İdrar kesesine zarar veren Türk mutfağı besinleri

Medicana International Ankara Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bedreddin Seçkin, Türk mutfağında domatesin çok kullanıldığını, patlıcan, acı, ekşi ve baharatın çok yer tuttuğunu, sütlü tatlıların çok tüketildiğini belirterek, bunların hepsinin aşırı aktif mesane olarak adlandırılan bozukluğun risk faktörü olduğunu vurguladı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 14 Temmuz 2016 14:03, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57
İdrar kesesine zarar veren Türk mutfağı besinleri

Medicana International Ankara Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bedreddin Seçkin, Türk mutfağında domatesin çok kullanıldığını, patlıcan, acı, ekşi ve baharatın çok yer tuttuğunu, sütlü tatlıların çok tüketildiğini belirterek, bunların hepsinin aşırı aktif mesane olarak adlandırılan bozukluğun risk faktörü olduğunu vurguladı.

Medicana International Ankara Hastanesi'nden yapılan açıklamada, sıkışma, sık idrara gitme, gece idrara kalkma ve idrar kaçırma gibi şikayetleri bulunanların aşırı aktif mesane hastası olabileceği dile getirildi.

İdrar kaçırmada yeme-içme alışkanlıklarının da etkili olduğunu belirtilen açıklamada, problemin çözümü için geç kalmadan hekime başvurmanın önemine işaret edildi.

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Prof. Dr. Seçkin, her 6 kişiden birinin idrar kaçırma problemi yaşadığına dikkati çekti.

Seçkin, bazı kişilerin her 15 dakikada bir tuvalete gittiğini ve anahtarı çevirdiğinde, eve girmek üzereyken, gülerken hapşırırken ya da su sesiyle idrar kaçırma gibi problemlerle karşı karşıya kaldığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bu konudaki asıl sorun, tedavi için hekime başvuru oranlarının düşüklüğü. Utanmak burada en önemli engelleyici faktör. Bunun bir organ sorunu olarak düşünülüp doğal kabul edilmesi ve tedavisi olduğunun bilinmesinde ciddi yarar var. Utanmanın yanında bir takım kültürel, ekonomik faktörler ve hekime ulaşmak noktasındaki zorlukları sayabiliriz. 'Benim anneannem de kaçırıyordu zaten, benim komşu da kaçırıyor, yaşlandık, doğaldır, çok doğum yaptık, normaldir' tarzında insanlar kendilerine bir takım normalleştirmeye yönelik açıklamalar yapıyor. Bu da onların hekime yönelik bir arayış içinde olmalarını engelliyor. Halbuki idrar kaçırma hiçbir yaş grubunda normal kabul edilemez."

- "Yüzde 100 tedavi mümkün"

Seçkin, rahatsızlığın nedenlerine bakmak için idrar kesesiyle ilgili sebepler ve idrar tutma mekanizmasıyla ilgili sebepler olarak bir ayrıma ihtiyaç olduğunu bildirdi. Bu sorunlardan birincisini aşırı aktif mesane nedeniyle idrar kaçırma şeklinde adlandırdıklarını ifade eden Seçkin, şu bilgileri verdi:

"Birinci rahatsızlık erkekte ve kadında aynı oranda görülür, yaşlılıkta artış gösterse de gençlerde de görülür. Türk mutfağının da idrar kesesine bazı zararları var. Bizim mutfağımızda domates çok kullanılır, patlıcan çok yenir, acı, ekşi, baharat çok yer tutar, sütlü tatlılar çok tüketilir. Bunların hepsi aşırı aktif mesane olarak adlandırdığımız bozukluğun risk faktörüdür. O nedenle hastalarımızda farklı diyetler uygularız. Kafein kullanımı bir diğer önemli risk. Bu sınıfta kahve ve kola ile tüm gazlı içecekler yer alıyor.

Diğeri ise kadınlarda görülen stres tipi idrar kaçırmadır. Yanlış anlamayı önlemek adına, burada stres ile efor sonucu ortaya çıkan baskıdan bahsediyoruz. İşte o, idrar tutma mekanizmasının zayıflamasıyla ortaya çıkar. Çok doğum yapma, normal doğum yapma, aşırı kilolu doğum yapma, yaşlanma, kilo alıp verme, genetik faktörler, vücudun yağ dokusu ve tutucu dokusu oranlarının bozulması gibi sebepleri sayabiliriz."

Seçkin, idrar kaçırmanın sosyal hayatı ciddi anlamda negatif etkilediğini, son derece önemli bir hayat kalitesi parametresi olduğunu aktardı.

Bu sağlık sorununun yüzde 100 tedavisinin mümkün olduğunun altını çizen Seçkin, "Özellikle stres kaynaklı (gülmek, hapşırmak, eğilmek, ağır kaldırmak gibi) idrar kaçırma ya da sıkışma tipinde ilaç tedavisiyle hayat kalitelerini artırmak mümkün. Daha ağır olan, anatomik olarak sarkmış bir takım idrar yolu bozuklukları için çok kısa sürede yapılan ve iyileşme süresi de çok kısa olan bir operasyonla çok yüksek oranlarda başarı sağlanır." ifadelerini kullandı.

Seçkin, önlem olarak soğuk mevsimlerde günde 2 litre, sıcak mevsimlerde ise 3 litre sıvı tüketilmesini önererek, "Sıkışıp sıkışmadığınıza bakmaksızın 3 - 3,5 saatte bir tuvalete gidin. Nerede en yakın bir tuvalet varsa idrarınızı boşaltın ki sistem rahat çalışmaya devam etsin. Çünkü depoyu doldurursanız böbrekleri zorlamaya başlarsınız. Depoyu boşaltın, sürekli boş kalsın. Zaten idrar kaçırmanın en büyük sebebi, idrar torbasında idrar olmasıdır." tavsiyelerini de paylaştı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber