1 Batmanlı,1 İstanbullu ve 1Rizeli'nin hikayesi

Sosyal medya fenomeni Heideggel bu kez kendi hikayesini yazdı

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 25 Ağustos 2016 08:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
1 Batmanlı,1 İstanbullu ve 1Rizeli'nin hikayesi

Twitter'da sosyal medya Heideggel bu kez kendi hikayesini yazdı.

Toplumsal mutabakatın kodları için önemli bir anlam ifade eden 50 paylaşımlık yazıları alıntılıyoruz.

1-Bismillahirrahmanirrahim. Önceleri ifade ettiğim gibi; altı yaşımdaydım babam henüz yummuştu gözlerini dünyaya. Farkındaydı herkes..

2- Tek odalı, tek pencereli evimizdeki ferahlıktan ben de bir şeylerin farkındaydım.Gerindiğim zaman kardeşlerimden 1ine çarpmıyordu ellerim.

3-En büyüğü 15 yaşında olan beş kardeş. Evde oluşan boşluğu içimde hissetmemiştim. Abimler el arabasına çıkmaya başladılar olay soğuyunca..

4-Soğumak demişken evde tek başıma kaldığım için 2 defa evi yaktım.Abimler kazandıklarıyl evi geçindirmeye çalışırken ben evde bekliyordum..

5-Öğlene doğru abim eve ugrar, kolunun altında bir ekmek. Sofraya otururduk. Ekmeği böler, bır parça uzatırdı bana, bir parça da kendine.

6-Musluktan bir bardak su doldurur. Ekmekten ısırır üstüne bardaktan bir yudum su. Sonra ağzını şapırdatarak "hmmm ne kadar da güzel" derdi.

7-Sonra bana uzatırdı suyu, ekmeğimden ısırıp suyu içerdim; yalan değil, çok güzeldi. Bugün Cafe Central'de içtiğim kahve o adı vermiyor.

8-Babamın bir arkadaşı vardı.M.D. hikayenin kahramanı ben değilim.Biri bu amca. Batmanlı.Müslüman merhametinin ete kemiğe büründüğü şahsiyet

9-Babam ölmeden hafızlık yapmam için yazdırmıştı bir yere. Babam hayattayken her gün MGV'ye götürürdü beni. Çöl Arslanı'nı seyrederdik.

10-Ömer Muhtar her idam edildiğinde, Muhtar'ın düşen gözlüğünü yerden alan çocuk bendim. Hepsi tanırdı beni. O sahnede gözler bana dönerdi..

11-M.D. amcayı da ordan bilirim. Her gün para veren amcayı nasıl unuturum. Sonra babam öldü, biz beş çocuk yalnız kaldık.Mgv'ye gitmez oldum

12-Her akşam kapımız çalınmaya başladı sonra. Kapıya bakacak oluyorum kapı da kimse yok, ama kapının önünde poşetler var. Almadım ilk gün.

13-Doğrudur karnım aç ama almadım. Kim niye kapıma eşya bıraksın.İşin garibi abimler de almadı. Biz yine nimetlerin en güzelini suyla yedik.

14-Sonraki gün kapı çalındı yetişmek için koştum. Kapıda bir abla, "bunu biri size vermemi" söyledi. Kim olduğunu sordum."bilmiyorum 1 adam"

15-Bir gün kapı çalındı yine kapıya koştum yakalamak için. Sırtını dönüp giderken yakaladım. "M. amca" diye bağırdım.

16-Ayakları gitmek için ısrarlı gibiydi. Bir adım attı. Geri döndü. Beni kucağına alıp sarıldı. Öptü. Sakalları ıslaktı. Bırakıp gitti.

17-Poşetleri almaya çıktığımda o çoktan sokağın sonuna varmış olurdu. Allah razı olsun. Sonra bir gün abim beni karşısına aldı.

18-"İstanbul'a gitmek istiyor musun?" diye sordu. "Kim istemezki" dedim. Komşu İsmail her geldiğinde bir sürü şey anlatıyor. Neler neler..

19-Kim gidebilmişki, sadece İsmail; gördüğü artistler, yedikleri, deniz bir sürü daha şey. "İstiyorum" dedim. "Tek gideceksin" diye ekledi.

20-"Tek nasıl gidim, bakkala yollamıyorsunuz oraya nasıl gideceğim" dedim. "Bir yurt var orda kalacaksın" dedi. "Biz yazları gelip alacağız"

21-İlk kararım 6 yaşımda İstanbul'a gitmek oldu. Tabi hiç bir yaz gelip alan olmadı. Bunu belki yarın anlatacağım. İstanbul'dayım. Yurttayım

22-Geleli 2.5 sene olmuş.Bir yaz.Gelip almadılar beni. Gelemediler aslında ama o zamanlar"yine gelmediler, gelecekler 2ay var daha" diyorum.

23-Gelemediler.Cemil abinin de kimsesi gelmedi. Rizeli benden 2 yaş büyük. İkimiz varız sadece yurtta.Temizlikçi abla var yemek yapıyor bize

24-Abla demiyorum "anne"diyorum.Bazen gelemezdi yol uzun. Biz de Cemil abiyle takılırdık. Fatih camiinin avlusunda.Kale direği çizdik duvara

25-Gittiğinizde görürseniz beni hatırlayın. O duvara ben çizdim o kale direklerini. Akşama kadar oynadık sonra yurda dönüyoruz. Cuma akşamı

26-"Anne gelmiycek bugün cuma" diyorum. Acıktık... Yurdun yan tarafında H. Market var. Dışarda meyvelerin konulduğu telli bir kafes.

27-Paramız yok. Yurttan bize aylık bir burs veriyorlardı, onu da bir haftada sucuklu eriğe verirdik. Bursu almaya bir hafta felan var..

28-"Abi alalım mı?"Haftaya alırız" diyor."Bir tane alalım haftaya veririz parasını""Olmaz" diyor.Ben elimi uzatıp bir muz almaya çalışıyorum

29-Yetiştim yetişeceğim, elimi kesiyor tel. Çekiyorum elimi. Ağlıycam."Dur"diyor,uzatıyor elini sadece bir muz alıyor. Bana veriyor.

30-Yarısını verecek oluyorum benim "canım çekmiyor, aç da değilim" diyor. Sonra yurda gittik benim karnım tok, o aç. Uyuduk.

31-Bir hafta sonra bursumuzu aldık, harcadık parayı bir güzel. Unuttum ödeme yapmayı. Gelmedi aklıma. Cemil'den yarın bahsedeceğim.

32-Durumu tesbit için söylüyorum. "28 şubat" bu tarihle adımı hiç bir araya getirmedim, anlaşılması için mecburum. Yıllar geçti..

33-Çok uzaklara gidiyorum bu sefer "Kendinin bile ücrasında yaşayan benim için gidecek yer ne kadar uzak olabilir?" (: İsmet REİS.

34-Gitmeden yurda uğrayayım diyorum. Hem çocukları görürüm, helalleşirim. Yurda yaklaştım. Marketin önündeyim. Çocukluğumu hatırlıyorum.

35-Aynı kafes, ellerimi uzatıyorum, kanıyor ellerim. Duygulandım. Yurda gidecekken parayı hatırladım. Verdim mi, vermedim mi? Versem unutmam

36-İçeri girdim, amca yaşlanmış. Aşinalık var ama konuşmuyoruz. "Amca" dedim. "Ben küçükken şu yandaki yurtta kalıyordum" dedim.

37- "ee" dedi. "Bir akşam, aklımız ermiyordu canımız çekti. Bir muz aldık.Ödedim mi bilmiyorum. Ne tutuyorsa vereyim hakkını helal et."

38-Durdu, durdu, durdu, durdu.. Gözleri doldu. Ha ağladı ha ağlayacak.. Sigara yaktı. "Otur evladım" dedi."Yolcuyum amca" dedim."Otur" dedi.

39-"O borç ödendi " dedi. Ödedim diye sevindim.Kafesin telleri zorlanmıştı, Kızgındım, iyice muhkem hale getirmeye niyetliydim ilk fırsatta"

40-"Para olunca dedim" dedi. Bir hafta sonra sizin çocuklardan biri geldi anlattı durumu, parayı verdi."Ben hiç bu kadar utanmamıştım oğlum"

41-"Yanı başımda yetimhane var, hiç aklıma gelmediniz, biri çalmış diye düşünüyorum. Sonra bir çocuk gelip bana para uzatıyor."

42-"Sonraki gün en güzel meyveleri en yakına koydum, daha sonraki günde" "Elleri incinmesin diye telleri düzelttim. Aralık bıraktım."

43- "Sonra bir daha niye gelmediniz oğlum" dedi. Ben ağlamaya başladım.. Helalleşip ayrıldık. Bu da İstanbul'lu amca..

44-En nefret ettiğim şey "Türk, Kürt" vurgusu üzerinden kardeşlik mesajı vermek. Kardeşler birbirlerine çoğu kez biz kardeşiz demezler.

45-Ama bazen derler, Bir kardeş abisine büyük yanlış yaparsa "insan abisine bunu yapar mı? kardeşimsin sen benim" diyebilir.

46-Ya da tam tersi. "Ben kardeşin değil miyim?" diye sorabilir. O vurguyu yapıyorum şu anda; biz kardeş değil miyiz? En zor zamanda el tutan

47-Toplumsal mutabakat kodu dedim; yok öyle bir şey. Bende yok öyle bir kod. Kardeşler arasında mutabakat kendiliğinden sağlanır zaten.

48- Beni, beni tanımayan, ailemi tanımayan, sadece müslüman bir ailenin müslüman bir çocuğu muhtaç' diyerek alan bir Türk abla büyüttü.

49-Benim kapıma yemeğimi göz yaşlarıyla bir Kürt amca bıraktı. Benim elim kanıyor diye benim yerime meyveyi bir Rizeli çaldı.

50-Türkiye bu insanlar yüzünden mazlumların son ilticagahıBiz unutsak da mazlumlar biliyor; Müslüman kalbinden başka sığınılacak liman yoktur

Selam ederim ... SON.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber