'Bankacılık sektörü, mutlaka fazi indirimine gitmeli'
Başbakan Yardımcısı Canikli: - "Bankacılık sektörü, finans sektörü, Merkez Bankasının faizlerdeki bu indirimini üretime ve reel sektöre yansıtacak şekilde mutlaka faiz oranlarının indirilmesiyle sonuçlandırmalıdır"
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Bankacılık sektörü, finans sektörü, Merkez Bankasının faizlerdeki bu indirimini üretime ve reel sektöre yansıtacak şekilde mutlaka faiz oranlarının indirilmesiyle sonuçlandırmalıdır." dedi.
Giresun Belediyesi ve Jandarma Bölge Komutanlığını ziyaret eden Canikli, AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı.
Canikli, ziyarette yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bu coğrafyada her zaman hareketli, zaman zaman sıkıntılı hadiselerin, birçoğu da tarihi olarak nitelendirebilecek olayların merkezinde bulunduğunu söyledi.
Bu günlerde tam bu özelliklere sahip süreçle yine karşı karşıya olunduğuna dikkati çeken Canikli, şöyle konuştu:
"Şu anda adeta 7 düvele karşı mücadele veriyoruz. Bu günlerde millet olarak topyekun verdiğimiz mücadele Türkiye'nin son 30-35 yılda karşı karşıya kaldığı, bildiğimiz o klasik terör hadisesinin çok ötesindedir, çok daha karmaşıktır, çok daha küreseldir, çok daha büyük boyutludur. Bir arkadaşımız, yaşadığımız süreci yeniden istiklal mücadelesi olarak tanımlıyor. Ben de katılıyorum bu tanımlamaya, gerçekten yeniden istiklal mücadelesi."
Canikli, şu anda terör örgütü ve onu destekleyenlerin bölgede ciddi anlamda güç kaybettiğine hep birlikte şahit olduklarını dile getirerek, bunun da kalıcı hale gelmesi için hükümet ve devletin alması gereken hangi karar, atılması gereken hangi adım varsa şu anda onlarla meşgul olduklarını kaydetti.
Terör örgütünün hendek siyaseti sonucunda Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ciddi anlamda tahribat meydana geldiğini ifade eden Canikli, "Tahribatın tamamen ortadan kaldırılması, vatandaşlarımızın uğradıkları zararın tamamının ödenmesi kararı alınmıştır ve bununla ilgili de çalışmalar başlamış, somut adımlar atılmıştır. Örnek olarak, vatandaşlarımızın uğradıkları kayıplardan bir tanesi olan eşyalarını telafi etmek amacıyla eşya paraları şu anda ödenmeye başlanmıştır." diye konuştu.
Canikli, konutları ağır hasara uğrayan vatandaşlara da o değerde mutlaka ya bir konut vereceklerini ya bir konut yapacaklarını ya da parasını ödeyeceklerini belirterek, "En ufak bir zarara uğramayacak, en ufak bir kayıp söz konusu olmayacak. Devletimiz, o bölgedeki vatandaşlarımızın uğradığı zararların tamamını tazmin edecek çünkü o insanlar bizim insanlarımız." ifadelerini kullandı.
- İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma kararı
Canikli, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılmasının birçok ülkeyi tetikleyeceğine dikkati çekti.
"Adeta domino etkisi yaratacaktır." diyen Canikli, şunları ifade etti:
"Hep birlikte göreceğiz önümüzdeki dönemlerde. Tabii bunun birçok nedeni var ama önemli nedenlerinden bir tanesi de Avrupa ülkeleri arasında tarihten gelen derin, köklü rekabet olgusudur. Bunu yok sayamazsınız. Zaman zaman küllenebilir, görünmez olabilir ama bu, hiçbir zaman ortadan kalmaz, kalkmadı da. Aslında detaya inildiğinde İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılmasında bu tarihi rekabetin izlerini de belli ölçüde görmek mümkün."
Türkiye'nin bin 500 kilometre sınırı bulunan Suriye ve Irak'ta çok uzun yıllardan beri iç savaş halinin söz konusu olduğunu dile getiren Canikli, "Bu ülkelerle çok büyük ekonomik ilişkilerimiz var. Irak'a savaştan önce 25 milyar dolarlık mal satıyorduk ve en karlı ticareti Irak'la yaptık, yarıdan daha az bir noktaya geldi. Suriye ile neredeyse bitme noktasına geldi." şeklinde konuştu.
Canikli, Rusya ile bir kriz yaşandığını anımsatarak, "Yaşıyoruz şu anda, maalesef talihsiz bir olay oldu, elbette aşmaya çalışıyoruz, tekrar eski normalleşme sürecine girmesini sağlamaya çalışıyoruz ama şu anda bir sıkıntı yaşanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Türkiye emin ellerde, Türkiye iyi yönetiliyor"
Doğu ve Güneydoğu'da tarihin en büyük ahlaksız saldırısıyla karşı karşıya olunduğunu belirten Canikli, bunun mücadelesininin verildiğini anlattı.
Canikli, tüm bunların birlikte yaşandığı dönemde, ortamda ekonominin büyümeye hem de yüksek oranda büyümeye devam ettiğine dikkati çekerek, şu görüşleri paylaştı:
"Bütün bunlara rağmen hamdolsun hiçbir sıkıntı yok, Türkiye emin ellerde, Türkiye iyi yönetiliyor. Sayın Kılıçdaroğlu, ikide bir çıkıp diyor ki? 'Türkiye, kötü yönetiliyor.' Mübarek adam, neyse. Sayın Kılıçdaroğlu, Allah aşkına yani sen hiç kötü yönetilen bir ülke görmedin herhalde, ya da kötü yönetilen dönemlere şahit olmadın ya da hatırlamıyorsun herhalde. Hafızanın o kısmı gitti herhalde. 15 yıl öncesine bir git, 20 yıl öncesine bir git, 2008-2009 krizinde başka ülkelere bak."
Yatırım ve üretimin önündeki en büyük engellerden birinin yüksek faiz oranları olduğuna değinen Canikli, ülkenin mutlaka yüksek faizden kurtulması gerektiğini vurguladı.
Canikli, gerçek anlamda atılım yapabilmek, büyümeyi sağlayabilmek ve üretimi istenilen noktaya getirebilmek için faizlerin aşağı çekilmesi gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Merkez Bankası, son derece yerinde kararlarla peş peşe faiz oranlarında düşüşler gerçekleştiriyor fakat bu düşüşler kredi faizlerine maalesef yansımıyor, belli oranlarda yansıyor, daha düşük oranda yansımıyor. Bunun kabul edilmesi mümkün değil. Bankacılık sektörü, finans sektörü, Merkez Bankasının faizlerdeki bu indirimini üretime ve reel sektöre yansıtacak şekilde mutlaka faiz oranlarının indirilmesiyle sonuçlandırmalıdır. Finans sektörü, bankacılık sektörü, bir amaç değildir, araçtır. Neyin aracıdır? Üretime, reel sektöre, ucuz makul finansman desteği ve kaynak sağladığı ölçüde önemlidir ve esas amaç budur."