Finansmanda ayrı gayrı yok

İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulları ortak bir toplantıda bir araya geldi. İTO'nun Eminönü merkez binasındaki buluşma İTO Başkanı İbrahim Çağlar ve TBB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın başkanlığında gerçekleşti. Aydın, İTO'nun bankacılık sektörüne ilişkin beklentilerini dinledi.

İŞ DÜNYASIYLA TOLERANS İÇİNDE OLACAĞIZ

Reel ve finans sektörü olarak karşılıklı iyi niyet ve anlayış içinde olduklarının altını çizen Aydın, "Birbirimize en fazla destek olmamız ve en yüksek toleransı göstermemiz gereken bir dönemden geçtiğimizin farkında olarak riskleri, fırsatları ve işbirliklerini ele aldık. Kredilerin seyrini ve ticari faaliyet üzerindeki etkilerini, ekonomik faaliyeti hızlandırmak için önerileri, kredi faizleri üzerindeki yüklerin düşürülmesini, bankacılık sektörüne getirilen düzenlemelerin bankaların davranışına ve kredi piyasasına yansımalarını, KOBİ kredilerinin artırılması için düzenlemelerde yapılması gereken değişiklikleri, teminatlandırma, yapılandırma konuları ile kurumlarımız ve üyelerimiz arasındaki işbirliği imkanlarını görüştük" dedi. Bankaların bilançosunun yüzde 65'i kredilerden oluştuğunu belirten Aydın, "Kredilerin de yüzde 25'i KOBİ kredilerinden oluşan bankacılık sektörü reel sektördeki gelişmelere son derece duyarlı. Üzerinde önemle durduğumuz konu reel sektör yatırımlarının, üretimin ve ticaret hacminin artırılması" diye konuştu.

AYRIM SÖZ KONUSU DEĞİL

Aydın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doğu ve güneydoğulu iş adamlarının kredi sorunlarını çözmek için TBB'yi devreye soktuğuna ilişkin çıkan haberlere de cevap verdi. Aydın, Türk bankacılık sisteminin coğrafya ayrımı yapmadığına dikkati çekerek, "Türk bankacılık sistemi İstanbul'da, Ankara'da ne yapıyorsa, doğuda da aynısını yapacak, batıda da aynısını yapacak. Bizim coğrafya ayrımı yapmamız söz konusu değil. Bunun böyle bilinmesi gerekir" dedi. Ellerinden gelen her şeyi ticari usul ve esaslara göre yapmanın kendi görevleri olduğunu söyleyen Aydın, bunu yapmayan varsa, devletin buna ilişkin görevini yerine getireceğini vurguladı.

Bankalardan yeterince faydalanamıyoruz

Finans sektörünün reel kesimle birlikte ekonominin ayrılmaz iki dişlisinden biri olduğunu belirten İbrahim Çağlar ise, "Tabii zaman zaman aradaki diyaloğun azaldığına şahit oluyoruz. Reel kesim krediye ulaşamamaktan finans kesimi de sıkı düzenlemeler ve küresel koşullardan dert yanıyor. Oysa kimsenin niyeti bağcıyı dövmek değil, herkes iş yapmanın derdinde. Reel kesim fona ulaşmak, bankalar da kredi dağıtmak istiyor. Varolan yanlış anlaşılmaların bir diyalog eksikliğinden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. İşte bu ortak zeminde, aradaki diyaloğu geliştirebilir, enerjimizin tamamını sorunlarımızı çözmeye yönlendirebiliriz. Türkiye ekonomisinin potansiyeli bugün ortaya koyulan büyüme rakamlarının çok daha üstünde. Ancak yoğurdu üfleyerek yemeye devam ettiğimiz için finans dünyamızdan yeteri kadar istifade edemiyoruz. Onlar da reel sektörümüzün gücünden yeteri kadar beslenemiyor" dedi.