50/d'ye geçiş yeniden değerlendirilmeli

YÖK, 33/a'da çalışırken bir gecede 50/d'ye geçirilen akademisyenlerin çağrısını duymalı ve soru çalarak sisteme dahil olanları ayıklayarak, hak sahiplerinin haklarını korumalıdır

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 11 Ekim 2016 12:02, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59
50/d'ye geçiş yeniden değerlendirilmeli

Bilindiği üzere, 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile devlet üniversitelerine 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 33/a maddesine göre atanan ÖYP Araştırma Görevlileri aynı yasanın 50/d statüsüne geçirildiler.

Aynı kanun hükmünde kararnamede bu araştırma görevlilerinden 2547 sayılı kanunun 35 inci maddesi uyarınca başka bir üniversitede veya yurtdışında eğitimde bulunanların üniversitenin talebi üzerine on beş gün içinde dönmek zorunda oldukları, bu süre içerisinde dönmeyenlerin atamalarının iptal edileceği de belirtilmiştir.

33/A İLE 50/D NE DEMEK ?

Öncelikle, 2547 sayılı Kanunun 33/a maddesine göre yapılan araştırma görevlisi atamaları ile 50/d maddesine göre yapılan atamaları kıyaslarsak :

2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 33/a maddesinde; "Araştırma görevlileri, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim yardımcılarıdır. Bunlar ilgili anabilim veya anasanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, enstitü, yüksekokul veya konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanırlar; atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunlar aynı usulle yeniden atanabilirler." hükmü yer almaktadır.

Aynı yasanın 50/d maddesinde ise, "Lisansüstü öğretim yapan öğrenciler, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere öğretim yardımcılığı kadrolarından birine de atanabilirler." ifadesi yer almıştır.

Araştırma görevlilerinin iki farklı usulde atanmasını düzenleyen maddeleri değerlendirdiğimizde, 33/a'ya tabi olan araştırma görevlilerinin her seferinde en çok üç yıl süre ile yeniden atanabildikleri, 50/d'ye tabi olanların ise her defasında bir yıl için olmak üzere lisansüstü eğitimleri süresince atandıkları ve eğitimleri bittiğinde ilişiklerinin kesilmektedir.

2010 yılından bugüne kadar Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında 13179 araştırma görevlisi 2547 sayılı Kanunun 33/a maddesine göre gayet şeffaf bir sistemle üç farklı notun (ALES, Yabancı Dil Sınavları, Mezuniyet Notu) belirli bir düzeyde ortalamaları alınarak herhangi bir referans olmadan haklarıyla üniversitelere atanmaktaydılar.

Ancak, ülkemizde 15 Temmuz 2016 günü yaşanan darbe girişimi sonrası ÖYP kapsamında atanan yaklaşık 13000 araştırma görevlisinin sanki tamamının FETÖ üyesi oldukları gibi bir algı oluşturulmuş ve 674 sayılı KHK ile ÖYP'li araştırma görevlileri 2547 sayılı kanunun 33/a maddesinden 50/d statüsüne geçirilerek kadro güvenceleri ellerinden alınmıştır.

FETÖ'CÜLER ALES VE YDS SORULARINI DA ÇALDILAR !

Bu yasal düzenlemenin yapılmasındaki amaçlardan biri ALES ve YDS sorularını sızdırarak ÖYP kapsamında atanan araştırma görevlilerini üniversitelerden temizlemektir.

Yaptığımız bu tespiti doğrulayan açıklama 2010 KPSS soruşturmasını yürüten Savcı Yücel ERKMAN'dan gelmiştir. Savcı, hain terör örgütü üyelerinin 2013 ALES ve YDS sorularını sızdırdığını açıklamıştır.

Maalesef FETÖ'cüler sızdırılan bu ALES ve YDS soruları ile üniversitelere ÖYP kapsamında zaman içerisinde atandılar ve haksız yere üniversite kadrolarını işgal ettiler.

Ancak, soru çalarak atanan FETÖ'cülerin temizlenmesi için 674 sayılı KHK ile ÖYP'lilerin tamamının hiçbir işleme gerek kalmaksızın 50/d'ye geçirilmesi bir hatayı başka bir hatayla kapatmak olmuş ve çok fazla sayıda kişide mağduriyet yaratmıştır.

Bunun yolu tüm ÖYP araştırma görevlilerinin durumlarının tek tek üniversitelerince incelenmesi ve FETÖ ile irtibatlı olduğu tespit edilenlerin akademisyenlikten ihraç edilmesidir.

Diğer masum ve alnının teriyle almış olduğu ALES ve YDS puanları ile üniversite kadrolarına atanan ÖYP'lilerin vebaline girilmemelidir.

Çünkü, mahkeme kararıyla sınav sorularının birçok kişiye sızdırıldığı tespit edilen 2010 KPSS Genel Yetenek-Genel Kültür sınavında bile hükümet 670 sayılı KHK ile sınav sorularını ve/veya cevaplarını hukuka aykırı bir şekilde sınav öncesinde ya da sınav sırasında elde ettiği tespit edilen kişilerin atamalarının iptal edilmesine yönelik düzenleme yapmıştır. Hükümet yaptığı bu düzenleme ile 2010 KPSS ile atanan tüm memurları mağdur etmemiştir.

FARKLI DURUMLARDA OLAN BİR ÇOK ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ VAR !

Ayrıca, yukarıda belirttiğimiz durum haricinde ÖYP sistemi içerisinde bugüne kadar atanmış ve birçok farklı kategoride olan araştırma görevlisi bulunmaktadır. Bunlar:

1-Yabancı dilden 65 puan barajını geçmeyi bekleyenler,

2-Dili geçemeyip görev süresi içerisinde geçmeyi bekleyenler,

3-Üniversitesinde yüksek lisans/doktora programı olmadığı için 2547 sayılı Kanunun 35 inci maddesi uyarınca başka bir üniversiteye görevlendirilenler,

4-Üniversitesinde yüksek lisans/doktora yapanlar,

5-Doktora eğitimi bittiği için kadrosunun bulunduğu üniversiteye dönüş sürecinde olanlar

6-Doktora eğitimini bitirip üniversitesinde Arş.Gör.Dr olarak görev yapanlar.

Görüldüğü gibi farklı durumda olan araştırma görevlileri ÖYP sistemi içerisinde görev yapmakta iken, tek maddelik bir düzenlemeyle gelecekleri ellerinden alınmış ve bir bilinmezliğe sürüklenmişlerdir.

Kanun hükmünde kararname çıktıktan sonra YÖK iki ayrı genelge yayımlayarak süreci toplamaya çalışsa da, lisansüstü eğitimlerini tamamladıktan sonra üniversitelerine dönecek olan ÖYP'lilerin yeniden 33/a statüsüne alınmaları ile ilgili hayati kararı üniversitelere bırakmıştır.

Buda ilerleyen yıllarda bazı büyük üniversitelerce zaten sıcak bakılmayan ÖYP'lilerin "doktoralı işsizler" olmasına sebep olabilecektir.

Yukarıda yaptığımız değerlendirmeler çerçevesinde, 674 sayılı KHK ile yapılan bu haksız düzenlemenin aradan geçen bir aylık süre sonrasında yeniden gözden geçirilmesini, üniversitelerde 50/d ve 33/a ayrımının artık OHAL sürecinde bitirilerek yeni mağduriyetler yaratılmamasını ve hakkıyla aldığı ALES-YDS puanları ile üniversitelere atanan genç akademisyen adaylarının geleceğe umutla bakmalarının sağlanmasını YÖK Başkanı Sayın Prof. Dr. M.A.Yekta SARAÇ ile YÖK Üyelerinin takdirlerine bırakıyoruz.

Yavuz Selim KAPLAN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber