'Meydanları dolduran insanların ortak sesi idam talebidir'

Başbakan Yardımcısı Kaynak: - "(İdam tartışmaları) Eğer biz millet vicdanını tatmin etmezsek, millet kendi temsilcilerini kendi iradesinin bekçiliğinden vazgeçer. Benim düşüncem budur" - "Ülkemizin bu ağır yaşadığı darbe teşebbüsü millet iradesinin yanında duran evladını, kardeşini ve eşini maalesef şehit veren, demokrasi için meydanları dolduran insanların ortak sesi idam talebidir"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Temmuz 2016 18:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Meydanları dolduran insanların ortak sesi idam talebidir'

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından idam cezanın gelmesi tartışmalarına ilişkin, "Eğer biz millet vicdanını tatmin etmezsek, millet kendi temsilcilerini kendi iradesinin bekçiliğinden vazgeçer. Benim düşüncem budur." dedi.

Kaynak, Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan ve Garnizon Komutan Yardımcısı Albay Bayram Ölçücüoğlu ile bir tesiste düzenlendiği basın toplantısında, FETÖ'nün darbe girişimini kınadı.

İktidarlarını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı diktatörlükle suçlayanların gözleri önünde özgür basının müthiş bir iş yaptığını vurgulayan Kaynak, basının bütün hadiseyi milletin gözünün önüne getirdiğini belirtti.

Bütün medya organlarının yaşananları bizzat canlı olarak sunarak hadisenin herkesçe çok kolayca anlamasına vesile olduğunu dile getiren Kaynak, başarısız sürecin 17-25 Aralık başarısız darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sürekli çağrısına rağmen hala gaflet içerisinde olan, hala bu haşhaşi örgütü bir hizmet hareketi olarak görenlerin bu çağrıya uymaya ne kadar geciktiklerinin açık bir işareti olduğunu söyledi.

Bir astsubay şahsın bir generale emir verebildiği teşkilata dikkati çeken Kaynak, "Bu sapık bir ideolojinin ülkeyi ne hale getireceğinin en acı ispatı oldu. Kendisine dini kisve büründürülmüş bir sapkın, bir hain, kendisine mensup ettiği insanların beynini, aklını ve mantığını tamamen alıp onların nasıl robotlaştırdığını gördük." diye konuştu.

Kaynak, tehlikenin büyüğünün Cumhurbaşkanını basireti, feraseti, polisin üstün gayreti, bütün emir, talimatlara rağmen uymayan askerin dik, milletin asil duruşuyla bertaraf edildiğini belirtti.

- "İnsanların ortak sesi idam talebidir"

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından vatandaşların idamın gelmesine ilişkin talebini değerlendiren Kaynak, insanların ortak sesinin idam olduğunun altını çizdi.

Başbakan Yardımcısı Kaynak, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Ülkemizin bu ağır yaşadığı darbe teşebbüsü millet iradesinin yanında duran evladını, kardeşini ve eşini maalesef şehit veren, demokrasi için meydanları dolduran insanların ortak sesi idam talebidir. Yaşadığımız darbe girişiminin kendisinin bir hukuku yok. Masum sivil, suçla asker ayırmadan insanların tepesine bomba yağdırılması talimatı veriyorlar. Buna karşı duranların da hukukunu korumak, millet iradesinin temsilcisiyim diyenlerin birinci vazifesidir. Normal bir süreçte Türkiye idam cezasını kendi ceza yasasından, Anayasası'ndan da çıkardı. Ama normal bir durum yaşamıyoruz. Ben hükümet adına birşey söylemek istemem ama kişisel kanaatim, idam şuanda ABD'de, Rusya'da ve büyük ülkelerin hepsinde var. Demokrat ülkelerin bir çoğunda var. Eğer biz millet vicdanını tatmin etmezsek, millet kendi temsilcilerini kendi iradesinin bekçiliğinden vazgeçer. Benim düşüncem budur."

- "Kısasta hayır vardır"

Siyasetin birinci görevinin, temsil ettiği milletin isteklerini, arzularını akılla, mantıkla ve bilimle yoğurup oradan bir netice çıkarmak olduğunu işaret eden Kaynak, "Eğer biz milletimizin talebini gözardı edersek, milletimizin vicdanını sesini dinlemezsek, milletimizin beklentilerine karşılık vermezsek 'Biz niye tankın topun karşısına gittik. Biz boşa mı bombaların altına gittik' dedirtiriz. Benim düşüncem budur." dedi.

Darbe girişiminde 246 şehidin verildiğini anımsatan Kaynak, şehitlerin içerisinde Kahramanmaraşlı Özel Harekat Polisi Niyazi Ergüven'in bulunduğunu aktardı. Kaynak, şöyle devam etti:

"Düşünün ki bizim kardeşimiz, Kahramanmaraşlı kardeşimiz, hem gazi hem şehit. Sur'da vatanını bölünmemesi için bayrağının yerine bir başka paçavranın göndere çekilmemesi için mücadele etmiş, yaralanmış, GATA'da tedavi edilmiş, henüz cepheye gitmeye hazır halde olmadığı için Gölbaşı'nda Özel Harekat'ta görev yapıyordu. Şimdi biz bunun ailesine, yakınlarına ve sevenlerinin vicdanına nasıl şahit edeceğiz. Tekrar söylüyorum bu benim kişisel görüşüm, kısasta hayır vardır."

OHAL kararına ilişkin de değerlendirmede bulanan Kaynak ,eğer bu karar alınmasaydı, o tankın önüne, topun önüne, uçağın altına cesaretle giden ya da dün silah arkadaşı olduğu üstlerinin amirlerinin karşı "bu kanunsuz emri uygulamıyorum" diye dimdik duran askere, millete, ilk harekatta kendi tepesine bomba yağdırmış, biri de Kahramanmaraşlı olan şehit polislere, milletin kendisine karşı görevlerini ihmal etmiş olacaklarının altını çizdi.

- "Hiçbir şekil müdahil olmayacağız"

Olağanüstü halin bu açıdan millete hayırlı neticeler doğuracağına vurgulayan Kaynak, şu ifadeleri kullandı:

"Olağanüstü hal ile ilgili kanununun verdiği yetkileri asla uygulamayacağız. Bu kanunda milletimizin kendisinin, her bir ferdinin özgürlüğüne yönelik hiçbir işlemimiz olamayacak. Ne seyahat özgürlüğünü kısıtlayacağız ne sivil toplum kuruluşlarımızın faaliyetlerini askıya alacağız. Ne meslek örgütlerimizin, ticaret sanayi odalarımızın, barolarımızın, esnaf sanatkar odalarımızın, vakıflarımızın, derneklerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın hiçbir faaliyetine hiçbir şekilde müdahil olmayacağız. O kanun bu yetkileri veriyor, hiçbir şekil müdahil olmayacağız. Tersine milletimizin, sivil toplum kuruluşlarımız kendi faaliyetlerini daha rahat daha özgür bir biçimde yürütmelerini zeminini oluşturacağız."

Kaynak, konunun, Türkiye'de en alçak, en hain darbe girişiminde bulunmuş bir Fetullahçı Terör Örgütüne üye olan, müdahil olan, intisaplı olan, yardım eden, teşvik eden her kim varsa onlara yönelik bir kanun hükmünde kararname çıkarıldığını söyledi.

Milletin içinin ferah olmasını isteyen Kaynak, bir yandan da Türkiye'nin kamu düzenini, anayasal sadakatini yeniden tesis etmeye çalışırken, bir yandan da ekonominin günlük ticari faaliyetlerini insanların hayatlarını kolaylaştıracak tedbirleri de eş zamanlı alamaya devam ettiğinin hep beraber görüldüğünü söyledi.

Kahraman millete şükran duygularını sunan Veysi Kaynak, "Aynen Maraş'ın İstiklal mücadelesinde olduğu gibi şimdi ülkemizin istikbal mücadelesinde de ne demişti Maraşlılar; 'Maraş bize mezar olmadan, düşmana gülizar olamaz' demişlerdi. Bu milletimizin basireti, sağduyusu hem cesareti sebebiyle tüm siyasi partilere ve tüm siyasi parti teşkilatlarına belediyelerimize bütün milletimizin aziz fertlerine tekrar takdirle şükranla minnetle anıyorum." diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber