115 yaşında en az 415 torun sahibi

Diyarbakırlı Şahe nine, beşinci kuşaktan torununu gördü. Başından üç evlilik geçen, ilk evliliğinden iki, ikinci evliliğinden beş çocuğu olan Şahe ninenin, en az 415, büyük ihtimalle de 430 torun sahibi olduğu düşünülüyor

Haber Giriş : 19 Ekim 2016 08:33, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
115 yaşında en az 415 torun sahibi
BBC TÜRKÇE

Diyarbakır'da yaşayan ve 115 yaşında olduğu tahmin edilen Şahe Tayurak'ın en az 415, büyük ihtimalle de 430'dan fazla torunu var. Başından üç evlilik geçen Şahe ninenin ilk evliliğinden iki, ikinci evliliğinden beş çocuğu bulunuyor. Beşinci kuşak torununu gören Şahe nine, Diyarbakır Alipaşa Mahallesi'ndeki bahçeli bir evde, küçük oğlu Cemal Tayurak ve ailesiyle birlikte yaşıyor. Bugünlerde biraz hasta olsa da, yaşlı kadının hafızasıyla ilgili ciddi bir sorun olmadığını söylüyorlar. Cemal Tayurak, annesinin beşinci kuşaktan torununu gördüğünü, üç yıl önce yaptığı bir hesaplamada toplam torun sayısının 415'i aştığını söyledi.

'KEMİK YAŞINA BAKILABİLİR'

Tayurak "Üç yıl önce 415'ti ama şimdi kaç bilmiyorum. Yeni sayıyı tespit etmem için üç yıl önce yaptığım gibi tüm kardeşlerimi, kuzenlerimi, yeğenler ve torunlarının arayıp liste yapmam gerekecek. Ama üç yıl içinde en az 15 yeni torun daha doğduğunu ve bu sayının 430'u aştığını çok rahat ifade edebilirim" dedi. Şahe ninenin en büyük çocuğu 90, en küçük çocuğu 60; en büyük torunu 70, en küçük torunu 2 yaşında. Şahe ninenin 60 yaşındaki oğlu Cemal, annesinin gerçek yaşını bilmediklerini, nüfus kaydının ikinci kocası öldükten sonra köy muhtarı tarafından yapıldığını anlatıyor. Torun Cemal, "1945'teki İskan Kanunu'ndan sonra köyün muhtarı annemin nüfusa kaydını yaptırıyor. Hatta anneme 15 dönüm arazi de veriyorlar. Muhtar kafasına göre bir yaş vermiş yani annemin gerçek yaşını hiçbirimiz bilmiyoruz ama en az 110 yaşında olduğunu düşünüyorum. Hatta bölgenin en yaşlı insanı olduğunu iddia edebilirim" diyerek gülüyor. İddiasını ispat için gerekirse annesini doktora götürüp kemik yaşı tespiti yaptırabileceğini söylüyor.

NÜFUSTA 1919 DOĞUMLU

Şahe'nin eski kimliğinde doğum tarihi hanesinde Rumi 335 tarihi yazılmış. Miladi takvime göre bu tarih 1919'a denk geliyor. Ancak büyük kızının 90 yaşında olduğu düşünülünce ve bize anlattığı hikayeler göz önünde bulundurulunca, Şahe ninenin nüfus kaydına küçük yazıldığı ortaya çıkıyor. Yaşlı kadının sol gözü de artık görmüyor, kulağı ağır işitiyor. Gelini Kaside, Şahe'ye geçmişe dair ona neler hatırladığını soruyor. O da "Hafıza mı kaldı?" diyerek önce konuşmak istemiyor, ısrar edince de ağır ağır anlatmaya başlıyor. "Ermeni olaylarını hatırlamıyorum, ilk tehcir kararı çıktığında ben küçükmüşüm, hatırlamıyorum. Atatürk'ü görmedim ama Silvan'a geldiğini söylediklerini hatırlıyorum. Büyük kıtlığı hatırlamıyorum ama ikinci kıtlıkta, dağ köylerinden insanlar gelip köyümüzden pancar toplardı.

KIZI 90 YAŞINDA

Şahe ninenin ilk evliliğinden olan 90 yaşındaki kızı Teli Tayurak'ı da birlikte kaldığı oğlunun Melikahmet'teki evinde ziyaret ediyoruz. Yürümekte güçlük çeken Teli, annesinin sağlığının kendi sağlığından iyi olduğunu söylüyor. Teli ve erkek kardeşini anneannesi büyütmüş ve onu anneleri biliyorlarmış. Ama 6 yaşındayken annesinin Şahe olduğunu öğrenmiş. "Anneannem gerçek annemizin yakın bir köyde evli olduğunu söyleyince ağlamıştık" diyor ve çocukluğunda annesine dair bize anlatacağı çok hikayesinin olmadığını ekliyor. Teli Tayurak, babası İbrahim'in de tehcirden sağ kurtulan bir Ermeni yetimi olduğunu söyleyerek anlatmaya devam ediyor: "Dedem Arabistan'da 7 yıl askerlik yapıyor. Anneannem, kendilerine bakacak kimse kalmayınca annemi, komşu köyden kimsesi olmayan, Ermeni yetimi olan babamla evlendiriyor."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber