TBMM Genel Kurulu'nda Üniversite tartışması
TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderilen 15 yeni üniversiteye kurucu rektör atanmasına ilişkin yasanın tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
Yasanın tümü üzerinde CHP Grubu adına konuşan Bursa Milletvekili Mustafa Özyurt, konuyla ilgili düzenlemenin 4. kez Parlamentoda görüşüldüğünü belirterek, AK Parti iktidarının bir ilke imza attığını söyledi. Hükümetin 1 yıldan beri süren tavrıyla konu hakkında samimi olmadığını kanıtladığını anlatan Özyurt, getirilen düzenlemeleri ''kelime cambazlığı'' olarak tanımladı.
İktidarın 15 yeni üniversite kurulmasını istemediğini ileri süren Özyurt, ''Eğer isteseydi 1 yıl içinde bu sorunu çözerdi. Ne kadro veriyor ne de bütçede kaynak aktarıyor. 500 milyar lirayla üniversite mi kurulur? Hükümet, 'benim istediğim rektör olursa kesenin ağzını açarım' diyor. 'Rektör benim adamım olursa istediğimi atarım' diyorsunuz. Kadrolaşmak kuşatmak istiyorsunuz. Üniversiteleri kuşatmak istiyorsunuz. Üniversitelerle oyun oynuyor, alay ediyorsunuz'' dedi.
Yeni kurulan bazı üniversitelerde hiç profesör bulunmadığını ifade eden Özyurt, ''Bir yere tabela asmakla orası üniversite olmuyor'' görüşünü savundu.
AK Parti Grubu adına konuşan Trabzon Milletvekili Aydın Dumanoğlu, Türkiye'de bir milyon insana bir üniversite düştüğünü, AB ülkelerinde bu oranın 250 bin kişiye bir üniversite şeklinde olduğunu söyledi. Türkiye'de yeni üniversitelere ihtiyaç olduğunu belirten Dumanoğlu, AB standartları için 300 üniversiteye ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Dünyada rektörlerin atamayla geldiğini belirten Dumanoğlu, ''Türkiye'de 1982-1992 arasında rektörler Cumhurbaşkanı tarafından atama yoluyla göreve geldi. 1992'de yeni kurulan üniversitelerde, Milli Eğitim Bakanı ve Başbakanın önerisiyle rektörler atandı. Bugün getirilen düzenlemede bir aykırılık yok'' dedi.
Dumanoğlu, uluslararası yayını olmayan kişilerin rektör olmaması gerektiğini ileri sürdü.
ANAVATAN Grubu adına konuşan Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir de AK Parti iktidarının kurucu rektör ataması konusunda tüm uyarılara rağmen ''yanlışında ısrar ettiğini'' belirterek, ''İktidar kafasına koyduğunu yapmak istiyor. İktidar YÖK'te reform yapacaktı. Ama bırakın reform yapmayı, 15 rektör bile atayamadı. Bunu halka nasıl anlatacak?'' dedi.
Yasadaki ''dörtte üç çoğunluk'' şartının kaldırılmasını isteyen Akdemir, ayrıca rektörlerin kurucu üniversitedeki öğretim üyeleri arasından atanması gerektiğini kaydetti.
''ONLAR YAPINCA MÜBAH...''
Yasa üzerinde kişisel görüşlerini dile getiren AK Parti Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ ise yeni üniversitelere kurucu rektör ataması konusunda Anayasada hiçbir hüküm bulunmadığını, ayrıca bu konuda YÖK'ün devrede olduğuna dair de hüküm bulunmadığını savundu.
Cumhurbaşkanının rektör atama ve seçimi dışında kurucu rektör atamasıyla ilgili de hüküm bulunmadığını ileri süren Bozdağ, bu takdirin yasa yapıcıya ait olduğunu savundu.
Üniversitelerin idari özerkliğe sahip olmadığını öne süren Bozdağ, ''Üniversiteler bilimsel özerkliğe de sahip değil. Bana göre bilimsel açıdan özerk olmalı. Ama bugünkü durumda hür ve gür bir bilimsel özerklikten söz etmek mümkün değil. Bir öğretim üyesi kanaatini açıkladı diye işinden oldu. Üniversitelere bilimsel özerkliği vermeyi tartışmalıyız'' diye konuştu.
Anayasa içine ''biz ve ötekiler'' diye bir ayrım koymanın yanlış olduğuna işaret eden Bozdağ, ''Bakan, Türkiye Cumhuriyetinin bakanı değil mi? Bakanlar Kurulu siyasi bir organizasyonun sonucu değil mi? YÖK'e üye atayınca işin içine siyaset karışmıyor mu? DYP-SHP iktidarında bakan atadı. O zaman bilimsel özerklik tatilde miydi? Anayasa tedavülden kalkmış mıydı? Onlar atayınca mübah da AK Parti yapınca mübah değil mi?'' dedi.
Yasanın tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddelerine geçildi.