'Şeriat fetvası' gibi tekzip Yargıtay'dan döndü

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 09 Ocak 2007 07:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ANKARA - Yargıtay, yargıçlara tekzip uyarısı yaparken, yeni kriterler de belirledi. 'Cevap ve düzeltme hakkı'nın kötüye kullanımına aracı olan ve haber ya da yazı araştırılmadan tekzip kararı verilmesini eleştiren Yargıtay, "Cevap-düzeltme hakkı, basının haber verme hakkını sınırlayacak yaygınlıkta kullanılamaz. Gerçeğe aykırılık iddiası, objektif ölçülere dayandırılmalı. Tekzip, suç unsuru içeremez ve başkalarının haklarına saldırı yapılamaz" dedi.

Sakarya'da oturan ve 5 bin müritli tarikat şeyhi olduğu öne sürülen Ömer Öngüt'ün, 'İnsanın Yaradılışı ve Organ Nakli' adlı kitabında, organ bağışını 'intihar-haram' olarak nitelediği, bağış yapanların 'cehennemlik olduğu'nu söylediği önce Sabah gazetesince 'Korkunç fetva' başlığıyla manşetten duyurulmuş, ardından Hürriyet yazarı Bekir Coşkun, 3 Aralık 2004'te konuya değinmişti. Öngüt'se tekzip için mahkemeye başvurmuş, Sakarya Sulh Ceza Mahkemesi de Öngüt'ün talebini kabul etmişti. Gazetelerin, karara itirazları reddedilmiş, her iki gazete de tekzipleri yayımlamak zorunda kalmıştı. Ancak tekzip metninin içeriği tartışma konusu olmuştu. Ayetlerin de kullanıldığı tekzip metninin 'şeriatı' ve yasaların suç saydığı fiilleri övdüğü yaygın kabul görmüştü. Adalet Bakanlığı, tekzip metnini yasalara aykırı bularak 'kanun yararına bozma' istemiyle Yargıtay'a başvurmuş, Yargıtay Başsavcılığı da bozmaya katılıp dosyayı 7. Ceza Dairesi'ne göndermişti.

Objektif araştırma şart

7. Ceza Dairesi, kısa süre önce 'fetvalı tekzip' kararını bozdu. Yargıtay'ın tekzip hakkının sınırlarını da gösterdiği kararının gerekçesi şöyle: "5187 sayılı Basın Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca kullanılan düzeltme ve cevap hakkının, kişilik haklarına saldırı ve gerçeğe aykırı yayın yapılmasına karşı düzenlenmiş bir hak olduğu, ancak bunun haber verme hakkının sınırlamasına yol açacak yaygınlıkta kullanılamayacağı, ilgilinin gerçeğe aykırılık iddiasının objektif ölçülere dayanılarak değerlendirilmesi gerektiği, cevap hakkı kullanılırken suç unsuru

içermeyen ve üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmayan ifadelerin kullanılması gerektiği gözetilmeden itirazların kabulü yerine reddedilmesinde isabet görülmemiştir."

Coşkun da kararı şöyle değerlendirdi: "Yargıtay'ın böyle bir karar verme gereğini hissetmesi, aslında yargıçların son derece göze batan yanlışlıklarının yaygınlaşmış olmasından. Bir tarikat şeyhi tekzibinde adeta fetva yayımladı, suç sayılabilecek ifadeler kullandı. Laiklikle taban tabana zıt bir fetva, Türkiye Cumhuriyeti mahkemesinin kararıyla yayımlanabildi, trajik bir şey. Ben, bazı yargıçların bu tür tekzip kararlarını taraf olarak verdikleri inancındayım. Yargıtay kararı umarım ders olur."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber