Ek göstergenin, emekli aylığı ve ikramiyesindeki önemi

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 28 Ekim 2016 00:08, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Ek göstergenin, emekli aylığı ve ikramiyesindeki önemi

Devlet Memuru olarak görev yapanların ek gösterge rakamlarında yapılacak artışlar, bugünlerde özellikle Polis Memurları için gündemde bulunmaktadır.

Değerlendirmelerimizi yapmadan önce Polis memurlarının ek göstergelerinin 3600 ek göstergeye yükseltilmeleri gerektiğini ve hakları olduğunu söylememiz gerekir.

Emekli Aylığı ve Emekli İkramiyesi nasıl hesaplanır? Ek Göstergenin emekli aylık ve emekli ikramiye tutarında nasıl bir etkisi vardır? Emekli İkramiyesi üst sınırının uzatılması ve ödeme tutarının hesap sisteminin değiştirilmesi nasıl olumlu etki yapar?

Bu konulara ilişkin değerlendirmelerimizi, her zaman için Sitemizde değerlendirmiş ve bu konulara ilişkin düzenlemelerin aciliyetine dikkat çekmiş bulunmaktayız.

EK GÖSTERGE RAKAMININ EMEKLİ AYLIK VE EMEKLİ İKRAMİYE TUTARINI MAKUL ÖLÇÜDE ETKİLEMESİ İÇİN NASIL BİR ORANDA ARTIŞ YAPILMALIDIR?

Bu konuya geçmeden önce, http://www.memurlar.net/haber/147064/ adresimizde, emekli aylık ve emekli ikramiyesi nasıl hesaplanır? konusunu açıklamıştık. Bu açıklamalarda ek gösterge rakamının ve 5434 sayılı Kanun Ek 70 inci maddedeki yüzde oranlarının aylık ve ikramiye tutarındaki olumlu etkisini belirtmiştik.

Emekli aylıklarında ve emeklilik ikramiyesi tutarında büyük bir faydası olan ek gösterge rakamlarının da artırılması yönünde değerlendirmelerimize sitemizde sıklıkla yer vermekteyiz. Bu değerlendirmemizi tekrarlamaktayız. Bu değerlendirmemiz Devlet memurlarının büyük bir beklentisinin gündemde tutulması anlamındadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununda en son 1995 yılı Ocak ayından itibaren ek gösterge rakamlarında artış yapılmıştır. Hizmet Sınıfları itibariyle ve de unvan itibariyle belirlenmiş olan ek gösterge rakamları o günün şartlarında bir iyileştirme niteliğinde olmuştur.

Ancak, zaman içerisinde 5434 sayılı Kanunun Ek 70 nci maddesinde aylık ve ikramiye hesaplanmasında esas alınan oranların ek gösterge rakamlarına göre ayrıştırılması, aylık ve ikramiye tutarlarının az veya yüksek olmasını gerektirmiş ve ek göstergesi az olanlar aleyhine bir sistemi ortaya çıkarmıştır.

Aleyhte olan bu sistem içerisinde, yine zaman içerisinde bazı kadro görev ünvanları için makam tazminatı, temsil ve görev tazminatı uygulamasının getirilmesiyle beraber aradaki uçurum gittikçe açılmıştır.

Bu nedenle, Doktor, Mühendis, Mimar, Müfettiş, Öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, avukat, öğretmen, Şube Müdürü, Şef, Memur, Polis memuru (Polis memurları için 2200 ek göstergeler 3000 olmuştu, 3000 ek göstergelerin 3600 e yükseltilmesi gündemdedir.) gibi kadro görev ünvanlarında görevlerini yapmakta olanların ve de emeklilerinin de yararlanabilecekleri köklü bir değişikliğin yapılması faydalı olacaktır. Bu şekilde yapılan değişikliğin en önemli kalemi de Hizmet Sınıfları itibariyle belirlenen EK GÖSTERGE rakamlarında bir artış ile 5434 sayılı Kanunun Ek Madde 70 de belirlenen oranlarda da yeni bir artış yapılması, Kıdem Aylık Tutarlarının yıllarca 20 gösterge rakamı üzerinde kalması nedeniyle bu gösterge rakamının da artırılması, ayrıca makam tazminatı almayanlar için de makam tazminatı tespitinin yapılması gerektiğini değerlendirmekteyiz. HİÇ BİR ŞEKİLDE EK GÖSTERGESİ OLMAYAN YARDIMCI HİZMETLER SINIFI MEMURLARI DA UNUTULMAMALIDIR.

Kariyer olarak nitelendirilen uzmanlıklarda yapılan ilk adım (ki bu adımda tüm uzmanlar kariyer uzmanlığa geçirilmişlerdir), sonrasında Daire Başkanları nezdinde yapılan ikinci adım, diğer ünvanlarda bulunanlara da artışların yapılması konusundaki beklentiyi hızlandırmıştır.

Bakanlar Kurulunun yetkisini kullanarak makul ölçülerde ek göstergelerin artırılması yoluna gitmesinde fayda olacaktır.

Ayrıca, memur olarak çalışanlarda ise emekli keseneklerine esas aylıklar üzerinden kesilen kesenek ve karşılık tutarları esas alınmaktadır.

Devlet memurları için yapılan bu hesaplamada yalnızca intibakları, taban aylığı, kıdem aylığı, en yüksek devlet memuru aylığına karşılık gelen ek göstergeler itibariyle belirli oranları dikkate alınmakta, ancak görevde iken alınan diğer ödeme ve yardımlar -görev ücretleri- esas alınmamaktadır.

Bu durum ise devlet memurları aleyhine olan bir resmi ortaya çıkarmakta, devlet memurunun 30 yıl üzerinden alacağı emeklilik ikramiyesi parası ile işçinin 30 yıla karşılık alacağı kıdem tazminatı parası arasında azımsanmayacak derecede farklı bir meblağ oluşmaktadır.

Ayrıca, 5434 sayılı Kanunun 89 ve ek 82 nci maddelerinde yer alan hükümlerle, devlet memurlarında emeklilik ikramiyesinin üst sınırı 30 yıldan kurtarılmıştır. Bu kurtarma işleminin görev yapılan ay küsuratlarına da emeklilik ikramiyesi tutarının dahil edilmesi sağlanmalıdır.

Bu nedenle; günümüz şartlarına göre, kamu görevini yürütmekte olan bir devlet memuruna ödenecek olan emeklilik ikramiyesi tutarında esas alınacak hesaplama sisteminin değiştirilmesi ve görevde alınan ücretin karşılığı bir ödeme yapılmasının, Emeklilik ikramiyesi hesaplamasında ay küsuratlarının da dahil edilmesinin,

Doğru ve haklı bir değerlendirme olacağını düşünmekteyiz.

Temennimiz, bu konularda da Hükümetin hakkaniyetli olarak bir artış yapılması yönünde ivedilikle bir çalışma talimatını vermesi, uzunca bir süredir kamu hizmetini yürütmekte olan Devlet memurlarının beklentisini, ömrünü bu işlere vermiş olanların emekliliklerinde de insan onuruna yaraşır bir şekilde hayat sürdürmenin beklentisi olarak görmek gerektiğini düşünmekteyiz.

EK GÖSTERGE RAKAMLARININ HANGİ ORANDA ARTIRILMASI GEREKİR? SADECE EK GÖSTERGE RAKAMLARINI ARTIRMIŞ OLALIM DİYE ARTIŞ YAPILDIĞI TAKDİRDE EK GÖSTERGE ARTIŞI BEKLEYENLERİN DÜŞ KIRIKLIĞINA UĞRAYACAĞI DURUMLARI BELİRTMEKTEYİZ.

Yapılacak olan ek gösterge artışının ek göstergesi 2200 ve 3000 olanlar için 3600 e yükseltilmesi, belirli unvanlar için makam tazminatı verilmesi, 5434 sayılı Kanun ek madde 70 de bulunan yüzde oranlarının bir kez daha artırılması, kıdem aylık gösterge rakamlarının artırılması gerekir.

Ek gösterge artışı yapılmıştır diyerek 2200 ek göstergenin 3000 ek göstergeye yükseltilmesi, beklenti içinde bulunanlar için büyük bir hayal kırıklığı olacak, hiç yapılmasaydı daha iyi denecek bir düzenleme olacağını belirtebiliriz. Bu değerlendirmemiz, http://www.memurlar.net/hesaplama/emekli-maas/ emekli maaş robotundan yapılacak hesaplamayla görülebilir ve 2200 ek gösterge ile 3000 ek gösterge arasındaki farkın azlığı, ancak 2200 veya 3000 ek gösterge ile 3600 ek gösterge arasındaki farkın fazlalığı görülebilir.

Bu nedenle 2200, 3000 ek göstergenin en düşük 3600 ek göstergeye yükseltilmesi gerekir ve yapılacak bu artışların, Memurların kadro görev unvanları, sorumlulukları, hiyerarşik durumları da dikkate alınarak yapılması memnuniyeti ortaya çıkaracaktır.

Zaman içerisinde yapılan ve günümüzde uygulanan yasal düzenlemeler, hep genç yaşta emekliliği engellemeye yönelik olmasına rağmen, uzunca bir süre sistem içerisinde görev yapan memurların emekliliklerinde işleme alınan kıdem aylık tutarlarında bir artış yapılmaması, ayrıca dikkate değer bir durumdur. 1 yıl için kıdem aylığı göstergesi 20, 25 yıl ve üzeri ise 500 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunan tutar bir memurun emekliliğinde alacağı tutar olmaktadır. Bu erken emekliliği önleyen yasal düzenlemelerle çelişki yaratmaktadır. Bu durumunda ek gösterge artışında dikkate alınmasının bir anlamda gereklilik olduğunu değerlendirmemiz doğru bir yaklaşım olmaktadır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber