'Cumhuriyetin sınırlarını gönüllü kabul etmedik'

Erdoğan: Cumhuriyet bizim ilk değil son devletimizdir. Bu sınırları gönüllü olarak kabul etmedik.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 22 Ekim 2016 17:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Cumhuriyetin sınırlarını gönüllü kabul etmedik'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, idam tartışmalarına ilişkin, "Bu konuda ben milletimle aynı düşünüyorum. Parlamentomuzda bu karar geçtiği anda bana geldiğinde ben bu kararı onaylarım. Çünkü devlet kendisine karşı işlenen suçları af yetkisinde, mümkündür, yoksa kişilere karşı işlenen suçu devlet olarak biz affedemeyiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde halka hitap etti.

Konuşmasına tüm vatandaşları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa'dan önce İnegöl'de vatandaşlarla hasret giderdiklerini ve eğitim-öğretim külliyesinin açılışını yaptıklarını dile getirdi.

Açılışını yaptıkları eserin Türkiye'de örnek bir eğitim-öğretim külliyesi olduğuna işaret eden Erdoğan, İnegöl'e bu eseri kazandıran hayırsever Mehmet Yıldız'a teşekkürlerini iletti, eserin hayırlı olmasını diledi.

Bursa'da toplam yatırım tutarı yaklaşık 1 katrilyonu bulan 23 kalem eserin açılışını gerçekleştireceklerini belirten Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının çeşitli eserlerinin hizmete gireceğini bildirdi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin yatırımlarını da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yol ve alt yapı çalışmaları, restorasyon, çevre düzenlemesi, otopark, spor tesisleri, gölet ve sulama tesisleri, hizmet binaları, öğrenci yurdu gibi toplamda Büyükşehir Belediyesinin Bursa'ya kazandırdığı 759 trilyon liralık yatırımın açılışını da gerçekleştireceklerini ifade etti.

Bursa'nın büyük bir değişim ve dönüşüm içinde olduğunu ve tüm ilçelerin adeta ayağa kalktığını dile getiren Erdoğan, tüm eserlerin hayırlı olmasını temenni ederek, eserlerin kazandırılmasında emeği geçenlere de teşekkür etti. Erdoğan, "Bursa her hizmeti hak eden bir vilayetimizdir." dedi.

Erdoğan, alandaki vatandaşların, "Dik dur eğilme bu millet seninle" şeklindeki sloganları üzerine, "Gençler, biz Allah'ın huzurunda, sadece rükuda eğiliriz, hiçbir gücün karşısında değil. Bugüne kadar böyle geldik bundan sonra da böyle gideceğiz." karşılığını verdi.

"Yeşil Bursa'nın gülüsün, gönlümün bülbülüsün, seni candan severim, sen benimsin, ömrümsün." şeklindeki Bursa yöresine ait türkünün sözlerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz de Bursa'yı gönülden seviyoruz, candan seviyoruz. Biliyoruz ki Bursa'nın bize sevgisi aynı derece samimidir, kalptendir. Rabbim muhabbetimizi daim kılsın, Rabbim gönüllerimizden sevgiyi, aşkı eksik etmesin. Rabbim bu güzel ülkeye, bu eşi bulunmaz ülkeye, millete bu hizmet az bile, Rabbim milletimin yolunu açık etsin." diye konuştu.

- "Bazen en büyük ihanetler içeriden çıkabiliyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemiz ne kadar güzelse milletimiz ne kadar asilse maalesef düşmanlarımız da o kadar kalleştir. Maalesef saldırı her zaman dışarıdan gelmiyor, bazen en büyük ihanetler içeriden çıkabiliyor." ifadelerini kullandı.

Vatandaşların "idam" şeklindeki ifadeleri üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu konuda ben milletimle aynı düşünüyorum. Parlamentomuzdan bu karar geçtiği anda bana geldiğinde ben bu kararı onaylarım. Çünkü devlet kendisine karşı işlenen suçları af yetkisinde, mümkündür, yoksa kişilere karşı işlenen suçu devlet olarak biz affedemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir. Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş de değiliz. Onu da söyleyeyim. Unutulmamalıdır ki cumhuriyeti kuran kadronun çok önemli bir bölümünün dahi doğduğu, büyüdüğü topraklar yeni devletimizin sınırları dışında kalmıştır." dedi.

Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde halka hitap etti.

Son olarak 15 Temmuz ihanetini yaşadıklarını hatırlatan Erdoğan ancak ondan önce bu milletin önüne duvar gibi örülen çok önemli bir yanlış olduğuna dikkati çekti.

"Tek parti döneminde bu millete yapılan en büyük yanlış, insanlarımızın tarihiyle, geçmişiyle, kültürüyle, medeniyetiyle bağlarının zayıflatılmasıdır." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bakınız, bugün biz Suriye deyince, Irak deyince, Kırım deyince, Batı Trakya deyince, Bosna deyince birileri sanki uzaydan gelmiş gibi yüzümüze bakıyor. Hatta daha da ileri gidip tam bir cahil cesaretiyle 'Türkiye'nin Irak'la, Bosna'yla ilişkisi ne olabilir' diyebiliyorlar. Halbuki bugün başka dünyalardan bahseder gibi sözünü ettiğimiz bu coğrafyalar bizim canımızın birer parçasıdır. Gaziantep'le Halep'i, Rize'yle Batum'u, Edirne'yle Gümülcine'yi, Kırcaali'yi, Bursa'yla Üsküp'ü birbirinden farklı düşünmek mümkün mü? Evet, bu şehirler fiziki olarak başka ülkelerin sınırları içindedir ama bizim gönül sınırlarımız oraları kapsayacak şekilde geniştir."

"Ellerin yurdunda çiçek açarken, bizim ile kar geliyor gardaşım. Bu hududu kimler çizmiş gönlüme, dar geliyor, dar geliyor gardaşım." dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gönlümüze dar da gelse biz her ülkenin fiziki sınırlarına saygı duyuyoruz. Hiçbir ülkenin egemenlik hakkıyla ilgili en küçük bir sorunumuz bulunmuyor. Bizim derdimiz oralarda yaşayan kardeşlerimizin, oralarda bulunan ecdat yadigarı mirasın korunmasıdır." ifadelerini kullandı.

- "Atalarımızın ayak izi, yattığı mezar var"

Tüm bu coğrafyanın her köşesinde bu milletin atalarının ayak izi ve yattığı mezarlar olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şu anda dünyanın 30 ayrı ülkesinde ise şehitlikleri olduğunu söyledi.

"Bunlar bizden kopuk olabilir mi?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir Balkan türküsünde, "Prizren'in meşhur camisi Sinan Paşa/Mübarek bayrağımız atarlar aşağıya/Bağırdılar yaşa kral, yaşa/Aman Sultan Reşat gel, bizi kurtar/Verdiğin idareyi vermiyor küffar." denildiğini aktardı.

Sinan Paşa Camisi'ni restore etmenin kendilerine nasip olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cezayir'den Prizren'e kadar her yerde aynı acının farklı ifadelerini görüyoruz. Esasen biz, geçtiğimiz 100-150 yılda yaşadığımız acıları ve kayıpları yüreğimize gömmüş bir milletiz. Bu acılar burada. Bunu unutamayız." dedi.

Erdoğan, şunları söyledi:

"Çünkü bizim kültürümüz, yaşadığımız sıkıntı ne kadar büyük olursa olsun, böyle vakur bir duruş sergilememizi gerektiriyor. Kültür, sıradan bir olay değil. Nedir kültür? Kültür, ecdattan devralınan maddi ve manevi mirasın tümüdür. Biz o mirası yok farz edemeyiz. Onun için duygularımızı ağıtların, türkülerin, manilerin satırları arasında inceden inceye ifade etmişizdir. Birileri de çıkmış, bize geçmişimizi toptan unutturmaya çalışıyor. Biz unutsak da tarih unutmuyor. Karşımızdakiler hiç unutmuyor. Maalesef bir dönem bu büyük milleti, bu millet sıradan bir millet değil, kendi tarihinden, geçmişinden koparmak için kasıtlı bir politika izlenmiştir. Uzun yıllar boyunca öyle çarpık bir eğitim sistemi uygulanmıştır ki ilkokulda, ortaokulda, lisede okuduğu kadarıyla tarihinden haberdar olan bir evladımız bu ülkenin ve bu milletin geçmişinin 90 yıldan ibaret olduğunu sanır.

İşte bize ne okuttular biliyor musunuz? Şimdi artık yok tabii, 'yat yat uyu, uyu uyu yat.' Bizi öyle yetiştirmeye çalıştılar. Uyuya uyuya, yata yata bir nesil büyür mü? Olsa olsa karpuz tarlasında karpuz büyür."

Aynı anlayışın çocukları, "Atalarımız bin yıl boyunca Malazgirt Zaferi ile Anadolu'ya girmişler, sonra da Gazi Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışı ile yollarına devam etmişler." şeklinde çarpık durumla karşı karşıya bıraktığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Halbuki aradaki uzun dönemde bu topraklara Türkiye ismini veren Anadolu Selçukluları, ardından 3 kıta, 7 iklimde hüküm sürmüş, tarihin gördüğü en büyük devletlerden birini kuran Osmanlılar var." diye konuştu.

- "Biz nereden 780 bin kilometrekareye geldik?"

Alandaki gençlere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz nereden 780 bin kilometrekareye geldik biliyor musunuz?" sorusunu yöneltti.

Yaklaşık 20 milyon kilometrekareden buraya gelindiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bakın, nereden nereye? Daha şurada 8-9 yıl öncesi sıkıştığımız yer burası ama cumhuriyetin ilanı ile onun 8-9 yıl öncesine gittiğimizde yapı ortada. Yine nereden nereye geldik. Aynı dönemlerde muhtelif yerlerde hüküm sürmüş, devlet statüsündeki pek çok Türk beyliğini saymıyorum bile. Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir. Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş de değiliz. Onu da söyleyeyim. Unutulmamalıdır ki cumhuriyeti kuran kadronun çok önemli bir bölümünün dahi doğduğu, büyüdüğü topraklar yeni devletimizin sınırları dışında kalmıştır. Neyi kastettiğimi anlıyorsunuz değil mi? Uzun yıllar yaşadığımız kesintisiz savaşların, kayıpların etkisi ile biraz nefes alabilmek, kendimizi toparlayabilmek için o dönemde buna 'Tamam' denmiş olabilir. Asıl yanlış, dönemin tartışmalı şartları içinde yapılan bu fedakarlığa teslim olup devlet ve toplum hayatını buna göre inşa etmeye kalkışmaktır.

İşte bunu kabul etmiyoruz. Böyle bir şey yok. Artık bu yanlış tarih ve medeniyet algısından vazgeçilmesi gerektiğini söylüyoruz. Devlet tarihimiz şu cumhurbaşkanlığı forsunda temsil edilen 16 devletin tarihidir. Oradaki yıldızların her biri bir devleti ifade eder."

Türklerin 2 bin 200 yıllık geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Coğrafyamızdaki varlığımızın mihengi 1071 Malazgirt Savaşı, hemen ardından 1075 yılında kurulan Anadolu Selçuklu Devleti'dir. Dolayısıyla bu yıl cumhuriyetimizin 93. yıl dönümü ile Anadolu Selçuklu Devleti'nin 941'inci, Osmanlı'nın 717'nci yıl dönümlerini de kutluyoruz çünkü bunların hepsi de Türkiye başlığı altında kurulmuş, yaşamış devletlerdir." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Açık konuşuyorum, ben şahsıma yönelik her türlü saldırıyı, her türlü ihaneti, her türlü hakareti affedebilirim ama milletime, ülkeme yönelik hiçbir ihaneti şahsen affetme, görmezden gelme, üstünü örtme hakkım yoktur çünkü FETÖ millete, ülkeye ve kutsallarımıza ihanet etmiştir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde halka hitap etti.

Erdoğan, eğitim sisteminde hem millilik hem de eğitim-öğretim boyutuyla ideal düzeye gelinmeden hiçbir meselenin çözülemeyeceğini belirterek, yeni dönemde önceliklerinin bu olacağını söyledi.

Bursa'nın hem maddi hem de manevi anlamda "kurucu şehir" olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Anadolu coğrafyasındaki devletlerimizin maddi varlığının da milletimizin manevi inkişafının da kaynaklarını Bursa'da bulmak mümkündür. İznik, bu toprakları Türkiye ismiyle buluşturan Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurulduğu yerdir. Osmanlı, temelleri Söğüt'te atılan ama asıl Bursa'nın fethiyle rüştünü ispat etmiş bir devlettir." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bursa'nın, FETÖ'nün darbe girişimine karşı en kararlı tepkiyi veren şehirlerden biri olduğunu kaydederek, "Darbecilere karşı en sert tepkiyi Bursa'daki askeri ve mülki yöneticiler gösterdi. Darbecilerin Bursa'daki temsilcisi konumundaki bir albayın cebinde ele geçirilen görev listesi, o gece savcıların ve hakimlerin FETÖ'ye karşı başlattığı operasyonun temel belgesi olmuştur." diye konuştu.

- "Hesapların üstünde bir hesap vardır, o da Allah'ın hesabıdır"

Erdoğan, Bursa'nın manevi muhafızlarının da 15 Temmuz gecesi şehri ve ülkeyi yalnız bırakmadıklarına yürekten inandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"FETÖ denen ihanet çetesi, kurumlarda örgütlenip arkasına dışarıdan da destek bulunca bu milleti ve bu vatanı esir alabileceğini sanıyor. Ne diyor Bursalılar? 'Alçak yerin tepeciği, dağ görülür' diyor. Bunlar da 3-5 kişi bir araya gelince kendilerini dev aynasında görmeye, bu kibirle de sağa, sola saldırmaya başladılar. İşte bir şeyi hesap edemediler, zannettiler ki 'Biz 40 yıl silahlı kuvvetlerde örgütlendik, poliste örgütlendik, yargıda örgütlendik, devletin kurumlarında örgütlendik. Öyleyse biz bundan sonra istediğimizi, istediğimiz gibi yapıp Türkiye Cumhuriyeti Devletini ele geçireceğiz.' 17-25 Aralık'ta denediler olmadı, 15 Temmuz'da bizi öldürmek için Marmaris'te adımı attılar fakat bir şeyi bilemiyorlardı.

Zannediyorlar ki her şey teknolojidir, silahtır, tanktır. Şunu bilmiyorlardı, hesapların üstünde bir hesap vardır, o da Allah'ın hesabıdır."

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ümmeti ve milleti birbirine düşürdüğünü belirten Erdoğan, "Ondan hoca moca olmaz. O, bu ümmeti ve bu milleti birbirine düşürdü. Anneyi, babayı evladından, kardeşi kardeşten ayıracak kadar bir alçak, bunu yaptı. Şimdi de hepsi toparlandılar, tek tek adalete hesap veriyorlar. Biz devlet olarak adil davrandık, adil davranıyoruz. Yoksa bizim askerimiz, jandarmamız, polisimiz, bunlar ormana kaçtıkları zaman Marmaris'te onları yakaladıkları yerde öldürebilirlerdi ama öldürmediler, yargıya teslim ettiler. Bu millet bu kadar asil." değerlendirmesinde bulundu.

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında darbecilerden 39'unun öldüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Benim 241 şehidim, 2 bin 194 gazim var. Şimdi birileri diyor ki: 'İşte bunlara zulmediliyor.' Ne zulmü, her şey adaletle götürülüyor. Hatalar, yanlışlar varsa bunları zaten devletimiz her an düzeltmeye hazır. Adalete verdikleri hesap yetmeyecek, bu ihanet çetesinin mensuplarının tüm ömürleri millete hesap vermekle geçecek.

Açık konuşuyorum, ben şahsıma yönelik her türlü saldırıyı, her türlü ihaneti, her türlü hakareti affedebilirim ama milletime, ülkeme yönelik hiçbir ihaneti şahsen affetme, görmezden gelme, üstünü örtme hakkım yoktur çünkü FETÖ millete, ülkeye ve kutsallarımıza ihanet etmiştir."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Birileri 15 Temmuz gecesi eline silah almamış olabilir ama eline silah alanların hepsi de gücünü nereden alıyordu, onlardan. Yarın bunların da ellerine silah almayacağını kim bilebilir." dedi.

Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde halka hitap etti.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadelenin, boyunlarının borcu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri 15 Temmuz gecesi eline silah almamış olabilir ama eline silah alanların hepsi de gücünü nereden alıyordu, onlardan. Yarın bunların da ellerine silah almayacağını kim bilebilir. İhanet virüsü vücuda girmiş zehir gibidir. Bir yerde kalmaz, her organı, her hücreyi etkiler ve sonunda vücudu teslim alır. Aynen kanser virüsü gibi. Şimdi bu vücudu bizim -metastaz yapmış- bunlardan temizlememiz lazım." diye konuştu.

Erdoğan, 17-25 Aralık hadisesine kadar FETÖ'nün gerçek yüzünü görmeyenleri anlayışla karşılamanın mümkün olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

"Ama 17-25 Aralık'tan sonra örgütün içinde kalmaya devam edenler, ne yaptıklarını, niçin yaptıklarını bilerek, bedelini göze alarak bu tercihte bulunmuşlardır. 15 Temmuz'a rağmen samimi bir pişmanlık ortaya koymayan, bildiklerini anlatmayan ne kadar örgüt mensubu varsa asla masum değildir. Türkiye'de ey FETÖ örgütüne mensup olan veya onlarla bağlantısı olanlar, eğer sizler gelip bildiklerinizi anlatmayacak olursanız, kusura bakmayın, sizi nerede bulursak bulalım alır sizi de aynen o cezaevlerine tıkarız. Çünkü o gece İstanbul Saraçhane'de, Ankara'da Gölbaşı Özel Harekat Merkezinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Genelkurmay çevresinde milleti katledenlerden bunların bir farkı var mı?"

- "Artık bu milletin yakasını bırakın"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin etrafında 29, Gölbaşı Özel Harekat Merkezi'nde de 56 şehit verildiğini hatırlatarak, "Zihnini ve gönlünü Pensilvanya'daki şarlatana tapulamış olanların bu ülkeyle de bu milletle de bir irtibatı kalmamıştır, bunu böyle biliniz. Tespit edilenler zaten adalet önünde hesap veriyor. Tespit edilememiş olanlara sözüm şudur; artık bu milletin yakasını bırakın, bu milletin iliğini sömürmekten, sırtındaki kambur olmaktan vazgeçin." ifadelerini kullandı.

- "Bugün Türkiye 15 Temmuz sabahından daha güçlüdür"

FETÖ musibetinden kurtuldukça Türkiye'nin önünün ve ufkunun her geçen gün açıldığına dikkat çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"İşte Suriye'de, işte Irak'ta olanları görüyorsunuz. PKK terör örgütüne karşı tarihimizin en etkili operasyonlarını gerçekleştiriyoruz. Suriye'de de aynı şekilde. Şu anda Cerablus, Rai ve Dabık... El Bab'a doğru yürüyoruz. Bütün mesele, Irak'ta, Musul'da kurulmaya çalışılan mezhep savaşı senaryosunu bozmak için de aktif rol üstleniyoruz. Ekonomide her şeye rağmen umut verici gelişmeler peş peşe geliyor. Adaletten Emniyete, ordudan Dışişlerine, Milli Eğitim'den Sağlığa kadar tüm devlet kurumları asli görevlerine odaklandı. Çünkü ortada fitne çıkartan, yol açtığı haksızlıklarla insanları birbirlerine düşüren, kendi amaçları için herkesi sömüren, ülkenin içinde beşinci kol faaliyeti yürüten bir örgüt kalmadı. Bugün Türkiye 15 Temmuz sabahından daha güçlüdür, bu böyle biline. Allah'ın izniyle 2023 hedeflerimize de ulaşacak ve milletimizin önüne yepyeni bir dönem açacağız."

Erdoğan, "tek bayrak, tek devlet, tek millet, tek vatan" sözleriyle Rabia'yı hatırlatarak, "Devlet içinde devlet olur mu? Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devlet olmaz. Kim ki böyle bir gayretin içerisine girerse bunun bedelini ağır öderler, işte ödüyorlar. Şu anda askerimiz, polisimiz, köy korucularımız, artık onlara biz 'korucu' demekten çıktık ve bunlara 'gönüllü güvenlik elemanları' diyoruz, onlarla beraber şu anda oradaki mücadele sürüyor, sürecek. Çünkü bu ülkede bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız ve yola böyle yürüyeceğiz." şeklinde konuştu.

Erdoğan konuşmasını, açılışını yaptıkları eser ve hizmetlerin Bursalılara hayırlı olmasını dileyerek, emeği geçenleri ve hayırseverleri tebrik ederek tamamladı.

- Notlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından beraberindeki bakan ve milletvekilleriyle yapımı tamamlanan eserlerin toplu açılışını gerçekleştirdi.

Açılışı gerçekleştirirken "Yeşil Bursa, hazır mıyız?" diye seslenen Erdoğan, vatandaşlara ilgi ve coşkuları için teşekkür ederek, "Bugün gerek İnegöl gerekse Bursa inanıyorum ki bizlere farklı bir heyecan yaşattı. Tüm bu eserler Bursamıza, İnegölümüze hayırlı olsun diyoruz. Daha nice yeni eserlerin hizmete alınmasında bir arada olmak üzere hepinizi Allah'a emanet ediyoruz. Ya Allah, Bismillah." dedi.

Törenin gerçekleştirildiği alanda, "Bu Gençler 27 Mayıs'ın, 12 Eylül'ün, 28 Şubat'ın hesabını 15 Temmuz'da kapattı reis", "Ümmetin umudu cesur adam Uluşehir Bursa'ya hoş geldin" yazılı pankartlar dikkat çekti. Açılış töreni öncesinde alandakilere 60 bin Türk bayrağı dağıldı.

Toplu açılış töreninde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, milletvekilleri, Bursa Valisi İzzettin Küçük ve Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de yer aldı

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber