'KHK ile 657'de bazı değişiklikler yapılacak'
Süleyman Soylu, kamu personel rejiminde FETÖ ile bağlantılı olarak geneli ilgilendirmeyen bazı düzenlemelerin KHK'yla yapılmasının düşünüldüğünü açıkladı.
HABERTÜRK Gazetesi Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir ve Ahmet Kıvanç'ın sorularını yanıtlayan Bakan Soylu "Çok başlı, çok ücret yapılı, çok statülü, giriş-çıkış yöntemi kendine ait çok eski refleksler üzerinden oluşturulmuş sistemi Türkiye taşıyamaz. Adam 3 bin lira maaş alıyor, 500 lirasını PKK da FETÖ de kendine istiyor. Bu bir sistem açığıdır" dedi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, kamu personel rejiminde "sistem açığı" bulunduğunu belirterek önümüzdeki dönemde Türkiye'nin bu sorunu çözmesi gerektiğini söyledi.
Soylu, kamu personel rejiminde Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantılı olarak geneli ilgilendirmeyen bazı düzenlemelerin kanun hükmünde kararnameyle yapılmasının düşünüldüğünü, genele ilişkin düzenlemenin ise Anayasa değişikliği ile gerçekleştirilebileceğini, yakında gündeme geleceğini vurguladı.
Soylu, soruları şöyle yanıtladı:
DOĞRU ÖLÇÜT: Kumada açığa alınan kişi sayısı şu an 85 bin civarında. Bunlardan 8 bini ihraç edildi. İhraçların büyük bölümü Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatından. Bunlarla ilgili hazırlıklar uzun süredir yapılıyordu. İlk kez bu kadar derinlikli bir çalışmanın içindeyiz. Bunu doğru ölçütler çerçevesinde yapmalıyız.
SİSTEM AÇIĞI: Devletin çeşitli kurumlarının bilişim merkezlerine adam alınıyor, hiçbir sorgulama yapılmamış. Kamu personel rejiminde sistem açığı var. Fethullahçı yapının oluşturduğu bir sistemde sendikacı olsan ne olur olmasan ne olur. Adam 3 bin lira maaş alıyor, 500 lirasını PKK da FETÖ de kendine istiyor. Bu bir sistem açığıdır.
ABD, İNGİLTERE NE YAPTIYSA: 1980 darbesi FETÖ ve PKK'yı 80-90 arasında
mayalandırmış olgunlaştırmıştır. Yıllar sonra bunları tekrar konuşmayalım. ABD,
İngiltere, Fransa nasıl bilişimci, avukat, hakim, savcı alıyorsa aynı yapıyı
ortaya koyabiliriz. ON AYRI STATÜ: Kamu personel alımı konusunda ortak dile
ihtiyaç var. Bir ülkede on ayrı statü hukuku olur mu? KİT'lerde ayrı, kamuda
ayrı, belediyelerde ayrı. İşçisi, memuru, sözleşmelisi, geçici işçisi ayrı.
Böyle bir yöntemi sürdürebilmek mümkün değildir.
TÜRKİYE TAŞIYAMAZ: Dünyanın hiçbir anayasasında bu kadar detaylı devlet çalışanları kavramı yok. Çok başlı, çok ücret yapılı, çok statülü, çok eski refleksler üzerinden oluşturulmuş sistemi Türkiye taşıyamaz.
'BUNDAN BÜYÜK RADİKALLEŞME OLABİLİR Mİ?'
Hala Pennsylvania'da bulunan terör örgütünün başına gönül bağlayan varsa açık
söyleyeyim terör örgütünün mensubudur. Onlarca insanımızı katleden, bir ülkenin
tüm imajını alt üst eden insanların acımasızlığı ortada. Devlet bunu temizlemekle
görevlidir. Mağduriyet olabilir, yaşla kuruyu ayırırken bazen sıkıntılar ortaya
çıkabilir.(Aşırı yaptırımlarla FETÖ'cülerin radikalleşebileceği iddiaları) Millet
görevini yerine getirdi. Millet demokrasiyi muhafaza etti. Şimdi devlet kendi
görevini yerine getiriyor. Bunu yaparken de bir devlet adaletli, vicdanlı olmak
zorundadır ama 15 Temmuz'da girişilen teşebbüs unutulmamalı. Kim radikalleşecek?
Bundan daha büyük radikalleşme mi olur. Yaklaşık 10-15 gündür konuşuluyor, 'Acaba
radikalleşme olabilir mi?' Olsun da görelim."
'CUMHURBAŞKANI'NA BİR ŞEY OLSAYDI 100 YIL TRAMVA YAŞANIRDI'
Bakan Soylu, 15 Temmuz darbe kalkışmasını da şu sözlerle değerlendirdi: "Allah
muhafaza eğer Cumhurbaşkanı'nın başına bir şey gelmiş olsaydı bu millet 100
yıllık travma yaşardı. Bu millet rahmetli Menderes'in resmini 50 yıl sandığın
en altında saklamak zorunda kaldı. Köleleştirilmiş bir düzen öngörmüşlerdi.
Sendikanın, çalışanın, işadamının, çiftçinin, memurun herhangi bir öneminin
olmadığı bir düzeni acımasız bir şekilde getireceklerdi 15 Temmuz'da. Şimdi
Türkiye'nin elinde yeni bir sistemi oluşturabilme fırsatı var. PKK da FETÖ de
sistem açığından kaynaklanıyor. Daha güçlü, demokratik, kapsayıcı ve etrafımızdaki
coğrafyaya örneklendirici bir sistem kurmalıyız. Bu millet demokrasinin altın
kemerini takmıştır. İşgal etmeye çalıştılar, bu millet hadlerini bildirdi. Gene
yaparlarsa gene bildiririz."