EBS: İhraç edilenlere itiraz hakkı sunulmalı
Eğitim Bir Sen'in yaptığı açıklama
Hainlerin Temizlenmesi Kadar Masumların İadesi de Önemlidir
FETÖ/PDY'nın giriştiği darbe teşebbüsü, iradesine, demokrasisine ve vatanına sahip çıkan halkımızın cesareti sayesinde akim kalmış; milletimiz ve ülkemiz büyük bir badire atlatmıştır. Darbe girişimi akabinde bu hain teşebbüsün ve arkasındaki terörist/paralel yapılanmanın elebaşlarının, yöneticilerinin ve destekçilerinin tespit edilerek adalet karşısına çıkartılması, hesabının sorulması ve sorumluların cezalandırılması hukukun gereğidir. Bu sürecin en önemli ayaklarından birisini de kamuda yuvalanmış terör örgütü mensubu ve destekçilerinin kamu görevinden çıkarılmaları teşkil etmektedir. Nitekim FETÖ/PDY mensuplarının kamu görevi üstlenmelerine izin vermek, yeni 15 Temmuzlara kapı aralamak, yeni bir fırsat vermek olacaktır.
Hiç şüphesiz ki bu süreçte, demokrasi ve hukuk düzeninden taviz verilmemesi, sürecin kendisi kadar önem arz etmektedir. Köklü devlet geleneğimizin bir özeti olan "adalet mülkün temelidir" sözünün aslında hukuk devleti ilkesinin bizatihi kendisi olduğuna şüphe yoktur. Nitekim toplumun beklentisi, kamu idarecilerinin, akamete uğratılan darbe girişimi sonrası ülkeyi ve devleti terörist yapılardan temizleme sürecinde adalet ve hukuk kurallarına bağlı kalınması yönündedir.
Darbe girişimi sonrası alınan olağanüstü hal kararı ve başlatılan soruşturmalar çerçevesinde uygulamaya konulan "açığa alınma/görevden uzaklaştırma" tedbiri, suçluların ortaya çıkartılması, şüpheli ile masum arasında ayrım yapılabilmesi, ceza soruşturması ve idari incelemelerin sağlıklı yürütülebilmesi açısından yerinde ve gerekli bir işlemdir. Ancak kamu görevinden çıkarma gibi ağır hukuki sonucu olan bir işlemden evvel en azından bu kişilere masumiyetini ispatlama imkanı tanıyacak bir yolun tanınması gereklidir.
Kamu görevinden çıkarılanlar arasında tek bir masumun dahi bulunmaması gerektiği hususu, en az FETÖ/PDY mensuplarının kamudan ihracı kadar önemli bir konudur.
Bu kapsamda 672 sayılı KHK ile haklarında kamu görevinden çıkarma kararı verilen kamu görevlileri hakkında, bağlı bulundukları kurumlar bünyesinde bir itiraz mekanizması kurulması, kişilere hangi gerekçeyle haklarında çıkarma kararı verildiğinin bildirilmesi, kendilerini savunma hakkı sunulması ve haklı görülmesi halinde görevine iadesi gerekmektedir. Bu yaklaşım büyük kısmında isabet görülen kamu görevinden çıkarmalara olan desteği artıracaktır.
Her ne kadar KHK ile kamu görevinden çıkarma kararı verilmiş ise de bu düzenleme, bireysel idari sonuç doğuran bu işleme karşı idari dava açmaya engel değildir.
Eğitim-Bir-Sen olarak bu çerçevede hakkında delillendirme yapılamayan, masumiyetinde şüphe olmayan üyelerimize hukuki desteğimiz sürecektir.