'Dilini kaybeden toplulukların varlıklarının tehlikeye düşer'

Karaman Valisi Süleyman Tapsız: "Dilini kaybeden toplulukların varlıklarının tümüyle tehlikeye düştüğü, sayısız örnekleriyle bilinen bir gerçektir. Türkçemizi yaşatmak ve gelecek nesillere aktarabilmek için dilimizi yabancı kelimelerin istilasından olabildiğince uzak tutmalıyız. Bilhassa çocuklarımıza Türkçemizin güzelliklerini ve zenginliğini mutlaka öğretmeli, günlük hayatta kullanmalarına teşvik etmeliyiz.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 26 Eylül 2016 18:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Dilini kaybeden toplulukların varlıklarının tehlikeye düşer'

Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Mustafa Kaçalin, 2017 yılı içerisinde çeşitli etkinliklerle serpiştirilmiş bir Türk dili kutlamaları yapmayı düşündüklerini belirterek, "Biz hep ilmi ayağı, ilmi payı temsil ediyorduk. Bundan sonra folklorik sohbetler, seyahatler, tanıtımlar gibi çeşitli faaliyetleri de katarak, bu çeşitliliği artırmayı düşünüyoruz." dedi.

Kaçalin, 84. Türk Dil Bayramı kutlamaları kapsamında Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, Türk Dil Bayramı'nın belirli bir tarihte kutlanabileceği gibi, esnek tarihlerde de kutlanabileceğini söyledi.

Mayısta Türk Dil Bayramı'nın kutlandığını, 12 Temmuz'un TDK'nın kuruluş yıl dönümü olduğunu, 26 Eylül'de de Türk Dil Kurultayı'nın yapıldığını belirten Kaçalin, şunları kaydetti:

"Bu günler hatırlansın, hafızada yer etsin istiyoruz. Karaman'ı seçiyoruz, Karaman'dan başka şehirlerimizi de seçmek istiyoruz. 2017 yılı içerisinde çeşitli etkinliklerle serpiştirilmiş bir Türk dili kutlamaları yapmayı düşünüyoruz. Biz hep ilmi ayağı, ilmi payı temsil ediyorduk. Bundan sonra folklorik sohbetler, seyahatler, tanıtımlar gibi çeşitli faaliyetleri de katarak, bu çeşitliliği artırmayı düşünüyoruz."

- "Dil insanları bir bütünün parçaları haline getirir"

Karaman Valisi Süleyman Tapsız da dilin insanları birbirini anlayıp büyük kıtalara yayılan bir ailenin, bir bütünün parçaları haline getirdiğini ifade etti.

Tarih boyunca Türk milletinin atlattığı çeşitli badirelere rağmen, bugün ayakta olabilmesinin en önemli sebeplerinden birinin de dillerine bağlılığı olduğunu anlatan Tapsız, şöyle devam etti:

"Dilini kaybeden toplulukların varlıklarının tümüyle tehlikeye düştüğü, sayısız örnekleriyle bilinen bir gerçektir. Türkçemizi yaşatmak ve gelecek nesillere aktarabilmek için dilimizi yabancı kelimelerin istilasından olabildiğince uzak tutmalıyız. Bilhassa çocuklarımıza Türkçemizin güzelliklerini ve zenginliğini mutlaka öğretmeli, günlük hayatta kullanmalarına teşvik etmeliyiz. İş yerlerimize, şirketlerimize, ürünlerimize, binalarımıza isim verirken Türkçe kelimeleri tercih etmeye, yabancı kelimelere itibar etmemeye özen göstermeliyiz. Dilimizi geliştirerek muhafaza etmek, geleceğimizi de güvence altına almak demektir. Kültürün, düşüncenin, bilimin ve sanatın gelişimi de dil ile doğrudan ilgilidir."

Daha sonra salonda bulunan Edebiyat Fakültesi öğrencilerini sayan Tapsız, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen'e seslenerek, "Sayın Rektörüm 15 kişi yok. Demek ki Edebiyat Fakültesi öğrencilerimiz Türk diline ne kadar ilgisiz. Halbuki edebiyat tahsili yapmak için Türk dilini çok iyi öğrenmek gerekiyor. Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin burayı doldurması gerekirdi." diye konuştu.

Konuşmaların ardından Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Yavuz, Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Galip Üner, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Yasin Kaya ve Afyon Kocatepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Özşahin tarafından panel gerçekleştirildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber