Dikkat döviz getiren müteahhide ceza var

Varlık Barışı uygulaması sonrasında, yurtdışından getirilen paralardan hiç vergi alınmayacak diye düşünüyorsanız, dışarıda iş yapan müteahhitlerin kazançlarının ne olacağı konusuna değinmek gerek

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 05 Kasım 2016 07:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Dikkat döviz getiren müteahhide ceza var

Prof Dr. Metin Taş / Vergi Günlüğü

Ekonomimizin en önemli sorunlarından biri cari açık. Cari açığın azaltılması için spekülatif amaçlı sıcak paraya bel bağlamış durumdayız. Arada bir "varlık barışı" benzeri uygulamalarla döviz getirilmesi teşvik ediliyor. Yeni çıkan torba yasada da benzeri bir uygulama var. Yurtdışında bulunan paraların getirilmesi halinde tek kuruş vergi yok. Üstelik bu paraların kaynağı da sorulmayacak.

Yani, ülkeye döviz gelmesi ekonomi için hayati bir konu... Buna rağmen, vergi sistemimizdeki bazı düzenlemeler ülkeye döviz getirilmesini adeta cezalandırıyor. "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?" sözü sanki bu durumlar için söylenmiş. İzninizle kısaca açıklamaya çalışalım.

Kazancın gelme şartı yok

Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazanç veya hasılat Kurumlar Vergisi'nden istisna edilmiş durumda. Yani, bu şekilde elde edilen kazanç için Türkiye'de vergi ödenmesi gerekmiyor. "Ne var bunda, döviz girişini teşvik eden yerinde bir uygulama" diyebilirsiniz. İlk bakışta haklısınız...

Vergi ödememek için yani istisnadan yararlanmak için yurtdışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların Türkiye'ye getirilmesi şart değil. Yanlış okumadınız; bu kazançlar Türkiye'ye getirilmese bile istisna uygulamasına konu edilebiliyor. Yani vergi ödenmemesi için kazancın gelme şartı yok.

"Böyle şey olur mu" demeyin, mevzuat aynen böyle. Kazancı getirmeseniz de istisnadan yararlanabiliyorsunuz. Yurtdışında iş yapan işadamı parayı getirirse ne olacağı konusu da ilginç.

PEKİ KAZANÇ GETİRİLİRSE...

Mevzuat gereği getirilmesi gerekmeyen kazanç Türkiye'ye getirildiğinde ise adeta "ceza" gibi bir uygulamayla karşılaşmaları söz konusu. 1 Nolu KVK Tebliğinde bu konu ile ilgili olarak şu açıklama yer alıyor:

"İstisna uygulamasına konu olan ve yurt dışında yapılıp tamamlanan işlerden doğan kazancın Türkiye'ye getirilmesi halinde, söz konusu yabancı paraların değerlemesinden kaynaklanan kur farklarının istisna kazançla ilişkilendirilmesi mümkün değildir."

Tebliğ, "inşaat işinden elde edilen kazançtan vergi almam ama kur farkından alırım" diyor. Hiçbir şekilde vergi ödenmesi gerekmeyen yurtdışı inşaat işi kazancını "ülke ekonomisine biraz katkım olsun" diyerek getirirseniz sizi "kur farkı vergisi" bekliyor olacak. Bu durumda çoğu iş adamı kazancı getirmemeyi tercih ediyor.

UYGULANAN İSTİSNA POLİTİKASINI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRMEK GEREK

Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazancın Kurumlar Vergisi'nden istisna edilmesi son derece doğru bir iş. Ancak, istisnadan yararlanmak için kazancın Türkiye'ye getirilmesinin gerekmemesini anlamakta zorluk çekiyoruz. Ülkemizde cari açık nedeniyle ciddi bir döviz ihtiyacı çekilirken istisnanın bu haliyle uygulanması ne işe yarıyor? Bir yerlerden yüklü bir döviz girişi oldu da bizim mi haberimiz yok?

Sadece spekülatif amaçlarla ülkeye giren sıcak para bir süre sonra nemalanıp geri dönecek. Yani, cari açığın sürekli olarak sıcak parayla karşılanmaya çalışılması sorunların halının altına süpürülmesinden başka bir şey değil. Varlık Barışı ve benzeri kolaylıkların da bekleneni veremediği ortada.

İstisnadan yararlanmak için bu işlerden elde edilen kazancın en azından belli bir kısmının Türkiye'ye döviz olarak getirilmesinin şart koşulması gerekiyor. Böylelikle döviz ihtiyacının giderilmesine katkı sağlanmış olur. Ayrıca bu yolla getirilen döviz dolayısıyla ortaya çıkan kur farkının da istisna kapsamında değerlendirilmesinde yarar var. Ülkemizin ekonomik gerçekleri bu istisnanın yeniden düzenlenmesini gerektiriyor.

SORU-CEVAP

Köşemizde vergi konusundaki sorularınızı olanaklar ölçüsünde cevaplandıracağız. İlk yazı olması nedeniyle bugün telefonla sıkça sorulan bir soruya cevap vereceğiz.

Vergi incelemesine yetkili olanların, işletmelerin yetkililerini veya muhasebecilerini telefonla arayarak "... yılına ait defter ve belgeleri vergi dairesine getirin" şeklinde talepte bulunmaları uygulamada rastlanılan bir durum...

Hemen belirtelim, resmi olarak böyle bir talep şekli yok. Defter ve belgelerin yazılı olarak istenmesi gerekmektedir. İşletmeyi temsile yetkililere tebliğ edilen yazının tebliğ tarihinden itibaren en az 15 gün süre verilmesi gerekir.

HAYRET BİŞEY!!!

Maliye Bakanlığı ile anlaşması olmadığı halde fatura basan matbaacıya hapis cezası veriliyor. Bakanlık ile anlaşması olan matbaacı sahte fatura bassa bile hiçbir cezası yok!

ŞANSLI GÜN

Temel meşrubat otomatına para atar, hazneye meşrubat kutusu düşer. Bir tane daha atar, yine meşrubat düşer. Temel para atmaya devam ettikçe arkasında kuyruk oluşur. Kuyruktakiler önce homurdanır sonra da Temel'i çabuk olması için uyarır. Temel sakince cevaplar: "Ula uşaklar az daha bekleyin, bugün şanslı günümdeyim."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber