'Bölgesel ayaklanma çıkarılmak istendi'
Sarıkaya'nın itiraflarıyla FETÖ'nün parmak izleri açığa çıkan dosyadaki sanıkların avukatı 'Şemdinli dosyası, Ergenekon, Balyoz ve diğer kumpas davalarının öncü depremiydi' diyor
Mert İnan | Karanlığı Deşifre Ediyoruz
Şemdinli'de 9 Kasım 2005 günü eski PKK'lı Seferi Yılmaz'a ait kitapçının bombalanmasıyla başlayan olaylar Türkiye'nin gündeme otururken, ardından başlatılan Şemdinli soruşturması ise uzun süre tartışmaların odağında yer aldı. Umut Kitapevi'nin bombalanması sonucu Mehmet Zahir Korkmaz yaşamını yitirirken, PKK itirafçısı Veysel Ateş ile astsubaylar Ali Kaya ile Özcan İldeniz olayın failleri oldukları iddiasıyla yakalandı.
Şemdinli'yi karıştıran olayın ardından o dönem Van Cumhuriyet Savcısı olan Ferhat Sarıkaya'nın hazırladığı iddianame deprem etkisi yarattı. Çünkü astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş'in sanık olduğu iddianamede, astsubay Ali Kaya için "Tanırım, iyi çocuktur" diyen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt da 'çete kurmak' ve 'yargıyı etkilemeye teşebbüs'le suçlandı.
39 yıl hapis cezası
Savcı Sarıkaya, Büyükanıt'ın dosyasını ayırarak dava açılması için Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderirken, İlhan Kaya'nın başkanlığını yaptığı Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi ise astsubaylar ve PKK itirafçısına yargılama sonucu 39 yıl 10 ay 27'şer gün hapis cezası verdi. Sarıkaya, Büyükanıt'a yönelik suçlamaları sonucunda dönemin HSYK Başkanlığı tarafından 20 Nisan 2006'da meslekten atıldı. Ancak 12 Eylül 2010'da yapılan Anayasa değişikliği sonrasında cemaatin (FETÖ) etkili olduğu HSYK, Sarıkaya'yı 26 Nisan 2011 tarihinde yeniden mesleğe kabul ederken, Ankara Cumhuriyet Savcısı olarak görevlendirdi.
Sarıkaya'dan itiraf
Astsubaylar Kaya ve İldeniz ise yıllar içinde suçsuz olduklarını iddia etseler de seslerini duyuramadılar. Ancak ne olduysa 15 Temmuz darbe girişiminden sonra oldu. Dosyayı hazırlayan savcı Ferhat Sarıkaya, darbe girişimi soruşturmasını yürüten savcı Serdar Coşkun'a çarpıcı itiraflarda bulundu. Sarıkaya, Şemdinli iddianamesinin içerisine Yaşar Büyükanıt'ı cemaatçi İlhan Kaya ve polis şefinin yardımıyla eklediği, o dönem Van'da 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olan İlhan Kaya'nın soruşturma sırasında kendisini yönlendirmeye çalıştığını ve özellikle Yaşar Büyükanıt üzerinde yoğunlaşılmasını istediğini dile getirdi. Sarıkaya, Kaya'nın yanı sıra o dönem KOM Müdürü Mustafa Uçkan'ın da getirdiği bilgilerle iddianameyi yazmaya başladığını, Uçkan'ın hafıza bellek kartında iddianamede yazılı bilgileri getirdiğini ve bu bilgileri iddianameye kopyalayıp yapıştırdığını söyledi.
'Tayin sırası bile yeterli'
Savcı Sarıkaya'nın bizzat FETÖ kumpası olduğunu itiraf ettiği Şemdinli dosyası hakkında harekete geçen astsubayların avukatı Vedat Gülşen, yargılanmanın yenilenmesi ve infazın durdurulması için Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Dosyanın henüz Yargıtay Ceza Kurulu'nda olduğunu dile getiren Gülşen, "Mahkemeden yargılamanın yenilenmesi kararı çıktı. Müvekkillerimin infazı ise durdurulmadı. İnfaz durdurma kararı yeniden yargılama sonrasında yürülüğe girecektir" dedi. Gülşen, Şemdinli dosyasının FETÖ'nün ilk kumpası olduğunu savunarak şunları söyledi: "Kovuşturma safhasında delillerin kumpas maksadıyla bir ekip tarafından hazırlandığını, savcının görevini kötüye kullanarak iddianame hazırladığını ilk günden beri söyledik. O dönem Yaşar Büyükanıt Paşa ile bazı subaylar Şemdinli olayının içine çekilmek isteniyordu. Şemdinli dosyasının kumpas olduğunu anlamak için mahkeme heyeti üyelerinin görev yerlerine ve tayin sırasına bakmak bile yeterli. Örneğin, şu an firari durumdaki Mehmet Ekinci, yargılama sürerken Ayvalık'tan dosyanın görüldüğü Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tayin edildi. Ekinci mahkeme üyesiydi. Bu kişi soruşturmadan sonra İstanbul'a tayin edildi. Poyrazköy, Amirallere Suikast ve Kafes Eylem Planı davalarına bakan İstanbul 12. Ağır Ceza'nın dördüncü üye hakimi oldu. Ekinci, daha sonra 16. Ağır Ceza'nın heyet başkanı oldu. Bu mahkeme de Şike ve Odatv davalarına baktı. Sadece saydığım tayin sırası bile Şemdinli'nin kumpas olduğunu anlatmaya yeterli. Şemdinli dosyası, Ergenekon, Balyoz ve diğer kumpas davalarının öncü depremiydi."
'Asıl hedef TSK ve Büyükanıt'tı'
Gülşen, şöyle devam etti: "Müvekillerim Şemdinli tuzağında bile bile seçildi. Tutuklanmadan önce biri Şemdinli İstihbarat sorumlusu, diğeri de Hakkari İstihbarat sorumlusu askerlerdi. Oysa ki patlamayı PKK'nın yaptığı, dosyadaki delillerle mevcut. Seferi Yılmaz o dönem Kandil'le ilişkileri istihbarat raporlarına yansımış bir şahıs. Müvekkillerim Almanya'dan Kandil'e gidecek bir paketin istihbari takibini yapıyorlardı. Kitabevinin açık kapısı dururken cam kırılarak bombalama gerçekleştiği iddia edildi. Kitabevini patlatmak isteyen biri, açık kapıdan girmez mi? Neden cam kırmayı tercih etsin? Camı kırma işi Seferi Yılmaz'a işaretti. Cam kırıldıktan sonra Seferi Yılmaz kitabevinden çıkarken, patlamada içeride çalışan bir vatandaş ölüyor. Seferi Yılmaz'ı öldürmek isteseler neden dükkanını patlatsınlar? Her yerde zaten öldürebilirdi? Şemdinli üzerinden, bölgesel ayaklanma çıkarılması istendi. Kısmen de başarıldı. Sarıkaya'nın itirafları Şemdinli olaylarını FETÖ'nün tezgahladığını gösteriyor. Şemdinli kumpasının asıl hedefi TSK ve Büyükanıt Paşa'ydı. Davada savunmanın talep ve hakları ihlal adil yargılama yapılmadı. Şikayetçi olduğumuz hakimler İlhan Kaya, Muharrem Ballı ve Eşref Aksu cezaevinde. Mehmet Ekici ise firari. FETÖ davasına müdahil olabiliriz. Askeri mahkeme heyetinin patlamadan sonra Şemdinli'de yaptığı keşif sırasında bombanın dışarıdan atılmasının mümkün olmadığını, böyle bir durumda Seferi Yılmaz'ın ölmesi gerektiğini, atış şekli ve Yılmaz'ın kaçma süresi göz önüne alındığında bombanın atılmadığını ortya koymuştu. Seferi Yılmaz isimli şahısı 337 avukat savunuyordu. Bana göre PKK ile FETÖ ilk ittifakı bu davada kurdu."
Dava süreci
Şemdinli'de ölümle sonuçlanan bombalama eyleminin iki askerle bir PKK itirafçısıdan oluşan 'çetenin işi' olduğuna karar veren Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık astsubaylar Kaya ve İldeniz'i öncelikle çete kurma suçundan bir yıl 11 ay 10'ar gün hapse mahkum etti. Mahkeme, ardından sanıkları Mehmet Zahir Korkmaz'ı öldürmekten 25'er yıl, Seferi Yılmaz'ı öldürmeye teşebbüsten 12'şer yıl, Metin Korkmaz'ı yaralama suçundan 6'şar ay hapis cezasına çarptırdı. Sanıklar toplam 39 yıl beş ay 10'ar gün hapis ile cezalandırıldı. Karar duruşmasında avukatının bulunmaması nedeniyle dosyası ayrılan PKK itirafçısı Veysel Ateş de 39 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanıkların temyiz başvrusu üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi görevsizlik kararı verdi ve dosyayı Yargıtay 9. Daire'ye gönderdi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararı bozdu. Sanıkların eylemini terörle mücadele görevleri kapsamında gören mahkeme, yargılamanın da askeri mahkemede yapılmasını istedi. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı askeri mahkemeye göndermeyince hakim hakkında inceleme başlatıldı. 14 Aralık 2007'de Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada, Kaya ve İldeniz ile Ateş tahliye edildi. Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi ise 68 gün tutuklu kalan uzman çavuş Tanju Çavuş'u tahliye etti. Şemdinli iddianamesini hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısı Sarıkaya, HSYK'nın 20 Nisan 2006 tarihli kararıyla ihraç edildi. Ancak Sarıkaya, 2010'da Türkiye Anayasa değişikliği referandumu ile yapısı değişen HSYK'ya yaptığı başvuru kabul edilerek meslekten ihraç kararı kaldırıldı ve Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na atandı. Uyuşmazlık Mahkemesi, 2 Mayıs 2011'de Şemdinli dava dosyasını Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Mahkeme 8 Haziran 2012'de Kaya ve İldeniz ile Ateş hakkında tekrar tutuklama kararı verdi. İlk duruşması 21 Temmuz 2011'de yapılan davada karar, 10 Ocak 2012'de çıktı. Sanıklar 39 yıl 10 ay 27'şer gün hapis cezasına çarptırıldı.