Tutuklu binbaşının darbe girişimi gecesine ilişkin ifadesi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü darbe soruşturmasında tutuklanan Genelkurmay Bilgi Sistem Daire Başkanlığı'nda görevli Binbaşı Aziz Onur'un ifadesi ortaya çıktı. Onur, hakimlik ifadesinde özetle şunları söyledi:

TAKIR TAKIR SİLAH SESLERİ: Nöbetçi amir olarak birimimde çalışırken Yüzbaşı Akın Aytekin aradı, "Genelkurmay'dan takır takır silah sesleri geliyor, ne oluyor?" dedi. Aklıma ilk olarak bir askerin cinnet getirip nöbette etrafa ateş açtığı geldi. Bakmak için dış kapıdan çıkarken 3'ü sivil 5 polis "Çıkmayın, çıkmayın, içeri girin" diyerek bizi geri çevirdi. Polisler, "Telefon etmemiz lazım, biz Genelkurmay Başkanı'nın korumalarıyız" dediler. Polislere ne olduğunu sordum. Bir otobüs dolusu Özel Kuvvetler personelinin bir tuğgeneral ile ortalıkta kim varsa etkisiz hale getirdiklerini, bizzat emir subayının Genelkurmay Başkanı'nın kafasına silah dayadığını söylediler.

KURSTA OLMASI GEREKİRKEN KARARGAHTAYDI: Kameralardan dış kapıları görebiliyorduk. Sabah 07.00- 07.30 arasında Bilgi Sistem Daire Başkanlığı'nda görevli Albay İlhan Ayşan geldi, İstanbul'da kursta olması gerekirken karargahtaydı. Yanında Özel Kuvvetlerden tam teçhizatlı 2 personel vardı. Telefonu açtı, "Kapıyı açar mısınız?" dedi. "Açamam, sen niye sivilsin, kursta değil misin, seni kim çağırdı?" dedim. Sonra yanındaki üsteğmen telefonu aldı, "Kapıyı açın yoksa biz açmasını biliriz, herhangi bir şey yapmayacağız, bizi zor kullanmak durumunda bırakmayın. Daire başkanının emri" dedi. İstemeyerek de olsa kapıyı açtım.

'1 NUMARA ALMANYA'YA KAÇMIŞ': Dışarıda bazı devre arkadaşlarımı gördüm, silahlı hücum yeleklilerdi. Baktım onlardan hayır yok, yani devrelerime güvenemiyorum. Tank bölük komutanını gördüm, "Siz ne yapıyorsunuz"' dedim. "Komutanım 15-20 tank çıkardım, tankların çoğunu kaybettim. 'Genelkurmay'ı korumaya gelmeniz lazım' dediler, geldim, şimdi neyi koruduğumuzu bilmiyorum" dedi. Bu arada bir yüzbaşı "1 numara Almanya'ya kaçmış, başardık bu işi" diye açıklama yaptı. "1 numara kim?" deyince, Cumhurbaşkanı'nı kast ettiğini söyledi. Ben, televizyonda Cumhurbaşkanı'nın Atatürk Havalimanı'nda açıklama yaptığını gördüğüm için buna inanmadım. Bölük ve tank komutanları "Kime inanacağımızı şaşırdık. Biz neredeyiz, ne yapıyoruz?" diyorlardı. Koruma müdürü, "Ben sizi görüntülü olarak Özel Kuvvetler Komutanı ile görüştürebilirim" dedi. Ben de onları ikna etmeye çalıştım. Televizyonda gördüklerimi anlattım. Daha sonra komutanla görüntülü görüşme yaptılar. Hepsi ikna oldu.

PARTİGÖÇ İLE MÜZAKERE: Elimde cep telefonu varken 8. Kolordu Kurmay Başkanı'nı aradım, "Komutanım güvendiğim kişi sizsiniz, bir durum var, Tuğgeneral Mehmet Partigöç ile müzakereden bahsediyorlar" dedim. "Evet, elebaşı o şerefsiz, bütün komuta ondan çıkmış" dedi. Koruma personeli daha sonra herkesi silahsızlandırıp koridorda bekletti. Bu arada bir liste hazırladılar, en altına benim de adımı yazıp "Merak etme, bu liste Cumhurbaşkanı dahil herkese gidecek, size bir şey olmayacak" dediler. İlhan Ayşan Binbaşı polisler kamera kayıtlarını almaya gittiğinde Özel Kuvvetleri yönlendirmiş ve onlar da Mikail isimli bir polisi elinden vurmuşlar, sonra diski alıp yukarı götürmüşler. Kamera kayıtlarının yedeklemesi olan diski sökmüşler.

FEVZİ ÇAKIR