MİT tırlarını durduran astsubayları 'subay' yapacaklardı
Adana'da MİT tırlarının durdurulması olayına adları karışan bazı astsubaylara, aynı yıl gerçekleştirilen astsubaylıktan subaylığa geçiş sınavında, yazılı sınav sonucunda kontenjana girememelerine karşın mülakatta tam notla subaylık hakkı verildiği tespit edildi.
Emekli askeri hakim ve avukat Cavit Çalış, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır Türk Silahlı Kuvvetlerinde Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından mağdur edilen, ancak somut bir belge olmadığı için üzerine gidilemeyen ordu mensuplarına ilişkin birçok dava açıldığını söyledi.
Bu davalardan birinin, 5 Ocak 2014'te Jandarma Genel Komutanlığında yapılan astsubaylıktan subaylığa geçiş sınavlarıyla ilgili olduğuna dikkati çeken Çalış, sınavlarda subaylık için 60 kişilik kontenjan ayrıldığını, ilk yapılan yazılı sınava 818 adayın katıldığını ifade etti. Çalış, sınav sonuçlarına göre 70'in üstünde puan alan 158 astsubayın başarılı olduğunu ve mülakat sınavına hak kazandığını söyledi.
Çalış, yazılı sınav sonucunda ilk sıralarda, kontenjan içinde yer alan bazı astsubayların, sözlü mülakatlarda "usulsüzlük" yapıldığı iddiasıyla konuyu mahkemeye taşıdığını kaydetti.
Yapılan incelemelerde, söz konusu astsubayların yazılı sınavdaki başarı sıralamasına göre 60 kişilik kontenjan içinde ilk sıralarda yer aldıklarının belirlendiğinin altını çizen Çalış, şunları kaydetti:
"Astsubaylar R.B.C, M.K.S, V.A, E.E ve E.P, mülakat sınavında düşük not verilerek, kontenjan dışına çıkarılmıştır. Kontenjan içinde yer almayan 80, 90, 100'ün üstünde sıralamada yer alan bazı astsubaylara mülakat sınavında 100 tam not verilmiştir. Mülakat sınavları 29-31 Ocak 2014'te yapılmıştır ve 19 Ocak 2014'te Adana'da MİT tırları durduruldu. Sınavda kontenjan dışına bırakılan astsubayların yerine, MİT tırlarının durdurulması olayına adları karışan Astsubay Mahmut Özcan ve Astsubay Gültekin Menge, 19 Ocak'ta kontenjan dışında oldukları halde 10 gün sonra 29-31 Ocak tarihleri arasında yapılan mülakatta tam not verilerek kontenjan içine alınmış ve başarılı sayılmışlardır. Söz konusu astsubaylar Özcan ve Menge, uzun süreden beri FETÖ/PDY ile ilgili MİT tırlarının durdurulması olayından dolayı tutuklanmıştır."
- "Sınavın üstüne cemaatin gölgesi düşmüştür"
Aynı dönemde kontenjan dışında yer aldıkları halde astsubaylar M.K, R.T. ve M.İ'nin de kontenjan içine dahil edildiğini öne süren Çalış, "Bu kişiler de subaylığa geçmeye hak kazandırılmıştır." dedi.
Mahkemeye sürekli olarak "Bu sınavın üstüne cemaatin gölgesi düşmüştür" dediklerini anımsatan Çalış, bunun araştırılması gerektiğini istediklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Bir diğer dikkat çekici husus ise şudur. Mülakat sınavında Komisyon Başkanı Jandarma Kurmay Albay Aziz Altıntepe'dir. Altıntepe, mülakat sınavının ilk günü, 29 Ocak'ta başkanlık yapmıştır. Tüm usulsüz olduğunu söylediğimiz uygulamalar da o gün yapılmıştır. Ertesi gün gelmemiştir, onun yerine Jandarma Albay Hakan Bıyık gelmiştir. Komisyonda, bu iki başkanın dışındaki kişiler de 15 Temmuz'dan sonra yapılan FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile ilgili soruşturmalar nedeniyle gözetim altına alınıyor, tutuklanıyor. Kurulun sadece binbaşı üyesi hariç iki başkanı ve iki üyesi silahlı kuvvetlerden ihraç edilmiştir. Dolayısıyla, bunun ne kadar keyfi ve subjektif bir değerlendirme olduğu ortaya çıkmıştır."
Söz konusu sınava ilişkin İçişleri Bakanlığı müfettişlerince idari bir soruşturma yapıldığı, ilgili raporun Bakanlıktan istenmesi için mahkemeye başvurulmasına karşın araştırmanın yapılmadığını öne süren Çalış, "Askeri Yüksek İdare Mahkemesince bu kararı veren askeri hakim ve subay üyelerin bir kısmı hakkında da FETÖ/PDY terör örgütü bağlantısı olduğu gerekçesiyle soruşturma yapılmaktadır." dedi.
Çalış, "OHAL Kanun Hükmünde Kararnamelerle görevine son verilen silahlı
kuvvetler, yargı ve emniyet teşkilatı personelinden haklarında hiçbir idari
ve adli tahkikat yapılmamış olanların durumları yeniden gözden geçirilerek,
ortada bir haksızlık varsa gerekli düzenlemelerin ivedilikle yapılarak mağduriyetleri
giderilmeli. Gözden kaçan bir şey varsa bunlar düzeltilmeli, haksız bir mağduriyete
yol açılmamalı." değerlendirmesinde bulundu.