'2002'de iktidara gelen AK Parti, aslında tam da bu reçeteyi uygulamıştır'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, "AK Parti, büyük bir ekonomik krizle devraldığı Türkiye'nin makro ekonomik rasyolarını, devletçi ekonomi politikalarına sarılmadan dengeye getirmiş, yatırımcıya bir istikrar adası oluşturmuş ve özel sektöre yol göstermiştir." dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 24 Haziran 2016 21:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'2002'de iktidara gelen AK Parti, aslında tam da bu reçeteyi uygulamıştır'

Soylu, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'nın (TTSO) Haziran Ayı Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Anadolu medeniyetinin aslında, ekonominin ve ticaretin üzerine bina edilmiş bir medeniyet olduğunu belirterek, "Orta Asya'nın ve Orta Doğu'nun batıya uzanan eli gibi duran bu topraklar, tarih boyunca ticaret yollarının ana güzergahı olmuştur. Bu yollar, bu ticaret var olduğu için tarım ve sanayi gelişmiş, yerleşik düzen ve şehirler oluşmuştur. Ekonomi, ticaret ve üretim, aslında bu toprakların genlerinde, doğasında vardır. Bizim yapmamız gereken şey devlet olarak bu olağan akışı doğru yönetmek, üretim yapmak, ekonomiye omuz vermek isteyen insanlara siyasi ve makroekonomik istikrarı temin etmek ve insan potansiyelini özgür bırakmaktır." ifadesini kullandı.

"2002'de iktidara gelen AK Parti, aslında tam da bu reçeteyi uygulamıştır." diyen Bakan Soylu, şöyle devam etti:

"AK Parti, büyük bir ekonomik krizle devraldığı Türkiye'nin makro ekonomik rasyolarını, devletçi ekonomi politikalarına sarılmadan dengeye getirmiş, yatırımcıya bir istikrar adası oluşturmuş ve özel sektöre yol göstermiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakan olduğu dönemlerdeki konuşmalarını hatırlayalım. Özel sektöre engel olan bürokrasi ile ilgili eleştirilerini her zaman dile getirmiş ve bu engelleri kaldırmaya yönelik adımları hiç çekinmeden atmıştır. Bu anlayış, bugün de Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım'ın turkuaz halı söylemiyle ve dün itibarıyla Meclis'e gönderilmiş olan yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik paketle aynen devam etmektedir."

Soylu, yatırım ortamının iyileştirilmesi amacıyla ve bu yıl ilgili tarafların da katılımıyla Ankara'da ve Ilgaz'da toplantı gerçekleştirildiğini belirterek, yatırım ortamının iyileşmesi için her birimin kendi üzerine düşen görevi büyük bir ciddiyetle yerine getirmeye çalıştığını kaydetti.

- İki bakanlıkta uygulamaların tekleştirilmesi çalışmaları

Şirketlerin ve yatırımların üzerindeki dolaylı vergi yüklerini aşağı çekmeye yönelik düzenlemelerin, vergi ve harçlarla ilgili önemli istisnalar, çek ve iflas erteleme konularında düzenlemeleri içeren bir paketin önümüzdeki günlerde geleceğini anımsatan Bakan Süleyman Soylu, şu değerlendirmede bulundu:

"Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ortak bir şekilde düzenlediği, işlevselliğin artacağı, bürokrasinin biraz daha azalacağı paketi ticaret hayatında yeni bir unsur olarak ortaya koyacağız. Çalışma Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun oluşturduğu beyannamelerle, muhtasar beyannamelerinin aynı kağıt üzerinde, aynı bildirge üzerinde gerçekleşeceği bir yeniliği, adımı inşallah 2017'de yaşayacağız. Artık Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ticaret hayatının erbabına yönelik farklı uygulamaları ortadan kalkacaktır. Bütün vatandaşa, esnafa, tüccara, sanayiciye yönelik ortaya koymuş olduğumuz tüm uygulamaları tekleştirilmiş bir anlayışla kendilerine sunacağız. Bir tarafta faiz, uygulama farklı, diğer tarafta farklı. Bunları tamamen ortadan kaldıracağız. Beraber bir araya getireceğimiz ki Maliye Bakanlığımızla bu konuda prensip açısından anlaştık. İnşallah çok yakın bir dönemde böyle bir adımı da gerçekleştirebileceğimizi ve bürokrasinin ortaya çıkardığı bir yoğunluğa da birlikte neşter olacağımızı ifade etmek istiyorum. Yani devleti tek gören bir anlayış, Maliye Bakanlığı'nda ayrı, Çalışma Bakanlığı'nda ayrı bir anlayış değil. Uygulamaların tekleştiği ve vatandaşımızın, 'evet bu konuda bir uygulama vardır.' diye nitelendireceği bir anlayışı ortaya koyacağımız."

Soylu, AK Parti hükümetlerinin ekonomiye, 'nasıl daha çok vergi toplarım, bütçe açıklarını nasıl kapatırım.' anlayışıyla bakmadığını vurgulayarak, "Mali disiplin, istikrar ve aynı zamanda yatırım ortamını sağlıklı bir şekilde tesis etmeye yönelik bakış açımız söz konusudur. Bunu yaptıktan sonra zaten vergi geliriniz de yatırımlarınız da artar, bütçeniz de açık vermez, fazla vermeye devam eder. Kriz de elbetteki görmüyoruz, yüzde 70 enflasyon görmüyoruz bugün." dedi.

Türkiye'de 14 yıldır bu dengenin çok başarılı bir şekilde tesis edildiğini ifade eden Soylu, "Bu dengeyi oluşturmak için çok ciddi reformlara ve dönüşümlere imza atılmıştır. Özellikle 2002 öncesi 'kara delik' olarak tabir edilen çalışma ve sosyal güvenlik alanında, gerek bizden önce gerekse bizim bakanlığımız döneminde atılmış adımlara şöyle bir baktığımızda, çok önemli ve ciddi dönüşümü hep birlikte görmekteyiz." diye konuştu.

- Çalışma ve sosyal güvenlik alanında yapılan çalışmalar

Soylu, çalışma ve sosyal güvenlik alanında yapılan çalışmalara ilişkin bazı örnekleri katılımcılarla paylaştı:

"Sosyal güvenlik reformu hayata geçirildi. Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve SSK'dan oluşan üç ayaklı sosyal güvenlik sistemi tek çatı altında toplandı. Sosyal güvenlik prim gelirleri artırıldı. Sosyal güvenlik açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranını azaltılarak bütçe dengesi düzeltildi. Rahmetli Savaş Ay'ın programlarını hatırlıyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun o günkü durumunu, hastaların neler çektiğini, insanların karşı karşıya kaldığı çaresizliği hep birlikte bugün net bir şekilde hatırlıyoruz. Bu ülke unutmuyor. Sosyal güvenlik sistemimizin açığının GSYH oranı 2002 yılında yüzde 2,27 iken bu oran 2015 yılı itibariyle yüzde 0,58'dir. GSYH'yı inşallah 2016 yılı sonu itibariyle yüzde 0.51 oranına getirmek bizim en önemli hedeflerimizden biridir."

Kayıt dışı ekonomiyi de dikkati çeken Soylu, şunları söyledi:

"Yüzde 52'lerden yüzde 32'lere düşürmenin ve bir taraftan mali disiplini devam ettirirken, sosyal güvenlik sistemi içerisindeki mali disipline de aynı anlayışla devam ettirdiğimizi ifade etmek istiyorum. Bir taraftan teşvik, bir taraftan üniversite, şehir hastanesi, bölünmüş yollar ve uzunca yıllar gerçekleştirmeye çalıştığımız büyük dev projeler... Bir taraftan çocuklarımızın masasının üzerindeki kitaplar, bir taraftan araştırma projelerine, bir taraftan teknokentlere ayırdığımız Türkiye'nin önemli ödenekleri... Türkiye, iyi bir yolda ilerlemektedir."

Bakan Süleyman Soylu, dünyada yaşanan gelişmeleri ve Türkiye'ye etkileri konusunda da görüşlerini aktardıktan sonra, "Tam bizim yepyeni dünya perspektifinde rol almaya çalışacağımız ve bu perspektifi yarına taşıyabileceğimiz zaman diliminde Türkiye terörle, terörün maliyetiyle ve bu coğrafyada en önemli avantajlarımızdan biri olan insan kaynağının birbirine düşürülmesiyle karşı karşıya bırakıldı." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin 14 yıldır kazandığını en önemli unsurun öz güven olduğuna işaret eden Soylu, Türkiye'nin kazandığı öz güvenin ticaret hayatının içinde önemli adımları kendiliğinden getireceğini bildirdi.

Bakan Soylu, SSK işçi emeklilerine 2002 yılında 257 lira aylık ödeme yapıldığını anımsatarak, "Bugün bin 292 lira aylık ödeme yapılmaktadır. Artış yüzde 403, reel artış da yüzde 64 olmuştur. Bağ-Kur esnaf emeklilerine 2002 yılında 148 lira, 2016 yılında ise bin 157 lira aylık ödeme yapılmaktadır. Nominal artış yüzde 678, reel artış yüzde 153,9'dur." dedi.

- Prim teşviklerinin istihdama katkısı

Sağladıkları çeşitli prim teşvikleri ile istihdam üzerindeki yükleri önemli ölçüde azalttıklarına vurgu yapan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"2016 yılı nisan ayında 9 milyon 4 bin sigortalımızın çalıştığı 1 milyon 293 bin iş yeri teşviklerden yararlanmıştır. 2004 yılından bu yana 12 alanda verdiğimiz toplam prim teşviki 63 milyar 615 milyon liradır. Bu tamamen ticaret hayatımızın gelişmesi, üretimimizin katma değerle beraber bütünleşebilmesi ve uluslararası rekabet alanında ayaklarının üzerinde sağlam durabilmemizi temin etmeye yöneliktir ve çok başarılı şekilde uygulanmaktadır."

Bakan Soylu, genel sağlık sigortası uygulamasının dünya çapında bir başarı hikayesi bulunduğunu anımsatarak, "2012 yılında yeşil kartlı vatandaşlarımızı da genel sağlık sigortasına alarak, bugün vatandaşlarımızın yüzde 97,7'sini sosyal güvenlik şemsiyesi altına almış bulunuyoruz. Bu, dünyanın süper devleti Amerika'nın başaramadığı bir sonuçtur." diye konuştu.

Gelirleri asgari ücretin üçte birinden az olanlara sağlıktan ücretsiz yararlanma imkanı getirdiklerini açıklayan Soylu, şöyle devam etti:

"Sayın Başbakanımız da grup toplantısında ifade etti, genel sağlık sigortasında çok önemli bir adım daha atıyoruz. Gelirleri asgari ücretin üçte birinin altında olanların ücretsiz şekilde istifade ettiği ki bunlar 7 milyon 300 bin kişi ve 3 milyon da herhangi bir sigorta güvencesi altında olmayan ama geliri olanlar, bütün bunların genel sağlık sigortasından istifade ettiği bir anlayışla bugün tek primliliği getiriyoruz. Bu çok önemlidir. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından yürütülen gelir testini de inşallah aynı hükümler çerçevesinde yine Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesi içerisinde gelirlerin belirlenmesi ve buna ait bir takım eksikliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik önemli bir adımı da hep birlikte atıyoruz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber