'Bebekler öldürülüyorsa hiç kimse masum değil'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Obama'nın öncülüğünde düzenlenen mülteci konulu zirvede yaptığı konuşmada "Bebeklerin, kadınların, sivillerin öldürüldüğü bir dünyada kimse masum kalamaz" dedi

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 22 Eylül 2016 06:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Bebekler öldürülüyorsa hiç kimse masum değil'

ABDULLAH KARAKUŞ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu'na hitap ettikten sonra önceki gün ABD Başkanı Barack Obama'nın öncülüğünde düzenlenen Mülteci konulu Liderler Zirvesi'nde de etkili bir konuşma yaptı. Erdoğan, konuşmasında şu mesajları verdi:

AYLAN BEBEĞİ ÖRNEK GÖSTERDİ: Cansız bedeni kıyılarımıza vuran Aylan bebeğin o acı görüntüleri hafızalarımızdan silinmemiş olmalı. Aynı şekilde Halep'te bombalanan evinin yıkıntılarından çıkartılan ve bindiği ambulansta tüm masumiyetiyle oturan, her tarafı kan, toz içersinde Ümran bebeğin görüntüsünü de herhalde unutmadık. Avrupa ülkelerine gitmek için ölümüne yolculuğu göze alan bir mültecinin kucağında çocuğuyla birlikte umuda koşarken ayağına takılan çelmeyi de hatırlıyor olmalıyız. Uluslar arası toplu bu süreçte insani ve vicdani değerlere sahip çıkamayarak maalesef çok kötü bir sınav verdi.

TARİHE ANLATAMAYIZ: Bebeklerin, kadınların, sivillerin öldürüldüğü bir dünyada kimse masum kalamaz. Geçen her gün, her saat bu insani ve ahlaki yıkımın daha da arttığını biliyoruz. Zaten çok geç kaldığımız bu krizi durdurmak için hemen, derhal ve kararlı bir tavırla harekete geçmeliyiz. Aksi taktirde imkanımız olduğumuz halde zulümleri önlemek için neden geç kaldığımız gelecek nesillere ve tarihe anlatamayız, izah edemeyiz.

ADİL YÜK PAYLAŞIMI UYARISI: 18 Mart 2016'da varılan mutabakatta AB tarafından ülkemize verilen sözler maalesef tutulmadı. Suriye krizinin başından beri yalnız bırakılan Türkiye bir kez daha aynı akıbete düçar oldu. Biz bu meselenin üstesinden öyle veya böyle geliriz ve geleceğiz. Ama AB başta olmak üzere uluslar arası toplum böylesine temel bir insani krizde ortaya koyduğu tutarsızlığın hesabını ilanihaye veremez. Şunun da bilinmesi gerekir ki adil bir yük paylaşımı olmadan mülteci sorunun çözümü konusunda hedeflerimize erişmemiz mümkün olmayacaktır.

VATANDAŞLIK SÜREÇLERİNİ BAŞLATTIK: Kendi ayakları üzerinde durabilmelerini sağlamak için şehirlerimizde yaşamalarına ve çalışmalarına izin veriyoruz. Ve şu anda da onlar için vatandaşlık süreçlerini başlatmış vaziyetteyiz. Bu bir sosyal risk problemi de meydana getiriyor. Biz bu riski aldık ve bundan asla pişman değiliz. Bugüne kadar 15 bine yakın Suriyeliyi gerekli mesleki eğitimden geçirerek çalışma hayatına dahil ettik. Türkiye olarak her fırsatta göçle kalkınma arasındaki güçlü bağa vurgu yaparak mülteci krizini uluslararası gündemin üst sıralarına taşımak için gayret gösteriyoruz.

AB SÖZÜNÜ TUTMADI: Son 1 yıldır mülteci krizine karşı AB ile önemli bir işbirliği çerçevesi geliştirdik. Sorunun üstesinden yük ve sorumluluğu paylaşmak suretiyle gelebileceğimizi kabul ederek karşılıklı taahhütlerde bulunduk. Bu kapsamda aldığımız tedbirlerle 2015 Ekim'inde 7 bin olan günlük düzensiz göç rakamını son aylarda ortalama 50'ye kadar düşürmeyi başardık. Bu tablo Türkiye'nin AB ile olan mutabakatı çerçevesindeki taahhütlerini başarıyla yerine getirdiğini gösteriyor. Buna karşılık 18 Mart 2016'da varılan mutabakatta AB tarafından ülkemize verilen sözler maalesef tutulmadı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber