gelen arızalar, günahlar, meteor yağmuru gibi ruha tesir edip rahatsız ediyor. Bir kısmını refüze etse bile bir kısmını edemiyor ve etkisinde kalıp hastalanıyor.

Günahlar ağırlık yapıyor

Can sıkıntısı dediğimiz şeyin temelinde ruhun rahatsızlıkları vardır yani günahlar. Çünkü günah ruhun yerçekimidir. Oysa ruh yukarılara doğru çıkmak, uçmak ister. Günahlar ağırlık yapıp aşağı doğru çekince de rahatsız oluyor ve biz de ondan dolayı canım sıkılıyor elim ayağım tutmuyor hiçbir şey yapmak istemiyorum gibi şeylerle sızlanıyoruz. Oysa hemen tevbe etsek ferahlayıp rahatlayacağız.

Mutlaka Bol bol tevbe edin

Şeytanlar ve cinler günah işleyen insana sokulma ve musallat olma hakkı kazanıyormuş, bunu onlarla irtibatı olan bir arkadaştan dinledim. Zaten Kur'an-ı Kerimde de benzer ayetler var. Hayret ve dehşetle karşıladım ama mantıklı da buldum. Çünkü günah işleyen haddi aşmış hududu geçmiş oluyor. Hududu sınırı geçen insan artık öbür tarafın kanunlarına kurallarına tabi hale geliyor. Onlar da bu konuda yapması gerekeni yapıyorlar. İşte bunun için de işlediğimiz her bir günah için kendi usulünce ve hatta kendi cinsinden tevbe etmek lazım.

Zekat vermek şükür etmektir

Her nimet kendi cinsinden bir şükür ister. Parası olan parayla şükredecek, ilmi olan ilminin zekatını verip anlatarak şükredecek, sağlıklı olan ibadet ve İslam'a hizmet etmekle sağlığının şükrünü yerine getirecek ve keza... Resul-i Ekrem Efendimiz, vefatından önce herkesle helalleşti ve sonra da kimsenin hakkı kalmasın diye, "kimin sırtına vurmuşsam işte sırtım gelsin vursun, kısas yapsın" buyurmuştur. Biz onlardan daha üstün değiliz. Buna hazır olmalıyız...

İlmihal köşesi

Uyumak orucu bozar mı?

Uyumak kesinlikle orucu bozmaz. Uyumak sadece abdesti bozar. Namazda uyursak hem namazı hem abdesti bozar.

Uyunca orucun sevabı gider mi?

Uyuyunca orucun sevabı gitmez. Ancak gün boyu uyumak veya günün büyük bir kısmını uykuyla geçirmek, oruçtan bekleneni vermeyeceği için oruçluyken normal günlük işlere devam etmek lazım. Bir iş yapmak zorunda olmayanlar, dua ve ibadetle meşgul olabilirler.

Rüya tabirleri

Rahmani ve Şeytani Rüya

Gördüğümüz rüyanın ne tür bir rüya olduğunu anlamak için bazı konuları bilmek gerekir. Rüyalar üç çeşittir. Bunlar Rahmani, Şeytani ve Karışık rüyalardır.

Rahmani Rüyalar; haberci ve bir mesaj içeren rüyalardır. Şeytani rüyalar; rahatsız edici, korkutup ürkütücü ve üzücü rüyalardır. Karışık Rüyalar da yiyip içtiğimiz, gezip gördüğümüz veya uğraşıp yorulduğumuz işlerle ilgili bilinçaltımıza yerleşen ve "Edğasü Ahlam" diye de bilinen önemsiz ve anlamsız, karışık rüyalardır.

Rahmani Rüyalar; Allah (c.c) ve peygamberler, arş, kürsi, cennet, cehennem, ashab-ı kiram ve büyük İslam alimleri, Kabe, Mescid-i Nebi ve Mescid-i Aksa, Kur'an-ı Kerim ve diğer İlahi Kitaplarla hadis-i şerifler gibi dinen kabul edilen ve değerli sayılan şeylerden birini içine alan rüyalardır. Rahmani rüya, karmakarışık olmayıp açık ve aşikar görülür ve uyandığı zaman tamamıyla hatırda kalmış olur.

Şeytani Rüyalar: Müslümanlar arasında örf ve adetler gereği kötü ve dinen haram ve yasak sayılan ve çirkin görülen şeylere ait rüyalardır. Şeytani rüyaların tespitinde dikkate alınacak en önemli husus onların da net olması, karmakarışık olmamalarıdır. Bir de zihnin meşgul olduğu konularla ilgili olmamalarıdır.

Edğasü Ahlam: Karmakarışık, açıklık ve netlikten uzak, günlük meşguliyetlere temas eden ve uyanıldığı zaman unutulan ve zihinde hayal meyal kalan rüyalardır ki, bunların tabiri ve işareti ve verdiği bir mesaj falan yoktur.

Esmaü'l-Hüsna

ES-SELAM (131)

ES-SELAM: Selam, emniyet, güven ve esenlik sahibi, yani her çeşit ayıptan selamette, her türlü afetten beri, emniyet ve güven içinde demektir. Her türlü tehlikelerden kullarını selamete çıkaran, emniyet ve güven veren, cennetteki kullarına selam eden anlamındadır.

SIRLARI VE HİKMETLERİ

- İnsanlar arasındaki selamlaşma sırasında Allah'ın bu ismiyle selamlaşma gerçekleşir.

- ES-SELAM ismin-i şerifinin zikriyle meşgul olan kimse, her türlü felaketten; suda boğulmaktan, ateşte yanmaktan, yıldırım çarpmasından emniyette, her türlü afet ve beladan güvende olur.

- Allah'ın himayesine girer ve onun yardımı ve himayesiyle zalimlerin hışmından kurtulur, koruma altına alınmış olur. Vesveseye karşı etkilidir.

- Her namazdan sonra "Ya SELAM" isminin zikrine devam eden kimseyi yüce Allah, adalet ve selamete ulaştırır, emniyet ve güven verir, her tülü zulümden korur.

- Bir hastaya her gün 131 kere okunsa şifa bulur. Yer ve gök afet ve belalarından korunur. Bu miktarı okumaya her gün devam eden kimse huzurlu ve selametli bir kalbe ulaşır.

ESMA ZiKRi KÖŞESi

Bu köşede her gün bir harften 10 ismin ebcedini ve esmasını vereceğiz. A harfinden başlayarak 29 gün 29 harften 290 ismin esmasını vermiş olacağız. Daha fazlasını merak edenler "Esma Zikri" kitabımıza bakabilirler. İlk 10 isim ebcedi ve esması şunlar:

İsmail: 212.............................Ya Malike'l-mülk: 212

İsmet: 600................................................Ya Vitr: 606

İsmican: 155.........................Ya Afüvv; Kayyüm: 156

İstanbul: 551....................................Ya Müteali: 551

İzel: 108..................................................Ya Aliyy: 110

İzgül: 6.....................................Ya Muhyi; Hakem: 68

İzgün: 89...............................Ya Halim: 88; Melik: 90

İzzet: 477..............................................Ya Fettah:489

Jale: 39....................................................Ya Evvel: 37

Jülide: 58...............................................Ya Mecid: 57

Dualar ve niyazlar

Günah ve Tövbe

Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: "Resülullah (s.a.v) (bir Hadis-i Kutsi'de) Rabbinden naklen buyururlar ki: "Bir kul günah işledi ve: "Ya Rabbi günahımı affet!" dedi. Hak Teala da: "Kulum bir günah işledi; arkadan bildi ki günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır." Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: "Ey Rabbim günahımı affet!" der. Allah Teala Hazretleri de: "Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır." Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: "Ey Rabbim beni affeyle!" der. Allah Teala da: "Kulum günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle muaheze eden bir Rabbi olduğunu bildi. Dilediğini yap, ben seni affettim!" buyurdu." (Buhari, Tevhid 35; Müslim, Tevbe 29, (2758).)

Günün Ayeti

"Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları, dilediği kimseler için bağışlar..."(Nisa, 4.116)

Günün hadis-i şerifi

"Günahına tevbe edip pişman olan hiç günah işlememiş gibidir

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber