Darbe gecesi Patronlar da yürüdü

Türkiye, kanlı darbe girişimini 15 Temmuz gecesi sokaklara dökülerek püskürttü. O gece patronlar için de uzun bir gece oldu. ASKON ve TÜMSİAD başkanları önce üyelerini organize etti, ardından kendileri de sokağa çıktı

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 25 Temmuz 2016 08:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Darbe gecesi Patronlar da yürüdü

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz gecesi gerçekleştirmeyi planladığı kanlı darbe girişimi, hükümet ve halkın dik duruşu sayesinde önlendi.

Demokrasi uğruna yüzlerce şehit verdiğimiz o gece, herkesin aklına unutulmayacak şekilde kazındı. Dünyanın hiçbir yerinde örneği görülmeyecek şekilde verilen halk mücadelesinde tüm halk sokaklara döküldü. Peki o gece patronlar ne yaptı? Türkiye'nin önde gelen iki iş dünyası örgütü Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) ile Anadolu Aslanları İşadamları Derneği'nin (ASKON) başkanları o geceyi anlattı. Türkiye genelinde 32 şube ve 14 temsilciliği bulunan ASKON'un 4 bin üyesi var. ASKON, tüm üyelerini o gece sokaklara çağırırken 80 şube ve 12 bin üyesi ile Türkiye'nin birçok noktasına yayılmış olan TÜMSİAD üyeleri de o gece darbeye karşı tüm üyeleri ile direnişe geçmiş. Başkanların anlattığına göre onlar da her Türk vatandaşı gibi demokrasimizi ipotek altına almak isteyenlere karşı cansiperane bir duruş sergilemiş. işte başkanların 15 Temmuz gecesi yaşadıkları:

Havaalanındaki askerleri ikna etmeye çalıştık

*Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) Başkanı Yaşar Doğan: Kalkışma gecesi ilk haberi sosyal medyadan aldım. İlk duyumlar köprüde bir terör eylemi nedeniyle askerlerin olduğu yönündeydi. Çok geçmeden yakın çevremizden olayın vahametini öğrendik. İlk başta çok ciddi bir halkoyuyla gelmiş bir hükümete karşı yapılan bu girişimi havsalam almadı. Ancak TÜMSİAD olarak olayın aslında bir kalkışma girişimi olduğunu öğrenir öğrenmez hiçbir şey beklemeden, hızla öncelikle tüm ağlarımızı harekete geçirdik ve milli iradeye sahip çıkmak üzere üyelerimizi ve paydaşlarımızı sokağa çağırdık. Bir an bile düşünmeden demokrasimize sahip çıkmak üzere 80'e yakın şube ve temsilcilerimizle birlikte sokaklardaydık. Ben de evimin bulunduğu yer olan Başakşehir'den Atatürk Havalimanı'na doğru yürümeye başladım. Yaklaşık 3-4 kilometre yürüdük; askerleri ikna etmeye çalıştık. Olayın asıl ciddiyetini de tankların ters istikametten araçları ezerek geçtiğini ve halkın üzerine kırdıklarını gördüğümüzde idrak ettik. Bunu yapanların akıllarını kiraya verdiklerini ve kendi akıllarıyla hareket etmediklerini o zaman anladık.

Cumhurbaşkanımızın da çağrıda bulunması bizleri çok rahatlattı. O gün çocuk, genç, yaşlı demeden herkes sokaklardaydı. Hatta engelli vatandaşlarımızı gördüm tekerlekli sandalyeleriyle sokağa çıkmışlardı. O gün herkes birer demokrasi bekçisiydi. İlk geceden itibaren Türkiye'deki her şubemize canlı bağlandım; çünkü o saatler çok kritikti ve her şehrin nabzını canlı canlı tuttum. Ayrıca acil yönetim kurulu toplantıları yaptık.

Eşim ve çocuklarımla Vatan'a koştuk

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Mustafa Koca: Olayın olduğu gece kalkışmaya dair ilk izlenimlerim sosyal medya üzerinden oldu. Bunula birlikte köprü üzerindeki askeri hareketlenme hadiselerini TV ekranlarında görünce, Ankara'daki bürokrat arkadaşlardan durumun içeriğiyle ilgili bilgi almaya çalıştım. Her telefon görüşmesinin ardından durumun belirsizliği ve ciddiyeti bunun bir darbe girişimi olduğunu ortaya koydu. Hemen çevremdeki arkadaşlarımla bilgi alışverişi yaptım. Kalkışma girişimine yönelik bir bildiri hazırladık ve tüm kamuoyuyla paylaştık.

Bildirimiz şu şekildeydi:

"Kim darbe girişimine kalkışırsa kalkışsın. Millet olarak artık hiç bir darbeye geçit vermeyeceğiz. Millet kendisine, iradesine ve ülkesine sahip çıkacaktır. Bizler sivil toplum temsilcileri olarak sonuna kadar sivil iradenin devamı için kesin tavır sahibiyiz. Bu girişimleri kınıyor ve millet aleyhine hareketler olarak ilan ediyoruz." 'Milli iradeye sahip çıkmanın bugünkü adı sokağa çıkmaktır' dedik ve yurt genelinde bütün teşkilatlarımızı bilgilendirip, üye kurum ve kuruluşlarımızla birlikte sokağa davet ettik. O vakit telefonum hiç kapanmadı. Hemen apar topar eşim ve çocuklarımla hiçbir tereddütte kapılmadan Vatan Caddesi'ne atıverdik kendimizi. Emniyet'e doğru yürümeye başladık. Emniyete doğru giderken halk da sokaklara döküldü. Emniyet binası önüne, zırhlı araçlarla, milli irademizi gasp etmek üzere darbecilerin gelmiş olduklarını gördük. Direnişe katkı vermeye başladık. Artık nöbet zamanı gelmişti ve o günden bu tarafa nöbet devam ediyor. OHAL KAÇINILMAZDI OHAL ilanı beklenen bir sonuçtu. Kamu yönetiminin her kademesine özellikle sızıntı halinde yerleşen bu örgütle mücadele edebilmek için bir kısım olağanüstü yetkilerin kullanılmasının zorunlu olduğu, herkesin kabul edebileceği bir gerçekliktir. Bu açıdan kamu yöneticilerinin ellerini rahatlatmak için OHAL'İ makul karşılıyoruz.

Kaan Zenginli

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber