Ekonominin gücü asgari ücrette saklı

Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, enflasyonun yüksek seyrettiği bir dönemde devletin ek vergisel desteklerle asgari ücreti 1.300 TL'ye çıkarmasını övdü. Yeni asgari ücretin özel sektörü zora sokmayacağı görüşünün artık reel ekonomiye hakim olduğunu belirten Arslan, "Bu, Türk ekonomisinin ne kadar dayanıklı olduğunu gösteriyor" dedi.

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 25 Ekim 2016 06:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Ekonominin gücü asgari ücrette saklı
Arzu Kurum

Asgari ücretin bin 300 liraya yükseltilmesinin enflasyonun yüksek seyrettiği bir dönemde muhalefet tarafından reel ekonomiyi olumsuz etkileyecek şeklinde lanse edilmesi çabaları sonuçsuz kaldı. Yeni asgari ücretin devletin sağladığı ek vergisel destekleriyle başarılı bir şekilde uygulandığı tespitinde bulunan Hak İşçi Konfederasyonu (HAKİŞ) Başkanı Mahmut Arslan, "Bu, Türk ekonomisinin ne kadar dayanıklı olduğunu gösteriyor" dedi. Kesin bir tavırla bu artışların Türk ekonomisini ve Türk özel sektörünü zora sokmayacağına savunduklarını dile getiren Arslan, "Bazı vergi düzenlemeleri yapılarak asgari ücretin yükü kısmen hafifletildi. 1 Ocak'tan bu tarafa asgari ücret yürürlükte açıkçası bu dönem içerisinde ne TÜİK rakamlarını ne başka rakamlarda hızlı bir kayıt dışına geçiş, hızlı bir işten çıkarış söz konusu olmadı. Demek ki işletmelerimiz bin 300 lira asgari ücreti ödeyebilir durumda" dedi.

SENDİKALARA İŞVEREN BASKISI VAR

Hem işçi, çalışan sorunlarını ve çözüm önerilerini konuşmak hemde gündemi değerlendirmek için Hak-İş Başkanı Arslan ile bir araya geldik. Yeni Şafak'ın sorularını yanıtlayan Arslan ile sendikal hareketin geçmişten günümüze kadar olan sürecini de değerlendirdik. Arslan, bu hareketin geçmişte olduğu kadar aktif olmadığını, işveren baskısının sendikacılığın önünde engel oluşturduğunu kaydediyor.

KAYIT DIŞI BÜYÜK ENGEL

Türkiye'de alınan tüm önlemlere rağmen hala ciddi bir kayıt dışı sorunu olduğuna da vurgu yapan Arslan, "Bu kayıt dışı oranları yüzde 30'lara geriledi ama hala OECD ülkelerinin iki katı. Şimdi kayıt dışı ekonomi ve kayıt dışı çalıştırma aslında ekonominin gerçek yönünü göstermiyor size. Mesela sokağa çıkın Türkiye'yi 10 bin dolarlık bir ülke olarak asla göremezsiniz. Sokaktaki hareketlilik, alışveriş, ticaret, yatırımlar.. canlılığa bakıyorsunuz bunu 20-25 bin dolarlık bir ülke görüntüsü veriyor" şeklinde konuştu. Arslan, şöyle devam etti: "Bunlar kayıt altına alınsa ben inanıyorum ki rakamlar çok daha yüksek olacak. O nedenle Türkiye'de bu kayıt dışı her konuda bizim önümüze büyük bir engel."

SÖZLEŞMELİ İŞÇİYE ÇÖZÜM YETERSİZ

Son dönemlerde devletin daha çok sözleşmeli öğretmen alımı yapması, kadrolu öğretmen alımından vazgeçtiği anlamına gelmediğini hatırlatan Arslan, "Daha önce sağlıkta yapıldı, iletişimde yapıldı şimdide eğitimde yapılıyor. Tabi memur sendikalarının bu konuda ortaya koydukları çözümler, tutumları nedir bilmiyorum. Ama sözleşmeli memur statüsü sözleşmeli işçi statüsünün bile önünde" açıklamasında bulundu. Taşeron işçilerle ilgili getirilen çözümlerin sözleşmeli öğretmenlere getirilen çözümün çok daha gerisinde kalmasını ise eleştiren Arslan, "Özel sözleşmeli personel statüsü taşeronlar için kabul etmediğimiz bir düzenleme. Çünkü orada bazı haklarıyla memur sorumluluklarıyla işçi, kıdem tazminatı alamıyor" dedi.

Hükümetle diyalog kanallarımız açık

Hükümetle ilişkilerini sorduğumuz Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, "Hükümetle diyalog kapıları her zaman açık, sorunlarımızı yazılı ve sözlü olarak iletme imkanımız oluyor" diye yanıtlıyor.

Kadın çalışanlara çocuk engeli

Hak-İş Başkanı ile görüşmemizde bazı işverenlerin hükümetin kadın ve anne çalışanlara sağladığı kolaylıkları yabana atan uygulamalara başvurmaya başladığı da ortaya çıktı. Öyle ki özel bankaların başını çektiği bazı iş yerlerinde kadınların çalışmaya başlamasından sonra çocuk sahibi olmamasını şart koşan sözleşmeler imzalatılıyor. İddiayı dile getiren Hak-İş Başkanı Arslan, kadınların iş hayatında yaşadığı bu mağduriyete yönelik "İşveren kadınların doğum yapmasına çocuk sahibi olmasına engel olmaya çalışıyor. Bunu insanın özel hayatına müdahale olarak görmek lazım. Özel sektör böyle vahşi bir kapitalizmi sürdürmek istiyor"ifadelerini kullandı. Arslan, özel sektörü bu konuya sevk eden durumların da irdelenmesini önemine işaret etti.

Çalışan annelere destek artmalı

Özel sektörün kamu işletmeleri kadar çalışan annelere kolaylık sunamadığını belirten Hak-İş Başkanı Arslan, "Ülkemiz için gençlerin evlenmeleri ve kadınların çocuk sahibi olmaları konusundaki düzenlemeler hayati önemde. Kreş yardımları, iş yerlerinde kreş imkanları artı her doğan çocuk için ciddi teşvikler yapılmalı. Özel sektörde iş hayatındaki kadının çocuk sahibi olabilmesi için devlet, imkanlarını seferber etmeli" dedi. Hükümetin bu konudaki düzenlemesinin önemli olduğuna da vurgu yapan Arslan, "Hükümet kısmen 6 ay yarım gün çalışıp tam ücret alması konusunda o tam ücretin yarısını devletin üstlenmesi işverenin yükünün hafifletilmesi gerekiyor" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber