Yazıcı: Gereğini yapmayan kurumu Başbakan'a iletin

AK Parti 81 ildeki siyasi ve hukuki işler başkanlarını Ankara'da topladı. Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı başkanlara Fethullah Gülen Örgütü ile mücadele konusunda uyarıları sıraladı. Yazıcı, "Birbirimizi yargılarken asla kanıtsız hüküm cümlesi kurmamalıyız" dediği teşkilat üyelerine, "Bir kurum, yetkili organ, kişi gereğini yapmıyorsa, başbakanımız var. Doğrudan ona iletin" dedi.

Haber Giriş : 29 Eylül 2016 16:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Yazıcı: Gereğini yapmayan kurumu Başbakan'a iletin

AK Parti bir yandan teşkilatlarından Fethullah Gülen Örgütü ile irtibatlı yada ilgili isimleri temizlerken, öte yandan da sürecin gidişatı konusunda teşkilatları uyardı. Ankara'da partinin iki numaralı ismi Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, 81 ilin siyasi ve hukuki işler başkanlarıyla istişare ve değerlendirme toplantısında buluştu. Yazıcı'nın teşkilat üyelerine dönük basına açık konuşmasında uyarılar geniş yer tuttu.

"Omurgada virüs nüksederse...."

Hükümette ve partide örgütle mücadelenin taviz verilmeden yürütüldüğünü söyleyen Yazıcı şunları söyledi:

"AK Parti Türkiye siyasetinin omurgasıdır. AK Parti'nin omurgası da teşkilatlardır. Omurgada bir virüs nüksederse, onu zedeleyecek bir unsur tebarüz ederse, omurga yamulur ve çöker. Dolayısıyla FETÖ terör örgütü ile mücadele kapsamında partimiz hassasiyetle etkin bir mücadeleyi kararlı bir biçimde sürdürüyor.

Biz bu çalışmaları yaparken elbetteki nesnel ölçütleri dikkate alıyoruz. Ama bu nesnel ölçütleri değerlendirmesini yaparken vicdani kanaatler oluşturma aşamasında şu kriterler bizim kararımızı oluşturuyor: sıfır müsamaha ile bakıyoruz. Sıfır tölerans ile bakıyoruz. Nesnel ölçütler iltisaklı, bağlantılı olduğunu ortaya koyuyorsa müsamahamız sıfırdır."

AK Parti'nin "tezvirat ve iftira ile" zaafa uğratılmaya çalışıldığını belirten Hayati Yazıcı, teşkilat üyelerini birbirlerine karşı hüküm verirken dikkatli olmaları konusunda uyardı.

"Tezviratla, iftira ile AK Parti'yi zaafa uğratmak isteyenler olduğunu görüyoruz. Bunlara karşı da uyanık olmalı ve kararlı bir tutum sergilemeliyiz. Birbirimizi yargılarken, söylemlerini, eylemlerini değerlendirirken asla kanıtsız, belgesiz hüküm cümlesi kurmamalıyız. Varolan delillerin, kanıtların üzerini asla örtmemeliyiz. Delil karartmamalıyız. Bunları partinin kurumsal yapısı içinde, hukuksal prosedürleri gözetmek suretiyle yetkili mercilere, yetkili makamlara iletmek görevimiz.

Bir kurum, bir yetkili organ bir yetkili kişi gereğini yapmıyorsa, partimizin genel başkanı var, Başbakanımız var, Sayın Binali Yıldırım; doğrudan doğruya ona iletin."

Yazıcı parti içi meselelerin kamuoyunda tartışılmamasını da istedi.

"Parti ile alakalı sorunları, partililerle ilgili size ulaşmış bilgi ve belgeleri kamuoyunda tartışma lüksümüz yok. Yaptığımız işin bir getirisi olması lazım. Bir fayda sağlaması lazım. AK Parti bir ailedir. Özel ailenizde bir suç işleyen olduğunda nasıl davranırsanız burada da öyle davranacaksınız. O sıfır tölerans, sıfır müsamaha hem kamuda hem içimizde olanlar için geçerlidir."

Hiçbir zaman, "AK Parti'de FETÖ'cü yok' demediklerini söyleyen Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı "Ama barınamaz dedik" diye konuştu. Yazıcı başkanlara da "Barınabilir mi arkadaşlar?" Diye sordu. Salondaki başkanlar 'barınamaz' diye cevap verdi.

"ABD ayak sürüyor"

Yazıcı Fethullah Gülen'in iadesi konusunda ise ABD'nin ayak sürüdüğünü söyledi.

"Bir hukukçu olarak söylüyorum, açık deliller varken hukuk mantığı başka delillerin ikamesini talep edemez. Açık delil nedir? Darbe teşebbüsü olmuş mu? Milletin uçakları, tankları tüfeklerini millete doğrultup 250 dolayında insanımız şehit edilmiş mi? Bunu görmeyen var mı? Bunlar Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan' ı öldürmeyi hedeflememişler mi? Onun da kanıtları var. Peki bu darbenin asli maddi failleri sorgularında darbenin başıyla irtibatlı olduklarını beyan etmemişler mi? Etmişler. Onlardan birisi de Sayın Genelkurmay başkanı. Bunlar açık kanıttır. Bunun ötesinde belge istemek ayak sürmektir.

Sanki himaye etsin diye Amerika Birleşik Devletleri bu kişinin doğrudan ikrarını bekliyorlar. Doğrudan ikrarı olmasa da, konuşmalarıyla, işaretleriyle, simgeleriyle dolaylı ikrarı yok mu? O da var. O halde bu buraya gelecek İnşallah. İnşallah hükümetimiz bunu sağlayacak."

Didem Özel Tümer/Aljazeera

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber