Temel ceza kanunlarına uyum yasası yürürlüğe girdi
Temel ceza kanunlarına uyum kapsamında çeşitli kanunlarda değişiklik yapan 5560 sayılı ''Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'', Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak, yürürlüğe girdi.
Yasaya göre, kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde verilecek 1 yıldan 3 yıla kadar ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre yarı oranında artırılacak.
Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olacak. Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olunması durumu hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikayet aranmayacak.
Kişinin tedavi etmeyi kabul etmesi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurma suçlarından ceza verilmeyecek.
TCK'nın etkin pişmanlık hükmü, örgütlü suçlarda birden fazla uygulanmayacak.
Kanuni temsilcisinin bilgisi ve rızası dışında evi terkeden çocuğu rızasıyla da olsa ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeden yanında tutan kişi, şikayet üzerine 3 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılacak.
Başkasına ait banka ve kredi kartlarını hukuka aykırı kullanarak haksız menfaat elde edenler, mal varlığına karşı işlenen suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilecek.
Diğer kanunların TCK'nın genel hükümlerine uygun hale getirilmesi için 2006 yılı sonunda dolacak süre, 31 Aralık 2008'e kadar uzatıldı.
Duruşmada suçun hukuki niteliğinin değiştiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya, alt dereceli mahkemeye gönderilmeyecek.
Büyük kentlerdeki hırsızlık ve yağma suçlarındaki artışlar ile çocukların bu suçlarda kullanılması dikkate alınarak, bu suçlara ilişkin şüphelerin varlığı da tutuklama için yeterli olacak. Nitelikli hırsızlık, yağma ve nitelikli yağma suçlarının işlendiği konusunda kuvvetli şüphe bulunması da tutuklama nedeni sayılacak.
Tutukluluk süresinin dolması nedeniyle salıverilenler hakkında, cezasına bakılmaksızın adli kontrole ilişkin hükümler uygulanacak.
Çağrıldığı halde gelmeyen şüpheli sanık, tanık, bilirkişi, mağdur veya şikayetçinin zorla getirilmesine karar verilebilecek.
Şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsizse, istemi aranmaksızın müdafi görevlendirilecek. Zorunlu müdafi görevlendirilmesi, alt sınırı 5 yıldan fazla hapis gerektiren suçlar için yapılacak.
-KAMU DAVASI AÇMAYA ERTELEME-
Mahkeme, sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza 1 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasıysa, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verebilecek. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması durumunda, sanık 5 yıl denetim süresine tabi tutulacak.
Cumhuriyet savcıları, soruşturulması veya kovuşturulması şikayete bağlı olup, bir yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen kamu davası açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine karar verebilecek.
-CİNSEL SUÇLAR UZLAŞMA DIŞINDA-
Kanun, TCK'daki uzlaşma ile ilgili hükümleri çıkararak Ceza Muhakemesi Kanunu içinde düzenliyor. Buna göre; ''Suçtan zarar gören gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi veya doğmuş olan zararın tümünü veya büyük kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail, özgür iradeleriyle uzlaştıklarında veya bu husus Cumhuriyet savcısı veya hakim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilecek'' hükmü, TCK'dan çıkarıldı.
Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar; şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın aile içi şiddet hariç olmak üzere ''kasten yaralama'',''taksirle yaralama'', ''konut dokunulmazlığının ihlali'', ''çocuğun kaçırılması ve alıkonulması'' ve ''ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması'' suçları uzlaşma kapsamında olacak.
Soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaştırma yoluna gidilemeyecek.
-UZLAŞMA TEKLİFİ-
Suçun uzlaşmaya tabi olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya talimatı üzerine kolluk görevlisi, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunacak.
Uzlaşma önerilen kişi, en geç 3 gün içinde kararını verecek. Aksi takdirde teklifi reddetmiş sayılacak.
Birden fazla mağdur veya zarar gören varsa, hepsinin uzlaşmayı kabul etmesi gerekecek.
Uzlaşma teklifinin kabul edilmesi halinde Cumhuriyet savcısı uzlaştırmayı kendisi gerçekleştirebileceği gibi, uzlaştırmacı olarak barodan avukat görevlendirilmesini isteyebilecek. Savcı, hukuk öğrenimi görmüş kişiler arasından da uzlaştırmacı görevlendirebilecek.
Tarafların, uzlaştırmacıları reddetme hakları olacak. Uzlaştırma görüşmeleri, gizli olarak yürütülecek. Uzlaştırmanın sonuçsuz kalması halinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemeyecek.
-ÖZÜR DİLEME DE UZLAŞMA OLACAK-
Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilecek. Yerine getirilecek olan edim, maddi veya manevi bir zararın karşılığı olabileceği gibi, özür dileme şeklinde de olabilecek. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, taksite bağlanması veya mağdurun belirli bir süre istihdam edilmesi gibi süreklilik arz etmesi halinde şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilebilecek. Kamu davasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gerekleri yerine getirilmezse, kamu davası açılacak.
Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde, uzlaştırmacıya ödenecek ücret dahil olmak üzere, tüm giderler devlet hazinesinden karşılanacak.
Suçun uzlaşma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde mahkeme de ilgililere uzlaşma teklifinde bulunabilecek.
Koşullu salıverme süresinin hesaplanmasında, 18 yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirilen 1 günün 2 gün olarak sayılmasına ilişkin düzenleme, 15 yaşına çekildi.
-ELÇİLİK VE KONSOLOSLUKLAR, ADLİ SİCİL VERECEK-
Yurt dışındaki elçilik ve konsolosluklar, adli sicil bilgilerini verebilecek.
''Hak yoksunluklarının giderilebilmesi'' konusunda Adli Sicil Kanununda düzenleme yapıldı. Buna göre, TCK'nın ''hak ve yetkilerin kötüye kullanılması'' ile ''dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet'' hükümleri hariç, cezanın infazının tamamlanmasından sonra 3 yıl geçmesi, bu sürede yeni bir suç işlememesi ve iyi halli olma konusunda kanaat oluşturması halinde, kişi yasaklanmış haklarını geri isteyebilecek.
Mahkum olunan cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukuki nedenle son verilmiş olması halinde, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi için hükmün kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçmesi gerekecek. Ancak bu süre kişinin mahkum olduğu hapis cezasına 3 yıl eklenmek suretiyle bulunacak süreden az olmayacak.
Denetimli serbestlik kararının infazıyla ilgili yapılan çağrılara uymayan hükümlülere, yaptırım uygulanacak.
-ÇOCUK HAKKINDAKİ DAVA ERTELENEBİLECEK-
Üst sınırı 3 yıl veya altında hapis cezasını gerektiren suçu işleyen çocuk hakkında kamu davasının açılmasının ve hükmün açıklanmasının ertelenmesine karar verilebilecek. Erteleme süresi 3 yılı geçmeyecek.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmemiş ancak, hükme bağlanmış olan dosyalarda, uzlaşma kapsamının genişlediği gerekçesiyle bozma kararı verilemeyecek.