MGK'dan OHAL'in uzatılması tavsiyesi

Bildiriden: - "Demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanmasının devamlılığını sağlamak amacıyla olağanüstü halin uzatılması tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 28 Eylül 2016 22:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
MGK'dan OHAL'in uzatılması tavsiyesi

Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından, "Demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanmasının devamlılığını sağlamak amacıyla olağanüstü halin uzatılması tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır." açıklaması yapıldı.

Toplantının ardından yayımlanan bildiride, toplantıda, vatandaşların huzur ve güvenliği ile kamu düzeninin sağlanması amacıyla yürütülen faaliyetlerin kapsamlı şekilde görüşüldüğü belirtildi. Bu çerçevede, milli güvenliği tehdit eden, terör örgütleriyle iş birliği yapan, ülkesine ihanet eden Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY), bölücü terör örgütleri PKK ve PYD-YPG ile DAEŞ terör örgütlerine karşı yurt içinde ve yurt dışında yürütülen operasyonların ve bu konuda alınan tedbirlerin kapsamlı şekilde görüşüldüğü ifade edildi.

Bildiride, terörle ve teröristle mücadelenin kararlı bir şekilde sürdürüleceği vurgulanarak "Devletin ve milletin öz kaynaklarını, asli görevleri yerine, bölücü terör örgütüne destek için kullanan ve bu suretle teröre alet olan belediyeler hakkında yapılan idari ve hukuki işlemlerin yerinde olduğunun, bu konudaki çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceğinin altı çizilmiştir." denildi.

Terörün ve terör örgütlerinin, ayrım yapılmaksızın uluslararası toplumun iş birliğiyle yok edilmesinin dünya barışı için elzem olduğunun vurgulandığı aktarılan bildiride, "Avrupa Parlamentosu koridorlarına terör örgütü simgelerinin asılması ve bölücü terör örgütleri PKK/PYD-YPG'nin sergi ve toplantıları gibi faaliyetlerde, dost ve müttefik Avrupa Birliği'nin bazı ülkelerinin sergilediği duyarsız tutum kaygıyla karşılanmış, terörün uluslararası siyasetin bir aracı haline getirildiği, hatta teşvik edildiği değerlendirilmiştir. Terörün uluslararası ortak tanımının mutlaka yapılması gerektiğinin, farklı uygulamaların önlenmesi için de iş birliğinin önemine vurgu yapılmıştır." ifadelerine yer verildi.

- Fırat Kalkanı Harekatı

Bölgedeki siyasi ve askeri gelişmelerin ayrıntılı bir şekilde değerlendirildiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bu kapsamda, hudutlarımızda bir terör koridorunun oluşmaması için başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'nın öncelikli iki amacından ilkinin, sınır güvenliğimizin sağlanması ve bölgede yaşayanların can ve mal güvenliğinin temin edilmesi; ikincisinin ise, buradaki DEAŞ ile PYD-YPG terör unsurlarının bütünüyle temizlenmesi ve ülkelerinin bütünlüğü için Özgür Suriye Ordusu'nun desteklenmesi olduğu bir kez daha kaydedilmiştir.

Fırat Kalkanı Harekatı'nın, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkımız çerçevesinde, Suriye'nin toprak bütünlüğü esas alınarak icra edildiği, sivillerin zarar görmemesi için azami hassasiyet gösterildiği ifade edilmiştir. Bu harekat, kısa sürede çok ciddi bir darbe vurulan DAEŞ'le mücadelenin, başka terör örgütlerine alan açmadan ve sivillere zarar vermeden etkin şekilde yürütülebileceğinin bir örneği olarak değerlendirilmiştir."

Bildiride, terör örgütleri tarafından kullanılan ve hudut bölgesinde güvenlik riski doğuran, Suriye'nin kuzeyinde "terörden arındırılmış güvenli bölge" tesisi ile "uçuşa yasak bölge" uygulamasının gerekliliği üzerinde durulduğu da belirtildi.

- Suriye krizi

Bildiride, Suriye'nin yeniden özgür, huzurlu ve müreffeh bir ülke haline gelmesi için, Suriye halkını bir arada tutma ve yaşatma kabiliyeti kalmayan mevcut rejim yerine, geçiş süreci sonrasında, Suriye halkının tek devlet ve adil temsil beklentileriyle hassasiyetlerini karşılayacak, yeni bir yönetimin bütün paydaş unsurlarca oluşturulma mecburiyetinin dile getirildiği kaydedildi.

Suriye krizi başladığından beri, sınırın her iki tarafında da mağdurlara ve mazlumlara her türlü insani yardımı yapan Türkiye'nin, uluslararası toplumdan yeterli desteği alamasa dahi bu tavrını önümüzdeki dönemde de sürdüreceğinin altının çizildiği aktarılan bildiride, şunlar kaydedildi:

"Birleşmiş Milletler 71'inci Genel Kurulu ve G20 Zirvesi başta olmak üzere, uluslararası kuruluşlarla ve diğer devletlerle olan ilişkilerimizdeki son gelişmeler konusunda kurula bilgi sunulmuştur. FETÖ/PDY terör örgütünün 15 Temmuz darbe girişimi tarihinin, her yıl, 'Demokrasi ve Özgürlükler Günü' olarak anılması tavsiye edilmiştir. Demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin şekilde uygulanmasının devamlılığını sağlamak amacıyla olağanüstü halin uzatılması tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber