KDK'nın, şube müdürlerinin 3600 ek gösterge talebine dair kararı

Kamu Denetçiliği Kurumu, şube müdürlerine 3600 ek gösterge verilmesi için Başkanlığa yapılan başvuruyla ilgili olarak incelenememezlik kararı verdi

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 02 Kasım 2016 12:09, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
KDK'nın, şube müdürlerinin 3600 ek gösterge talebine dair kararı

Bir şube müdürü, 3600 ek gösterge verilmesi talebiyle Kamu Denetçiliği Kurumuna başvurdu. Kurum başvuruyu Başbakanlığa, Başbakanlık da Devlet Personel Başkanlığına ve Maliye Bakanlığına iletti. Maliye Bakanlığı, değişiklik talebinin daha sonra yapılacak çalışmalarda değerlendirilmek üzere not edildiğini, Devlet Personel Başkanlığı ise mali hakların toplu sözleşmeyle belirlendiği yönünde cavp vermiştir.

Kamu Denetçiliği Kurumu da, ortada kişiye uygulanmış bir idari işlem olmadığını, genel ve soyut nitelikte bir kural getirilmiş bulunduğunu belirterek, başvuru hakkında incelenememezlik kararı vermiştir.

İŞTE KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMUNUN KARARI

T.C.
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
(OMBUDSMANLIK)

ŞİKAYET NO : 2016/3425
KARAR TARİHİ : |tarih|
KARAR NO : 2016/312
İNCELENEMEZLİK KARARI
ŞİKAYETÇİ : ...
ŞİKAYETÇİ VEKİLİ : -
ŞİKAYET EDİLEN İDARE : Maliye Bakanlığı

ŞİKAYETİN KONUSU : Şikayet başvurucusu, 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanun kapsamında yönetici olarak görev yapan ve maiyetinde çalıştırdığı uzman, istatistikçi, mühendis gibi personelden düşük ücret alan Şube Müdürlerinin, 666 sayılı KHK ile yapılan düzenleme sonucu maruz kaldıkları ücret adaletsizliğinin ve bu personellerle aralarında oluşan ek gösterge, tazminat gibi farklılıkların giderilmesini ve şube müdürleri aleyhinde oluşan ücret adaletsizliğinin telafi edilmesi için, aylıklarının 3600 ek gösterge üzerinden hesaplanmasını ve makam ve görev tazminatı verilmesini sağlayacak yasal düzenleme yapılmasını talep etmektedir.

ŞİKAYET BAŞVURU TARİHİ : 24.8.2016

Şikayet başvurusu üzerine yapılan ön inceleme sonucunda.

KARAR
14/6/2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu'nun "Kurumun görevi" başlıklı 5'inci maddesinin birinci fıkrasında, Kamu Denetçiliği Kurumunun, idarenin işleyişi ile ilgili şikayet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını. insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevli olduğu düzenlenmiştir. Benzer düzenlemeye 28/3/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde de yer verilmiştir.

Şikayet başvurucusu, Kurumumuza yaptığı 22/06/2016 tarihli önceki şikayet başvurusunda, 2011 yılından itibaren kamu yönetim yapısında kanun hükmünde kararnameler (KHK) ile yapılan düzenlemelerin. şube müdürlerinin, çalışma ortamındaki konumlarının, sahip oldukları itibar ve saygınlıklarının zedelenmesine neden olduğunu. fiili çalışma süresi ile emeklilik hayatlarını olumsuz etkileyerek, mali ve özlük haklarının kaybına sebebiyet verdiğini, şube müdürlüğünün mevzuat bilgisi ve yöneticilik vasfını gerektiren kariyerli bir unvan olduğundan şube müdürlerinin özlük haklarının üstlendikleri sorumluluk ve riskle orantılı olmadığını, kamuda çalışan diğer mesleklerle kıyaslandığında, emekli maaşlarının çalıştığı zamanki gelirlerinin %50 oranından fazlasının altına düştüğünü belirtmektedir.

Şikayet başvurucusu, 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanun kapsamında yönetici olarak görev yapan ve maiyetinde çalıştırdığı uzman, istatistikçi, mühendis gibi personelden düşük ücret alan Şube Müdürlerinin, 666 sayılı KHK ile yapılan düzenleme sonucu maruz kaldıkları ücret adaletsizliğinin ve bu personellerle aralarında oluşan ek gösterge, tazminat gibi farklılıkların giderilmesini ve şube müdürleri aleyhinde oluşan ücret adaletsizliğinin telafi edilmesi için, aylıklarının 3600 ek gösterge üzerinden hesaplanmasını ve makam ve görev tazminatı verilmesini sağlayacak yasal düzenleme yapılmasını talep etmektedir. Gerek şikayet başvurucusunun şikayet dilekçesi incelendiğinde gerekse de EBYS sistemi tarandığında.

1- Şikayet başvurucusunun 22/06/2016 tarihinde Kurumumuza başvurduğu.
2- Kurumumuz tarafından 26/07/2016 tarihinde Başbakanlığa gönderme kararı verildiği,
3- Başbakanlığın 09/08/2016 tarihli ve 3260 sayılı yazısında şube müdürlerinin özlük haklarına ilişkin olarak Kurumumuzun gönderme kararının ilgisi nedeniyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na ( Devlet Personel Başkanlığı) ve Maliye Bakanlığına gönderildiğine yer verildiği,
4-Maliye Bakanlığı'nın 13/08/2016 tarihli ve 7072 sayılı yazısında, "...talebiniz, ilgili mevzuatta yapılabilecek değişiklik çalışmaları göz önünde bulundurulmak üzere, bu konuya ilişkin notlarımız arasına alınmıştır..." şeklinde cevap verdiği,
5-Devlet Personel Başkanlığı'nın 17/08/2016 tarihli ve 4774 sayılı yazısında, "... kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları kanunla ve/veya toplu sözleşme hükümleri ile belirlenmekte olup, bu haklarda değişiklik yapılması yasal düzenleme veya toplu sözleşme süreci çerçevesinde mümkün olabileceğinden, ilgi yazı ekinde belirtilen talep hakkında Başkanlığımızca yapılacak bir işlem bulunmamaktadır..." şeklinde cevap verdiği,
belirlenmiştir.

Yukarıdan beri anlatılan açıklamalar ile dosya kapsamında yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde, şikayetçinin kendisine yönelik ilgili idare tarafından uygulanmış bir idari işlem, eylem, tutum ve davranış bulunmadığı, tek bir kişi ya da belirli bir grup hakkında bireysel nitelikte bir yürütme işlemi tesis edilmediği, aksine genel ve soyut bir kural getirilmiş olduğu, değerlendirilmektedir. Nitekim Anayasa Mahkemesinin 10.01.2013 tarih E.2011/141, K.2013/10 sayılı Kararında soyut bir kuralın gerçekte tek bir kişiyi ya da sınırlı sayıda kişiyi ilgilendiriyor olmasının onun genel ve soyut olma niteliğini ortadan kaldırmayacağını, bireysel bir işlemden söz edilebilmesi için somut olarak bir kişinin hukuki durumunda değişiklik yapan bir irade açıklamasının bulunması gerektiğini, somut bazı kişilerin hukuki durumunda değişiklik yapılmasına yönelik bir irade açıklamasında bulunulmaması halinde bireysel işlemin varlığından söz edilemeyeceğini, bazı kadrolarda görev yapan kişilerin hukuki durumlarını düzenlemenin sonucundan etkilenmiş olmasının bu durumu değiştirmeyeceği. soyut ve genel hukuki durumların (statülerin) en önemli özelliğinin daima değişebilmeleri ve bu değişikliğin herkese karşı geçerli olması olduğu, hukuk alanında meydana gelen ve hukuki statüde değişiklik yapan düzenlemelerin, eski düzenleme uyarınca statü kazanmış ve statüsü devam eden bireyleri de kapsayacağı, dolayısıyla nesnel hukuki durumların (statülerin) kazanılmış hak bahşetmesinin mümkün olmadığı ifade edilmektedir.

Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde şikayet başvurusunun Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliği'nin 20'nci maddesinin birinci fıkrası gereğince İNCELENMEMESİNE,
karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber